Birazoku.com sitesinde de kitapların ilk sayfalarından biraz okuyabilir, satın almadan önce fikir sahibi olabilirsiniz. Devamı »

Yazar ya da yayınevi iseniz kitaplarınızı ücretsiz yükleyin!

Tophane-i Amire Müşiriyeti
Tophane-i Amire Müşiriyeti

Tophane-i Amire Müşiriyeti

Pınar Çevik Azap

Fatih Sultan Mehmed’in İstanbul’u fethetmesi sonrasında temelleri atılan ve sonraki padişahların dönemlerinde geliştirilerek büyük bir askerî sanayi merkezi hâline getirilen Tophane-i Âmire, 1826 yılında…

Fatih Sultan Mehmed’in İstanbul’u fethetmesi sonrasında temelleri atılan ve sonraki padişahların dönemlerinde geliştirilerek büyük bir askerî sanayi merkezi hâline getirilen Tophane-i Âmire, 1826 yılında Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılması ile Topçu Ocağı olarak Osmanlı askerî sistemi içerisinde varlığını korudu. 1832 yılına gelindiğinde ise Topçu Ocağı yerini Tophane-i Âmire Müşiriyeti’ne bıraktı.

Tophane-i Âmire Müşiriyeti adlı bu eser, Müşiriyet olarak ihdas edilmesi sonrasında merkezî modern bir askerî kurum hüviyetine kavuşturulan Tophane-i Âmire Müşiriyeti’nin teşkilat yapısı ile kendisine bağlı kurum ve nezaretlerin idari organizasyonunu ilk defa bütüncül bir şekilde ele alarak konuyla ilgili yapılmış diğer çalışmalardan ayrılıyor. Yazar Dr. Pınar Çevik Azap ayrıca Osmanlı kara ordusu askerî imalat ve ithalatının gerçekleştirildiği yegâne kurum olma özelliğine sahip olan Tophane-i Âmire Müşiriyeti’nin askerî sanayiinin idaresindeki fonksiyonunu titizlikle inceliyor.

Pınar Çevik Azap, Tophane-i Âmire Müşiriyeti’nin idari yapısını incelerken, bu kurumla ilişkili çok sayıda farklı kurum ve yapı hakkında da değerli bilgiler sunuyor. Tophane-i Âmire Müşiriyeti’ne bağlı Karantina Nezareti ve Mühendishane-i Berri-i Hümayun’a ek olarak, şehrin farklı bölgelerinde yer alan topçu kışlaları, fabrikalar, askerî hastaneler, poligon-ı hümayunlar gibi dönemin simgesi hâline gelmiş bazı yapı ve tesisleri de çalışmaya dâhil ederek Tophane-i Âmire Müşiriyeti etrafında şekillenen Osmanlı askerî sanayiinin bir panoramasını veriyor ve böylelikle döneme dair bütüncül bir okuma yapma imkânı sağlıyor.

İÇİNDEKİLER
TABLO VE ŞEMALAR LİSTESİ / 9
HARİTALAR LİSTESİ / 10
RESİMLER LİSTESİ / 10
KISALTMALAR LİSTESİ / 13
ÖNSÖZ / 15
GİRİŞ / 19
Kaynak ve Literatür Değerlendirmesi / 29
BÖLÜM 1
TOPHANE-İ ÂMİRE MÜŞİRİYETİ’NİN İDARÎ ORGANİZASYONU / 35
1832-1861 Yılları Arasındaki İdarî Yapısı ve Değişimler / 35
Tophane-i Âmire Müşiriyeti’nin Yeniden İhdası (1844) / 44
1861-1876 Yılları Arasındaki İdari Yapısı ve Yenilikler / 67
1876-1908 Yılları Arasındaki Değişimler / 91
BÖLÜM 2
TOPHANE-İ ÂMİRE MÜŞİRİYETİ’NİN MERKEZ TEŞKİLATI VE MECLİSLERİ / 117
Tophane-i Âmire Meclisleri ve Ona Bağlı Daireler / 117
Tophane-i Âmire Meclisi’nde Düzenlemeler / 127
BÖLÜM 3
TOPHANE-İ ÂMİRE MERKEZİ TEŞKİLATINA BAĞLI BİRİM VE KOMİSYONLAR / 145
İmalat/Sanayi Alayları / 145
İmalat-ı Harbiye Nezareti / 174
İtfaiye Alayı ve Fonksiyonu / 179
Topçu ve İstihkam Müfettiş-i Umumiliği ve Fonksiyonu / 184
Torpido Komisyonu ve Fonksiyonu / 191
BÖLÜM 4
TOPHANE-İ ÂMİRE MÜŞİRİYETİ BOĞAZLAR MUHAFIZLIĞI, KARANTİNA NEZARETİ,
MÜHENDİSHANE-İ BERRİ-İ HÜMAYUN / 205
Boğazlar Muhafızlığı’nın İdaresi ve İşleyişi / 205
Karantina Nezareti’nin İdaresi ve İşleyişi/ 238
Mühendishane-i Berri-i Hümayun’un İdaresi ve İşleyişi / 257
BÖLÜM 5
TOPHANE-İ ÂMİRE’NİN FİZİKÎ YAPISI: TOPHANE-İ ÂMİRE MÜŞİRİYETİ’NE BAĞLI
YAPILAR VE TESİSLER / 283
Tophane-i Âmire Müşiriyeti Merkez Yapıları ve Müştemilatı / 283
Kışlaları / 294
Hastaneleri / 302
Askerî Fabrikaları / 314
Tophane-i Âmire Müşiriyeti’ne Ait Diğer Yapılar / 354
SONUÇ / 372
KAYNAKÇA / 377
EKLER / 393

