Birazoku.com sitesinde de kitapların ilk sayfalarından biraz okuyabilir, satın almadan önce fikir sahibi olabilirsiniz. Devamı »

Yazar ya da yayınevi iseniz kitaplarınızı ücretsiz yükleyin!

Suyun Gizemleri
Suyun Gizemleri

Suyun Gizemleri

Blaise Hofmann

Dünya’nın yüzeyinin %71’inin suyla kaplı olduğunu biliyor muydunuz? Peki ya her yıl 3,5 milyon insanın kötü su kalitesine bağlı hastalıklardan öldüğünü ve 800 milyon…

Dünya’nın yüzeyinin %71’inin suyla kaplı olduğunu biliyor muydunuz? Peki ya her yıl 3,5 milyon insanın kötü su kalitesine bağlı hastalıklardan öldüğünü ve 800 milyon insanın hâlâ içme suyuna erişemediğini?

Naïa sunumu için rastgele bir konu olarak “su”yu seçer. Ne var ki bu konu onu hiç ama hiç heyecanlandırmaz. Derken, araştırmaya başladıkça, oyuna yavaş yavaş dahil olur. Biyoloji, coğrafya, felsefe, teoloji… Naïa, yaşamın olmazsa olmazı bu büyüleyici elementin tüm yönlerini keşfedecek, Nobel Kimya Ödülü sahibi Jacques Dubochet başta olmak üzere, alanında uzman bilim insanlarıyla röportajlar yapacak ve yeni edindiği bilgileri okurla paylaşacaktır.

Suyun Gizemleri, büyük küçük herkesin okuması gereken, olağanüstü bir popüler bilim kitabı!

İÇİNDEKİLER
1.Kaynağı Aramak 7
2.Akıntıya Karşı 13
3.Brontozorun Suyu 21
4.Rakipler ve Kıyı Sakinleri 43
5.Kutsal Su 55
6.Aynı Nehirde İki Kez 69
7.Şişelenmiş Su, Sanal Su 79
8.Hepimiz Aynı Sandaldayız 89
9.Sevgili Nobel Ödülü 101
10.Bilgiye Susamak 102

1.
KAYNAĞI
ARAMAK

O öğleden sonra, yemin ederim, sunum konuları arasından su çektiğimi, yani yapacağım sunumun konusunun su olacağını öğrendiğinde gülmekten kırılan Emma gibi ben de okulu kırsaymışım daha iyi olurmuş. Olayı özetleyeyim. Tatilden önceki son günün elektrik yüklü havası. Pencereden dışarı bakıp hayal kurmayı bile imkânsız kılan yoğun bir yağmur ve sanki dakikaları değil de saatleri gösteriyormuşçasına yavaş ilerleyen akrep. Lanetli bir saat, her daim orada, tam karşımda asılı, küçük öğrenci hayatımla alay eden Çin malı bir tepegöz…

