ALTUN ARMAĞAN, TÜRK DUYGUSU, TÜRK SÖZÜ, BİLGİ, HARP, DARÜLFÜNUN EDEBİYAT FAKÜLTESİ, GENÇ YOLCULAR, ALTUN YURT MECMUALARI
Genç Kalemler, İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin teorisyeni Ziya Gökalp’ın çevresinde gelişen “Yeni Hayat” hareketinin de merkezinde yer almış ve Gökalp’ı, sadece İttihat ve Terakki’nin değil Türkçülük fikrinin de ideoloğu haline getirmiş bir dergidir. Gökalp’ın, özellikle bu dergide neşredilen “Turan”, “Altun Yurt” gibi şiirleri ile “Yeni Hayat ve Yeni Kıymetler” gibi teorik makaleleri Türk düşünce hayatında önemli bir yer edinmesini sağlamıştır. Toplam otuz üç sayı çıkabilen Genç Kalemler dergisinin neşri, Balkan Savaşı’nın başlamasının ardından Selanik’in 1912 yılı Kasım ayında Osmanlı Devleti’nin elinden çıkmasıyla son bulmuştur. Genç Kalemler dergisi kapandıktan sonra dergi yazarlarının önemli bir kısmı İstanbul’a gelmiş, Türk Ocağı ve Türk Yurdu dergisi çevresine katılmışlardır. Ziya Gökalp da bu dergide 1913-1914 yıllarında, daha sonra 1918 yılında kitap halinde yayımlayacağı önemli eserlerinden “Türkleşmek İslamlaşmak Muasırlaşmak” başlıklı yazılarını yayımlamıştır. Bu yazılar kitap haline getirilirken oldukça önemli değişiklikler yapıldığından, söz konusu farklılıklar Gökalp çalışmalarında büyük mütefekkirin gelişimini anlamamızı kolaylaştıracak metinler olarak külliyatımızın bu cildine de dâhil edilmiştir. Ayrıca Genç Kalemler ve Türk Yurdu Yazıları başlığını taşıyan bu cilde, Gökalp’ın Altun Armağan, Türk Duygusu, Türk Sözü, Bilgi, Harp, Darülfünun Edebiyat Fakültesi, Genç Yolcular ve Altun Yurt mecmualarında yayımlanan şiir ve yazıları da eklenmiştir.
İÇİNDEKİLER
SUNUŞ ………………………………………………………………………………………………… 7
GENÇ KALEMLER VE TÜRK YURDU YAZILARI ÜZERİNE…….11
GENÇ KALEMLER ……………………………………………………………………………25
Bugünkü Felsefe …………………………………………………………………….. 27
Alfred Fuyiye’nin [Alfred Fouille’nin] Tekâmülcü Felsefesi …………… 34
Muhyiddin-i Arabî…………………………………………………………………….. 41
Eskiliğin Mukavemeti ………………………………………………………………. 50
Yeni Lisan: Yeni Lisanın Güzelliği ………………………………………………. 57
Yeni Hayat ve Yeni Kıymetler……………………………………………………… 68
Hikâye: Akdeniz’de…………………………………………………………………… 76
Rıza Tevfik’in Felsefesi……………………………………………………………… 80
ŞİİRLER
Turan ……………………………………………………………………………………… 95
Meşhede Doğru……………………………………………………………………….. 97
Altın Yurt…………………………………………………………………………………. 99
Altın Destan…………………………………………………………………………….101
TÜRK YURDU / ALTUN ARMAĞAN …………………………………………111
İçtimaiyat Türkleşmek, İslamlaşmak, Muasırlaşmak I……………….113
II Lisan……………………………………………………………………………..121
III Anane ve Kaide………………………………………………………………125
IV Cemaat ve Cemiyet ………………………………………………………..131
V ………………………………………………………………………………………138
VI Cemaat Medeniyeti, Cemiyet Medeniyeti………………………….147
VII Mefkûre ……………………………………………………………………….155
VIII Türk Milleti ve Turan…………………………………………………….161
Millet ve Vatan…………………………………………………………………………167
Abdülhak Hamid’e Dair Düşünceler ve Duygular………………………..172
Recâîzâde Mahmut Ekrem Üzerine …………………………………………..173
ŞİİRLER
Kendine Doğru………………………………………………………………………..175
Kızıl Elma ……………………………………………………………………………….176
Ergenekon………………………………………………………………………………199
Ala Geyik…………………………………………………………………………………207
TÜRK DUYGUSU……………………………………………………………………………211
Akkurum ………………………………………………………………………………..213
TÜRK SÖZÜ…………………………………………………………………………………….215