Çalışmamı, çıktığım ilmî yolculukta her zaman yolumu aydınlatan
kıymetli hocam Prof.Dr. Fatma ÜREKLİ’ye atfediyorum.

TABLO VE ŞEMALAR LİSTESİ
TABLOLAR
Tablo 1.1. Tophane-i Âmire Merkez Aklam Dairesi Memurları ve Aylık Maaş
Tutarları
Tablo 1.2. Tophane-i Âmire Fabrika ve Ambarlarında Çalışan Memurların Sayısı
ve Aylık Ücretleri
Tablo 1.3. Tophane-i Âmire Müşiriyeti’nin Tüm Müşirleri ve Görevlendirilme
Tarihleri
Tablo 3.1. Birinci İdadi Sanayi Alayı İhtiyat Sınıfı Dersleri
Tablo 3.2. Birinci İdadi Sanayi Alayı İdadi Sınıfı Dersleri
Tablo 3.3. İkinci İdadi Sanayi Alayı İhtiyat Sınıfı Dersleri
Tablo 3.4. İkinci İdadi Sanayi Alayı İdadi Sınıfı Dersleri
Tablo 3.5. Teşkil Edilecek Olan Torpido Taburunun Tertibi
Tablo 3.6. Yeniden Teşkil edilecek olan Torpido Tabur Efradının Tertibi
Tablo 4.1.1890 Yılında Bahr-i Siyah Boğazındaki Kalelerde Bulunan Asker
Mevcudu ve Aylıkları
Tablo 4.2. Mühendishane-i Berri-i Hümayun’un Öğretmen ve Öğrencileri
Mevcutları ile Aylık Maaş Tutarları
Tablo 4.3. Kuruluşundan İtibaren Mühendishane-i Berri-i Hümayun Nazır ve
Baş Hocaları
ŞEMALAR
Şema 1.1. Tophane-i Âmire’nin 1832-1861 Yılları Arasındaki Teşkilat Yapısı ve
Kuruma Bağlı Kurum ve Nezaretler
Şema 1.2. Tophane-i Âmire’nin 1861-1876 Yılları Arasındaki Teşkilat Yapısı ve
Kuruma Bağlı Kurum ve Nezaretler
Şema 1.3. Tophane-i Âmire’nin 1876-1908 Yılları Arasındaki Teşkilat Yapısı ve
Kuruma Bağlı Kurum ve Nezaretler.

