“Başlık: Bu aşksız bir ilişki mi, yoksa aşkın hallerinden biri mi?
“Eğer o soğuk salonda soluk kanepede yani sahnenin tam ortasında ve Avignonlu Kızlar’ın karşısında bu kelime ağzından çıksa, hayat değişir miydi? Bu sözcük tek başına evde bağımsız bir cumhuriyet gibi kendi kurallarını koyarak yaşamaya başlar mıydı ve kafalarında hâlâ aşk mı, değil mi sorusu dönüp dolaşan kadın ve erkek, bu yeni ülkenin katı, karşı konulmaz kurallarına uymak zorunda olduklarından, böyle soruları kafalarından atarlar mıydı? Ancak bu sözcük o eve, yaşamının adamla sürdürdüğü anlarına ait değildi.”
Anatomi Dersi, Ayşegül Devecioğlu’nun Başka Aşklar, Kış Uykusu ve Arkası Mutlaka Gelir’in ardından yayımlanan dördüncü öykü kitabı.
İÇİNDEKİLER
Anatomi Dersi
Emma Ceviz Ağacında
Siyah Moli
Baş Daima Dik Olmalı
Hayalleri Yıkma Vakfı
Yakın Gelecekte Edebiyat
Emma Ceviz Ağacında, s. 21-22
Öğleden sonraydı. Emma işlerini bitirmiş salonda otururken evdeki sessizliği duyumsadı. Hava yavaş yavaş serinliyordu. Son yaz güneşi camlara vurmuştu. Gözlerini kapayıp sessizliğin tadına varmaya çalıştı.
Ama sessizlik bilindiği gibi hiçbir zaman sessizlik değildir. İçi bir sürü ıvır zıvırla doludur.
– Hep böyle değildi. Herkes kurala uyuyordu.
– Köpeklerin de havlamaması gerekiyordu.
– Biliyorum, çünkü orada olmalıyım.
– Karanlık basmaya başladı.
Çok eski zamanlarda sessizlikten söz edilebilirdi belki. Çok ama çok eski zamanlarda. O kadar eskiydi ki artık hatırlanmıyordu bile. Şimdi daha hikâyenin başında Emma’nın sessizliği düşünmesinin nedeni, ev ahalisinin, büyükçe görünen ama onca insan toplandığında hiç de büyük olmayan salonda olmamasıydı. Yine de kulak verilince yukarıdan bir tangırtı geliyordu. Ablasının oğlu Arda metal çağındaydı ve odasında annesinin uyarıları nedeniyle kısmak zorunda kalsa da avaz avaz Guns and Roses çalıyordu. Arda, kabakulak çıkardığı için okula gitmemişti. Metal çağında olmak ilkçağda, ortaçağda ya da tunç çağında olmak gibi doğal bir durumdu. Emma, o gürültünün içinde dünyaya dair bir şey duyduklarını anlıyordu ve ne duyduklarını bilemese de bu zorunlu aşamayı hoşgörüyle karşılıyordu.
İşte bu hoşgörülü Emma, ölmüş anne babalarından kalan bu evde iki boşanmış abla ve iki çocukla yaşıyordu.
Her iki kardeşinin de boşanmış olmaları, Emma’nın niye evlenmediğine dair bir ipucu, hatta ipucu da demeyelim kesin bir kanıt olarak kabul ediliyordu. Emma, “Bu kız ablaları yüzünden evlenmeye cesaret edemedi” türünden lafların söylendiğinden emindi. Tabii bu laflar öyle çat diye yüzüne söylenmiyordu. Kız kurusu filan diye. Daha kötüsü oluyordu, eve onları ziyarete gelen yakınların ya da komşuların suratlarından okunuyordu. Emma bundan hoşlanmıyordu. Çünkü evlenmemiş olmasının nedeni ablaları değildi. Ayrıca Emma insanların böyle ipe sapa gelmez şeyler uydurmasından ve olan biteni kendi kafalarına göre olur olmaz kalıplara sokmasından da hoşlanmıyordu.
…
Bu kitabı en uygun fiyata Amazon'dan satın alın
Diğerlerini GösterBurada yer almak ister misiniz?
Satın alma bağlantılarını web sitenize yönlendirin.
- Kategori(ler) Öykü
- Kitap AdıAnatomi Dersi - Öyküler
- Sayfa Sayısı96
- YazarAyşegül Devecioğlu
- ISBN9786053162537
- Boyutlar, Kapak, Karton Kapak
- YayıneviMetis Yayınları / 2022
Yazarın Diğer Kitapları
Aynı Kategoriden
- Sürgün Küçük Bulutlar – Toplu Öyküler ~ Demir Özlü
Sürgün Küçük Bulutlar – Toplu Öyküler
Demir Özlü
1950 Kuşağı’nın önde gelen yazarlarından Demir Özlü, öykülerinde bireyin yalnızlığını, mutsuzluğunu, bunalımlarını, intihar saplantılarını, yabancılaşma duygusunu ve tedirginliklerini metaforlarla dolu simgesel bir dille işlemesiyle...
- Çiçek Yiyen İnek ~ Şiir Erkök Yılmaz
Çiçek Yiyen İnek
Şiir Erkök Yılmaz
Yazarın gerçeküstücü izler taşıyan anlatımında can ve kıvam bulan kahramanları, hayatın içinde sorgulamadan kabul ettiğimiz akış üstüne düşünmeye davet ediyor. Bu düşünme, hayatın bildik...
- Akim Sevgilim ~ Füruzan
Akim Sevgilim
Füruzan
Akim Sevgilim “Sesi Olmayan Türkü”de Füruzan, masalsı bir güzel kızın yitimiyle yakılmış bir türküyü hikâye ediyor. Turizmin yeni yeni geliştiği dönemlerde bir tatil kasabasında...