Ötüken Ülkesi………………………………………………………………………….217
Durma, Vur!…………………………………………………………………………….220
Türk Sarfı: Türk Sarfına ve Şivesine Dair Usulümüz……………………222
BİLGİ MECMUASI………………………………………………………………………….227
Felsefe ve İçtimaiyat Şubesi ……………………………………………………..229
HARP MECMUASI …………………………………………………………………………233
Altın Işık …………………………………………………………………………………235
Galiçya Yolunda……………………………………………………………………….239
Asker ve Şair ………………………………………………………………………….241
DARÜLFÜNUN EDEBİYAT FAKÜLTESİ MECMUASI………………243
Eski Türklerde Din …………………………………………………………………..245
GENÇ YOLCULAR MECMUASI…………………………………………………..267
Yörük Ali…………………………………………………………………………………269
Felaket İçinde Teselli……………………………………………………………….270
ALTUN YURT…………………………………………………………………………………..273
Ocaklar Ne Yapmıştır, Vazifesi ve Gayesi Nedir? …………………………275
KAVRAMLAR VE İSİMLER SÖZLÜĞÜ………………………………………..287
GENÇ KALEMLER VE TÜRK YURDU YAZILARI ÜZERİNE
Ziya Gökalp, çok sayıda dergi ve gazetede yazıları yayımlanmış bir düşünce adamıdır. Bu eserde onun Genç Kalemler, Darülfünun Edebiyat Fakültesi Mecmuası, Türk Yurdu ve eki Altun Armağan, Altun Yurt, Türk Duygusu, Türk Sözü, Genç Yolcular, Harp Mecmuası ve Bilgi Mecmuası gibi dergilerdeki yazıları ve manzumeleri bir araya getirilmiştir. Bu dergilerden ilki Yeni Lisan hareketi ve Millî Edebiyat akımının öncü dergisi Genç Kalemler’dir. 1908’de II. Meşrutiyet’le birlikte iktidara gelen İttihat ve Terakki Fırkası’nın siyasi merkezi İstanbul’dur, ancak düşünce merkezi Selanik’tir. Zaten bir kültür ve sanat merkezi konumunda olan Selanik’te çıkmakta olan Hüsn ve Şiir adlı dergi, 1911’de 9. sayısından itibaren “Genç Kalemler” adını almış, Ali Canip Yöntem’in ekibe katılmasıyla derginin içeriğinde ve niteliğinde bazı değişikliklere gidilmiştir. Ali Canip Yöntem, derginin müdürlüğünü ve başyazarlığını yaparken Ömer Seyfettin de Genç Kalemler’e katılmıştır. İkinci cildinden itibaren İttihat ve Terakki Fırkası’nın maddi ve manevi desteğiyle yayımlanmaya başlayan derginin, II. Meşrutiyet dönemi Türkçülük akımının en önemli yayınlarından biri olduğunu, dergi ekibinin önemli bir kısmının İttihat ve Terakki Cemiyeti ile organik bir ilişki içinde bulunduğunu da belirtmeliyiz. Derginin çekirdeğini Ali Canip Yöntem, Ömer Seyfettin ve Ziya Gökalp oluştururken Mustafa Nermi, Kâzım Nami, Enis Avni, Mehmet Ali Tevfik, Suphi Ethem, Âkil Koyuncu ve Rasim Haşmet gibi önemli yazarları da vardır. Genç Kalemler, Nisan 1911 tarihli ilk sayısında yayımlanan “Yeni Lisan” adlı dilde sadeleşme hareketinin manifestosu olarak kabul edilen Ömer Seyfettin tarafından kaleme alınmış ve büyük “?” imzasıyla yayımlanmış olan ilk makaleyle tanınmıştır. Genç Kalemler, XX. yüzyıl Türk edebiyatına damgasını vuracak olan “Millî Edebiyat” akımının da kurucu ve öncülüğünü yapmıştır. Bu hususta teorik yazıların yanı sıra bilhassa Ömer Seyfettin’in kaleme aldığı Bahar ve Kelebekler, Pamuk İpliği, İrtica Haberi, Bomba, Primo Türk Çocuğu, Aşk Dalgası gibi hikâyeleri uygulama açısından son derece başarılı eserlerdir. Genç Kalemler’in başlattığı dil ve edebiyatta sadeleşme ve millîleşme hareketi, başlangıçta İstanbul aydınları tarafından tepkiyle karşılanmıştır. Ancak uzun tartışmalar neticesinde Hamdullah Suphi, Celal Sahir, Yakup Kadri, Köprülüzade Mehmet Fuat, Refik Halit gibi yazar ve edipler “Yeni Lisan” ve “Millî Edebiyat” hareketini kabul etmişlerdir. Genç Kalemler dergisi etrafında “Yeni Lisan” ve “Millî Edebiyat” hareketlerine paralel olarak gelişen bir başka düşünce akımı ise Türkçülük ve Turancılıktır. Bilhassa Ziya Gökalp, Türk çülük ilkelerinin belirlenmesine, Türkçülük duygularının yayılmasına çalışmıştır. 