Birazoku.com sitesinde de kitapların ilk sayfalarından biraz okuyabilir, satın almadan önce fikir sahibi olabilirsiniz. Devamı »

Yazar ya da yayınevi iseniz kitaplarınızı ücretsiz yükleyin!

Avangard Sanat Teorisi – Avangard Düşüncesi ve Tarihi
Avangard Sanat Teorisi – Avangard Düşüncesi ve Tarihi

Avangard Sanat Teorisi – Avangard Düşüncesi ve Tarihi

Renato Poggioli

Poggioli’nin 1940’ların sonunda Inventario dergisinde dört bölüm halinde tefrika edilen ve 1962’de kitap olarak yayınlanan Avangard Sanat Teorisi adlı çalışması, Batı sanatı ve edebiyatında…

Poggioli’nin 1940’ların sonunda Inventario dergisinde dört bölüm halinde tefrika edilen ve 1962’de kitap olarak yayınlanan Avangard Sanat Teorisi adlı çalışması, Batı sanatı ve edebiyatında avangardı sosyolojik bir olgu olarak inceleyen ilk kapsamlı çalışmadır. Poggioli, “avangard” veya “öncü” sıfatının belirli eğilim ve hareketleri nitelemek üzere kullanılmaya başlandığı 1800’lerin sonundan 20. yüzyılın ortalarına kadar, sanat ve edebiyat alanında geleneğe ve klasizme karşı bayrak açan, estetik (ve yer yer ahlaki) normlardan sapmayı başlı başına norm haline getiren hareketlerin ortak paydalarını kavramsallaştırır. Manifesto ve bildirgelerden yola çıkarak, bu hareketleri “avangard” sıfatıyla nitelemeye imkân veren tutumları ve eğilimleri etraflıca inceler. Genel olarak toplumun, özel olarak da sanat kamusunun ve eleştirmenlerin bu hareketlere ve sanatçılarına yönelik “hasmane” tepkilerini değerlendirerek, avangarda damgasını vuran yabancılaşmanın izini sürer. Sanatın ve edebiyatın avangardları ile siyasetin öncü kuvvetleri arasındaki yakınlaşmaları ve kopuşları ortaya koyar; sanatın devrimcileri ile siyasetin devrimcilerini karşılaştırır. Modernliğin bir ürünü olarak avangardın “modernperestlik”le ilişkisini sorunsallaştırır. Nihayet, daha o zamandan kimi çevrelerce “bittiği” ilan edilen avangardın “çağdaş ve modern sanat için bir doğa kanunu olduğunu” öne sürer. Avangard Sanat Teorisi, sanat tarihindeki ve çağdaş sanattaki avangard kavramını ve olgusunu değerlendirmek için etraflı bir yol haritası oluşturur.

*

RENATO POGGIOLI (1907-1963) Floransa’da Rus dili ve edebiyatı eğitimi aldı. Eugonio Montale ve Elio Vittorini gibi anti-faşist yazar ve şairlerin yer aldığı Solaria dergisi (1926-1934) çevresine katıldı ve dergiye düzenli olarak yazdı. 1930’ların başında Floransa Üniversitesi’nde Rus edebiyatı dersi verdi; İtalyan hükümetinin görevlendirmesiyle Prag ve Varşova üniversitelerinde İtalyan dili dersleri verdi. 1938’de bu görevini bırakarak ABD’ye gitti ve Northampton’daki Smith College’da İtalyan dili dersi vermeye başladı. Sürgündeki anti-faşist İtalyan aydınlarıyla birlikte Mazzini Derneği’ni kurdu. İkinci Dünya Savaşı sırasında (1943-1945) ABD ordusunda görev aldı. 1947’de Harvard Üniversitesi’ne geçerek Slav dili ve edebiyatı derslerine döndü; Harvard’ın Karşılaştırmalı Edebiyat bölümünün kurucuları arasında yer aldı. ABD’de yaşadığı yıllarda da İtalyanca yazmaya ve çalışmalarını İtalya’da yayınlamaya devam etti. İtalyan şair Luigi Berti’yle birlikte, 1946-1963 yılları arasında yayınlanan Inventario adlı edebiyat dergisini kurdu. Avangard Sanat Teorisi başlıklı çalışmasının ilk hali, 1949-1951 yılları arasında dört bölüm halinde bu dergide yayınlandı. 20. yüzyıl başı Rus şairlerinin eserlerini İtalyancaya çevirerek antolojiler yayınladı (La violetta notturna, 1933; Il fiore del verso russo, 1950). Rus edebiyatının yanı sıra Kafka ve Hašek gibi Çek yazarların eserlerini ele aldığı denemeleri Pietre di paragone (1939) başlığıyla yayınlandı; Hašek’in Aslan Asker Şvayk adlı eserini İtalyancaya çevirdi (1961). Poeti slavi (1950) başlıklı derlemede, Bulgar ve Çek şairlerin eserlerinden yaptığı çevirileri biraraya getirdi. Çağdaş Rus şiiri üzerine eski çalışmalarını genişleterek, The Poets of Russia, 1890-1930 (1960) başlığıyla İngilizce olarak yayınladı. Renato Poggioli 1963 yılında geçirdiği trafik kazasında öldü.