HARİTALAR LİSTESİ
Harita 4.1. Osmanlı Devleti’nin Kale Topçularının Taksimat Mevkileri
Harita 5.1.Tophane Müşirliği’nin İstanbul’daki Yapı ve Tesisleri
Harita 5.2. Tophane Müşirliği’nin Anadolu’daki Fabrikaları ve Çatalca Poligonu
RESİMLER LİSTESİ
Resim 1.1. Tophane Müşiri ve Serasker Ali Saib Paşa’nın Mühürleri
Resim 1.2. Tophane-i Âmire Müşiri ve Serasker Ali Saib Paşa
Resim 1.3. Tophane-i Âmire Müşiri ve Umum Mekatib-i Askerî Nazırı Mustafa
Zeki Paşa’nın Mühür ve İmzası
Resim 1.4. Son Tophane-i Âmire Müşiri Mustafa Zeki Paşa
Resim 2.1. Mauser Fabrikası’nda görevli Türk Askerî Heyeti
Resim 2.2. Mauser Fabrikası’nda görevli Türk Askerî Heyeti
Resim 3.1. Tophane-i Âmire Birinci İdadi Sanayi Alayı Diploması
Resim 3.2. Tophane-i Âmire İkinci İdadi Sanayi Alayı Diploması
Resim 4.1. Mühendishane-i Berri-i Hümayun’un Harbiye Tarafından Görünümü
Resim 4.2. 1854 yılına ait Mühendishane-i Berri-i Hümayun Jurnalleri
Resim 4.3. Mühendishane-i Berri-i Hümayun’un, Deniz Tarafından Görünümü
Resim 4.4. Mühendishane-i Berri-i Hümayun Topçu Harbiye ve İdadisi Şakirdanı
Resim 4.5. Mühendishane-i Berri-i Hümayun’un Harbiye İstihkâm Şakirdanı
Resim 4.6. Mühendishane-i Berri-i Hümayun’un Harbiye Sahra Topçu Şakirdanı
Resim 4.7. Mülkiye Mühendis Mektebi Binasının Ön Tarafından Görünümü
Resim 4.8. Mühendishane-i Berri-i Hümayun’un Genel Görünümü
Resim 4.9. Hendese-i Mülkiye Şakirdanı
Resim 5.1. Tophane-i Âmire Müşirlik Dairesi.
Resim 5.2. Tophane-i Âmire Müşirlik Dairesi’nin Önden görünümü
Resim 5.3. Tophane-i Âmire Kültür ve Sanat Merkezi’nin kapısındaki kitabe
Resim 5.4. Tophane Kasrı’nın deniz tarafından görünümü
Resim 5.5. Tophane-i Âmire’nin Fabrikalarıyla Talimhane Meydanı’nın içeriden
görünümü
Resim 5.6. ve 5.7. Tophane Saat Kulesi’nin eski ve günümüzdeki görünümü
Resim 5.8. Taksim Topçu Kışlası
Resim 5.9. Taksim Topçu Kışlasında bulunan Hassa Ordusu Grupları
Resim 5.10. Taksim Topçu Kışlası’nda topçuların talimi
Resim 5.11. Tophane Meydanı’nı çevreleyen Tophane Kışlası
Resim 5.12. Gümüşsuyu Kışlası’nda ikamet eden Muzika-yı Hümayun’un,
Tophane Kasrı önündeki fotoğrafı
Resim 5.13. Tophane Meydanı’nı çevreleyen Tophane Kışlası ve yapılar grubu
Resim 5.14. Tophane Fabrikalar grubunun meydan tarafından görünümü
Resim 5.15. Tophane Fabrikalar grubunun deniz tarafından görünümü
Resim 5.16. Tophane Marangozhane Fabrikası’nın cepheden görünümü
Resim 5.17. Tophane Marangozhane Fabrikası’nın haricen görünümü
Resim 5.18. Mauser Fişek Fabrikasının açılış töreni
Resim 5.19. Mauser Fişek Fabrika-yı Hümayunlarının cepheden görünümü
Resim 5.20. Mauser Fişek kovanları imalathanesi
Resim 5.21. Çelik Dane ve Şarapnel Pres Fabrikası’nın istim makinesi
Resim 5.22. Çelik Fabrikasında inşa edilen kimyahane binası
Resim 5.23. Dumansız Barut Fabrikası önünden genel baruthane manzarası
Resim 5.24. Asid ve Eter Fabrika-yı Hümayunu’nun bir kısmının görünümü
Resim 5.25. Azadlu Baruthanesi
Resim 5.26. Kırkağaç Fişekhanesi imalat barakaları
Resim 5.27. Kırkağaç Fişekhanesi’nde imla barakaları
Resim 5.28. Kırkağaç Fişekhanesi’nde ecza barakaları
Resim 5.29. Kayseri Güherçile Fabrika-yı Hümayunu
Resim 5.30. Konya Güherçile Fabrika-yı Hümayunu
Resim 5.31. Hendek Hizar Fabrika-yı Hümayunu’nun memurlara ait binası
Resim 5.32. Hendek Fabrika-yı Hümayunu’nun ameliyata mahsus binası
Resim 5.33. Kâğıthane Poligon-ı Hümayunu
Resim 5.34. Çatalca Poligon-ı Hümayunu’nda top tecrübeleri
Resim 5.35. Çatalca Poligon-ı Hümayunu’nda top tecrübeleri
Resim 5.36. Çatalca top tecrübelerinde kullanılan baraka
Resim 5.37. Maçka Silah Deposu
Resim 5.38. Maçka Silah Deposu
Resim 5.39. Gülhane Cephane Ambarları