18 Temmuz 1910’da Diyarbakır İl Millî Eğitim Müfettişliğine atanmış olan Mehmet Ziya, Diyarbakır’da İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin bir şubesini açmış ve çalışmalarına katılmıştır. Mehmet Ziya, Diyarbakır delegesi olarak İttihat ve Terakki Fırkası’nın kongresi için telgrafla davet edildiği Selanik’e gelmiş, burada İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin Genel Merkez üyeliğine seçilmiştir. 1894-1909 yılları arasında Diyarbakır’da Diyarbekir ve Peyman gazetelerinde ilk yazılarını yayımlamış olan Mehmet Ziya, Selanik’te Genç Kalemler’i çıkaran Ali Canip Yöntem ve Ömer Seyfettin’le tanışmış ve bu iki genç yazara katılmıştır. Gökalp, Selanik’te bulunduğu bu dönemde bir yandan Genç Kalemler’de yazılar yayımlarken diğer yandan Selanik’te çıkmakta olan Yeni Felsefe dergisi ile Rumeli gazetesinin yayın politikasına da yön vermiştir. Kısa sürede entelektüel birikimiyle dikkatleri üzerinde toplayan Mehmet Ziya, Selanik’te özellikle Beyaz Kule’de seri konferanslar düzenlemiştir. Gençlerin Avrupa’da öğrenim görmelerini teşvik eden ve Selanik’te açılan İttihat ve Terakki Mektebi programına ilk kez sosyoloji dersini koyduran Mehmet Ziya, İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin teorisyeni sayılmaya başlamıştır. Gök Alp adını da ilk olarak Genç Kalemler’de yazdığı yazılarda takma ad olarak kullanmaya başlamıştır. İlk yazılarında Ziya, Ziyaeddin, Mehmed Ziya, Hüseyin Vedad, Tevfik Sedad, Mehmed Mehdi, Mehmed Nâil, Demirtaş, Celal Sakıp gibi takma adlar kullanan Ziya Gökalp, ilk olarak Genç Kalemler dergisinde çıkan “Altın Destan” manzumesinde Gök Alp imzasını kullanmıştır. Genç Kalemlerdeki yazı ve şiirlerinde de Tevfik Sedat, Celal Sakıp, Kaya Alp, Demir Taş gibi takma adları tercih eden Ziya Gökalp’a Ali Canip Yöntem “Gök Alp” takma adını uygun görmüş ve sonraki yıllarda ailenin soyadı olarak kabul gören bu müstear adı Ziya Gökalp da benimsemiştir. Bu tarihten sonra hemen bütün eserlerinde Ziya Gök Alp adını tercih etmiştir. Ancak Celal Sakıp ve Gök Alp gibi takma adların bir süre Ali Canip Yöntem tarafından da kullanıldığını not düşmeliyiz. Genç Kalemler dergisinin ikinci sayısındaki başmakale Ali Canip ve Ziya Gökalp tarafından kaleme alınmıştır. Başka bir ifadeyle Ömer Seyfettin’in ortaya attığı sade Türkçe fikrini açıkladığı “Yeni Lisan” başlıklı yazısı, Ziya Gökalp’ın dikkatini çekmiş, yazıyı sosyolojik açıdan da değerlendiren Gökalp, “yeni lisan” akımının teorisini de kurmuştur. Genç Kalemler, İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin teorisyeni Ziya Gökalp’ın çevresinde gelişen “Yeni Hayat” hareketinin de merkezinde yer almış bir dergidir. Başka bir ifadeyle Gökalp, artık sadece İttihat ve Terakki’nin değil Türkçülük fikrinin de ideoloğu haline gelmiştir. Bunu sağlayan dergi Genç Kalemler olmuştur. Özellikle bu dergide çıkan “Turan”, “Altun Yurt” gibi şiirleri ile “Yeni Hayat ve Yeni Kıymetler” gibi teorik makaleleri Türk düşünce hayatında önemli bir yer edinmeye başlamıştır.
