Bir Kadın Neler Yapabilir, Saçmalıklar Silsilesi, Kendi Kanımı İstiyorum, Denizyıldızının Hikâyesidir Hayat, Cari Kaçık, Bir’inci, Mesela Yani, Yine Saçmaladım, Kahretsin, Benim İçin Ölme, Erkekler Yok Oluyorsunuz , Beynimizi Yiyelim Programına Hoş Geldiniz, Kırdıysam Affet, Aşkı Kadınlar Yönetir, Kendime Yeni Bir Ben Lazım, Kirli Eller, Aşk Yakmamış, Okan Zayıflamış, Ben De Manken Olucam, Porche, Oynak Kadın Bakışı Ve Kuru Sıkı, Selvi Boylum Al Yazmalım, Her Şey Olağan Beyinlerin Olağan Sıçramalarından İbaret, Good Mornıng Internethaber, Birinin Kadını Olmak İstiyorum, Issız Adama Aşık Oldum, Hiç Bu Kadar Saçmalamamıştım, Kasımda Aşk Başka Mıdır, Bir Aşkın Yaratomisi, Bir Bilmecem Var Çocuklar, Empati Tanrı Aşk İnsan , Kesin Beni Kan Tuttu, Bazıları Çabuk Bıkar, Canavarlara Ölüm, Yılbaşı Gecesi Evde Tek Başına, Dünya Bizi Affetsin, Seni Düşünüyorum, Ne Yalan Söyleyeyim, Şimdi Ben Seni Yeniden Sevsem, Tarihin Tehlikeli Kadınları, Gündeme-Kon, Erkeklerin Ben Çok Uzun Sevişirim Takıntısı, Demirel Ofisi Kapatmış, Ben De Evi Kapatacağım, Sen Gittin Ben Değiştim, Tanrının Yokluğu, Bir Erkek 34 Günde Nasıl Unutulmaz, Bahar Öncesi Temizliği, Çıtır Güzin Abla, Hadi Bey Bunu Bana Nasıl Yaparsınız, Orman Sarmaşığı Kadınlar, Fazıl Say Yüreğime Dokundu Birgün, Sevgili Obama, Zıp Zıp Zıplayasım Var, Aşkın Yasak Halleri, Her Sanatçı Biraz Şizofrendir, Hep Bahara Döner Dünya, Beni Kendine Saklama, Beni Arasıra Bırak, Geldiğin Gibi Git, Haşmet Babaoğlu’nun Pazar Notları Kıvamındayım, Başbakan Mutsuz, Kimseyi Unutmak İçin Sevmedim, Bu Köşede Boykot Vardır, Tanrı Sizi Duyar, Kaç Kere Seviştin, Ateşli Sevişmeyelim Lütfen, Ankara’yı Sevmeli Miyim, Bir Rüya Gördüm, Sade Kahve Tadındayım, Eti’nin Çikolata Fabrikası, Baykal’a Mektup, Acıya İnat, Son Dahi, Aklımdasın, Sarıgül Başbakan Olursa, Çöpten Adam
01 Eylül 2008 Pazartesi
Dikkat Erkek Çıkabilir..!
Her an bir yerden,
özlediğiniz kelimelerle belki,
belki bir müzik eşliğinde,
bir cümleyle belki etkileyici,
bir masal kahramanına benzeyerek sanki ya da belki,
kulağınıza fısıldayarak kurulu aşk sözcüklerinden herhangi birini,
kısarak gözlerini,
bakarak gözlerinizin içine daha dikkatli,
yeminler ederek,
sözler vererek,
vallahi diyerek,
gerçek olduğunu düşündürerek,
yolda,
sokakta,
sinemada,
elinizden tutarak,
bırakmayarak,
hiç bırakmayacağını sandırarak,
yani diyorum ki dikkat!!!
İnanmayınız efendim.
Aşka da inanmayınız.
Ayılıp bayılmayınız genç kızlar gibi,
koşup aynalara bakmayınız,
üstüne bi de kendinize daha iyi bakmayınız.
Güzel görünmeye çalışarak olmadık şeyler yapmayınız.
Zaten güzelsiniz yeterince.
Erkek dediğiniz seçmeyi bilmez zira seçemez de.
Çok da fark etmez karanlıkta kiminle seviştiği.
Çoğunluk evet!
Azınlıkta olanlara ve hala var olanlara saygım sonsuz elbette.
