Neden yazarız? Daha doğrusu neden anı defteri tutarız? Yaşamımızın her döneminde, ama özellikle ilk gençlik çağında, sorunlarımızı, mutlu mutsuz anılarımızı bizi yargılamadan dinleyen, paylaşan birilerine gereksinim duyarız. Ve -bu biri- evet, bildiğiniz, anı defterimizdir. On beş yaşındaki Serra tüm duygularını, düşüncelerini anı defteriyle paylaşıyor. Annesiyle babası neden garip davranıyorlar? Yoksa yolunda gitmeyen bir şeyler mi var? Çeşme’de tatil günlerinde tanıştığı yeni arkadaşları Serra’nın yaşamında ne gibi değişikliklere neden olacaklar? Tüm bu sorunların cevaplarını Serra’nın anı defterinde bulacaksınız.
25 Nisan
Okuldan nefret ediyorum!
Sıska kızlara bayılan oğlanlardan nefret ediyorum!
Ve de, şu ara en çok annemden nefret ediyorum!
Dün annemle yine atıştık. Aman aman, ne öfke, ne öfke. Neymiş, beni elimde fıstıklı dondurmayla yakalamış! Zaten babam seyahate gideli acayip sinirli. Menopoz dönemine mi girdi ne?
Geçen gün Yeşim’le konuşuyorduk da, onun annesi de vara yoğa bağırıyormuş. O da bizimki gibi bir yelpaze edinmiş, ikide bir ter basınca yelpazesiyle serinlemeye çatışıyor, bir yandan da bir sürü huysuzluk ediyormuş. Neyse, biz gelelim bizim olaya.
Bir elimde şöyle dolgun bir fıstıklı dondurma külahı, öbür elimde aile boyu kola şişesiyle tam kapıdan giriyordum ki, annemle burun buruna gelmez miyim? İşte ben, kötü zamanlama diye buna derim. Annemin en sinirli olduğu zaman, işinden eve geldiği ilk bir saattir O kritik saati atlattıktan sonra, “Ee, anlat bakalım, bugün neler oldu,” der, ben de ancak o zaman ağzımı açarım.
Orada durmuş, bir elimdekilere, bir yüzüme bakıyordu, ama ne bakış. Tanrım!
“Yinemi abur cubur?”
(Oysa bir türlü anlatamadığım, abur cubur değil, moral yiyecekleriydi onlar. Bugün iki sınav vardı ve çalışırken dondurmayla kola insana güç veriyor.)
“Sen bu gidişle dünyada kilo veremezsin!”
(Teşekkürler, sağ ol anneciğim, yani çok güzel moral verdin Ben de biliyorum şişko ve sivilceli bir kız olduğumu, ama bunu bu kadar acımasızca insanın yüzüne vurmak hiç de hoş bir davranış değil.)
“Bir de tutturmuş, butikteki o kıyafeti istiyorsun.”
(Ahh evet, o mavi pantolon, pembe t-shirt, üzerine yine uçuk mavi mont. Altında da pembe spor ayakkabılar! Rüya gibi bir takım.)
Anneme son okul çayı için o kıyafeti istediğimi ima etmiştim, o da eski fırınımız artık çalışamaz hale geldiğinden yeni bir fırın almayı düşündüğünü, ilk taksitin de bu ay ödenmesi gerektiğinden bu pahalı takımı alamayacağını, dolabımın giyilmemiş giysilerle dolu olduğunu, zaten çaya etekle değil de pantolonla gidileceği fikrini bir türlü anlayamadığını; onun bildiği, bu gibi yerlere kızların doğru düzgün etek ve bluzlarla gitmeleri gerekliğini söyledikten sonra birkaç kilo verip, saçımı da onun kuaföründe fönletirsek, dolabımdaki herhangi bir kıyafetle pekâlâ da şık olabileceğimi eklemişti! Eğer annem inat eder de sırf hanım hanımcık olayım diye beni çaya eski bîr etekle göndermeye kalkarsa, hiç gitmem daha iyi. Düşünsene, herkes pantolonlu, bir tek ben etekli. Dünyada gitmem!
Bu olaydan sonra otur da sınavlara çalış. İnsanda moral bırakmıyorlar ki… Nitekim sınavlar da istediğim gibi geçmedi.