Kimse konuşmadığında tepegöz başlar konuşmaya, tik tak, tik tak… Madam Bravache bir soru sorduğunda da asla kimse konuşmaz. Hele ki günlerden cuma, saat de 15:33 ise ve tatilin başlamasına tamı tamına 32 dakika kalmışsa. “Anlaşıldı. Tamam. Madem derse katılmak önceliğiniz değil, o halde size kendinizi ifade etme fırsatını ben vereyim!” Projektörü çalıştırıyor, daha doğrusu projektörün uzaktan kumandasını, o yağcı bilgisayar kurdu Léo’ya uzatıyor. Mercekten bir ışık huzmesi sızıyor. Léo perdeleri kapatmak için ayağa kalkıyor. Hepimiz cezamızı bekliyoruz. Cihaz kaynak arıyor. Tik tak, tik tak. Cihaz kaynağı buldu. Hep birlikte kahkahalara boğuluyoruz! Karşımızda Madam Bravache’ın kişisel bilgisayarındaki masaüstü resmi, ikiye üç metre boyutlarında; küçük, ağzından salyalar akan köpeğine sevgi dolu bakışlar atarken çektiği bir selfie. Yüzü kızarıyor, başını öne eğiyor ve hızla bir belgenin üzerine çift tıklıyor. İşte o an, tüm sınıfın kahkahası kesiliyor. Sunum konuları listesi. Madam Bravache yeniden üstünlük sağlıyor. “Topluluk önünde söz almayı bilmek çok önemlidir… Falan filan… Öğrenmenin sorumluluğunu üstlenmek… Filan falan… Özellikle de bilgiyi nerede arayacağınızı bilmek… Falan filan… Savınızı doğru yapılandırmak için…” Kimseyi kandıramazsınız Madam Bravache. Hepimiz gayet iyi biliyoruz ki bir öğretmen için sunum, her şeyden çok şu anlama gelir: Hiçbir şey hazırlamamak, sınıfın en arkasına geçip oturmak ve not alıyormuş gibi yapmak; dudak kenarında belli belirsiz, sadistçe bir sırıtış, intikam arayan bakışlar, ıstırabımızdan, telaşlı hareketlerimizden, sürçen dilimizden, kekelememizden alınan haz. Madam Bravache isimleri kurayla belirleyecek. Herkes sırayla bir tema seçecek. Başlıyoruz. Tom? Eee… Z kuşağı. Mathis? Doping! Zoé? Ben çığ konusunu alayım. Théo? Çok uluslu şirketler. Camille? Küresel ısınma. Nathan? Nathan, yüksek sesle konuşabilir misin? Efendim, ne dedin? Facebook mu? Not edildi. Jade? İlgimi çeken çok fazla konu var ama galiba eokuyucuyu alacağım Madam. Noam? Göç! Léo? Geri dönüşüm. Quentin? Feminizm. Louise? Veganlık. Léna? Terörizm… İlgimi çeken hiçbir şey yok ve henüz ismim okunmadığı için mutluyum. Yağmur dinmiş gibi görünüyor. Tik tak, tik tak. Telefonuma çaktırmadan bir bakış. 16:02. Tepegöz zamanı doğru gösteriyor. Üç dakika daha. Naïa? Havaya bakıyorum. Naïa? Sadece iki konu kaldı. Naïa, Alzheimer hastalığı mı, su mu?

Eklendi: Yayım tarihi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yazarın Diğer Kitapları

Bebhome Kahve

Aynı Kategoriden

  1. Garson ~ Matias FaldbakkenGarson

    Garson

    Matias Faldbakken

    Hills isimli asırlık bir Avrupa restoranında, orta yaşlı bir garson işinin değişmez yönleriyle gurur duyuyor: Kusursuz bir üniforma, bir örnek masa örtüleri, müdavimleri ve...

  2. Ruhlar Evi ~ Isabel AllendeRuhlar Evi

    Ruhlar Evi

    Isabel Allende

    Sonsuzluk çok uzun bir zaman.Rosa doğduğunda tıpkı porselenden yapılma bir taşbebek gibi bembeyaz, pürüzsüz, kırışıksız bir bebekti, saçları yeşil, gözleri sarıydı, ebe kadının istavroz...

  3. Dersler ~ Ian McEwanDersler

    Dersler

    Ian McEwan

    Yıl 1959: Soğuk Savaş dünyaya tüm kasvetiyle çökmüşken on bir yaşındaki Roland Baines’in hayatı değişmek üzeredir. Kaldığı yatılı okulda yalnızlığa alışmaya çalışan Roland, piyano...

Haftanın Yayınevi
Yazarlardan Seçmeler
Editörün Seçimi
Kategorilerden Seçmeler

Yeni girilen kitapları kaçırmayın

Şimdi e-bültenimize abone olun.

    Oynat Durdur
    Vimeo Fragman Vimeo Durdur