Kayıp kruvazör Kondor’u aramak üzere Regis III adındaki gizemli bir gezegene iniş yapan Yenilmez çok geçmeden kendini karanlık bir gizemin içinde bulur. Dev kruvazör ve mürettebatı, kardeş gemi Kondor’un başına gelenleri öğrenmeye çalışırken kaçınılmaz olarak bu gezegenin sakinleriyle karşılaşacak ve çok geçmeden güçlü teknolojilerine ve silahlarına rağmen sandıkları kadar “Yenilmez” olmadıkları gerçeğiyle karşı karşıya geleceklerdir.
“Kim bilir Evren, içinde böyle daha kaç inanılmaz ve insan kavrayışına yabancı olgu gizleyebiliyordur. Kavrayışımıza ters düşen her şeyi paramparça etmek için gemilerimizin güvertelerinde yok edici güçlerle her yere gitmeli miyiz yani?”
Lem’in insan merkezli evren görüşünü bir kez daha sorguladığı en güzel romanlarından biri olan Yenilmez orijinal dilinden çevirisiyle Türkçede.
“Bilimsel ve sosyal olasılıklara dair keskin ve net bir bakış açısını, insan doğasına dair karanlık ve hicivli bir vizyonla birleştiriyor.”
–Ursula K. Le Guin
*
KARA YAĞMUR
İkinci sınıf uzay kruvazörü Yenilmez, Lyra takımyıldızının dış çeyreğinde foton itkisiyle yol alıyordu. Kruvazör, takımyıldızda bulunan üssün emrindeki en büyük birimdi. Seksen üç kişilik mürettebatı merkez güvertenin tünel hibernatöründe uyuyordu. Seyir nispeten kısa olduğundan tam hibernasyon yerine, beden sıcaklığının on derecenin altına düşmediği derinleştirilmiş uykuya geçilmişti. Kumanda merkezinde sadece otomatik cihazlar çalışıyordu. Bu cihazların görüş alanında, ekranın odağında, sıradan bir kırmızı cüceden’ pek de sıcak olmayan bir güneşin diski vardı. Güneş diski ekranın yarısını kaplayınca anhilasyon’ reaksiyonu kesildi. Bir süre boyunca tüm kruvazöre bir ölüm sessizliği çöktü.
Klimalar ve dijital cihazlar sessizce çalışıyordu. O ana dek kruvazörü kıç kısmından çıkmakta olan ve karanlığa dalmış, sonsuz uzunluktaki bir epe’yi andıran bir ışın sütunu geri tepme suretiyle itiyor ve bu ışın sütununun emisyonuna çok hafif bir titreşim eşlik ediyordu. Ama şimdi bu titreşim kesilmişti. Yenilmez aynı ışık hızıyla yol alıyordu; uyuşuk, donuk ve görünürde boştu.
O surada, kumanda panellerinin üstüne ortadaki ekranda görünen uzaktaki güneşin pembe ışığı düştü ve panellerdeki göstergelerin minik ışıkları yanıp sönmeye başladı. Ferromanyetik şeritler harekete geçti, programları gittikçe daha fazla sayıda cihazın içine ağır ağır ilerledi, devre anahtarlarından kıvılcımlar çıktı ve bir elektrik akımı kimsenin duymadığı bir vızıltıyla kablolara aktı. Elektrik motorları uzun süredir donmuş gres yağlarının direncini kırarak harekete geçti ve çıkardıkları bas sesler yüksek sesli bir iniltiye dönüştü. Kadmiyumun mat çubukları yardımcı reaktörlerden çıktı, manyetik pompalar soğutma bobinine sıvı sodyum doldurdu, kıç güvertelerin gövde plakalanında bir titreşim oldu. O sırada duvarların içinde, sanki orada koca bir hayvan sürüsü kudurmuş da hayvanlar pençeleriyle metali kazıyormuş gibi cihaz bir kazıma sesi belirdi. Bu da, hareketli oto onarım testlerinin demir kirişlerin her bağlantısını, gövdenin sağlamlığını, metal bağlantıların bütünlüğünü kontrol etmek üzere kilometrelerce uzunluktaki bir yolculuğa çıktığını gösteriyordu. Tüm kruvazör uyanırken bir devinimie ve uğultularla doluyordu, ama mürettebatı hâlâ uyuyordu.
…
Bu kitabı en uygun fiyata Amazon'dan satın alın
Diğerlerini GösterBurada yer almak ister misiniz?
Satın alma bağlantılarını web sitenize yönlendirin.
- Kategori(ler) Bilimkurgu-Fantazya Roman (Yabancı)
- Kitap AdıYenilmez
- Sayfa Sayısı272
- YazarStanislaw Lem
- ISBN9786254498626
- Boyutlar, Kapak13,5x21 cm, Karton Kapak
- YayıneviAlfa Yayınları / 2023
Yazarın Diğer Kitapları
Aynı Kategoriden
- Abim Benjamin ~ Peter Carnavas
Abim Benjamin
Peter Carnavas
Luke ve abisi Benjamin, yaz tatillerini Lahana Ağacı Körfezi kıyılarında geçirirler. Daha sessiz sakin olan Luke kuşları gözlemleyip resimlerini çizer. Maceraperest ve cesur Benjamin...
- Davacı ~ John Grisham
Davacı
John Grisham
İki ortaklı Finley & Figg avukatlık bürosunda günler genellikle içkili araba kullananlarla, az hasarlı küçük çaplı trafik kazalarıyla ve hızlı boşanma davalarıyla geçiyordu. Yirmi...
- Sonunda Ben de Sevdim ~ Victoria Alexander
Sonunda Ben de Sevdim
Victoria Alexander
1854 yılında Londra’da evliliğe kesinlikle karşı olan dört yakın arkadaş birer şilin ve bir şişe kaliteli konyağın ödül olarak belirlendiği bir bahse tutuşurlar. Aralarında...