Okuldaysa o salak Atasay yine sıska Filizle şakalaşıp, aptal aptal güldü durdu. İyi ki onu beğendiğimi bir tek Ayşegül biliyor, yoksa rezil olmuştum, rezil. İp gibi bacaklarıyla, zekâ düzeyi oldukça düşük bir kız, Filiz. Atasay onda ne buluyor bir türlü anlayamıyorum. Hele her teneffüste tuvalete koşup kâküllerini taraması yok mu, insanı sinir eder. Murat da Filiz’i beğeniyormuş İyi mi? Erkekleri anlamıyorum.
Fİliz’in oğlanları etrafına toplayıp kıkırdaması, yüksek sesle konuşması, oğlanların da onun peşinden gitmesi yalnız benim değil, Ayşegül gibi güzel bir kızın bile sinirine dokunuyor. Gösterişçi kız,ne olacak. Onların yüzünden okuldan soğudum. Okul çayına da gidip gitmeyeceğimi bilmiyorum. Hele de o mavili pembeli takımı almadıktan sonra, ne diye gideyim ki?
Yitip gitmiş bir cumartesi
Annem bugünlerde iyice benimle bozdu aklını.
“Hafta sonu babaannene gitmemiz gerek,” diye beni de sürükledi. Ne kadar, dersim var, dedimse de dinletemedim. Arada sırada büyükleri ziyaret etmek gerekmiş, bunun için de böyle “homur homur homurdanmamalıymışım”. Oysa annem de babaanneme bayılmaz ya, neyse kalkıp gittik. Ne kadar sıkıcıydı Tanrım! Patladım, patladım. Zaten onlar da patlıyorlardı ki, ikisinin de yüzü beş karış asıktı.
Babaannem bizi her zaman olduğu gibi sitemlerle karşıladı.
“Ne çok oldu sizleri görmeyeli, aramasam arayacağınız yok. Hayırsızlar sizi. Şurada bir yaşlı kadın var; öldü mü, kaldı mı diye merak ermek yok mu?”
Nefret ediyorum bu tür karşılanmaktan. Annemse, bu konuşma biçiminin eski zaman kişilerince bir sevgi göstergesi olduğunu söylüyor. Oldukça garip bir sevgi göstergesi…
Babaannem yanağımı sıkıp, “Tontoş,” dedikten sonra klasik sorularına geçti. (Yanağımın sıkıştırılıp, “tontoş” denerek üç yaşında geri zekâlı bir bebek muamelesi görmekten hiç mi hiç hoşlanmıyorum.)
“Derslerin nasıl bakayım?”
“Şöyle böyle.”
Yanıtımı beğenmemiş olacak ki, ağzı aşağı doğru inerken, kaşları yukarı doğru kalktı.
“Oldu mu ya, oldu mu ya. Senin gibi akıllı, zeki bir kız.”
Ay, bunları yazarken bile içime sıkıntılar basıyor. Sonra bize hazırladığı kurabiyelerle çayı getirdi. Tabii annem hemen kaşıyla gözüyle kalkıp yardım etmemi işaret etti, oysa kendi kalkmış yardım ediyordu bile. Bir kurabiye tabağını da üç kişi taşımaz ki…
Eve dönerken de bir güzel azar işittim. Büyükler iş yaparken ben öylece yerimde oturuyormuşum.
“Ama anne, sen zaten kalkmıştın,” dememe kalmadı, büsbütün parladı. Yerimden kalkmaya neredeyse kira istiyormuşum, oysa hemen fırlayıp yardım etmeliymişim. Ayrıca beni gözlemiş, büyükler odaya girdiklerinde de yeterince çabuk davranmıyormuşum ve bu ağırdan alışını gerçekten çok, çok çirkin görünüyormuş. Saygısız bir genç kız görüntüsü sergiliyormuşum (sözler aynen anneme ait). İşte bu biçimde söylendi durdu. Arabayı da öyle hırslı kullanıyordu ki, sonunda dayanamayıp, “Anne. biraz sakin olsana,” deyiverdim.
Ya ben artık iyice sinirine dokunuyorum ya da bir derdi var bu kadının. Zaten babaannemdeyken bir ara, yani o sorgulamalardan sonra kurabiyelerimi ve kitabımı alıp bir köşeye çekildiğimde, (bu tür akraba ziyaretleri için elimin altında daima bir kitap bulundurmak gibi akıllıca bir alışkanlığım vardır) onların fısıldaşarak konuştuklarını fark ettim. Bir ara annem sesini yükselterek. “Ben elimden geleni yaptım,” dedi. Babaannem ise beni işaret ederek annemi susturdu. Aralarında bir şeyler dönüyor ama ne?
