Victor Hugo, 1829 yılında yayımlanan Bir İdam Mahkûmunun Son Günü’nü yazdığında 26 yaşındaydı. Genç yazar, ölüme mahkûm edilen bir insanın son gününü büyük bir ustalıkla anlatarak kamu vicdanını etkilemeyi ve idam cezasına karşı bir protesto hareketi başlatmayı amaçlamış, başarılı da olmuştur. Bugün dünyanın birçok ülkesinde idam cezası yürürlükten kaldırılmışsa, böylesi bir cezanın hem trajik hem de insanlık dışı yanını daha 19. yüzyılın ilk yarısında gözler önüne seren Hugo’nun bunda hiç de azımsanmayacak bir payı vardır.
Şiirleri, oyunları, Sefiller ve Notre-Dame’ın Kamburu gibi yapıtlarıyla Romantik dönem Fransız edebiyatının en saygın yazarlarından biri olan Victor Hugo’nun bu romanının bir başka önemli özelliği de, bir tür “zihinsel otopsi” niteliği taşımasıdır.
*
Bir Trajediyi Konu Alan Komedi
Madam de Blinval
Şövalye
Ergaste
İçli bir şair
Bir filozof
Bir şişman adam
Bir zayıf adam
Kadınlar
Bir uşak
Birisi
Genç kadın
Bir Salon
İÇLİ BİR ŞAİR (Okur)
…………………………………………………..
…………………………………………………..
Ertesi gün, insanlar dolaşıyordu ormanda,
Bir köpek havlayarak geziniyordu ırmak boyunca;
Ve gözleri yaşlı genç kız,
Gelip oturunca, korkuyla dolu yüreği,
Antik şatonun çok eski kulesine,
Duydu inleyen hıçkırıklarını üzgün Isaure’un
Ama duymadı artık
Soylu şairin sazını!
BÜTÜN DİNLEYİCİLER
Bravo! Harika! Ne kadar güzel!
(Alkışlar)
MADAM DE BLINVAL
Şiirin sonunda, insanın gözlerini yaşartan, anlatılmaz bir esrar var.
ŞAİR (Alçakgönüllü)
Şiirin sonu üstü kapalı.
ŞÖVALYE (Başını sallar)
Saz, şair, ne kadar da romantik!
ŞAİR
Evet, bayım, aşırıya kaçmayan bir romantizm, gerçek bir romantizm. Elden ne gelir? Birkaç ödün vermek
gerekiyor.
ŞÖVALYE
Ödünler! Ödünler! Beğeni böyle yitiyor işte! Romantik şiirlerin tümüne yalnızca şu dörtlüğü yeğlerim:
Haber salındı Soylu Bernard’a
Pindos ve Kythera diyarlarından,
Cumartesi yemeye gelecekmiş akşamdan
Sevme Sanatı Zevk Sanatı’na.
İşte gerçek şiir bu! Cumartesi günü Zevk Sanatı’na
akşam yemeğine giden Sevme Sanatı! Hah şöyle! Ama
şimdilerde saz var, şair var! Artık kısa şiirler yazmıyorlar.
Şair olsaydım, kısa şiirler yazardım; ama şair değilim…
ŞAİR
Yine de ağıtlar…
ŞÖVALYE
Kısa şiirler, bayım. (Alçak sesle Madam de Blinval’e)
Ve üstelik şato anlamına gelen châtel Fransızca değildir;
ona castel denir.
BİRİSİ (Şaire)
Bir itirazım var, bayım. Antik şato diyorsunuz, peki
neden gotik demiyorsunuz?
ŞAİR
Gotik sözcüğü şiire uymuyor.
BİRİSİ
Ah! O zaman başka.
ŞAİR (Konuşmasını sürdürür)
Siz de görüyorsunuz, bayım, bazı şeyleri sınırlamak
gerek. Fransız şiirinin düzenini bozmak ve bizi Ronsard’
ların, Brébeuf’lerin dönemine götürmek isteyenlerden
değilim. Romantiğim, ama ılımlıyım. Duyarlıklarda olduğu gibi. Tatlı olsunlar, düşsel, melankolik olsunlar isterim, ama hiçbir zaman kanlı, hiçbir zaman korkunç olmasınlar… Felaketlerin üstünü örtmek… Biliyorum, öyle
insanlar, öyle deliler, öyle çılgın imgelemler var ki… Hey,
bayanlar, yeni romanı okudunuz mu?
