Şiir Tahlilleri I’in devamı olan ve Cumhuriyet dönemi şairlerinin eserlerine yoğunlaşan Şiir Tahlilleri II ile Mehmet Kaplan Türk şiirini bütünüyle işlemiş olmaktadır. Eserde yer alan bazı isimlerin şiiri bırakmış veya şiirleri unutulmuş olmakla birlikte bu tür güncel eserlerde, o isimlerin de yer alması kaçınılmazdır.
Mehmet Kaplan birinci ciltte kullandığı yöntemini bu eserinde de devam ettirmiştir.
Mehmet Kaplan’ın denemelerinde yer alan başka şiir tahlilleriyle birlikte ele alındığında, onun yaşadığı günün şiirini günü gününe takip ettiği ve gördüğü yetenekler üzerinde durmaktan çekinmediği anlaşılmaktadır.
Şiir Tahlilleri (II), Cumhuriyet Devri Türk Şiiri’nin uyandırdığı ilgiyi de belirtmek gerekir. Cumhuriyet’in 50. Yıldönümü dolayısıyla yapılan birinci baskısı bir ay içinde satılmıştır.
Cumhuriyet devrinde yetişmiş şairlerin yüze yakın şiirinin şekil, muhteva ve üslubunu, psikolojik, sosyal ve estetik bakımından ayrıntılı bir şekilde inceleyen bu eser, edebiyat öğretmenlerine ve öğrencilere hem metin tahlili metodunu somut örneklerle gösterdiği gibi, hem de onlara Cumhuriyet devri Türk şiirini tanıtan ve sevdiren kitaptır. Öğretmen ve öğrencilerin dışındaki şiir sevenlerin ve Cumhuriyet devri Türkiyesi’nde gelişen şiir akımlarını derinliğine tanımak isteyenlerin de vazgeçemeyecekleri bir eser olarak önemini korumaktadır.
*
BİRİNCİ BASKIYA ÖNSÖZ
1952 yılında Şiir Tahlilleri’nin birinci cildini yazarken, sadece üniversite son çağ Türk edebiyatı derslerini takip eden öğrencileri düşünmüştüm. İmtihanda onlara muhtelif metinler veriliyor, tahlil etmeleri isteniliyordu. Bir metnin nasıl tahlil edileceğini bilmeyen öğrenciler, tarihi ve biyografik malumat ile vezin, şekil ve lügat üzerinde fikirlerini söyledikten sonra ya susuyorlar, yahut da kötü bir üslupla birtakım şairane laflar ediyorlardı. Liselerde yıllardan beri metin tahlili esas olmakla beraber, henüz bunu itiyadını kazanmamışlardı. Onlara bu yolda rehber olacak bir kitap yazmak ihtiyacı bundan doğdu.
Kitap basıldıktan sonra, hiç beklemediğim bir rağbet gördü. Birçok lise ve öğretmen okulu öğretmenlerinin onu sırafta yardımcı bir kitap olarak okuttuklarını haber aldım. Bu suretle oldukça kısa bir zamanda kitabın ikinci ve üçüncü baskısını yapmak lazım geldi. Metodun faydalı olduğunu gören öğretmenlerden çoğu, Cumhuriyet devri şüri üzerinde de böyle bir kitap yazmamı ısrarla istediler. Devir bize yakın olduğu için bunda tereddüt ediyordum. Kendileri hayatta olan şairlerin eserlerinden bahsetmek can sıkıcı reaksiyonlar uyandırabilirdi. Gerçi onların kitapları üzerine dergilerde yazılar yazıyor, seminerlerde bazı parçalarını tahlil ediyordum. Fakat bunlar, nihayet alışılmış tenkit nevinden şeylerdi; sinflarda okutulacak, pedagojik bir maksat gütmüyorlardı.
