Bir kilise tadı taşıyor Dolmabahçe camiinin pencereleriUzaktan bakmak şartıyla ve aydınlık oluşunu saymazsak;Ve denizin gişesinde oturan kısa boylu saat kulesiYakasının içine kaydırmış hafifçe basınç-ölçerini Beni Öp Sonra Doğur Beni, kanla yıkanmış kelimelerden sevda sözlerine, kimsenin dokunamayacağı suçsuz coğrafyalardan bir çay bahçesinden manzaralara Cemal Süreya’nın geniş dünyasını ustaca resmettiği bir panorama.
İçindekiler
BİR KENTİN DIŞARDAN GÖRÜNÜŞÜ
Bir Kentin Dışardan Görünüşü ……………………………. 15
SEVDA SÖZLERİ
Kişne Kirazını ve Göç, Mevsim ……………………………. 21
Beni Öp Sonra Doğur Beni …………………………………..24
Sımsıcak, Çok Yakın, Kirli ………………………………….. 25
Yırtılan İpek Sesiyle ……………………………………………28
Burkulmuş Altın Hali Güneşin ……………………………. 31
Yüreğin Yaban Argosu …………………………………………34
Yunus ki Sütdişleriyle Türkçenin… ……………………….36
Kan Var Bütün Kelimelerin Altında ………………………40
Vakit Var Daha …………………………………………………..42
ORTADOĞU
I ………………………………………………………………………..47
II ………………………………………………………………………50
III ……………………………………………………………………..54
IV ……………………………………………………………………..56
ÜÇBİN YAPRAK YÜZBİN İPEKBÖCEĞİ
Çay Bahçesi ……………………………………………………….. 61
Mardin ………………………………………………………………62
Sayım ………………………………………………………………..63
Kurt …………………………………………………………………..64
Kalın Abdal ………………………………………………………..67
İki Şey ……………………………………………………………….69
Yeraltı ……………………………………………………………….. 72
Türkü ……………………………………………………………….. 75
Çeşme, Küçük Kız, Ozan ve Öbürleri …………………….76
Onlar İçin Minibüs Şarkısı …………………………………..78
Kahvaltı …………………………………………………………….82
Teknokratlar ………………………………………………………83
Tek Yasak …………………………………………………………..84
Seviş Yolcu …………………………………………………………85
Düello ……………………………………………………………….87
Dikkat, Okul Var! ……………………………………………….88
Bir Kentin Dışardan Görünüşü
Bütün bir gün derin suları kolladı şunun için
Bir çoban mevsimini geçirmek için saçının billûrundan
Üç kulesi altı şairi sayısız minareleri
Ve yer yer uçuklamış kıyılarıyla
Bu kent bütün bir gün. Hadi gidelim.
O senin bir türlü belleyemediğin
Kuştur. Bir türkünün hallacında dağılmış
Keçedir. Onu Doğuda nehirlerin kaynaklarına basıyorlar
Balkondur. En bencil sarmaşığa çekilidir tetiği
Lekedir. Eski Frikya üzümünden inansız menekşeden
Taştır. Bizansın yıkılışını kibirle sürdürmektedir
Çocuktur. Babasınınkine benzer annesinin yüzü
Çünkü mutlu İstanbul kadını alır erkeğinin yüzünü
Çünkü daha dün dört tarafından çekiştirilmiş utancınla
Şiirime güvenli bir barınak aramıştın
İnce parmaklarıyla
Aralamaya çalışırken kederini
Sen yitip giden aşkta
Senin kahkahanın boğumlarında
Söz temiz değil
İklim. Devrik tezgâhı güneşin
Sokaklardan kadınsı bir seccade gibi akıyor iklim
Gözlerimiz bozuluyor kanımızın gürültüsünden
Kırmızılar bitişiyor hiçbir şey kesin değil
