Birazoku.com sitesinde de kitapların ilk sayfalarından biraz okuyabilir, satın almadan önce fikir sahibi olabilirsiniz. Devamı »

Yazar ya da yayınevi iseniz kitaplarınızı ücretsiz yükleyin!

Vietnam Günlüğü – ABD’nin Vietnam’da İşlediği Savaş Suçlarına Karşı Russell Mahkemesi
Vietnam Günlüğü – ABD’nin Vietnam’da İşlediği Savaş Suçlarına Karşı Russell Mahkemesi

Vietnam Günlüğü – ABD’nin Vietnam’da İşlediği Savaş Suçlarına Karşı Russell Mahkemesi

Mehmet Ali Aybar

Mehmet Ali Aybar, ABD’nin Vietnam’da işlediği savaş suçlarını araştırmak amacıyla filozof Bertrand Russell’ın girişimiyle oluşturulan “Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi”nin bir üyesiydi. “Russell Mahkemesi” olarak…

Mehmet Ali Aybar, ABD’nin Vietnam’da işlediği savaş suçlarını araştırmak amacıyla filozof Bertrand Russell’ın girişimiyle oluşturulan “Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi”nin bir üyesiydi. “Russell Mahkemesi” olarak da bilinen Mahkeme’nin bir tahkikat komisyonuyla Vietnam’da yaklaşık bir ay incelemelerde bulunan Aybar’ın tuttuğu günlük ilk defa yayımlanıyor. Russell’ın, Mahkeme’nin programının hazırlandığı ilk bir araya gelişte yaptığı konuşmayı ve Jean-Paul Sartre’ın Stockholm toplantısı sonrasında açıkladığı hükmü de içeren “Vietnam Günlüğü”, sadece bir “süper gücün” acımasızca yürüttüğü savaşı tüm boyutlarıyla ortaya koymuyor, Aybar’ın sosyalizm anlayışından parçalar da sunuyor.

Hukukçu, akademisyen, gazeteci, siyasetçi kimlikleriyle bir döneme damgasını vuran isimlerden olan Mehmet Ali Aybar “başka türlü” bir sosyalistti: Kullandığı “güler yüzlü sosyalizm”, “Türkiye’ye özgü sosyalizm”, “özgürlükçü sosyalizm” kavramlarıyla; sadece sistem içinde değil sosyalizm uygulamaları, teorileri içinde de gördüğü çarpıklıkları ifade etmekten hiç çekinmemesiyle; ülkedeki Kürt sorununa değinen belki de ilk siyasetçi olmasıyla; “yatay örgütlenme” modelini savunmasıyla… ABD’nin Vietnam’daki savaş suçlarını yargılamak için kurulan Uluslararası Russell Mahkemesi’nde üyelik yapacak uluslararası saygınlığı, entelektüel donanımı, kültürü, bilgisi olan Aybar, ömrünün sonuna kadar sosyalizm mücadelesinden vazgeçmedi. 15 milletvekiliyle Meclis’e girmiş Türkiye İşçi Partisi’nin genel başkanı Aybar’ın her koşulda altını çizdiği bir gerçek vardı: “Sosyalizm insanlar içindir; insanlar sosyalizm için değil…”