Liseden üniversiteye gelen öğrencilerin çağdaş Türk şairleri hakkında hemen hiçbir şey bilmeyişleri, peşin hükümlere sahip oluşları beni böyle bir kitap yazmaya teşvik eden başlıca amil oldu. Bir şairi sevmek veya reddetmek için de metne davanmak, makul deliller ileri sürmek şarttır. Bizde alışılmış olan “edebiyat üzerinde edebiyat yapma”, düşünceyi hiçbir zaman ileriye götürecek bir yol değildir. Çağdaş edebiyat hakkında da, metne dayanmak suretiyle, objektif birçok şeyler söylemek mümkündür. Zira bir metnin eski olmasıyla yeni olması arasında tetkik bakımından hiçbir fark yoktur.
Eski edebiyat tarihi anlayışına göre, yaşayan edebiyattan bahsetmek doğru değildir. Modern edebiyatın ilmi olarak incelenebilmesi için aradan yirmi beş hatta elli yıl geçmesi şarttır. Bize, Türk edebiyatı tarihinin kurucusu Ord, Prof. Dr. M. Fuad Köprülü’den kalan ve hala devam eden bu görüş tarzı, Batı’da artık terk edilmeye başlanmıştır. Sanat eserleri karşısında objektiflik, onların eski veya yeni oluşlarıyla değil, bu eserleri ele alış tarzı ile ilgilidir. Edebiyat tarihçilerinden çoğunun en eski metinler üzerinde, birbirinden tamamiyle farklı fikirler öne sürmeleri bunu açıkça ortaya koyan bir delildir. Eskilik eğer objektiflik için bir garanti teşkil etseydi, tarihi şahsiyetler üzerinde bir anlaşmaya varmak icap ederdi. Tatbikatta Shakespeare, Goethe gibi haklarından en çok araştırma yapılmış sanatkarların dahi her gün yeni bir şekilde tefsir edildiklerini ve değerlendirildiklerini görüyoruz.
Edebiyat tarihçilerinin, çağdaş edebiyattan bahsetmemeye sevk eden en mühim…
Bu kitabı en uygun fiyata Amazon'dan satın alın
Diğerlerini GösterBurada yer almak ister misiniz?
Satın alma bağlantılarını web sitenize yönlendirin.
- Kategori(ler) Edebiyat İnceleme/Araştırma
- Kitap AdıŞiir Tahlilleri 2 –Cumhuriyet Devri
- Sayfa Sayısı648
- YazarMehmet Kaplan
- ISBN9786256839052
- Boyutlar, Kapak16.5 x 23.5 cm, Karton Kapak
- YayıneviDergah Yayınları / 2023
Yazarın Diğer Kitapları
Aynı Kategoriden
- Bilgiden Kurmacaya – Bir Çağdaş Edebiyat Çözümlemesi ~ Gürsel Aytaç
Bilgiden Kurmacaya – Bir Çağdaş Edebiyat Çözümlemesi
Gürsel Aytaç
Bir edebi eser nasıl oluşur? Edebi eserde bilimin ve felsefenin rolü nedir? Bu sorular, edebiyatın diğer alanlarla bağlantı kurduğu noktalarda güncel olarak varlığını sürdürmektedir....
- Gösteriş / Kadınlar, Tarih, Feminizm ~ Carol Dyhouse
Gösteriş / Kadınlar, Tarih, Feminizm
Carol Dyhouse
“Görünmeyen kadını görünür kılma çabası” ya da Gerda Lerner’ in ifadesiyle “Kadınların tarihöncesinden kadın tarihine geçiş” aşaması… İyi kötü bir erkek tarihi yazılmış yazılmış...
- Çalkantı ve Dalga ~ Ebubekir Eroğlu
Çalkantı ve Dalga
Ebubekir Eroğlu
Ebubekir Eroğlu´nun yeni kitabı Çalkantı ve Dalga, Modern Türk Şiirinin Doğası gibi çok önemli bir eserin sahibi, Türk şiirinin göz ardı edilmeyecek damarlarından biri...