Tenteler gökyüzüne bir folklor kazandırıyor
Yeni yapıların kekemeliği ve akasya
Ve çınar. Yelesinin içinde tükenmiş bir aslan
Ve sütunlar başıbozuk devriyeleri
Ne kuşatmalar ne dostluklar pahasına
Büyük bir mutfak yaratmış bir imparatorluğun,
Yalnız sütunlar savunuyor serinliği
Saatler uzun günler kısa
Fenikelileşememek. Ben bu sözü söylüyorum
Bu sözü sana söylüyorum bir gün gerekir nasıl olsa
Serhas’ın askerlerine gümüş zincirlerle döğdürdüğü
Öbür ucuna da gittim ben bu suyun,
Buradan taa peygamberler kıyısına kadar
Büyük suları sadece karpuz soğutmada kullanıyorlar
Fatih Sultan Mehmed gemilerini karadan yürüttü ya
Deniz kaçkını bir ulusun çocuklarıyız biz o gün bugün
Toprakçıl bir çapadır Denizyollarının arması bile,
Ama dilimizde yine de en ürpertili kelime deniz
Yine de sokaklarda bir kanal eğitimi
Dondurmacılarda bir ikinci kaptan tavrı
Teneşirlerde bir tekne beğenisi
Bir kazazede takısı bulunur sarhoşların yüzlerinde
Yine de faizcinin sesindeki hasır
Yelken olmaya özeniyor
Şoför edebiyatına önsöz olarak geçse yeridir
Yeni Cami’nin caddeye dadanmış dirsekleri
Ve
Bitişiğindeki gri gökkuşağının altından
Agop’un ülkesine bir anda geçilir
Orada işte orada
Kibrit bilekli kızların anahtar burunlu sekreterlerin
Lastik mühürle para basanların eğeyle tabanca üretenlerin
Cüzamlı işhanlarının çiçekbozuğu basımevlerinin
Önlerinden dalgın dalgın yürüyorsun
Sen ki bu şehrin eski tutarsızlarındansın
Kök bitkilerin heterogüllerin Çin yakılarının arasından
Bir güz sonu duygusunu ancak bir kez duyulabilecek
bir sığınma eğilimini
Kuytulardan aldığın bir çiçek gibi yukarı semtlere doğru
sürüklüyorsun
….
Bu kitabı en uygun fiyata Amazon'dan satın alın
Diğerlerini GösterBurada yer almak ister misiniz?
Satın alma bağlantılarını web sitenize yönlendirin.
- Kategori(ler) Şiir
- Kitap AdıBeni Öp Sonra Doğur Beni
- Sayfa Sayısı88
- YazarCemal Süreya
- ISBN9789750745805
- Boyutlar, Kapak12,5x19,5 cm, Karton Kapak
- YayıneviCan Yayınları / 2024
Yazarın Diğer Kitapları
Aynı Kategoriden
- Herşey Seninle Güzel ~ Ertuğrul YILMAZ
Herşey Seninle Güzel
Ertuğrul YILMAZ
SİZİN İÇİN SEÇTİKLERİMİZ…. Şimşekler çakmasın hiç üstümüzde, Turnalar uçuşsun hep gökyüzünde, Ay parlasın yeter! o gül yüzünde, Hasret benim olsun, ben katlanırım. …………… ...
- Bile/Yazdı ~ Behçet Necatigil
Bile/Yazdı
Behçet Necatigil
Behçet Necatigil’in bütün eserleri dizisi, şairin usta elinden, usta işi bir poetika’yla, “Bile/Yazdı”yla sürüyor. Necatigil’in uzun yılların ürünü deneyimlerini, edebiyat, şiir, yaşam üzerine fikirlerini,...
- Yağmur ~ Nurullah Genç
Yağmur
Nurullah Genç
Nurullah Genç, Yağmur′la Gelen Adam… Ona bu sıfatı kazandıran 1990 yılında yazdığı ve birincilik ödülü aldığı Yağmur isimli şiirdi. YAĞMUR′ Nurullah Genç′e 1990 Türkiye...