Ziya Gökalp’ın Genç Kalemler’deki ilk şiiri aruz vezniyle yazdığı “Turan” şiiridir. Son beyti “Vatan ne Türkiye’dir Türklere ne Türkistan / Vatan büyük ve müebbet bir ülkedir: Turan!” olan bu şiir, devrinde son derece etkili olmuştur. Ziya Gökalp’ın “Turan” başlıklı şiiri hem Demirtaş mahlasıyla Selanik’te çıkan Rumeli gazetesinde hem de Tevfik Sedat mahlasıyla Genç Kalemler dergisinde yayımlanmıştır. Bu şiirin özellikle son beyti Turancılığın temel ilkesi olarak benimsenmiştir.1 Ziya Gökalp’ın, Turan şiiri “Talat ve Canip’e” ithafıyla Tevfik Sedat imzasıyla Genç Kalemler’de yayımlanmıştır. Cavit Orhan Tütengil, Gökalp’ın kullandığı Demirtaş mahlasının açıklaması olarak “Kuvvetli bir ihtimalle, ilk defa Selanik’teki yazılarında kullandığı bu takma-adla Ziya Gökalp, Lala Şahin Paşa’nın ölümünden sonra beylerbeyi olanı Makedonya Fatihi Demirtaş (Timurtaş) Paşa’nın hatırasını yâd etmek istiyor,” şeklinde bir tahminde bulunur.2 Ali Canip Yöntem’in Demirtaş takma adından hoşlanmadığı için “Turan” şiirini Tevfik Sedat imzasıyla neşrettiği bilinmektedir. Ancak “Turan” şiiri Rumeli gazetesinde Demirtaş imzasıyla yayımlanmıştır. Gökalp, Genç Kalemler’de Demirtaş takma adıyla “Felsefe: Yeni Hayat ve Yeni Kıymetler” başlıklı bir yazı daha yayımlamıştır. Gökalp’ın Genç Kalemler’deki önemli yazılarında kullandığı takma adlardan biri de Tevfik Sedat’tır. Bu takma adı daha Diyarbakır’da iken Peyman gazetesindeki “Girit”, “İran”, “Osmanlı Donanması” gibi manzumelerinde kullanmaya başlamış olan Ziya Gökalp, Selanik’te Genç Kalemler’de de aynı adı kullanmaya devam etmiştir. Tevfik, babasının, Sedat ise oğullarından birinin adıdır. Mesela Fransızca “idee” sözüne karşılık olarak Arapça “fikir” kökünden türettiği “mefkûre” sözünü ilk olarak “Bugünkü Felsefe” başlıklı yazısında kullanmıştır. Aynı şekilde Muhiddin Arabî’yi Batı felsefesi çerçevesinde ele aldığı “Muhiddin Arabî” başlıklı makalesi de Tevfik Sedat müstearıyla yayımlanmıştır.