Sanmayınız ki sadece size söyledi söylediklerini ya da söylemekte.
Onlar ezberledikleri.
Araba kullanırken,
sigara içerken,
çalışırken,
karşıdan karşıya geçerken,
alışveriş ederken,
bir şeyler düşünürken,
annenizle telefonda konuşurken,
köpeğinizi gezdirirken,
ken de, ken
Dikkat erkek çıkabilir!!!
06 Eylül 2008 Cumartesi
Bir Kadın Neler Yapabilir..?
1. Kadın haklarından haberdar olabilir!
2. Önce bir birey olduğunu hatırlayarak kendine güvenebilir!
3. Ayaklarını yere sağlam basabilir!
4. Toplumun ezilen tarafında olduğunu düşünerek bu olguyla yaşamaya devam etmeyebilir yani kendini ezdirmeyebilir!
5. Haklı olduğu yerde kavgadan korkmayabilir!
6. Haksız olduğu yerde kendini haklı çıkarmaya çalışmayarak, özür dileyebilir!
7. Toplumsal bilincin kendisine yapıştırdığı pardon yakıştırdığı ne varsa oturup üzerinde bi daha düşünebilir ya da gözden geçirebilir!
8. Mantığının kabul etmediği her şeyi reddebilir!
9. Hiçbir tacize sessiz kalmayabilir!
10. Korkup sinmek yerine hakkını arayabilir!
11. Kocasından dayak yiyorsa,”Kocamdır döver de sever de.” diye saçmalayarak, durumu sineye çekmeyebilir!
12. Yetişkin yaşa gelince evlenip çocuk yapmayı kendine ilk görev edinmeyebilir!
13. Koca eline bakmayabilir!
14. Eğer isterse çocuk da bakabilir ama kariyer de yapabilir!
15. Kendini geliştirebilir ve bu sayede çocuğunu daha iyi yetiştirebilir!
16. Hayattan korkmayabilir!
17. Bir kadın mutlaka erkekten daha estetiktir. Evini, barkını, kapısının önünü, sokağını mahallesini, şehrini ve ülkesini daha yaşanır bir hale getirebilir çünkü zevklidir!
18. Oturup her sabah bön bön kadın programlarını seyretmekten vazgeçebilir!
19. Cır cır cır çene çalmaktan ve dedikodu yapmaktan haz etmeyebilir!
20. Başka bir kadını kıskanmayabilir boş zamanlarında mesela!
21. Kadın, kadının dostu olabilir!
22. Dünyaya gerektiğinde evet ama her zaman da kadınsı bir gözle bakmayabilir!
23. Bir birey olarak sorumlulukları olduğunun farkına varabilir!
24. Fikirlerini özgürce dile getirebilir!
25. Zora geldiğinde gözyaşlarına boğulmayabilir!
26. Biraz gerçekçi olabilir!
27. Savaşta da aşkta da dik durabilir!
28. Kendine iyi bakabilir ve bakımlı olmaya çok özen gösterebilir evet ama bunu takıntı haline getirmeyebilir! Tek derdi bozulan ojeleri olmayabilir!
29. Aşka inanabilir evet ama aşkı hayatının ve dünyanın merkezine koymayabilir!
30. Yapacak başka bir işi yokmuş gibi her an kocasının ya da sevgilisinin nerede olduğunu düşünüp durmayabilir ya da sormayabilir!
31. Erkeği, kendisini koruyan bir baba şefkatçisi olarak görmekten vazgeçebilir. Kendi kendini koruyabilir!
32. Fareden korkup ev ahalisini ayağa kaldırmayabilir!
33. Her doğal ortama uyum sağlayabilir. Gerekirse odun da kırabilir! Ama odun kırarken de son derece çekici görünebilir!
34.Lastik değiştirmeyi öğrenebilir bir ara!
35.Alınganlığını ve ilgi beklerliğini sabır seviyesi hatta su seviyesi üstünde tutmayabilir! Boğmayabilir, daraltmayabilir…
36.Kendinden başka şeylerle de ilgilenebilir!
37.Kendi bildiği doğrudan şaşmayabilir. Doğruları için en azından mücadele edebilir!
38.Doğurgan olduğunu hatırlayarak, aslında bu yeteneğini sadece çocuk doğurmak için kullanmayabilir!
39.Her an sorun yaratmayabilir!