MEHMET ALİ AYBAR 1908 İstanbul doğumlu. Hareket Ordusu kumandanlarından Hüseyin Hüsnü Paşa ve matematikçi Gelenbevi İsmail Efendi’nin torunu. Yeşilköy’deki Fransız Okulu’nu ve Galatasaray Lisesi’ni bitirdi. 1939’da İstanbul Hukuk Fakültesi’nde Devletler Hukuku doktoru iken, Paris’e Sorbonne Üniversitesi’ne hukuk araştırmaları yapmaya gitti. İkinci Dünya Savaşı’nın çıkmasıyla, kuzeni şair Oktay Rifat ve birkaç arkadaşı ile beraber bisiklete atlayıp Paris’ten Lyon’a kaçtı, oradan da Türkiye’ye döndü. 1942’de Devletler Hukuku doçenti olduğu İstanbul Hukuk Fakültesi’nden 1946’da Vatan gazetesinde yazdığı “Milli Şef” İnönü rejimini eleştiren “Kâğıt Üzerinde Demokrasi” başlıklı yazı nedeniyle uzaklaştırıldı. 1947-49 yılları arasında, her ikisi de sıkıyönetimce kapatılan Hür ve Zincirli Hürriyet gazetelerini çıkarttı. 1949’da yine İnönü’ye yazdığı “Açık Mektup”tan dolayı “hakaret”ten hüküm giydi ve Paşakapısı Cezaevi’ne girdi. Burada, diğer şair kuzeni Nâzım Hikmet’le 1950 affına kadar yattı. 1962’de bir grup sendikacının kurduğu Türkiye İşçi Partisi’nin genel başkanlığı görevini kabul etti. 1962-69 yılları arasında TİP’in başında lider ve eylem adamı kimliğiyle etkili oldu. 1965 yılında Türkiye’de ilk defa bir sosyalist parti, Aybar başkanlığında Meclis’e 15 milletvekili soktu. 1967’de ABD’yi savaş suçlusu olarak mahkûm eden Russell Mahkemesi üyesi olarak Vietnam’a gitti. Dünya sosyalizm tarihinde ilk defa Sovyetler’den bağımsız bir politika güden TİP’in başkanı olan ve “Türkiye’ye özgü, güleryüzlü sosyalizm” kavramının yaratıcısı olan Aybar, 1968’de Sovyetler’in Çekoslovakya’yı işgaline sert bir tepki gösterdi. Bu, parti içinde hizipleşmelerin su yüzüne çıkmasına neden oldu. Aybar, 1969’da genel başkanlıktan, 1971’de de partiden istifa etti. 12 Mart döneminde Meclis’teki tek sosyalist olan Aybar, dönemin baskılarına ve idamlara karşı tek başına mücadele etti. 1975’te, TİP’ten ayrılan elli arkadaşı ile beraber, daha sonra Sosyalist Devrim Partisi adını alan, Sosyalist Parti’yi kurdu. İlk defa bu partinin tüzüğünde, genel başkan ve yöneticilerin üst üste iki dönem başa geçmelerini engelleyen ve yönetim kurulunun üçte ikisinin kol emekçilerinden oluşmasını öngören şartlar yer aldı. SDP, 12 Eylül cuntası ile kapatıldı. Bu tarihten sonraki yaşamında Aybar, parçalanan Türk solunun birleşmesi için inançla ve inatla çalışmalarını sürdürmüştür. 1995 yılında 87 yaşında iken İstanbul’da ölen Mehmet Ali Aybar, bilim adamı ve lider olmanın yanı sıra ünlü bir atlet ve sporcudur. 100, 200 ve 400 metreleri koşmuş, Türkiye ve Balkan rekorları kırmıştır. 1928 Amsterdam Olimpiyatları’na, 1930, ’31 ve ’33 Atina Balkan Oyunları’na katılmıştır. Yayımlanmış kitapları: Bağımsızlık Demokrasi Sosyalizm (1968), 12 Mart’tan Sonra Meclis Konuşmaları (1973), Marksizmde Örgüt Sorunu: Leninist Parti Burjuva Modelinde Bir Örgüttür (1979), Neden Sosyalizm? (1987), TİP Tarihi I, II, III (1988), Sosyalizm ve Bağımsızlık – Uğur Mumcu ile Söyleşi (1986). İletişim Yayınları’nda: Marksizm ve Sosyalizm Üzerine Düşünceler (yay. haz. Aylin Özman, 2002), Mehmet Ali Aybar’ın Müdafaaları ve Mektupları (1946-1961) (yay. haz. Barış Ünlü, 2003), Neden Sosyalizm?: Marksizmde Örgüt Sorunu: Leninist Parti Burjuva Modelinde Bir Örgüttür (tek kitap halinde, 2011).