ÖNSÖZ

Fatih Sultan Mehmed’in İstanbul’u fethetmesiyle bugün Tophane olarak anılan semtte temellerini attığı Tophane-i Âmire, Osmanlı klasik döneminden XIX. yüzyılın başına kadar Osmanlı askerî sistemi içerisindeki varlığını devam ettirdi. 1832 yılına gelindiğinde ise Osmanlı müesseselerinin merkezileştirilmesi kapsamında askerî bir kurum kimliğine kavuşturulan Tophane-i Âmire Müşiriyeti, gerek askerî sanayi kısmının gerekse de kendisine bağlı bulunan birçok nezaret ve birimin idaresini kapsayacak şekilde büyük bir teşkilat yapısına sahip oldu. Askerî sanayi merkezi olarak önemli fonksiyonu bulunan Tophane-i Âmire Müşiriyeti’nin teşkilat yapısı ve işleyişini, yetmiş altı yıllık zaman dilimi içerisinde bir çalışma konusu olarak ele almaya başladığımızda, ne kadar ağır bir yükün altına girdiğimizin farkına, araştırmalar ilerledikçe vardık. Çünkü bu muazzam kompleksin idarî organizasyonu ve işleyişine dair bütünlük içerisinde müstakil çalışmalar bulunmadığı gibi bazı birimlerin Tophane-i Âmire’ye bağlı olarak idare edilmesiyle ilgili bilgiler, pek açık ve doğru tespit edilememişti. Bu bakımdan öncelikle, Tophane-i Âmire’nin kurumsallaşma sürecindeki gelişme ve değişmelerini anlamaya çalıştık. Kurumun merkezî teşkilat yapısı ve işleyişini incelerken tarihî süreçte bu kuruma bağlanan birimlerin idarî işleyişleri, hizmetleri, personeli ve benzeri hususlarının detaylarına girdik. Bunu yaparken, kurumun merkezî yapısı ve ana birimleriyle büyük bir kompleksi oluşturan her bir unsurunun, başlı başına bir çalışma konusu olacak özellikte olduğu kanaatine vardık. Osmanlı askerî sistemi içerisinde önemli bir işleve sahip olan Tophane-i Âmire’nin, askerî imalattaki işlevi hariç tutulursa bugüne kadar bir bütünlük içerisinde herhangi bir çalışmaya konu olmayan teşkilat yapısı ve birimleri, ilk defa bu çalışmada bütüncül bir yapıyla ele alındı. Biz, Tophane-i Âmire’yi bu genel anlayış ve yaklaşım çerçevesinde beş ana bölüm içerisinde incelemeye çalıştık. Çalışmanın Giriş kısmında, Tophane-i Âmire’nin kurulduğu yıllardan 1826 yılında Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılmasına kadarki tarihsel süreci, Tophane külliyesinin oluşum süreci ile binalarının fizikî yapısı ve gelişimi hakkında genel bilgiler verildi. Bu bilgilendirmeyle Tophane-i Âmire Müşiriyeti’nin 1832 yılında tesis edilmesine kadarki tarihsel süreci verilmeye çalışıldı. Birinci bölümde, 1832 yılında ihdas edilen Tophane-i Âmire Müşiriyeti’nin teşkilat yapısı ve idarî organizasyonları, konunun daha iyi anlaşılması için 1832- 1861, 1861-1876 ve 1876-1908 olmak üzere üç tarihsel döneme ayrılarak yazıldı. Tüm bu dönemler içerisinde Tophane-i Âmire Müşiriyeti’nin müşirleri ile idarî yapısı ele alındı ve Müşiriyet’in teşkilat yapısı ortaya konulmaya çalışıldı. Bilhassa ilk iki dönemde, Tophane-i Âmire Müşiriyeti’nin, müstakil bir kurum olmaktan çıkarılarak tüm askerî ve idarî birimleriyle hangi dönemde Seraskerlik hangi dönemde Kapdan-ı Deryalık makamlarına bağlandığı gibi hususlar açıklığa kavuşturuldu. 1876’dan Tophane-i Âmire Müşiriyeti’nin lağvedildiği 1908 senesine kadarki üçüncü dönemde ise uzun süre müşirlik görevini yürüten ve hizmetleriyle öne çıkan Ali Saib Paşa ve Zeki Paşa dönemleri tetkik edildi. İkinci bölüm, Tophane-i Âmire meclislerine ve idarî mekanizmaya ayrıldı. Meclisler; Meclis-i Askerî ve Meclis-i İmalat ile 1871 yılında istikrara kavuşturulan Tophane-i Âmire Meclisi’ydi. Bu bölümde, söz konusu meclislerin yapısıyla birlikte işleyişi ve tarihsel süreçte ne gibi değişikliklere uğradıkları incelendi. Üçüncü bölümde, Tophane-i Âmire’nin merkezde yer alan ana bölümü ve birbirinden farklı teknikleri ihtiva eden birim ve komisyonları anlatıldı. Tophane-i Âmire’ye bağlı askerî fabrikalarda istihdam edilen askerlere hem meslek öğretmek hem de bu fabrikaların ihtiyaç duyduğu teknik bilgi ve becerilere sahip askerleri yetiştirmek adına teşkil edilen İmalat Alayları, İmalat-ı Harbiye Nezareti, Tophane-i Âmire Müşiriyeti’ne bağlı olarak tesis edilen ancak ömürleri uzun sürmeyen İtfaiye Alayı detaylarıyla işlendi. Bununla beraber Tophane-i Âmire Müşiriyeti’nin son otuz