KADINLAR
Hangi roman?
ŞAİR
Bir İdam……
BİR ŞİŞMAN ADAM
Yeter, bayım! Ne söylemek istediğinizi biliyorum.
Kitabın adı bile sinirlerimi harap ediyor.
MADAM DE BLINVAL
Benim de öyle. İğrenç bir kitap. İşte yanımda.
KADINLAR
Görelim, görelim.
(Kitap elden ele geçer)
BİRİSİ (Okur)
Bir İdam Mahkûmunun……
ŞİŞMAN ADAM
Yeter, Madam!
MADAM DE BLINVAL
Aslında iğrenç bir kitap, insana kâbus gösteren bir
kitap, insanı hasta eden bir kitap.
BİR KADIN (Alçak sesle)
Bu kitabı okumalıyım.
ŞİŞMAN ADAM
Gün geçtikçe geleneklerin bozulduğunu anlamak
lazım. Tanrım, ne kötü bir düşünce bu! İdama mahkûm
edilmiş bir insanın infaz günü çekmesi gereken bütün
bedensel acıları, manevi eziyetleri, art arda ve hiçbirini
de göz ardı etmeksizin, bütün ayrıntılarıyla anlatmak,
derinliğine inmek, incelemek! Tüyler ürpertici değil mi?
Böyle bir düşünceyi savunan yazarlar olmasını, böyle bir
yazarın okur bulmasını anlıyor musunuz, bayanlar?
ŞÖVALYE
Çok saygısız biri olmalı.
MADAM DE BLINVAL
Yazarı kimmiş?
ŞİŞMAN ADAM
İlk basımında yazarın adı yoktu.
ŞAİR
Daha önceden iki tane romanı vardı… Ah! Adlarını
unuttum. Birincisi Morg’da başlayıp Grève’de1
bitiyordu. Her bölümde çocuk yiyen bir canavar vardı.
ŞİŞMAN ADAM
Okudunuz mu bu kitabı?
ŞAİR
Evet, bayım; olay, İzlanda’da geçiyor.
ŞİŞMAN ADAM
İzlanda’da, korkunç bir şey.
ŞAİR
Hem de odlar, baladlar yazmış, daha bilmem ne,
mavi gövdeli canavarlardan söz ediyor.
ŞÖVALYE (Güler)
Vay canına! Çok çılgın şiirler olmalı.
ŞAİR
Ayrıca bir drama da yayınladı, buna drama diyorlar,
içinde şöyle güzel bir dize var:
Yarın yirmi beş haziran bin altı yüz elli yedi.2
BİRİSİ
Ah! Bu dize!
ŞAİR
Bu dize rakamlarla da yazılabilir, işte, bayanlar:
Yarın, 25 Haziran 1657.
(Şair güler. Gülüşmeler)
ŞÖVALYE
Bugünün şiirine özgü bir şey bu.
ŞİŞMAN ADAM
Bu adam da şiir yazmayı bilmiyor! Adı neydi bu
adamın, Allah aşkına!
ŞAİR
Söylenmesi kadar akılda tutulması zor bir ad. İçinde
Got’umsu, Vizigot’umsu, Ostrogot’umsu bir şeyler var.
MADAM DE BLINVAL
Aşağılık bir adam.
ŞİŞMAN ADAM
İğrenç bir adam.
GENÇ KADIN
Onu tanıyan biri bana dedi ki…
ŞİŞMAN ADAM
Onu tanıyan birini tanıyor musunuz?
GENÇ KADIN
Evet. Bana, bu adamın kendi köşesinde yaşayan iyi,
sade bir insan, vaktini çocuklarıyla oynayarak geçiren birisi olduğunu söyledi.
ŞAİR
Ve karanlık yapıtları hayal etmekle geçen geceler.