İÇİNDEKİLER
SUNUŞ / KIVANÇ KOÇAK ……………………………………………………………………………………………7
“BU MAHKEME’NİN SESSİZLİK SUÇUNA
MANİ OLMASINI DİLERİM” / BERTRAND RUSSELL ………………………………………15
“PARİS’E GİDİYORUM…”……………………………………………………………………………………..19
ULUSLARARASI SAVAŞ SUÇLARI MAHKEMESİ’NİN
STOCKHOLM TOPLANTISI’NDA VARILAN KARARLAR /
J EAN-PAUL SARTRE………………………………………………………………………………………………………..21
VİETNAM GÜNLÜĞÜ…………………………………………………………………………………………….33
VİETNAM SAVAŞI VE
MİLLETLERARASI SAVAŞ SUÇLARI MAHKEMESİ…………………………………….183
“KOPENHAG’A GİDİYORUM”………………………………………………………………………..213
SAVAŞ SUÇLARI ULUSLARARASI MAHKEMESİ
İKİNCİ OTURUMUNA MEHMET ALİ AYBAR TARAFINDAN
VERİLEN JENOSİT HAKKINDA RAPOR………………………………………………………..215
RUSSELL MAHKEMESİ KARAR VERDİ:
“AMERİKA SUÇLUDUR…”………………………………………………………………………………….243
BERTRAND RUSSELL’IN MEHMET ALİ AYBAR’A MEKTUBU ……………251
MEHMET ALİ AYBAR İLE VİETNAM ÜZERİNE SÖYLEŞİ………………………257

SUNUŞ
KIVANÇ KOÇAK

“Bizler yargıç değiliz. Bizler tanığız. Görevimiz insanoğlunun bu korkunç suçların tanıklığını üstlenmesini sağlamak ve insanlığı Vietnam’da adaletin
safında birleştirmektir.”*
– BERTRAND RUSSELL

Siyasetçi kimliğinin ötesinde aynı zamanda bir devletler hukuku doçenti olan Mehmet Ali Aybar,** 1966 yılında filozof Bertrand Russell’ın girişimiyle oluşturulan Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi’nin bir üyesiydi. “Russell Mahkemesi” olarak da bilinen Mahkeme’nin amacı, gerek stratejik önemi gerek zengin yeraltı kaynakları nedeniyle Vietnam konusunda önceleri sömürgeci Fransa’yı destekleyen daha sonra ise kukla hükümetler ve askerî birliklerle fiilî olarak ülkeye giren ABD’nin işlediği savaş suçlarını araştırmak, dünya çapında kamuoyu yaratmaktı. İdari başkanlığını Jean-Paul Sartre’ın yaptığı Mahkeme adına dünyanın önde gelen entelektüellerine, alanlarındaki yetkin isimlerine davet mektupları gönderen Onursal Başkan Russell, Mahkeme’yi, “ezilenlerin adil bir şekilde müdafaa edilebilecekleri bir platform, bir forum” olarak tanımlıyor; “büyük bir askerî devletin küçük bir ulusa karşı giriştiği en acımasızca ve utanmazca faaliyetlerin birikmiş kanıtlarını gün ışığına çıkarma” isteğini ortaya koyuyordu. 1950’li yıllardan itibaren özellikle nükleer silahsızlanma için ve Vietnam’da yürütülen savaşa karşı verdiği mücadele ile öne çıkan Russell, bir Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi oluşturma fikri için çalışmalarına 1966 sonlarında hız kazandırdı. Nitekim aynı yılın Kasım ayında Russell’ın çağrısıyla Londra’da bir araya gelen bir grup aydın, Mahkeme’nin statüsünü ve programını hazırlayarak Vietnam’a çeşitli tahkik komisyonları göndermeyi kararlaştırdı.

Mahkeme, Russell, Sartre ve Aybar dışında şu isimlerden oluşuyordu:*

• Wolfgang Abendroth: Hukuk doktoru, siyaset bilimi profesörü.
• Gunther Anders: Yazar, felsefeci.
• James Baldwin: Yazar.
• Lelio Basso: İtalyan Sosyalist Proleter Birlik Partisi Başkanı, milletvekili, uluslararası avukat.
• Simone de Beauvoir: Yazar, felsefeci.
• Lazaro Cardenas: Meksika eski devlet başkanı.
• Stokely Carmichael: Barışçıl Öğrenci Koordinasyon Komitesi Başkanı.
• Lawrence Daly: Büyük Britanya Ulusal Madenciler Sendikası Genel Sekreteri.
• Vladimir Dedijer: Tarihçi ve hukuk doktoru (Dedijer, aynı zamanda “Mahkeme Başkanı” sıfatını taşıyor ve oturumları yönetiyordu).
• David Dellinger: Amerikalı pasifist, Liberation editörü, “5. Cadde Gösteri Komitesi”* Başkanı.
• Isaac Deutscher: Tarihçi.
• Haika Grossman: Hukukçu.
• Gisele Halimi: Avukat, Cezayir’deki Fransız baskısına dair kimi eserlerin yazarı.
• Amado Hernandez: Şair, Filipinler Demokratik İşçi Partisi Başkanı, Ulusal Filipinli Yazarlar Örgütü fiilî başkanı.
• Melba Hernandez: Küba Vietnamla Dayanışma Komitesi Başkanı.
• Mahmud Ali Kasuri: Pakistan Yüksek Mahkemesi’nde avukat.
• Sara Lidman: Yazar.
• Kinju Morikawa: Avukat, Japonya Sivil Haklar Birliği Başkan Yardımcısı.
• Carl Oglesby: Oyun yazarı, Demokratik Toplum İçin Öğrenci Girişimi eski başkanı.
• Shoichi Sakata: Fizik profesörü.
• Laurent Schwartz: Matematik profesörü.
• Peter Weiss: Oyun yazarı, yönetmen.

