Tüm Kitaplar
- October, October
October, October
Katya Balen
October ve babası ormanda yaşıyorlar. Babasının kendileri için inşa ettiği evde uyuyorlar ve ağaçları, gölü, yıldızlar, taşı ve toprağı herkesten daha iyi biliyorlar. Ormanda...
- Buzlar Şehri
Buzlar Şehri
Delal Arya
Ran ve Lusin’in yolları, üzerlerindeki kehanetin çizdiği şekilde ayrıldı. Haydarpaşa açıklarında görülen “canavar”ın ardından gelen dondurucu soğukla kent derin bir uykunun esareti altına giriyor....
- Sırlar Oteli
Sırlar Oteli
Delal Arya
Gizemlerle ve beklenmedik karşılaşmalarla dolu bir tren yolculuğunun ardından İstanbul’a, büyük amcaları Kaptan Barnekas’ın işlettiği Pera Palas’a gelen Ran ve Lusin, ailelerinin tarihöncesine dayanan...
- Körler Ülkesi
Körler Ülkesi
Delal Arya
On iki yaşındaki Ran Eltanin için, ikiz kardeşi Lusin’in aksine, Venedik’te yaşayıp Avrupa’nın en eski okullarından birinde öğrenciliğini sürdürürken, tarihin ve sırların peşinden koşmamak...
- Kökenler Labirenti
Kökenler Labirenti
Delal Arya
Lusin, Marmara Denizi’nin derinliklerinde yatan Labirent’te bilinmez bir geleceğe ve yüzleşmek zorunda olduğu bir geçmişe doğru yol alırken, Ran, Rudabe ve Hakan, İstanbul’un farklı...
- Trendeki Yabancılar
Trendeki Yabancılar
Patricia Highsmith
“Bruno bozulmuştu, karşı kaldırıma geçti, gerisingeri birkaç adım attı. Durdu, döndü, dudaklarını ısırarak inceledi evi. Görünürde kimse yoktu, köşedeki evin verandasındakinin dışında bütün ışıklar...
- Karanlık Suskunluk
Karanlık Suskunluk
Wolfgang Schorlau
Siyasal polisiye ustası Wolfgang Schorlau’nun bu romanında, çok eskiden işlenmiş bir cinayetin sırrı, bir geçmişle hesaplaşma vak’asına dönüşüyor. Koca bir otel, üstelik karşılıksız, niçin...
- Turuncu Geçmişin Kıyısında
Turuncu Geçmişin Kıyısında
Melih Özeren
“Ömrümden, sürüye sürüye yanımda en çok kendimi getirdim. Bugün ve geçmişin teknesinin temel direğiyim ben. Pas dolu bir limanda, paslı bir direk…” “Veda gününe...
- Kopuk
Kopuk
Melih Özeren
“Merdivenlerin dibi nefes dolu. Ağlamamak için bir tanesini içime çekip, koşa koşa eve gitmek istiyorum ama doğru dürüst yürüyemiyorum bile… Yalnızca sürükleniyorum. Karanlık koyulaştıkça...
- Bitirgen
Bitirgen
Figen Şakacı
Keşke kalksaymışım. O zaman babam çarşaftaki kanı görüp, “Batırmış yatağı, al şu kızı buradan,” diyemezdi. Donumdaki kana baka baka öyle ağladım ki, annem sabah...
- Kesekli Tarla
Kesekli Tarla
Figen Şakacı
“Derinlerde bir yerde koca bir kaya vardı da, abilerim ablalarım şuna bir el atıverelim demek için çıkıyordum dışarı. Tesellisi, telafisi imkânsız bir arayıştı bu....
- Pala Hayriye
Pala Hayriye
Figen Şakacı
Kulağıma durmadan yürü diye fısıldayan, gittikçe uğultuya dönüşen, menşei belirsiz bir ses çalınıyordu. Gökyüzü pusunu üzerime kusuyor, beni yutmaya yelteniyordu. Boyun eğmek, geri dönmek...