Beşinci Köşe ve İçimdeki Kalabalık

Gamze Güller

Küçücük bir işaret bekliyordu benden; göz göze gelmemizi ya da ona gülümsememi… O zaman bütün engeller ortadan kalkacak, birden ahbap olacaktık. Avını gözetleyen yırtıcı…

Söyle Zilan

A. Sırrı Özbek

“Vicdan sahibi bir tek Allah’ın kulu çıkıp da: Onlar da bizim gibi ekmek yerler, evlerine çoluk çocuklarına bakmak için gecelerini gündüzlerine katıp dağda bayırda,…

Ah Struga!

A. Sırrı Özbek

İnsan hayatı aslına bakarsanız aldığı cesaretli kararların bir toplamı değil midir? Sonunda hayat da verilen kararlar doğrultusunda akıp gider ve insan verdiği kararların sonucuna…

Kum Saatinde Kumkapı

Jaklin Çelik

Yıllardır uyuyakalmış kiremitler darbelere direndiler, birbirlerine daha bir sıkı kenetlendiler. Mutluluklar hüzün, yaşanmışlar yaşanmamış, günler hafta, aylar yıl olup birbirlerini bırakmamacasına. Çok geçmedi, indirdiler…

Öfkenin Şenliği

Jaklin Çelik

İstanbul’a, yıllardır uğramadığı sokağına ve evine eski bir hayaleti gömmeye dönmüştü. Cebinde; Harput’ta annesinden ve kardeşlerinden koparılmış küçük bir çocuğun, şimdi sahibine ve toprağına…

Sarhoşların Perşembesi

Jaklin Çelik

Birbirlerinin dilini anlamıyorlardı ama yoksulluğun işaret dilini az çok biliyordu burada yaşayan herkes. Bu dili anlamak merhametin kapılarını sonsuza dek açmıyor olsa da muhtemel…

Hayâlî’nin Tesadüfleri

Bora Abdo

O da beni böyle izliyor ve merak ediyor muydu ve ben örgüme eğilmiş harıl harıl örerken boynumun ya da ensemin çıplaklığı geceleri yatağında birdenbire…

Çay Güzeli

İsmail Saymaz

Zeliha, hesapta son bohça çayı toplayacak, çay makaslarını yanına alacak, annesinin ardı sıra alım yerine gelecekti. Genç kız alelacele sıktığı bohçayı annesinin sırtına yüklerken…

Balkon Sefası

İsmail Saymaz

“Sarı telefon bir gün olsun çalmadığı halde sehpadaki varlığını senelerce korudu. Zamanla ahizesi kırıldı, sonra tuşları çıktı, ardından kablosu koptu. Bir sabah annem sarı…

Çatıkatı Aşıkları

Şükran Yiğit

Yolları Arnavutköy’de bir çatıkatında kesişen üç kişi: Süreyya, Laden, Mercan. Üç farklı geçmiş, üç farklı bellek… Süreyya, şu yaşlılık günlerinde, tam gönlüne göre iki…

Ankara, Mon Amour!

Şükran Yiğit

Ankara, Mon Amour! üst üste asılınca ertesi gün daha iyi ısıtan paltoların cepli basma elbiselerin dualarla ekilen simit ağaçlarının üç tam bir paso’nun troleybüs…