“Şiir sanatı üzerine görüşlerimi içeren poetik kitapçıklar dizisinin ilk kitabı… Şiirin tükenmez kıvılcım ocağından aklımın payına düşenleri paylaşmak istedim. Bunun için de birçok düşünce ve deneme kitabının vazgeçilmezi olan ‘fragman’lar biçiminde ilerleyen bir tarzı tercih ettim.”
**
s. 7-8
Şiiri diğer söylediklerimizden ayıran nedir?
Onu şiir yapan?
Daha sonra onu bizim, yani “birinin”, altındaki imza sahibinin şiiri yapacak olan? Onun hem “şiir” olduğunu, hem de imza sahibinin “şiiri” olduğunu gösterecek olan nedir? Yalnızca bir türe adını veren “kurallar bütünü” ve bir şiire kişisel yankısı vuran “ses” mi?
Bu basitmiş gibi görünen sorulara verilecek yanıtları “sahiden” idrak etmenin aslında yıllar aldığını az kişi bilir. Bazı şairler bir-iki kitapla, bazı şairlerse daha fazla kitabın sahibi olduktan sonra ancak ulaşabilir bu konunun dillendirilebildiği, biraz daha rahat konuşulabildiği serin yere.
Ayrıca ilkini, yani yazılan şeyin şiir olması için türün kurallarıyla uyumunu halledebilenlerin çoğunun, ikincisini yani kendi sesini bulamadığı bilinir. Şiiri, şiirin ne olduğunu, nasıl yazıldığını öğrenmiş, ama kendi şiirini, imzasını görünür kılan kişisel dilini, söylemini kuramamış olabilir bir şair. Bunu anlamak da bazı durumlarda yıllar alabilir. Hem unutmamak gerek: İnsanların geç öğrendikleri konuların önemli bir bölümü kendileri hakkındadır. Yolla ölçülür bazı şeyler, yaşla değil. Ayrıca ne yol sabit bir şeydir, ne insanın kendisi… Yol dedikleri, yalnızca çok yıl yaşamış olmakla alınacak ya da geçen zamanın alınmasını giderek kolaylaştıracağı bir şey değildir.
Onca yaşa karşın, yolun yarısına bile gelemeyenlere ne demeli?
Bazı uzaklıklar yıllarla kapatılmaz. Uzaklık, içi doldurulması gereken bir bilgi çeşididir.
Şiir üzerine, sonra da kendi şiirimiz üzerine düşüncelerimiz de kolay oluşmaz. Herhangi bir konuda düşünce oluşturmaktan çok daha uzun ve zahmetli bir süreçtir bu. Şiirin çoğu kez sahibine bile yabancı, uzak, ele geçirilmez evreninde sezgi, içgörü, bilgi, deneyim, zevk, görgü, incelik, fikir, buluş, keşif ve benzeri belirleyenler, kendi fizik yasaları içinde yer değiştirip dururlar. Şiirin kendi iç takvimi vardır; gündelik dünyanın kullandığı takvimle bazen örtüşür, bazen örtüşmez. Bu nedenle, hiçbir zaman o güne kadar öğrendiklerinizle yetinip, artık kendinizi gönül rahatlığıyla kendiliğinden çalışan bir düzeneğe bağlayamazsınız, sürekli uyanık ve diri, dahası “tedirgin” olmanız gerekir. Dünyanın belki de en eski sanatının hâlâ sürdürülüyor, sürdürülebiliyor olmasında şu saydıklarımın toplamından oluşan tedirginliğin payı vardır. Şiir tereddütleri olanların sanatıdır.
…
Bu kitabı en uygun fiyata Amazon'dan satın alın
Diğerlerini GösterBurada yer almak ister misiniz?
Satın alma bağlantılarını web sitenize yönlendirin.
- Kategori(ler) Deneme
- Kitap AdıKüre
- Sayfa Sayısı116
- YazarMurathan Mungan
- ISBN9786053160564
- Boyutlar, Kapak12,5x19,5 cm, Karton Kapak
- YayıneviMetis Yayınları / 2016
Yazarın Diğer Kitapları
Aynı Kategoriden
- Yazmak Üzerine ~ Raymond Carver
Yazmak Üzerine
Raymond Carver
Tıpkı yaşarken olduğu gibi, yazarken de özensiz olmaktan vazgeçin.Yazmayı konuştuğumuzda ne konuşuruz? Yazmak Üzerine, adı modern öyküyle eşanlamlı hale gelen Raymond Carver’ın yazın hayatını...
- 99 Yüz / İzdüşümler – Söz Senaryosu ~ Cemal Süreya
99 Yüz / İzdüşümler – Söz Senaryosu
Cemal Süreya
Süleyman Demirel, İbrahim Tatlıses, Çetin Altan, Deniz Baykal, Metin Oktay, Sakıp Sabancı, Sezai Karakoç… Siyasetten spora, bürokrasiden sanat dünyasına, işinsanlarına, gazetecilere yüzden fazla isim....
- Felsefe’nin Türkçesi/Cumhuriyet- Felsefe- Eleştiri ~ Dücane Cündioğlu
Felsefe’nin Türkçesi/Cumhuriyet- Felsefe- Eleştiri
Dücane Cündioğlu
Olup biteni kötü olarak tanımlayabilme kudreti, tanım yapabilenlerin, yani elini korun içinde tutabilecek denli sabır ve tahammüle malik olabilenlerin mülkü. Bu niülkiyetin adı karamsarlık,...