1967’de İsveç’in başkenti Stockholm’de, 2-10 Mayıs tarihleri arasında ilk oturumunu gerçekleştiren Mahkeme, Aybar’ın belirttiğine göre esas olarak beş konuda incelemelerde bulunacaktı: “1- Amerika hükümeti (ve Avustralya, Yeni Zelanda, Güney Kore hükümetleri) devletler hukuku bakımından saldırı fiilleri işlemişler midir? 2- Sivil halk ve hedefler, özellikle hastaneler, sanatoryumlar, barajlar, okullar gibi hedefler bombalanmış mıdır? 3- Savaş kanunlarının yasakladığı silahlar kullanılmış veya denenmiş midir? 4- Tutsaklara gayri insani muamele yapılmış, işkence edilmiş, sivil halka karşı misillemede bulunulmuş, rehineler alınıp öldürülmüş müdür? 5- Zorla çalıştırma kampları kurulmuş, kütlece sürgünler yapılmış, jenosit suçu işlenmiş midir?”* Stockholm oturumunda ilk iki konuyu ele alan Mahkeme, “ABD’nin Vietnam’da kuvvet kullanmaktan sorumlu olduğu ve bu yüzden bu ülkeye karşı bir saldırı suçu, barışa karşı bir suç işlediği, Vietnam halkının temel haklarına karşı bir suç işlediği” sonucunun yanı sıra, “sivil hedeflere havadan, denizden ve karadan yapılan bombardımanların yoğun, sistemli ve kasıtlı bir nitelikte olduğu kanısına varmıştır.”** Mahkeme söz konusu kararları oybirliği ile alırken, Vietnam’a gönderdiği tahkik komisyonlarından gelen raporların yanı sıra birçok uzmanı, tanığı dinlemiş; çeşitli fotografik ve sinematografik belgelerden de yararlanmıştır. ABD’ye başından itibaren yapılan “savunma verme” çağrıları ise cevapsız kalmıştır. İkinci ve son oturumunu 20 Kasım-1 Aralık 1967’de Kopenhag yakınlarındaki Roskilde’de yapan Russell Mahkemesi, burada ele aldığı konularda da yine ABD’nin savaş suçu işlediğine, Vietnam halkına karşı soykırıma giriştiğine karar verdi.*** Kopenhag oturumundan önce Mahkeme tarafından Vietnam’a gönderilen iki tahkik komisyonu olayları yerinde incelemişti. Mehmet Ali Aybar, bu komisyonlardan birinin başkanıydı. Aybar’ın ekibinde yer alan diğer isimler şunlardı: Finlandiyalı bir doktor olan ve Dünya Sağlık Örgütü’nde danışmanlık yapan Henrick Forss, Fransız siyaset bilimci Denis Berger ve Fransız gazeteci Jean Bertolino. İşte kitabın omurgasını oluşturan “günlük” Aybar’ın bu çalışma gezisi sırasında tuttuğu günlüğü…