yılı içerisinde, askerî işlerinin idarî organizasyonu açısından önemli bir yer edinen Topçu Müfettiş-i Umumiliği ile Torpido Komisyonu hem idarî işleyişleri hem de fonksiyonları ele alınmak suretiyle detaylandırıldı. Dördüncü bölümde, Tophane-i Âmire Müşiriyeti’nin idaresi altında yer alan Bahr-i Sefid ve Bahr-i Siyah Boğazlar Muhafızlığı ile Karantina Nezareti ele alındı. Bununla beraber bu bölümde, kara ordusuna mühendis yetiştirmek üzere teşkil edilen ve idaresi Tophane-i Âmire Müşiriyeti’ne tevdi edilen Mühendishane-i Berri-i Hümayun’un idarî yapılanması ve fonksiyonu anlatıldı. Çalışmamın beşinci bölümünde ise, Tophane-i Âmire Müşiriyeti’ne ait tüm yapılar, fonksiyonları ile beraber ele alındı. Merkezî yapı olarak nitelendirilen yapı grupları, işlevlerine göre başlıklandırıldı. Buralarda binaların fizikî yapılarından bahsedilmekle beraber işlevlerine de yer verildi. Gerek merkez yerleşkede bulunan fabrika ve atölyelerin gerek Zeytinburnu’nda büyük bir sanayi tesisi şeklinde gelişen fabrikaların ve gerekse de taşrada bulunan fabrikaların faaliyetlerinin muhteviyatı yine bu bölümde değerlendirildi. 1832 yılında teşkil edilen ve 1908 yılında lağvedilen Tophane-i Âmire Müşiriyeti incelenirken, iki bakımdan sınırlamaya gidilmiştir. İlki, Tophane-i Âmire’ye bağlı boğazlar muhafızlığında ve kalelerin muhafazasında istihdam edilen topçu birlikleri ile ordu-yı hümayunlarda yer alan topçu askerlerine, çalışmamızda yer verilmemesidir. İkincisi de Osmanlı Devleti’nin kara ordusu için gerekli olan her türlü askerî malzemenin imalatı ve ithalatı hususları başlı başına bir çalışma konusu olduğundan ve konudan doğrudan veya dolaylı olarak bahseden çalışmalar bulunduğundan çalışmamızda sadece, bu askerî fabrikaların hangileri olduğu ve nerelerde bulunduğu detaylandırılarak faaliyetleri genel hatları ile anlatılmaya çalışılmıştır. Doktora tezi olarak meydana getirilen bu çalışmanın metne dönüştürülme sürecinde yardımlarını gördüğüm hocalarıma ve dostlarıma şükranlarımı sunmak isterim. Bu çerçevede, çalışmamızı başından sonuna kadar yönlendiren, yoğun bir mesai temposu içerisinde bize zaman ayırıp hadiseleri ve faaliyetleri tahlil / tespit etmem için gerekli ipuçlarını veren hocam Prof. Dr. Fatma ÜREKLİ’ye çok teşekkür ederim. Kendisi, çalışmamızı meydana getirdiğimiz süre boyunca bir hoca olmanın ötesine geçerek hiçbir konuda benden yardımını esirgemedi. Akademik tecrübesi ve yetkinliğiyle takıldığım birçok hususa doğrudan müdahale etti ve her sıkıntımda yanımda yer aldı. Kendisine sonsuz şükranlarımı sunuyorum. Öte yandan çalışmamızın oluşma sürecine önemli katkılar sağlayan Prof. Dr. Recep KARACAKAYA, Doç. Dr. Zeynep AYCİBİN SEYİTKIRAN, Prof. Dr. Ömer İŞBİLİR’e çok teşekkür ederim. Çalışmamı büyük bir titizlikle okuyup, tezin içeriğine çok ama çok değerli katkılar sunan hocam Dr. Öğr. Üyesi Zekeriya TÜRKMEN’e ayrıca şükranlarımı sunuyorum. Sürecin başlangıcında çalışma konumuzun nasıl işlenmesi gerektiğini istişare ettiğim, yönlendirmeleriyle ve zihin açan fikirleriyle bana yardımcı olan kıymetli hocam Prof. Dr. Ali AKYILDIZ’a da çok teşekkür ederim. Yer yer akademik alışverişte bulunduğum Dr. Kübra FETTAHOĞLU, Sevil SADIKOĞLU ve Dr. M. Mesut ÖZEKMEKÇİ’ye çok teşekkür ederim. En kısıtlı zamanlarında dijital kaynaklara erişmemde yardımlarını gördüğüm Dr. Hasan Ali ÇAKMAK’a, desteğiyle her daim yanımda olduğunu hissettiren  Esra ÇOLAK’a ve teknik hususların halledilmesinde her türlü desteği veren canım ağabeyim Özer ÇEVİK’e de çok teşekkürler. Birlikte çıktığımız akademik yolda, manevi desteği kadar ilmi desteğiyle de yanımda olan, zorlandığım her dönemde beni cesaretlendiren, bana birlikte akademik çalışma yapmanın keyfini ve konforunu yaşatan sevgili eşim Dr. Eralp Yaşar AZAP’a da çok teşekkür ederim. Son olarak, doktora tezi olarak hazırlamış olduğum bu çalışmanın kitap hâline gelmesini sağlayan editörüm Zeynep Berktaş ve diğer tüm Timaş çalışanlarına sonsuz teşekkürler. Kaleme aldığımız bu çalışmanın muhakkak ki eksiklikleri mevcuttur. Bu eksiklikler de elbette yazarın hanesine yazılmalıdır. Tüm kusur ve noksanlarımızın affolunması temennisiyle.