İÇİNDEKİLER
ÖNSÖZ
İki Avangard Kuramı
ALİ ARTUN………………………………………………………………………………………………………………………………..11
• Romantizm, Sanatın Özerkliği, Kurumsallaşma……………………………….12
• Sanat, Toplum, Siyaset……………………………………………………………………………………..13
İtalyanca Basıma Önsöz
RENATO POGGIOLI……………………………………………………………………………………………………………….17
Avangard Sanat Teorisi
Avangard Kavramı……………………………………………………………………………………………………..25
• Giriş ………………………………………………………………………………………………………………………………25
• Terminolojik Gel-gitler………………………………………………………………………………………30
• İki Avangard…………………………………………………………………………………………………………….34
• Yeni Bir Kavram, Yeni Bir Olgu…………………………………………………………………….39
Hareket Kavramı………………………………………………………………………………………………………….43
• Okullar ve Hareketler………………………………………………………………………………………..43
• Hareketlerin Diyalektiği…………………………………………………………………………………..53
• Eylemcilik………………………………………………………………………………………………………………….56
• Uzlaşmazlık………………………………………………………………………………………………………………59
Romantizm ve Avangard……………………………………………………………………………………..73
• Rağbet Görme veya Görmeme Meselesi……………………………………………….73
• Bir Emsal Olarak Romantizm………………………………………………………………………..77
• Kahrolsun Geçmiş……………………………………………………………………………………………….84
• Öngörüler………………………………………………………………………………………………………………….89
Agonizm ve Gelecekçilik………………………………………………………………………………………93
• Nihilizm………………………………………………………………………………………………………………………93
• Agonizm……………………………………………………………………………………………………………………..98
• Gelecekçilik…………………………………………………………………………………………………………..102
• Dekadans………………………………………………………………………………………………………………..109
Moda, Beğeni ve Kamu……………………………………………………………………………………….113
• Moda, Avangard ve Poncif…………………………………………………………………………..113
• Entelijansiya ve Elitler……………………………………………………………………………………119
• Entelektüel Elit……………………………………………………………………………………………………126
• Avangard ve Politika ……………………………………………………………………………………….131
Yabancılaşma Hali…………………………………………………………………………………………………..141
• Sanat ve Toplum………………………………………………………………………………………………..141
• Psikolojik ve Toplumsal Yabancılaşma……………………………………………….149
• Ekonomik ve Kültürel Yabancılaşma…………………………………………………….153
• Stilistik ve Estetik Yabancılaşma……………………………………………………………161
Teknik ve Avangard……………………………………………………………………………………………….173
• Deneycilik……………………………………………………………………………………………………………….173
• Bilimcilik………………………………………………………………………………………………………………….180
• Mizah…………………………………………………………………………………………………………………………184
• Nominalist Delil………………………………………………………………………………………………….187
Avangard Eleştiri………………………………………………………………………………………………………193
• Önkoşullar……………………………………………………………………………………………………………..193
• Kapalılık Sorunu…………………………………………………………………………………………………196
• Yargı ve Önyargı…………………………………………………………………………………………………201
• Sağ ve Sol Eleştiri……………………………………………………………………………………………..213
Estetik ve Poetika……………………………………………………………………………………………………223
• İnsansızlaştırma…………………………………………………………………………………………………223
• Serebralizm ve İradecilik………………………………………………………………………………233
• Metafor Metafiziği…………………………………………………………………………………………….248
• Saflık Akidesi……………………………………………………………………………………………………….253
Tarih ve Teori………………………………………………………………………………………………………………..261
• Tarihsel Paralellikler………………………………………………………………………………………..261
• Modernlik ve Modernizm………………………………………………………………………………270
• Avangardın Aşılması………………………………………………………………………………………..275
• Sonsöz………………………………………………………………………………………………………………………281
Kaynakça……………………………………………………………………………………………………………………………..291
Dizin………………………………………………………………………………………………………………………………………..301