* * *

Başlangıçta sadece daha önce hiç yayımlanmamış “Vietnam günlüğü” üzerinden bir kitap yapma fikri, Mehmet Ali Aybar’ın yüze yakın klasörden oluşan arşivi dijital ortama aktarılırken karşımıza çıkan Vietnam ve Russell Mahkemesi ile ilgili başka dokümanlara ulaşınca daha kapsamlı bir kitap fikrine evrildi. Zira Aybar’ın Mahkeme’ye sunduğu raporlar, konuyla ilgili yazıları, basın açıklamaları tam bir bütünlük taşıyordu. Bunlara Russell’ın, Londra’da Mahkeme’nin programının hazırlandığı ilk bir araya gelişte yaptığı konuşmayı ve yine Aybar’ın arşivinden Sartre’ın Stockholm toplantısı sonrasında açıkladığı hükmü ekledik. Bütün bu metinlerle, kendisini “dünyanın jandarması” olarak gören ABD’nin Vietnam’da onyıllarca sürdürdüğü vahşet net biçimde ortaya çıkıyor. Ötesinde Nazilerin yargılandığı Nürnberg Mahkemeleri’nin ardından bir “Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi”nin kalıcı olarak gerekliliği konusunda neredeyse elli yıl önce atılmış adımlar olarak da son derece önemli metinler bunlar. Unutulmasın, Eski Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesi (1993) ve Ruanda Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin (1995) vardığı yer olarak savaş suçları, insanlığa karşı işlenen suçlar, soykırım suçları ve saldırı suçlarına bakmak üzere Birleşmiş Milletler önderliğinde Uluslararası Ceza Mahkemesi ancak 1 Temmuz 2002’de kurulup, 11 Mart 2003’te çalışmaya başladı! Bu çerçevede bakınca, her ne kadar resmî bir kuruluş olmasa ve yaptırım gücünden yoksun olsa da, Russell Mahkemesi ile ilgili metinlerin Vietnam’da yürütülen kirli savaş konusunda dünya kamuoyunu bilgilendirme anlamında taşıdıkları önem daha da iyi anlaşılacaktır.

* * *

24 Temmuz 1967’de İstanbul’dan hareketle başlayan Aybar’ın Vietnam günlüğü, 26 Ağustos 1967’de Atina’dan İstanbul’a doğru havalanan uçakta bitiyor. Bir aya yakın süre Vietnam’da incelemelerde bulunan Aybar’ın Vietnam üzerine verdiği söyleşilerde ve yazdığı yazılarda temel metin olarak kullandığı günlüğü, değindiğim gibi, daha önce hiç yayımlanmamıştı. Dolayısıyla yayına hazırlarken bazı güçlüklerle karşılaşmak kaçınılmaz oldu. Öncelikle kitabın “Günlük” bölümü için bir tür “tıpkıbasım” diyebileceğimizi belirtmek yerinde olacak. Gerek büyük harf kullanımında gerek kendisinin altını çizdiği yerler konusunda metne sadık kaldık. Beri yandan Aybar’ın çoklukla okunaklı olan el yazısı, yer yer anlaşılmayabiliyordu. Buralarda kızı Güllü Aybar’ın büyük yardımları oldu. Yine de içinden çıkamadığım, anlaşılmayan yerleri köşeli parantez içinde üç noktayla ifade ettim. Günlükte yer yer rastlanan Fransızca ifadeler ya da bunların Türkçe okunuşlarını yazması ise Vietnam’da kaldığı süre boyunca Fransızca kullanmasına, kendisine verilen dokümanların, yapılan sunumların da çoklukla yine Fransızca olmasına ve ayrıca Fransızcayı çok iyi bilen Aybar’ın hızla not alırken bu dile başvurmasına bağlanabilir herhalde. Bu gibi kelimeleri genellikle kendisinin kullandığı şekilde bıraktım. Aybar’ın Vietnam günlüğünü kendisi için alınmış notlar olarak da düşünmek mümkün. Dolayısıyla özellikle tanıklarla konuştuğu ya da yetkili kimselerden brifing aldığı kısımlarda zaman zaman birinci tekil ve üçüncü tekil kişi anlatımı bir arada karşımıza çıkabiliyor. Bunları, bir yandan anlatılanları dinleyip bir yandan da hızla not almanın doğurduğunu söylemek mümkün. Ayrıca ay ve tarih yazımında bütünlük olduğunu söylemek güç. Bu gibi haller, esas olarak metnin değerinden bir şeyler eksiltmeyen teknik sorunlar olduğundan müdahale etmedim. Yine de “dokunduğum” şeyler de var elbette: Açık tashihler, özellikle yer isimlerinin yazımlarında yaptığı kimi hatalar hem metnin bütünlüğü açısından hem tarihsel önemleri dolayısıyla düzeltildi. Aybar’ın özellikle özel isimlere, yer adlarına büyük özen gösterdiği, yanlış yazdığı-hatırlamadığı şeyleri daha sonra düzelttiği anlaşılıyor. Gözden kaçmış olanlar da olabilir elbette ancak yine de bunların ve kimi kelimelerin yazımı konusunda tutarlılık sağlanmaya çalışıldı. Metinlerin orijinalinde hiçbir dipnot bulunmadığını da eklemek gerekiyor. Dipnotların tamamı, aksi belirtilmedikçe, bana ait. Bunlar çoklukla Fransızca ya da eski Türkçe kelimelerin açıklanması ya da söz edilen bir olayın-kişinin daha iyi kavranmasına yönelik. Kitapta yer alan, büyük kısmını kendisinin çektiği fotoğraflar ise yine Mehmet Ali Aybar’ın arşivinden.