Pınar ÇEVİK AZAP

İstanbul, 2023

GİRİŞ

Sultan I. Murad (1362-1389) devrinden itibaren Osmanlılar tarafından kullanılmaya başlanan ateşli silahlar, Sultan II. Murad (1421-1444, 1446- 1451) döneminde Edirne ve pek çok yerde top imalathanelerinin açılmasıyla üretim açısından artan bir ivmeyle gelişmiş ve bu durum, Fatih Sultan Mehmed’in (1444-1446, 1451-1481) saltanatının ilk yıllarında daha ileri bir seviyeye çıkmıştı.1 Fatih Sultan Mehmed devri, topçuluk tarihi açısından çok önemli gelişmelerin yaşandığı bir dönemdir. Evvela İstanbul’un kuşatılması için imal edilen büyük çaplı toplar ile havan topları ve sonrasında geliştirilen muhasara topları, Fatih Sultan Mehmed dönemi Türk topçuluğu adına hatırı sayılacak gelişmeler olarak kayda geçmiştir. İstanbul kuşatmasında kullanılan topların etkili atışları sayesinde İstanbul’un sağlam surları yıkılmış ve fetih mümkün olabilmiştir.2 1453’te İstanbul’un fethinde topların önemli bir fonksiyona sahip olduğunun anlaşılması ile Fatih Sultan Mehmed, top dökümüne ayrı bir önem vererek ileride Tophane olarak adlandırılacak semtte, bir top dökümhanesi inşa ettirmişti.3 Tophane’nin kuruluşunda bilhassa, Fatih Sultan Mehmed ile birlikte Osmanlı yönetim anlayışını da dikkate almak gerekir. Zira İstanbul, fetihten sonra hızlı bayındırlık faaliyetleri yanında askerî yatırımlar başta olmak üzere hemen her alanda bir cazibe merkezi hâlini almaya başlamış, şehre büyük ehemmiyet verilmiştir. Elbette bunda, Fatih Sultan Mehmed’in olağanüstü teşkilatçı bir şahsiyet olmasının da etkisi vardır. Fatih Sultan Mehmed’in askerî yapıyı güçlendirmek üzere muhtelif kaynakları kullanmak suretiyle başlattığı girişimlerden bizce en önemlisi, Tophane-i Âmire’ydi. Onun tarafından Tophane’de inşa edilen top dökümhanesi ve etrafında yapılan topçu kışlası, bölgenin ilk binalarını meydana getirmişti.4 Zamanla artan ihtiyaçlar doğrultusunda Tophane’ye ait binaların sayısı ve kapladığı alan genişletilmiştir.5 Kimi kaynaklar, Tophane-i Âmire’nin kuruluşunun, Osmanlılar zamanında başlayıp başlamadığını tartışarak burada Bizans döneminden kalma bir tophane ya da barut, gülle gibi ateşli malzemelerin üretildiği bir bina bulunduğunu ve Fatih Sultan Mehmed’in bu bina üzerine Tophane-i Âmire’yi temellendirdiğini ifade etmektedir. Ancak İstanbul’un fethedilmesi ile sonuçlanan kuşatma süresince, Bizans’ın kullandığı ateşli silahlar göz önünde bulundurulduğunda, Bizans’ın o dönemlerde top döküm faaliyetlerinde bulunduğuna dair bir bilgiye ulaşılamıyor olması, kaynaklarda “Metopon” olarak adlandırılan Tophane bölgesinde herhangi bir tophane binasının olmadığı görüşünün ağırlık kazanmasına neden olmaktadır. Diğer taraftan bölgede, Bizans’tan değil, Cenevizlilerden kalan bir tophane olabileceği yönündeki görüşler olsa da en azından bunun, İstanbul’un fethedildiği yıllar öncesinde faaliyette olmadığı düşünülmektedir.6 İstanbul’un fethinden sonra askerî imalathanelerin tesis edilmesi ile temelleri atılan ve günümüzde semte adını veren “Tophane” tabiri, fetihten on iki sene sonra kaleme alınan Fatih Vakfiyesi’nde, “Tophane Kapısı” şeklinde zikredilmiştir.7 Tophane-i Âmire terkibi ise tespit edilebildiği kadarıyla kuruma ait 1513 tarihli muhasebe defterinde geçmektedir.8 Tophane-i Âmire’nin kuruluşu, Osmanlı askerî sanayisinin geliştirilmesi ile yakından ilgilidir. Fatih Sultan Mehmed döneminde Tophane-i Âmire’nin temel fonksiyonu top döküm ve imalatı olsa da sonraki dönemlerde bu müessesesinin farklı hizmetleri de üstlendiği tespit edilmektedir. Tophane-i Âmire kompleksinin merkezinde top döküm ve imalathanesi yer almakta olup tarihî süreçte bu yapı topluluğu değişim ve gelişme göstermiştir.