40.Bir kadın güçlü ama aynı zamanda hassas, duygusal ve duyarlı olabilir!
10 Eylül 2008 Çarşamba
Saçmalıklar Silsilesi..
Erdoğan ve Aydın Doğan kirli çamaşır günleri başlamıştır!
Ayşe teyze “Cııırt.” diye gelemez! Niye? Nihayetinde Ayşe teyze bir reklam kahramanıdır. Şahsen reklamlar dışında kimsenin kapısını çaldığı görülmemiştir!
En merak ettiğim şey; bir dahaki çadırı kimin nereye kuracağıdır!
Muhalefet tek dişi kalmış canavar/dır!
Kene sorununu hallettik mi? Bi de o var. Artık pikniğe gidebilir miyiz? Biraz oksijene ihtiyacım var!
Kardeşim defterlerini aldı mı acaba? Annemi aramalıyım!
Bugün günlerden ne?
Kim kimi kapatacak? Ya da kim kapanacak?
Bir gün başımı kapatmam gerekecek mi? O zaman saçlarıma iyi bakmamın ne önemi var?
Ben de şu resmi değiştireyim canım! Ciddi görünme zorunluluğum var!
Ah bi de televizyonlar! Saksı yapılası kutular!
Ergenekon bundan sonra nereye konacak?
Dokunma benim de dokunulmazlığım var!
Kendine toz kondurmayanlar!
Öğrenciyi affettiler duydunuz mu? Çok iyi kalpli insanlar!
Ya kibritçi kız? Onu hiç soran oldu mu?
Yani diyorum ki; masallar!
11 Eylül 2008 Perşembe
Kendi Kanımı İstiyorum..!
İçimde martıların acıklı çığlıkları, başımda kara kara büyüler, yağmura bile güvenim kalmadı! Artık ne temiz dünkü kadar içim, ne de iyiliğe inanıyorum!
Damarlarımda ayrılığın kirli suyu, canımı acıtıyor vurulduğum kelimeler, kelimeler; birer jilet darbesi gibi, kesiyor her yerinden ne kalbimi, ne tenimi, ne de bedenimi tek başına; ruhumda asıl darbeler! Ruhumda; kıyametler…
Sokaklara attım kadınlığımı; kurda, köpeğe, kuşa… Ne olacağım hiç umurumda değil! Düşlerim bana yakın değil artık, düşlerim anlamını yitiren bir geçmişten ibaretler… Geçmişimden geleceğime yazdığım mektupları yırttım bugün! Birer, birer… İlk defa kendi geleceğime, hem de hiç acımayarak, kendime içim bile sızlamayarak… Tutunmaya çalıştığım her yeri elimde kalıyor kendimin! Gözlerim acıyor ilk defa acıya ağlayamayarak. Boğazımda söylemediklerimin düğümü Ellerime bakıyorum sanki artık benim değiller. Ellerim benim değilse artık eğer, bedenime ne istiyorlarsa yapabilirler!
İçimden kopup gidenlere alışığım, içimden hep birileri kopup gitti nihayetinde ya da bir şeyler. İçimden kopup gitmedi şimdi benden giden bu sefer, ben koparıp attım içimi de o giderken, onunla beraber…
Ne kadar bağırsam o kadar yanıyor canım. Ciğerimi söküyor yerinden acın. Acın; bütün acılarımı geri döndürüyor, beni de eski acılarıma yeniden… Büyüyor neyse ve ne kadarsa gülüp geçtiğim her şey; her kırılışım, her yıkılışım, her ayağa kalkışım… Hayat gözümde büyüyor ve yitirdiğim her şey, ilk defa dayanılmayacak kadar “yok” geliyor, “yitirilmiş” geliyor… Babamın ölümünü hatırlıyorum yeniden; babamın gözleri kapanıyor… ben, şimdi ağlıyorum! Doğmamış bebeklerime ağlıyorum sonra, doğmayacak olanlara da; şimdiden… Kessem bir yerimi “kan aksa” diyorum kendimden; her hangi bir kan değil görmek istediğim, kendi kanımı istiyorum!