ÖNSÖZ
İki Avangard Kuramı
ALİ ARTUN

Renato Poggioli’nin Avangard Sanat Teorisi’nden on iki yıl sonra, 1974’te aynı başlıkta bir kitap daha yayınlanır. O yıllarda modernizmi karalayan postmodernlik hareketleriyle birlikte yükselen avangard tartışmalarına özellikle ABD’de Peter Bürger’in bu kitabı* damgasını vurur. Oysa bu kitap Poggioli’nin tezlerine olduğu kadar diğer avangard tarihlerine de karşıttır.

Bürger’e göre, 19. yüzyıl başında romantizmle, “Kant ve Schiller” estetiğiyle başlayan özerkleşme, sanatı hayattan yalıtarak, sanatın kurumsallaşmasını hazırlamıştır. Böylece sanat “burjuvalaşmıştır”. Burjuvazinin aristokrasiden özerkleşmesi ile, sanatın özerkleşmesi ve kurumsallaşması eşzamanlıdır. Sanat siyasetten ve toplumdan kopar. Kendi estetiğine kapanır. Formu içeriği olur. İşte avangardın karşı çıktığı, bu “estetizm”dir. Avangard, estetizm eleştirisi üzerine kurulur. Ve özerkleşmenin tanımladığı “modernizmi” dıştalar. Modernizm ile avangardı karşı karşıya getirir.

Romantizm, Sanatın Özerkliği,

Kurumsallaşma

“Estetik modernizm, sanatın romantik devrimle başlayan özerkleşme sürecinin sonucudur. Poggioli’nin yanısıra, Isiah Berlin, Michael Löwy gibi tarihçiler de romantizmi bir sanatedebiyat stilinin çok ötesinde bir kültürel devrim olarak görürler. Romantizm sadece akılcılığa, rasyonalizme karşı değil, bütün Batı düşünce geleneğine karşı bir başkaldırıdır.”1 Dolayısıyla Bürger’in savunduğu gibi, romantizmle birlikte sanatın kapitalizmle, burjuva düzeniyle kaynaşarak kurumsallaşması mümkün değildir. Tam aksine…

Sanatın özerkliğini felsefeleştiren Kant’tır. Kant sanatı her türlü faydadan, amaçtan, çıkardan, işlevden arındırıyor. Ona göre, sanatın amacı da, bilgisi ve dili de kendindedir ve dışardan yönetilemez. Yönetmeye yönelik kurumlara tâbi olmak bir yana onları parçalar. Özerkleşen sanat, kendi dışında hiçbir şeyi temsil ve taklit edemez. Yani baştan beri temsile dayalı olan geleneksel estetiği, klasizmi ve akademi, müze gibi onları besleyen kurumları reddeder.

Kant “sanatın özerkliği”nin yanı sıra, “sanatın özgürlüğü” üzerinde de duruyor. Christoph Menke’ye göre estetik deneyim özgür bir pratik. Çünkü “anlama gücüne”, “kavrama gücüne” değil, tamamıyla özgür olan hayal gücüne dayalı. “Bu nedenle de, estetik özgürlük, ‘yasasız’ (Kant) bir özgürlüktür. Anarşik bir özgürlüktür.”2 Sanatın kanunu, hayal gücünün kanunsuzluğudur. Sanat kanunsuzluğu, kuralsızlığı “şart koştuğu” (Nietzsche) için özgürdür. Kısacası özerklik, Bürger’in savunduğunun aksine kurumlaşmayı değil kurumlardan kurtulmayı öngörür.

Sanat, Toplum, Siyaset

Kant’ın ilkelerinden hareket ettiğini açıklayan Schiller (1788-1805), siyaseti de sanatın sınırları içine katar. Hatta bütün hayatı… Schiller, özerklik felsefesinin ve politik estetiğin başeseri sayılan İnsanın Estetik Eğitimi’nde “güzel”i özgürlükle özdeşleştirir. Ve “eğer insanlık politika meselesini çözecekse, bu meseleye estetik açıdan yaklaşmalıdır; çünkü insana Özgürlük yolunu açan yalnızca Güzelliktir.”3 Schiller bu ilkesinden hareket ederek güzelliğin yönettiği bir toplumsal ütopya kurar. “Temel yasası, özgürlük aracılığıyla özgürlük bahşetmek olan bir diyar.”4 Bu diyarda herkes hem özgürdür hem de eşittir. Zira güzellik duygusu ortak bir duygudur, armoniktir, çıkarsızdır ve “bütün dünyayı mutlu kılabilen yalnızca güzelliktir”.5 19. yüzyılın devrimcileri de sanatın özgürlük vaadine inanırlar; Saint-Simon, Fourier, William Morris, Marx gibi birçokları sanatın bütün hayatı kuşatacağı ütopyalar düşlerler.