Fatih Sultan Mehmed’den sonra Sultan II. Bayezid (1481-1512), Tophane-i Âmire’de çalışan usta ve top dökücülerin ikametleri için bazı bina ilaveleriyle müştemilatı genişletmiş, bu dönemde İstanbul dışında da önemli top dökümhaneleri inşa ettirmiştir. 9 Osmanlılarda top, bir meydan savaşında ilk olarak Çaldıran Savaşı’nda (1514) kullanılmıştır. Yavuz Sultan Selim (1512-1520), bu muharebede topları zincirlerle birbirine bağlayarak yan yana dizmiş ve önüne de piyade askerlerini koymuştur. Muharebenin başlaması ve piyade askerlerinin çekilmesiyle düşman, dizili olan toplarla karşı karşıya kalmış ve savaş bu sayede kısa sürede kazanılmıştır. Kanunî Sultan Süleyman (1520- 1566) döneminde yapılan on üç büyük seferden birisi dışında çok sayıda top, savaşın kazanılmasında belirliyeci olmuştur. 10 Kanunî Sultan Süleyman’ın, saltanatı süresince savaş hâlinde olması, onun topçu sınıfına ve top döküm işine rağbet etmesine zemin hazırlamıştır. Tophane-i Âmire ve müştemilatı bu dönemde yıkılarak yeniden inşa edilmiştir. 11 Yenilenen Tophane-i Âmire Dökümhanesi, Sultan I. Mahmud (1730-1754) zamanında 1743 yılında tekrar yıkılıp Sadrazam Hekimoğlu Ali Paşa zamanında baştan tesis edilmiştir.12 Diğer yandan Tophane-i Âmire ve müştemilatı, büyük bir askerî sanayi merkezi olması ve top döküm işlemlerinin çok yüksek sıcaklıklarda yapılması nedeniyle zaman zaman iç yangınlar geçirmekle beraber deprem ve büyük semt yangınlarının da etkisiyle yer yer kapsamlı tamiratlardan geçmiş ve Fatih Sultan Mehmed zamanından XIX. yüzyıla kadar birçok değişikliklere maruz kalmıştır.13 Osmanlı Devleti, ateşli silahlar konusundaki üstünlüğünü XVII. yüzyılın ortalarına kadar devam ettirdiyse de14 ilerleyen dönemlerde topçuluk alanındaki teknik gelişmeler neticesinde Osmanlı topçuluğu geri kalmış ve muharebe alanlarında alınan galibiyetler yerini çoğunlukla mağlubiyetlere bırakmıştır. Bunun üzerine daha sonra Lale Devri (1718-1730) olarak adlandılacak olan dönemin padişahı Sultan III. Ahmed (1703-1730) ve sadrazamı Nevşehirli Damad İbrahim Paşa’nın başlattığı bir dizi yenilikler ilmî, kültürel, sanat ve bilim alanlarında olduğu gibi askerlik alanında da gelişme göstermiştir. Askerlik alanında girişilen bu faaliyetlerin en önemlilerinden biri şüphesiz Humbaracı Ocağı’nın ikinci halifesi olan Bayramoğlu Ali Ağa’nın icat ettiği ateşli silahlar ve roketlerdir. Bayramoğlu Ali Ağa, muharebelerdeki başarısızlıkları silah icadı ve geliştirilmesindeki duraklamaya atfederek Sultan III. Ahmed’e yeni silahlar geliştirilmesini tavsiye etmiştir. Bayramoğlu Ali Ağa, az ateş saçan ve kurşun atmayan tulumbalar karşısında kendisinin icadı olan ve kale kuşatmalarında etkili olduğunu ifade ettiği tulumba isimli roketlerini tanıtmıştır. 15 Ancak ne var ki XVII. yüzyıl ortalarına kadar bilhassa kale kuşatmalarında ve cephe gerisinde sabit bir şekilde konuşlandırılan toplar, XVIII. yüzyılın ortalarından itibaren topçuluk alanındaki yeni teknik ve stratejilerle ön plana çıkan bir silah hâline gelmiştir. Zira top, klasik manada bir kuşatma silahı olduğu düşüncesinin aksine, bu tarihlerden itibaren muharebe sahalarında hızla yer değiştirilebilen en önemli teknik güç unsuru olmuştur. Bu sahada meydana gelen gelişmeler yani topun ve top arabasının bir yerden diğer bir yere ulaşma hızı, topun seri bir şekilde ateşe hazır hâle getirilmesi ve ateşlenen toptan saçılan güllenin namludan çıkış hızı gibi hususlar topun, savaşların kaderini değiştirir bir ateşli silah olarak modern askerî teknolojide önemli bir yer edinmesini sağlamıştır. Osmanlı Devleti ise hafif sahra topları ve yeni top ateşleme tarzının önemini, 1770 yılında Rus ordusu karşısında aldığı büyük yenilgiler sonrasında anlamıştır. Ruslar, Avrupa’daki Yedi Yıl Savaşları (1756-1763) esnasında adeta birer tüfek şeklinde kullanmayı öğrendiği küçük çaplı sahra toplarının başarısını, bu tarihte Osmanlı ordusu üzerinde aldığı galibiyetle bir kere daha göstermiştir.16 1768-1774 savaşında büyük bir hezimetle karşı karşıya kalan Osmanlı Devleti, ordusundaki topçu birliklerinin ıslah edilmesi ve sürat topçularının kurulması gerekliliğini bu mağlubiyetle idrak etmiştir.