* * *

Elinizdeki kitap, özellikle “Vietnam Günlüğü”, Aybar’ın da sıkça tekrarladığı üzere bir “süper gücün” her bakımdan kendisinden kat kat geride olan bir ülkeye karşı acımasızca yürüttüğü savaşı hemen hemen tüm boyutlarıyla ortaya koyuyor. Saldırı alarmları, sığınaklar, uçaklar, bombalar, kimyasal silahlar, özel kuvvetler, yakıp yıkılan şehirler-köyler, akıl almaz işkence metotları, tecavüzler, insanlık onurunu ayaklar altına alan davranışlar… Bütün bunlara karşı direnen, mücadele eden Vietnamlılar. Olaylara hukukçu kimliği ile soğukkanlılıkla yaklaşmaya çalışan Aybar’ı çoğu zaman çileden çıkaran görüntüler… Üstelik bütün bu acıların yanında Vietnam’a, oradaki gündelik hayata ve sosyalizme dair canlı gözlemlerde de bulunuyor Aybar. Kendi sosyalizm anlayışını, “sosyalizm insanlar içindir, insanlar sosyalizm için değil” fikrinden sapmadan gördükleriyle kıyaslıyor. Sosyalizmi salt ekonomik modele indirgeyen zihniyete karşı sosyalizmin amacını “insan” olarak, insanların somut sorunlarının çözümü olarak ortaya koyarak, Vietnam’da da “özgürlükçü sosyalizm” anlayışını sergiliyor. Sadece Türkiye’de değil uluslararası düzeyde de saygınlığı yüksek olan, Türkiye sosyalist hareketinin tarihinde çok önemli bir yere sahip Mehmet Ali Aybar’ı tekrar tekrar değerlendirmekten –kuşkusuz eksikliklerini, hatalarını da ortaya koyarak– bugün dahi öğrenecek çok şey olduğu kesin.

….

Eklendi: Yayım tarihi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yazarın Diğer Kitapları

  1. Neden Sosyalizm? Marksizmde Örgüt Sorunu: Leninist Parti Burjuva Modelinde Bir Örgüttür ~ Mehmet Ali AybarNeden Sosyalizm? Marksizmde Örgüt Sorunu: Leninist Parti Burjuva Modelinde Bir Örgüttür

    Neden Sosyalizm? Marksizmde Örgüt Sorunu: Leninist Parti Burjuva Modelinde Bir Örgüttür

    Mehmet Ali Aybar

    Aybar’ın 1979 ve 1987’de yayımladığı, içerikleri itibarıyla bir bütün oluşturan iki kitabı Neden Sosyalizm? ve Marksizmde Örgüt Sorunu’nu bir araya getiren bu kitap, sadece...

  2. Türkiye İşçi Partisi Tarihi ~ Mehmet Ali AybarTürkiye İşçi Partisi Tarihi

    Türkiye İşçi Partisi Tarihi

    Mehmet Ali Aybar

    Mehmet Ali Aybar, Türkiye sol hareketinde bambaşka bir yeri olan Türkiye İşçi Partisi’nin (TİP) tarihini anlatıyor. Partinin kuruluşundan 1968 sonlarında, Aybar’ın “Türkiye’ye özgü sosyalizm”...

Bebhome Kahve

Aynı Kategoriden

Haftanın Yayınevi
Yazarlardan Seçmeler
Editörün Seçimi
Kategorilerden Seçmeler

Yeni girilen kitapları kaçırmayın

Şimdi e-bültenimize abone olun.

    Oynat Durdur
    Vimeo Fragman Vimeo Durdur