“Bir Genç Kızın Gizli Defteri” için 77 yanıt
Bir yanıt yazın
Bu kitabı en uygun fiyata Amazon'dan satın alın
Diğerlerini GösterBurada yer almak ister misiniz?
Satın alma bağlantılarını web sitenize yönlendirin.
- Kategori(ler) Gençlik Kitapları
- Kitap AdıBir Genç Kızın Gizli Defteri
- Sayfa Sayısı253
- Yazarİpek Ongun
- ISBN9753316305
- Boyutlar, Kapak13,5x19,5, Karton Kapak
- YayıneviEpsilon / 2008
Yazarın Diğer Kitapları
Aynı Kategoriden
- Kendi Ayakları Üstünde / Bir Genç Kızın Gizli Defteri- 3 ~ İpek Ongun
Kendi Ayakları Üstünde / Bir Genç Kızın Gizli Defteri- 3
İpek Ongun
Lise yılları sona eriyor… Gelecekle ilgili doğru kararlar almak gerek. Hangi meslek? Hangi üniversite? Kendi ayaklarının üstünde durabilmek için sorular sormak, düşünmek gerek. Serra...
- Arkadaşlar Arasında / Bir Genç Kızın Gizli Defteri- 2 ~ İpek Ongun
Arkadaşlar Arasında / Bir Genç Kızın Gizli Defteri- 2
İpek Ongun
Eğer sevinçlerimizi içimizde hasret olmadan paylaşabiliyorsak, dertlerimizi gizlice sevinmeden bölüşebiliyorsak, kötü kişi olmayı göze alarak birbirimize doğruyu söyleyebiliyorsak, böylece birbirimizi yanlışlardan koruyabiliyorsak, samimiyetle saygının...
- Adım Adım Hayata / Bir Genç Kızın Gizli Defteri- 4 ~ İpek Ongun
Adım Adım Hayata / Bir Genç Kızın Gizli Defteri- 4
İpek Ongun
Üniversiteye giriş… O ilk yılın heyecanı. Arkadaşla paylaşılan kendine ait bir ev. Küçük özgürlükler. Serra bu yeni ortamda kimlerle arkadaş olacak? Acaba onu neler...
Süper bir kitap. Soluksuz okumuştum. Arkadaşım, bana vermişti ve hala aklımda. Hele ki Cüneyt ile tanışması. Tanrım! Bambaşkaydı <3 :)
Kesinlikle tavsiye ediyorum!
canım benim sonra Cüneyt bunu aldatıyo ve oktayla çıkıyo ve oktayla evleniyor
OKTAYLA EVLENMİYOR ÖZGÜRLE EVLENİYOR
doğru söylüyorsun sanane gerçektende oktayla evlendi. sende doğru söylüyorsun ede çünkü ikisiylede aldatıp diğeriyle evlendi. herkese tavsiye ediyorum bu kitabı tam benim tarzıma göre…….
Oktayla evlenemiyor ozgurle evleniyor ( keşke oktayla evleneydi )
kim kimle evleniyor ben daha kitabı okumadım vazgectim söylemeyin
Çok harika bir kitap lise çağlarında özellikle okunması gereken bir kitap çok renkli
abla kitabı bulabilirsek okuycaz
artık satılmıyo bile kitap..
internetten aldım kitabı ben.
Çok güzel bi kitap daha 3.sünü almak nasip olmadı burdan okuyorum ama keske hepsini yazsaymıstınız =))
bence 3. sünü de almalısın ama orada cüneytle ayrılıyorlar 4. sünde ise oktay diye biriyle tanışıyor ama cüneyt onu geri itiyor 5. sine bende yeni basladım ama 1. ve 2. sini alamadan 3. sünden basladım insallah 1. ve 2. yide alıcam
5.sinde cüneytle görüşüyorlar ben bitiremedim ama yine birlikteler
ılk 9 seriyi okudum harikaydı dunya daki bütün insanlara tavsiye ederim
kıza katılıyorum bu erkekler bizi beğenmiyor gidip çarpık bacaklı kızları beğeniyorlar ama hikaye süperrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrr
tek kelimeyle ‘süpperrr'<3 <3
Abi çok iyi ya.. :D Keşke kız KoreFanı olsa! Bana daha çok , uyardı, kkk ~ İpek Ungun’a burdan sevgilerimi saygılarımı iletiyorum! Sizi çok seviyorum, lütfen Yoksa hayat gerçekten daha mı zor’unda serisini fazlasıyla istiyorum! <3 Teşekkürler.
