Birazoku

İkinci Dünya Savaşı’nın dönüm noktası olan 6 Haziran 1944 günü Müttefikler silahlarla bir zafer elde etmişlerdi. Ama bu aynı zamanda farklı türden bir operasyonun da zaferiydi. Bir aldatmacanın zaferi.

Aldatmanın merkezinde cesaretleri, ihanetleri, açgözlülükleri ve ilhamlarıyla onları düşmanı ikna etmeyi başaran, ikili oynayan ajanlardan oluşan bir ekip bulunmaktaydı. Nazilere 150.000 kişilik Müttefik işgal gücünün hedefinin Normandiya değil Calais ve Norveç olduğunu iddia ettiler. Bu insanlar geleneksel savaşçılar değildi ama hilekârlık şaheserleri binlerce insanın yaşamının kurtulmasını sağladı. Kod adları Bronx, Brutus, Treasure, Tricyle ve Garbo’ydu. Bu onların hikâyesi.

“Hiçbir casus hikâyesinden bundan daha fazla keyif almamışımdır ve bundan sonra kurgu okumak daha sıkıcı olacaktır.”
Max Hastings, Sunday Times

İÇİNDEKİLER

ÖNSÖZ……………………………………………………………………………..15
BİRİNCİ BÖLÜM: ACEMİ CASUSLAR …………………………….23
İKİNCİ BÖLÜM: BİRAZ MUAMMA…………………………………49
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM: AJAN ROMAN VE KEDİ ………………….69
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM: AV PEŞİNDE………………………………..81
BEŞİNCİ BÖLÜM: KULÜP………………………………………………..89
ALTINCI BÖLÜM: GARBO SAHNEYE ÇIKIYOR …………..105
YEDİNCİ BÖLÜM: POPOV ALIŞVERİŞ YAPIYOR………….121
SEKİZİNCİ BÖLÜM: BÜYÜK OYUN………………………………137
DOKUZUNCU BÖLÜM: AJANLAR TAKIMI………………….147
ONUNCU BÖLÜM: GERÇEK AJAN, SAHTE AJAN,
ÇİFTE AJAN…………………………………………………………………….157
ON BİRİNCİ BÖLÜM: KOKART……………………………………..177
ON İKİNCİ BÖLÜM: SAKLI HAZİNENİN KEŞFİ…………..189
ON ÜÇÜNCÜ BÖLÜM: MÜŞTERİ………………………………….201
ON DÖRDÜNCÜ BÖLÜM: OPERASYON FORTITUDE…215
ON BEŞİNCİ BÖLÜM: YEMLEME ………………………………….229
ON ALTINCI BÖLÜM: ARTİST RESİM YAPIYOR…………..247
ON YEDİNCİ BÖLÜM: SAHTE MONTGOMERY …………..265
ON SEKİZİNCİ BÖLÜM: ÇİFT ÇİZGİ……………………………..275
ON DOKUZUNCU BÖLÜM: JEBSEN’İN YENİ DOSTU …291
YİRMİNCİ BÖLÜM: “DİKKATLİ DEĞİL MİYİM?”…………305
YİRMİ BİRİNCİ BÖLÜM: OPERASYON DORA………………323
YİRMİ İKİNCİ BÖLÜM: GESTAPO’NUN KONUĞU………337
YİRMİ ÜÇÜNCÜ BÖLÜM: DİŞ AĞRISI ………………………….351
YİRMİ DÖRDÜNCÜ BÖLÜM: GARBO’NUN UYARISI….363
YİRMİ BEŞİNCİ BÖLÜM: İKİNCİ OYUN………………………..375
SONUÇ……………………………………………………………………………393
NOTLAR …………………………………………………………………………419
TEŞEKKÜRLER……………………………………………………………….481
SEÇME BİBLİYOGRAFYA……………………………………………….483
DİZİN………………………………………………………………………………489

Oyun içinde oyun, komplo ve karşı komplo, aldatma ve ihanet, casusluk ve karşı casusluk, gerçek ajan, sahte ajan, çifte ajan, altın ve çelik, bomba, hançer ve ateş, tüm bunlar o kadar karmaşık bir dokuyla iç içe geçmişti ki inanılmazdı ama bir o kadar da gerçekti.