Sokaklarına bırakıyorum kendimi şehrin; üstümden arabalar geçiyor, üstümden evler, üstümden; şehrin çoluğu, çocuğu, yaşlısı, genci, açlığı, hastalığı, uyuşturucu tüccarları, yankesicileri, tecavüzcüleri geçiyor. Aklımdan bin bir küfür geçiyor, içimden ben geçiyorum, ben; geçiyorum, bir şey benden geçiyor, ben; kendimden… Gidiyorum, nereye gideceğimi sormadan kendime; kalamıyorum…
Aslında acıyı anlatmaya az geliyor kurduğum cümleler… Bana belki de ilk defa yetmiyor kelimeler! Kelimeler; gözümdeki değerlerini kaybediyorlar, gözümden düşüyorlar… Ben, kendi gözümden düşüyorum; içimde ölüler, aklımda tehlikeli düşünceler… Bir bıçağın üzerine düşmek istiyorum atlayıp da kendimden, en sivri yerine denk gelip bir bıçağın; gözlerimi kendi cesedime kapamak istiyorum! Bu kadar korkusuz, ilk defa bu kadar umurumda değil kimseler ve ilk defa beni iyileştirmeye de yetmiyor dedim ya; kelimeler. İlk defa onlara da tutunamıyorum ki, düşeceğim birazdan!
Ben acıdan ölmezdim ya hiç, bu kez acı beni güçlendirmiyor! Acın; beni öldürüyor…
Oku! Anla ki kimse güçlü değil yeterince. Oku! Bil ki, herkes bir gün kendinden vazgeçer. Oku! Hiç umurumda değil ilk defa zayıf düşmüşlüğüme atılacak kahkahalar. Attıkların atacaklarının teminatı olsun hatta! Oku! Oku ki, beni de yenmişliğine sevin aşkın; fırlatıp atmışlığına kendimden. Bu açıkta, bu açıktan yakala beni; ilk defa yakalanmışlığımdan büyü ve beslen! İlk defa bu kadar açık verdim ya kendimden, sen; açıkları kullanmak isteyensen eğer, işte şimdi senin de ellerindeyim!
Gözümde yok artık, ne aşka ne de ayrılığa kurulan / kurulabilecek cümleler. Kelimeleri de yaktım içimle beraber, kitapları da ve hatta ateşe attığım hikâyeler… İçimde ormanlar yanıyor! İçimde, ormanlar…
Ne yalana tutunabiliyor artık ruhum, ne gerçeğe, ne olana, ne olmayana, ne de olacağa. Masallar ise; umurumda bile değiller! Canım öyle yanıyor ki, hissetmiyorum, hissetmedikçe yanıyor… Gözlerim ilk defa bu kadar vahşi, bu kadar ilkel bakıyor. Gözlerim kendinden kaçıyor! Ölümüne susuyorum! Sustukça ölüyorum… Ölmekten korkum kalmadı, ölememekten korkuyorum!
…
Bu kitabı en uygun fiyata Amazon'dan satın alın
Diğerlerini GösterBurada yer almak ister misiniz?
Satın alma bağlantılarını web sitenize yönlendirin.
- Kategori(ler) Deneme
- Kitap AdıKırık Köşe
- Sayfa Sayısı304
- YazarYasemin Pulat
- ISBN6054353095
- Boyutlar, Kapak13,5x21 cm, Karton Kapak
- YayıneviGOA BASIM YAYIN / 2010
Yazarın Diğer Kitapları
Aynı Kategoriden
- Yine Seninle Geldi Hayat ~ Cezmi Ersöz
Yine Seninle Geldi Hayat
Cezmi Ersöz
Hayat kitaplarda yazılanlar gibi değilmiş. Kitaplarda her kelimenin altında başka bir kelime gizliymiş. Her yüzün altına başka bir yüz… Böyle gidiyormuş; bunun sonu yokmuş....
- Düşman Kazanmak Sanatı ~ Tarık Buğra
Düşman Kazanmak Sanatı
Tarık Buğra
Bütün alçakgönüllülüğüme, kadir kıymet bilme çabalarıma rağmen kendini beğenmiş sayıldım ve yığınla düşman kazandım. Sevdiğim üç patrondan birisi, rahmetli Ali Naci Karacan bile, gazetesindeki...
- Dudak Payım ~ Mehmet Ercan
Dudak Payım
Mehmet Ercan
Ve sonra sen çıktın karşıma. ‘Allah’ın bana ‘bak sana ne yazdım’ deme şekliydin.” “Kavuşmanın bir son, kavuşamamanın ise devamlılık anlamına geldiğini bildiğimden beri aşka...