Yılanların her biri öbürüne benziyordu. O, derisi en parlak olanı seçti, başına koydu; gözleri kırmızı olanı, pörtlek olanı, turuncu renkliyi, boz çizgiliyi saçlarının arasına yerleştirdi. Sayısız yılan başı Defne’nin saçları arasında kımıldanıyor, Defne bakışlarıyla taş edeceği zamanı bekliyordu.
Yılanlar, içine kararlı bir sakinlik yaydı.
Mırıltılar, kokular, nar taneleri, karıncalar, pencereler, boş arsalar, zeytin taneleri ve yılanlar… Defne’nin elleri, kırık aynadaki yüzü, tenhalığı, Defne’nin tarihi…
Soğuk ve Temiz, yokluğun, merhametsizliğin ve hesaplaşmanın romanı. Bir kâbus tortusu…
Melike Uzun, acının içinden geçerek yazıyor. Dünya dönüyormuş!
İÇİNDEKİLER
BİRİNCİ BÖLÜM
Temiz Eşik…………………………………………………………………………………………………..9
Uysal Anne……………………………………………………………………………………………….41
İKİNCİ BÖLÜM
Yeni Hayat……………………………………………………………………………………………….61
Virüslü Kız ……………………………………………………………………………………………….67
Ağlayan Deniz……………………………………………………………………………………..73
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Kırık Ayna………………………………………………………………………………………………..87
Temiz Kömürlük…………………………………………………………………………….123
BİRİNCİ BÖLÜM
Temiz Eşik
Uyku*
Bıraksalar uykuda yaşayabilirdi. Yine gün ortasında uyuyakalmış. Annesi dürterek uyandırdı. Kalkmak, insan içine karışmak istemedi. Duvardaki saatin tıkırtısını dinledi. Sıkıntı onu ağırlaştırıyordu. Annesi, uyuşukluğun öldürecek beni, kalk artık, diye seslendi. Defne zorlukla doğruldu, yüzünü yıkayıp açılmak için banyoya gitti.
Deli*
Önceki gün keşfetti, sivilce sıkmak içindeki sıkıntıyı hafifletiyor. Alnındakilerden birini, mercimek büyüklüğünde olanı işaret parmaklarının arasına aldı, tırnak uçlarını dipten yukarı doğru bastırdı. Kremsi, koyu irin yüzeye çıkıp tümseğin üzerinde bir yılan gibi çöreklendi. Bu sırada annesi başına dikildi, yine mi aynaya bakıyorsun sen, delireceksin, diye azarladı. Dudağının kenarında, kaşlarının arasında, çenesinde duran üç sivilceyi sıkamadı, öylece kaldı. Banyodaki sepetten toz beziyle süpürgeyi alıp salona geçti. Televizyonun dantel örtüsünü kaldırdı. Tek bir toz zerresi kalmasını istemiyormuş gibi, bezi ekrana yavaş yavaş sürmeye başladı. Salonun penceresi açıktı. Kapı önünde komşularıyla konuşan annesinin kendisi hakkında söylediklerini olduğu gibi duyuyordu. Evin bütün işini o yapar, ne yapılacağını söylemem gerekmez, sırayı o bilir, biz uyanmadan kahvaltıyı hazırlar, kapının önünü süpürür, sonra bulaşık, mutfağı ovar, yatakları toplar, akşama kadar aklınıza gelen gelmeyen ne varsa. Tek kusuru yavaşlığı. Abilerine, babasına saygılı, ağzı var dili yok, ama her şeyi yavaş yapar. Bahçedeki salyangozlar bile ondan daha hızlıdır. Defne salyangoz lafını duyunca kollarında, bacaklarında elektriğe benzer bir şeyin dolaştığını hissetti. Elektrik göğüs boşluğuna dolup boğazına yükseldi, gözleri yaşardı. Belli belirsiz bir çıtırtı duydu. Asfaltta salyangoz kabuğu ezilirken çıkan sese benzer bir çıtırtı. Duymamak için toz bezini kanepenin üstüne fırlatıp çalı süpürgesini aldı, süpürgeyi yere sertçe sürtmeye başladı.
Sıkıntı*
Ertesi gün işlerden sıkılıp banyoya, aynanın önüne kaçtığında yüzünde tek bir pürüzün kalmadığını gördü. Dünkü sivilceler yok olmuştu. Pürüzsüz cildine baktıkça öfkelendi. Sıkıntı artık içine doğru büyüyordu, onları sıkması mümkün değildi, bu yüzden derisinin altında, kimsenin göremeyeceği yerde sessiz sedasız çoğaldıkça çoğaldılar. Defne her gün aynada kendi yansımasına bakarak derisinin altında yılan gibi kıvrıla kıvrıla yol alan sıkıntıyı izledi.
…
Bu kitabı en uygun fiyata Amazon'dan satın alın
Diğerlerini GösterBurada yer almak ister misiniz?
Satın alma bağlantılarını web sitenize yönlendirin.
- Kategori(ler) Çağdaş Türkiye Edebiyatı Hikaye
- Kitap AdıSoğuk ve Temiz
- Sayfa Sayısı130
- YazarMelike Uzun
- ISBN9789750522000
- Boyutlar, Kapak13.5x21 cm, Karton Kapak
- Yayıneviİletişim Yayınları / 2017
Yazarın Diğer Kitapları
Aynı Kategoriden
- İnsan Kısım Kısım, Yer Damar Damar ~ Hatice Meryem
İnsan Kısım Kısım, Yer Damar Damar
Hatice Meryem
Kozluk, işsizin güçsüzün, çulsuzun uğursuzun, arsızın hırsızın, fakirin fukaranın, itin kopuğun, sefilin baldırı çıplağın yurt tuttuğu bir yer. İstanbul’un biraz ötesinde biraz berisinde, biraz...
- Alim Efe (Bir Yiğidin Gerçek Hayat Hikayesi) ~ Ayfer Aytaç
Alim Efe (Bir Yiğidin Gerçek Hayat Hikayesi)
Ayfer Aytaç
Bir insan ölürken başka herkesin yaşıyor olması, hayatın devam ettiğinin bilinmesi, sıcak nefesin soğuk sona teslim edilmesi, ruhun teslimiyeti anında hiç hoşa giden bir...
- Serseri Standartları Sempozyumu ~ Vecdi Çıracıoğlu
Serseri Standartları Sempozyumu
Vecdi Çıracıoğlu
Dostlar… Çalışma ahlâkına karşı öncü isyan hareketinin temellerini oluşturan bu sempozyumda, insanın materyalizmden arındırılmasıyla ucuz yemek yemenin yolları gibi konuları gündeme getirerek ele alınmasını...