Sanatın özerkleşme sürecindeki en kesin hamleyi yapan kuşkusuz “modernizmin peygamberi” Baudelaire’dir. Baudelaire, burjuvazinin kurduğu rejime özgü bütün örgüt ve kavramlara, topluma, kamuya, ulusa, uygarlığa, bilime, ahlaka ve tabii kurumsallaşmış sanata karşıdır. “Kuşku yok ki modernizm Baudelaire’le başlar; onunla mevcut düzene ve geleneğe başkaldırı olarak anlaşılır.”6 Baudelaire’e göre siyaset, insanlığa yeni bir dünya yaratacak olan sanatın işidir. Nietzsche buna “büyük politika” der. “Büyük politika”yı, insanları hayvan yerine koyarak onları sürüleştirdiğini söylediği modern politikadan ayırır. “Büyük politika” sanatçıların işidir.

Adorno da, Schiller gibi romantik filozofların, Baudelaire ve Nietzsche’nin tezlerini izleyerek sanatın ancak özerkliği sayesinde toplumsal ve siyasal bir öz kazandığını savunur. 1956- 1969 arasında kaleme aldığı Estetik Teorisi kitabında, “sanatın topluma karşı çıkmasıyla toplumsallaştığını ve bu konumunu yalnız ve yalnız özerk olması sayesinde koruduğunu” yazar: “Sanatta toplumsal olan, onun topluma karşı içkin hareketidir… Eğer sanat eserine bir işlev yüklenecekse, bu onun işlevsizliğidir… Her otantik sanat eseri içten içe devrimcidir.”

Bütün bu yukarıdaki tezler ve başta Poggioli olmak üzere sanatın özerkliği üzerine bütün külliyat, Bürger’in özerkliğin sanatı toplumdan ve siyasetten kopardığına ilişkin iddiasını çürütüyor. Özerklik, 1848 Devrimi’yle, 1871 Komünü’yle, sosyalist ütopyalarla, 1917 Rus ve 1918 devrimleriyle, dünya kadar devrimci/avangard manifestoyla iç içe örgütlenmiştir. Bürger’de bu tarihin esamisi okunmaz.

Avangard, modernizm ve romantizm aynı tarihsel sürecin bileşenlerdir. Öyle ki Poggioli, romantik hareketi kuran Schlegel kardeşlerin, Novalis’in ve diğer romantik filozofların yayınladığı Athenäum dergisinin (1798) aynı zamanda ilk avangard dergi olduğunu söyler. Yüz elli yıl sonra Dada’yı kuranlardan Hugo Ball da Dada’nın “romantik ve şeytani 19. yüzyıl teorilerinin bir sentezi olduğunu” açıklar. Kısacası, Bürger’in romantizm ve özerkleşmenin sanatın kurumsallaşmasına yol açarak sanatı toplumdan ve siyasetten kopardığı ve avangardın da bu oluşuma karşı örgütlendiği yolundaki teorisini tarih doğrulamaz. Gerek bu konuda gerekse başka birçok konuda Bürger’in “avangard kuramı”nın en etraflı ve esaslı eleştirisi Poggioli’nin “avangard kuramı”dır. Onun kitabını okurken adeta yıllar sonra yayınlanacak Bürger’in eleştirisini okuruz.

….

Eklendi: Yayım tarihi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Kategori(ler) Sanat Sanat Tarihi
  • Kitap AdıAvangard Sanat Teorisi - Avangard Düşüncesi ve Tarihi
  • Sayfa Sayısı309
  • YazarRenato Poggioli
  • ISBN9789750537486
  • Boyutlar, Kapak13,5 x 21 cm, Karton Kapak
  • Yayıneviİletişim Yayınları / 2024

Yazarın Diğer Kitapları

Bebhome Kahve

Aynı Kategoriden

Haftanın Yayınevi
Yazarlardan Seçmeler
Editörün Seçimi
Kategorilerden Seçmeler

Yeni girilen kitapları kaçırmayın

Şimdi e-bültenimize abone olun.

    Oynat Durdur
    Vimeo Fragman Vimeo Durdur