Bencede Kore faniolsa iyi olurdu ama superrr
Ben bu kitabı hangi kırtasiyeden alabilirim ailem internetten almaya izin vermiyor . Hangi kırtasiyeden bulabileceģimi söyler mısınız? 2 3 ü okurum 1 okumadım .
Bence de çoook süper ve güzel bir kitap yazarın tüm kitapları güzel zaten. . . :)
cüneyten hangi kitaptn ayrılıyoooooooooooo ben 1 deymmmmmm
3. kitapta ayrılıyor 4. sinde ise oktay diye biriyle tanışıyor
3.de
6. sında oktayla evleniyor
hayır oktayla evlenmiyo özgürle evleniyo ben okudum
4. Yada 5. kitabinda Ayrılıyor
3.kitapta ayrılıyolar 4.de Oktay’la çıkıyolar ama ayrılıyolar
hangisinde cünetten ayrılıyr
3.cüde ipek onguna bu kadar güzel yazdığı için teşekkür ederim
Ben gençliğimde yaşadığım zorlukları bu kitabın serisi ile atlattım. Kesinlikle herkese tavsiye ederim!!!
çok güzel bie kitap bütün serilerini okudum harika :)
çok güzel bir kitap bütün serilerini okudum harika :)
çok güzel ve harika bir kitap bayıldım çok teşekkür ederim ipek ongun :)))
ilk olarak cüneytten 3 kitapta ayrılıyor ben yedideyim ve muhteşem hiç sıkılmadım birgün ipek onhunla tanışmak isterim ve ben bunun serisini bitireceğimmm
ilk olarak cüneytten 3. kitapta ayrılıyor ben yedideyim ve muhteşem hiç sıkılmadım birgün ipek ongunla tanışmak isterim ve ben bunun serisini bitireceğimmm
ben tanıştım
Bende 7 deyim
süper kitap herkeze tavsiye ederim . PAYAS FAHRETTİN ALTAY A SELAM
ÇOK GÜZEL KİTAP
bencede kız çok haklı kreker backlı kızlarda ne arıyorlarsa aynı ben ve arkadaşım beyza beyza filiz ben serra
bu zayıf kızlar aslında güzel deyil sadece zayılıkları ön planda
Kitap çok güzel 2. sini yeni bitirdim bayildim genclik romani diye buna derim :)
ipek onguna deli oluyorum bütün kitapları ver odamdaki kitaplık 6 katlı 3 katı ipek ongun dergileri ve romanları bide gazetedeki köşe yazıları var ♥ :)
okudum çok süper bi kitap tavsiye ederim bn 2. serisini okumak istiyorum bulamadım :(
her yerde var nasıl bulamazsın
6 ve 7 nasil evlendikten sonraki maceralarida bu kadar guzelmi
evet mesela serra’nın kıskançlıkları baslıyo sonra bazıları evlendikleri kisiyle sorunlar yasıyo mesela kaan melisi aldatıyo sonra serra özgürü sekreterinden kıskanıyo
hadi be ciddi misin kaan melisi aldatıyo mu
Serra neden oktay dan ayrılıyor ?
10.kitaptayım şu an özgürle gayet mutlular kızları selin oldu şimdi size tüm serilerde olanları çıkartıyorum annesi ve babası ayrı cuneyet onu aldattığı için ayrılmıştı su an cıneyt tumayla evli Zeynep nişanlı oktayla hayata bakışları farklı diye ayrılıyorlar. Ama hala serrayı unutamadı sırma doktorla evlendi dedesi lanse babası yaseminle evlendi dilek ulaşla evlendin melisi Kaan aldatıyor ama Melis şu an yeni biriyle çıkıyor ama kızı var esin kendinden baya büyük biriyle evleniyor dileğin esinin,sırmanın serranın bebişleri ard arda doğuyor yardımcı olduysam me mutlu bana
annesiyle babası boşancaklar
bu arada şu an 7. serisindeyim
resmen kitaba aşık oldum aşık
bi başladım mı meraktan bırakamıyom <3
çok güzel bi kitap
okunmasını çok isterim çünkü gerçekten başlarsan duramazsın
hayatımda gördüğüm en güzel kitapp bayıldımm 3. serisindeyim :))))
arkadaşlar serra cüneytle tanışıyor romantik anlar yaşıyor annesiyle babası ayrılıyor istanbula taşınıyor orada arkadas ediniyor cüneyt serradan baska birini sevdii için ayrılyorlar sonra serra oktayla tanışıyo oktay henüz evliliğe hazır olmadığı için ayrılıyorlar sonra serra önceden tanıştığı özgürle evleniyor sonra selin adında bir kızları oluyor selin 27 eylülde dünyaya geliyor melis kaanla evleniyor onlarında çocukları oluyor melis kaana bunu soylediğinde kaaan evi terk ediyor sonra doğumdan sonra eve dönüyor melis ona daima iyi davranarak tedaviye götürerek kaanı evi terk etmemeye ikna etmeye çalısıyor hepsi çocuğu için daha fazlası kitapta saklı
ben ilk 7sini okudum 8de selin diye bi kızı oluyo dedesi ölüyo sanırım okadar bliom ve de 6da Özgür die biriyle evleniyo 3. kitapta cuneytten ayrılırken cuneyt serrayı aldattığı icin ayrılıolar
