Birazoku

Arkeolog Louise Cantor, oğlu Henrik’i evinde ölü olarak bulur. Polis, oğlunun intihar ettiğini söylese de Louise buna inanmaz. Ancak bir annenin fark edebileceği ipuçlar olayın derinliklerinde çok daha kötü şeylerin yattığını göstermektedir.
Louise, oğlunun ölümünün ardındaki sır perdesini aralamak için uzun bir yolculuğa çıkar. Bu inanılmaz yolculuğun her aşamasında oğluyla ilgili yeni bir sır keşfeder. Olaylar onu gizli laboratuvarlardan ilaç firmalarının karanlık oyunlarına, Kennedy’nin kayıp beyninden Afrika’nın gizemli topraklarına kadar götürür. Louise artık kendine şu soruyu sormaktadır: Acaba Henrik gerçekten intihar mı etmiştir?
Kennedy’nin Beyni romanıyla Mankell usta bir gerilim yazarı olduğunu bir kez daha kanıtlamaktadır. Bu eseri okurken okuyucuların solukları kesilecektir.

İÇİNDEKİLER

1.BÖLÜM

İsa’nın Yolunun Sonu

2.BÖLÜM

Fener Taşıyan

3.BÖLÜM

Siluetçi

Yazar Hakkında

BİRİNCİ BÖLÜM

İsa’nın Yolunun Sonu

“Başarısızlıklar açıkça ortaya konmalı, gözlerden saklanmamalıdır, çünkü insanı insan yapan basan şıllıklardır. Başarısızlıklarını hiç anlamayan biri, geleceğe eli boş gitmiş olur.”

Aksel Sandemose

1

Felaket sonbaharda gerçekleşmişti. Bunu hiç beklemiyordu, hiçbir uyarı olmamış gölge oluşturmamış,sessizce gelip vurmuştu.

Bu, karanlık bir arka sokakta pusuya düşmek gibiydi. Ama onu harabelerinden uzaklaştırıp kendisiyle hiç bağdaştırmadığı bir gerçekliğe itmişti. Müthiş bir güçle. Yunan bronz çağı mezarlarıyla hiç ilgisi olmayan bir kazıya savrulmuştu

O, kendi tozlu hendeklerinin derinliklerinde yaşıyor ya da birleştirmeye çalıştığı kırık vazo parçalarıyla uğraşıyordu. Kalıntılarını seviyordu ve etrafındaki dünyanın yıkılmak üzere olduğunu hiç fark etmemişti. Geçmişi bir kenara bırakmak ve mümkün olacağını hiç düşünmediği bir mezarın başında bulunmak zorunda bırakılan bir arkeologdu.

Hiçbir belirti olmamıştı Trajedi sesini yitirmişti. Onu uyarmak için bağırmasına imkân yoktu.

Louise Cantor, bronz çağa ait; yapılan arkeolojik kazılarla ilgili bir konferansa katılmak üzere İsveç’e gitmeden bir gece önce, banyodaki kırık bir seramiğe basmış ve sol ayağında derin bir kesik oluşmuştu Oluk oluk akan kan yüzünden midesi bulanmaktaydı. Kırık parça MÖ 5. yüzyıla aitti.

Louise Cantor. Atina’nın 137 kilometre uzağındaki Mora Yanmadası’nın Argolis Körfezi’ndeydi. Eylül ayıydı ve o yılın kazıları bitmek üzereydi. Havada, yaklaşan kışın habercisi olan serinlik hissedilmeye başlamıştı bile. Biberiye ve kekik kokulu, kuru sıcaklar geçiyordu artık….