Ne kadar garip; işte kendiliğinden bir mısra dökülüverdi
ağzımdan:
Ve karanlık yapıtları hayal etmekle geçen geceler.
İyi bir durak oldu. Başka bir kafiye bulmak gerek.
Ah! Kasvetler.
MADAM DE BLINVAL
Quidquid tentabat dicere, versus erat.1
ŞİŞMAN ADAM
Söz konusu yazarın küçük çocuklarının olduğunu
söylüyorsunuz demek. Olamaz, madam. Hele böyle bir
kitap yazdıktan sonra! Böyle iğrenç bir roman!
BİRİSİ
Peki bu romanı hangi amaçla yazdı!
ŞAİR
Ben nereden bileyim?
FİLOZOF
Öyle görünüyor ki idama karşı çıkma amacını taşıyor.
ŞİŞMAN ADAM
Ne iğrenç bir şey bu!
ŞÖVALYE
Ne yani, cellada savaş mı açıyor?
ŞAİR
Giyotine şiddetle karşı çıkıyor.
ZAYIF ADAM
Tahmin ediyorum. Tumturaklı sözler olmalı.
ŞİŞMAN ADAM
Hiç de değil. Bu kitapta ölüm cezası ile ilgili iki sayfa ya var, ya yok. Gerisi duygusal sözcükler.
FİLOZOF
Yanlış. Konu düşünmeye değer. Bir drama, bir roman hiçbir şey kanıtlamaz. Ben de okudum bu kitabı;
kötü bir kitap.
ŞAİR
Ne tiksindirici bir şey! Bu mu sanat denen şey? Kuralları çiğnemek, rezalet çıkarmaktır, bu. Ah! Şu caniyi
tanısaydım keşke! Ama hayır. Ne yapmış? Bilinmiyor.
Belki de çok kötü biriydi. Tanımadığım bir insanla ilgilenmeye zorlayamazlar beni, buna hakları yok.
ŞİŞMAN ADAM
Hiçbir yazarın okura bedensel acılar tattırma hakkı
yoktur. Trajedilere baktığımda, herkes birbirini öldürüyor, yani beni pek etkilemiyor. Ama bu roman, insanın
tüylerini diken diken ediyor, insanı korkudan titretiyor,
insanın kâbuslar görmesine neden oluyor. Bu kitabı okuduktan sonra yatağa düştüm.
FİLOZOF
Üstelik sevimsiz ve sıkıcı bir kitap
…
Bu kitabı en uygun fiyata Amazon'dan satın alın
Diğerlerini GösterBurada yer almak ister misiniz?
Satın alma bağlantılarını web sitenize yönlendirin.
- Kategori(ler) Dünya Klasikleri Roman (Yabancı)
- Kitap AdıBir İdam Mahkumunun Son Günü
- Sayfa Sayısı160
- YazarVictor Hugo
- ISBN9789750739163
- Boyutlar, Kapak13,5 x 21,5 cm, Karton Kapak
- YayıneviCan Yayınları / 2024
Yazarın Diğer Kitapları
Aynı Kategoriden
- Karanlığın Ayak İzleri ~ Tess Gerritsen
Karanlığın Ayak İzleri
Tess Gerritsen
Eski sırlar da bir gün açığa çıkar… Beryl Tavistock, anne babasının yirmi yıl önceki şüpheli ölümünün etkisinden kurtulamamıştır. Onu altüst eden bir haberle, gerçeğin...
- Benim Katı Yüreğim ~ Helen Garner
Benim Katı Yüreğim
Helen Garner
Yaşlanmış anne babasını ziyarete gelen bir genç kadın, meraklı bir kız çocuğu, uzun yıllar boyunca görüşmemiş iki eski dost, hayal kırıklığıyla evine dönen bir...
- Kırmızı Başlıklı Kız Ağlıyor ~ Beate Teresa Hanika
Kırmızı Başlıklı Kız Ağlıyor
Beate Teresa Hanika
Babam bu sabah odama geldi; oda kapısını çok kararlı bir hareketle arkasından kapadı ve çalışma masamın sandalyesine oturdu. Tuhaf bir görüntüydü bu, çünkü oraya...