Ziya Gökalp’ın Genç Kalemler dergisindeki yazılarında kullandığı takma adlardan biri de Celal Sakıp’tır. Ali Canip Yöntem’in de belirttiği üzere Ziya Gökalp, Genç Kalemler’deki yazılarında tevazu ve gösterişten uzak kalmak isteyişi sebebiyle asıl adını kullanmadığından Yöntem onun yazılarının başına hatırına gelen müstear bir isim koyarmış. İmza çeşitliliği olsun diye Genç Kalemler’de müstear adlar kullandıklarını belirten Ali Canip Yöntem, Celal Sakıp müstearını kendisinin de kullandığını belirterek Genç Kalemler’in 7. sayısında çıkan manzume, 20. sayısındaki “Eser ve Zat: Tetebbû Karşısında Mehmet Fuat Bey” adlı makale ile 27. sayısına ilave olarak basılan “Cenk Türküsü”nün kendisine ait olduğunu ifade eder. Gökalp’ın ise kendisine Ali Canip Yöntem tarafından uygun görülen bu müstear imzayla “Eser ve Zat” üst başlığı altında “Rıza Tevfik’in Felsefesi” başlıklı bir yazısı yayımlanmıştır. Rıza Tevfik’in II. Meşrutiyet’ten sonra ön plana çıkmak için çaba gösterişi ve daha sonra da İttihat ve Terakki karşıtı düşünce ve davranışları üzerine Ziya Gökalp, “Celal Sakıp” müstearıyla bir makale yazarak Rıza Tevfik’i oldukça sert biçimde eleştirmiştir. “Felsefe ve Mizah” alt başlığı altındaki bu yazısında Ziya Gökalp, ilk defa Bergson’dan söz etmekte ve İttihat ve Terakki’ye karşı çıkan Rıza Tevfik’i sert ve alaycı bir biçimde eleştirmektedir. Yeri gelmişken Gökalp’ın müstear adlarından da kısaca bahsetmek isteriz. Ziya Gökalp’ın gerek alçak gönüllülük gerekse devrin şartları gereği çok sayıda müstear ad kullandığı bilinmektedir. Ziya Gökalp’ın kullandığı takma adlar arasında Ziya, Ziyaeddin, Mehmed Ziya, Meclis-i İdare Vilayet Kitabesi’nden Ziya, Tevfik Sedat, Demirtaş, Gökalp, Türk Milliyetçiliğinin Babası, Bimar, Büyük Baba, Hüseyin Vedat, Mehmet Mehdi, Mehmet Nail, Celal Sakıp gibi çeşitlilik gösteren adlar vardır. Bu takma adlarda kullandığı isimlerden Tevfik’in babasının, Sedat ve Vedat’ın ölen iki oğlunun, Mehdi’nin ise kardeşi Nihat Gökalp’ın ölen oğlunun adları olduğu bilinmektedir. Gökalp, Genç Kalemler’de “Turan” şiirinin yayımlanmasıyla birlikte Ziya Gökalp adını kullanmaya başlamış ve artık başka herhangi bir müstear veya takma ada başvurma gereği hissetmemiştir.
Binark ile Sefercioğlu, Genç Kalemler’de Ziya Gökalp’a ait on iki yazı ve şiirin künyesini vermişlerdir.3 Binark ile Sefercioğlu’nun bibliyografyasına göre Genç Kalemler’de Ziya Gökalp’a ait olarak yayımlanmış görünen ve bilhassa Fevziye Abdullah Tansel4 tarafından da Ziya Gökalp’a ait olduğu düşünülen “Cenk Türküsü” şiiri ile “Türklük” adlı yazıların, Tütengil tarafından Ali Canip Yöntem’e ait olduğu bizatihi kendisinden öğrenilmiştir.5 Bu karışıklığın sebebi Ziya Gökalp’ın eserleri için Ali Canip’in teklif ettiği takma adı, kendisinin de kimi yazı ve şiirlerinde kullanmış olmasıdır. Toplam 33 sayı çıkabilen Genç Kalemler dergisinin neşri, Balkan Savaşı’nın başlamasının ardından Selanik’in 1912 yılı Kasım ayında Osmanlı Devleti’nin elinden çıkmasıyla son bulmuştur. Genç Kalemler dergisi kapandıktan sonra dergi yazarlarının önemli bir kısmı İs
….
Bu kitabı en uygun fiyata Amazon'dan satın alın
Diğerlerini GösterBurada yer almak ister misiniz?
Satın alma bağlantılarını web sitenize yönlendirin.
- Kategori(ler) Siyasal Düşünce
- Kitap AdıGenç Kalemler ve Türk Yurdu Yazıları
- Sayfa Sayısı333
- YazarZiya Gökalp
- ISBN9786051558479
- Boyutlar, Kapak 12x19,5 cm, Karton Kapak
- YayıneviÖtüken Neşriyat / 2023