Yaşadığı mağlubiyetler sonucunda Osmanlı Devleti, ordusunda yeniden yapılanma ve askerî teknoloji transferi yapma ihtiyacı hissetmiştir. Osmanlı Devleti’nin bu hususta başvurduğu ilk devlet, paradigma ordusu kimliğiyle temayüz eden Fransa olmuştur. Fransa, askerî uzman Baron de Tott’u, 1768- 1774 Osmanlı-Rus Savaşı’nda 1770 yazında Ruslar karşısında ağır bir yenilgi alan,18 Çeşme’de donanması yakılan Osmanlı Devleti’nin boğazlarının savunmasını güçlendirmek üzere İstanbul’a göndermiştir. Baron de Tott, yaptığı incelemeler neticesinde, Osmanlı ordusunun kullandığı topların durumu hakkında bilgi edinme fırsatı bulmuştur. O, tüm bu incelemeler sonucunda, muharebe sahasında alınan başarısızlığın nedeninin, hafif ve seri atışlı Rus topları karşısında zayıf kalan büyük kalibreli ve ağır Osmanlı topları olduğu kanaatine varmıştır. Sultan III. Mustafa’dan da (1757-1774) gerekli desteği gören Baron de Tott, topçuluğun geliştirilmesi konusundaki faaliyetlerine, evvela Osmanlı topçularına hızlı ateş etme sanatını talim ettirmekle başlamıştır. Kendisi, bu talimlerde kullanılmak üzere gerekli olan küçük kalibreli topları temin ettirerek19 ilk etapta 600 topçu neferini, Kâğıthane’de Avrupa tarzında eğitmeye başlamıştır. Baron de Tott, bu yeni topçuları yetiştirmenin yanında Tophane’yi de ıslah etmiş20 ve Hasköy’de modern bir top dökümhanesi kurmuştur.21 Ayrıca yeni tesis edilen sürat topçularının ilk nizamnameleri de yine onun tarafından 1774 yılının Ocak ayı içerisinde hazırlanmıştır.22 Ne var ki Topçular, Sultan III. Mustafa zamanında gerçekleştirilen tüm bu faaliyetlere rağmen, 1768-1774 Osmanlı-Rus Harbi’nin, Osmanlı Devleti açısından ağır bir mağlubiyetle neticelenmesinin önüne geçememiştir. Bu yenilgiden iki yıl sonra İstanbul’u terk eden Baron de Tott’un sürat topçuluğu adına başlattığı faaliyetler, onun gidişi ile bir süre geri planda kalmıştır. Ancak Halil Hamid Paşa’nın sadrazamlık makamına getirilmesi ile bu faaliyetler, tekrar başlatılmıştır. Sultan I. Abdülhamid’den (1774-1789) gerekli desteği

Eklendi: Yayım tarihi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yazarın Diğer Kitapları

Men-e-men Birazoku

Aynı Kategoriden

Haftanın Yayınevi
Yazarlardan Seçmeler
Editörün Seçimi
Kategorilerden Seçmeler

Yeni girilen kitapları kaçırmayın

Şimdi e-bültenimize abone olun.

    Oynat Durdur
    Vimeo Fragman Vimeo Durdur