8DE KIZI OLUYOOOO :) VE DEDESİ ÖLÜYO:(
11 NERDE SATİLİY?
11 yok canım benım sadece 10’a kadar var
11 ve 12 var tamamı
harika bir kitap herkesin okumasını tercih ederim ama bu kitap bu kadarcık olamaz diye düşünüyorum ve haklımıyım bilmiyorum
Bence de öyle
4.serisinde oktay diye ünüversiteli bir oğlanla tanışıp sew oluyorlar ve dilek le beraber ayrı eve çıkıyorlar dilek iste başkasına aşık olur anne babasının arası düzene girmeye başlıyo bbu kadar alın ve devamını siz getirin
Harika tam beni anlatıyor
Tam beni anlatıyor
bence de bize her konuda yardım eden bir kitap
Kitap harika ben şuan 6. Bölüm deyim ama 6. Bölümü pek beğenmedim o yüzden daha okumuyorum ama ipek Ongun un kamp arkadaşları ve afacanlar cetesi ne bayıldım_
Bence bu kitap devam etmeli faha güzel olacağına eminim
MÜKEMMEL!!!
Kitap müthiş bayildim ipek ongunla ilk kitabinda tanistim mektup arkadaslariydi kitabta. Şuan serinin ilk kitabindayim onu bitirdim. 2.sini almak istiyorumm:)en kisa sürede tüm seriyi alip okumak istiyorum..
Bende bu kitabı okudum çok güzel bir kitap hatta türkçeden proje aldığımda bu kitabı seçtim ve canlandırdım ve 100 aldım
İpek onguna buradan selamlarımı ve sevgilerimi iletiyorum kitap süper ben daha dört deyim ama hiç sıkılmadan okuyorum
Süper bile ya…
Bende 7 deyim
Ben bu kitaplara hayranım şu an sonuncuyu okuyorum kéşke hiç bitmese okumaya başlayınca sular seĺler gibi kitap bitiyor okumayanlara ısrarla tavsiye ederim ipek onguna yazdığı şaheser kitaplar için teşekkürler
valla iyiki oktaydan ayrıldı o iyi biriydi ama pekte serraya göre değildi…Hem özgür oktaydan daha iyi ve açık sözlü serra en doğrusunu yaptı yürü be özgür…
Arkadaşlar şuna açıklık getireyim cüneyt onu aldattığı için oktayla çıkıyor ama birbirlerine uymadıklarını fark ediyolar ve özgürle iyi anlaşmaya başliyolar ve sonra evleniyolar son kitap da özgür ve serra nın çocuğunun hayatını anlatıyo
Bencede MÜGOOOO!!! Ben Kendi ayakları üstünde işte hayat şimdi düğün zamanı hayat devam ediyor günler akıp giderken nerede kalmıştık kitaplarını okudum. Herkes okumalı ben hepsini en az 5-10 kere okumuşumdur
ben kitabın 5. sine kadar aldım ama kitabı bir okumaya başladım başlayış o başlayış sonra ben bir baktım böyle olmuyor birden 10. kitabına kadar sipariş ettim şuan gelmelerini bekliyorum düğün zamanı dediğinde öyle bir sevindim ki uçtum resmen sonra bu yorumları okuyunca üzüldüm oktay ile hayat olabilirdi yani baya yakışıyor gibiydiler özgür ondan büyüktü yani aklımın ucundan bile geçmedi ama
ipek ongun harikasın bu kitap bana çok şey kazandırdı
Kesinlikle harika bir kitap hemen bunu satın oluyorum…