Winston Churchill

 

Düşman nerede savaşmayı planladığımı bilmemeli. Çünkü nerede savaşmayı planladığımı bilmiyorsa pek çok yerde hazırlık yapması gerekir. Çok fazla yerde hazırlık yaptığında herhangi bir yerde daha az sayıda düşmanla karşılaşacağım demektir. Ve her yerde hazırlık yaptığında her yerde daha zayıflamış olacaktır. 

Sun Tzu

 

AJANLAR VE KOD ADLARI

Dusan ‘Dusko’ Popov

MI5 kod adı: Tricycle, Skoot

MI5 vaka subayı: Billy Luke, Ian Wilson

Abwehr kod adı: İvan

Abwehr vaka subayı: Ludovico von Karsthoff, Johnny Jebsen

Roman Czerniawski

MI5 kod adı: Brutus, Armand, Walenty

MI5 vaka subayı: Christopher Harmer, Hugh Astor

Abwehr kod adı: Hubert

Abwehr vaka subayı: Oscar Reile

Lily Sergeyev

MI5 kod adı: Treasure

MI5 vaka subayı: Mary Sherer

Abwehr kod adı: Solange, Tramp

Abwehr vaka subayı: Emile Kliemann

Juan Pujol García

MI5 kod adı: Garbo, Bovril

MI5 vaka subayı: Tomás Harris

Abwehr kod adı: Arabel

Abwehr vaka subayı: Karl-Erich Kühlenthal

Elvira de la Fuente Chaudoir

MI5 kod adı: Bronx, Cyril

MI5 vaka subayı: Christopher Harmer, Hugh Astor

Abwehr kod adı: Dorette

Abwehr vaka subayı: Helmut ‘Bibi’ Bleil, Berndt Schluetter

 

ÖNSÖZ 

1943 yazında, kareli pantolonu ve elinde piposuyla oldukça kibar ve hoş sohbet bir istihbarat subayı, üç yıldan fazla süredir üzerinde çalıştığı gizli bir silahın son rötuşlarını tamamlıyordu. Benzersiz gücü ve sınırsız menzili olan bu silah, şimdiye kadar yapılmış olanlardan çok farklıydı. O kadar büyük bir gizlilik içinde gerçekleşiyordu ki, mucitleri bile bir süre silahın gücünden ve nasıl kullanacaklarından emin değillerdi. Bu silah öldürmüyor ya da kalıcı iz bırakmıyordu. Bilime, mühendisliğe ya da güce dayanmıyordu. Şehirleri yok etmedi, denizaltı batırmadı ya da panzerlerin zırhını delmedi. Ama çok daha incelikli bir şey yaptı. Düşmanı öldürmek yerine, zihninin içine girebiliyordu. Nazilerin, İngilizlerin tam da düşünmelerini istediği şeyi düşünmelerini ve dolayısıyla onların yapmalarını istediği şeyi yapmalarını sağlayabiliyordu.

MI5’ten Tar Robertson, Hitler’e yalan söyleyebilecek bir silah yapmıştı. İkinci Dünya Savaşı’nın en kritik anında Winston Churchill’i de bu silahı kullanmaya ikna etti. 

Müttefik güçler, Nazi işgali altındaki Avrupa’ya yapılacak büyük taarruz planları üzerinde çalışıyorlardı. Uzun zamandır beklenen D-Day saldırı planı savaşın sonucunu belirleyecekti. Her iki taraf da bunu biliyordu. Eğer Müttefikler Manş Denizi’ni geçip “Atlantik Duvarı” olarak bilinen devasa Alman kıyı savunmasını aşabilirlerse Naziler Paris, Brüksel ve…