Birazoku.com sitesinde de kitapların ilk sayfalarından biraz okuyabilir, satın almadan önce fikir sahibi olabilirsiniz. Devamı »

Yazar ya da yayınevi iseniz kitaplarınızı ücretsiz yükleyin!

Maymun ve Öz
Maymun ve Öz

Maymun ve Öz

Aldous Huxley

“Ve buna ilerleme dediler. İlerleme! Söylüyorum sana, insan beyninin buluşlarının pek azı ilerlemeydi.” “Fikirlerin romancısı” Aldous Huxley, 20. yüzyılın en önemli distopya yazarlarından biri….

“Ve buna ilerleme dediler. İlerleme! Söylüyorum sana, insan beyninin buluşlarının pek azı ilerlemeydi.”

“Fikirlerin romancısı” Aldous Huxley, 20. yüzyılın en önemli distopya yazarlarından biri. Cesur Yeni Dünya ve Ada’yla birlikte yazarın üç vizyoner klasiğinden biri sayılan Maymun ve Öz ise bunların içinde en karanlık olanı. Senaryo formunun kullanıldığı bu kitap, yazarın kurgunun yanında biçimde de yaratıcılığını gösterdiği deneysel bir roman.

Hollywood’da sıradan bir gün. Kahramanlarımız kenara atılmış senaryolardan birinin cazibesine kapılır ve biz de kendimizi bu senaryoyu okurken buluruz. “Maymun ve Öz” başlıklı bu tuhaf metinde anlatılanlara göre, Üçüncü Dünya Savaşı neredeyse tüm dünyayı yıkıma uğratmış, nükleer ve kimyasal silahlar uygarlığın sonunu getirmiştir.

Yıkımdan etkilenmeyen bir grup biliminsanı, Kaliforniya’ya bir inceleme gezisi düzenler. Bu kişilerden biri olan Dr. Poole o bölgede yaşayanlar tarafından tutsak alınır. Bu insanlar, Şeytan’ı yücelten yeni bir inanç sistemi kurmuşlardır. Dr. Poole, Şeytan’ın ve kötülüğün nasıl bir hâkimiyet kurduğunu öğrendikten sonra, artık oradan uzaklaşması gerektiğini anlar.

Uygarlığın teknolojik ilerlemesi nereye varacak? Savaşlar ve nükleer silahlanma dünyayı nereye götürecek? İnsan, kime ya da neye doğru evrilecek?

Maymun ve Öz, Şeytan’ın boynuzları tarafından çizilen bir din, etik ve evrim üçgeni.

“Bu kitabın kaçınılmaz bir gücü var; katışıksız ve ele avuca sığmaz keskinliğinin okurları etkilememesi mümkün değil.” –Time

*

Türkçe Yeni Baskı İçin Sunu

20.yüzyılın en önemli distopya yazarlarından biri olan Aldous Huxley’nin üç vizyoner klasiği, Cesur Yeni Dünya, Maymun ve Öz ile Ada içinde Maymun ve Öz en karanlıkları, en sinikleri, en melankolikleridir; insana ve vadettiği bilimsel ilerleme ufkuna inancını fena hâlde yitirmiş en anti-ütopik çığlığı da bu romanda işitiriz. Fakat rastlantı mı, yoksa zamanın ruhu mu? Cesur Yeni Dünya 1930’ların siyasi ve kültürel arayışları içinde 1931’de yazılmıştı; Ada 1968’e giden kültürel rüzgârların hemen başında, 1962’de geldi; halbuki 1948’de yayımlanan Maymun ve Öz İkinci Dünya Savaşı’ndan yaralı çıkmış insanoğlunun boğuk tonunu taşıyordu, Nazizmin barbarlığına ve Japonya’ya atılan atom bombalarında billurlaşan sonrasındaki barbarlığa bakakalmanın bütün izleri vardı üzerinde.

Moderniteye kaldırılan kaşlar o yıllarda peş peşe George Orwell’in 1984’ünü (1949) Ray Bradbury’nin Fahrenheit 451’ini (1953), William Golding’in Sineklerin Tanrısı’nı (1954) ve diğer klasikleri doğurdu.

Aldous Huxley bu toplamda özel bir yere sahiptir.

Cesur Yeni Dünya’dan Maymun ve Öz’e geçişi daha iyi anlamak için Huxley’nin Cesur Yeni Dünya’ya 1946’da yazdığı “Önsöz”e” dönmeliyiz. O “Önsöz’de Huxley Cesur Yeni Dünya’nın 1931’de öngöremediği en temel eksiklik olarak nükleer füzyonu gösterir. Hiroşima’yı, Nagazaki’yi anar.

Bu açığı hemen ertesi yıl yazmaya koyulduğu Maymun ve Öz ile kapamaya girişecektir. Maymun ve Öz’de olaylar 2108 yılının Los Angeles’ında geçer. Korkunç bir nükleer savaştan, Üçüncü Dünya Savaşı’ndan sonrasını deneyimleriz. İngiltere doğumlu Huxley romanı yazdığı sıralarda 1937’de taşındığı Los Angeles’ta yaşıyordu. Bu kitapla Los Angeles’ın yıkıma uğratıldığı bilimkurgu eserleri listesinde de erken bir yer tutmuştur. Hollywood’un içinden yazılmış bir kitaptır. O yıllarda Huxley de Hollywood’un içindeydi, senaryo çalışmalarında bulunuyordu fakat Hollywood’la çok da iyi anlaşamıyordu. Çekilemeyeceği için çöpe atılmış ama çöp geri dönüşüm kamyonundan düşen bir senaryodur Maymun ve Öz’deki “Maymun ve Öz”.

Maymun ve Öz’ün giriş kısmı bizi Hollywood’da sıradan bir güne davet eder. Kahramanlarımız kenara atılmış senaryolardan birinin cazibesine kapılırlar ve sonra da kendimizi sözkonusu senaryoyu okurken buluruz. “Maymun ve Öz” başlıklı bu senaryo bir anlatıcı sesin bölümlerin arasına girdiği bir dizi vinyetvari sahneden oluşur. Senaryo formunu kullanan deneysel bir romandır Maymun ve Öz ve Keith Leslie Johnson’ın deyimiyle Huxley’nin “gizli başyapıtıdır.”” Gizli demesinin sebebi açık: En popüler olmuş Huxley kitaplarından biri değildir Maymun ve Öz -senaryo formati içinde konuşan Huxley daha fazla katılım isteyen, daha zor bir yazara dönüşmüştür. Tam da Hollywood için, eğlence endüstrisi için kaleme sarıldığı günlerde zor bir yazara dönüşmesi ironik bulunabilir: Ama aslında kurduğu kesik sahneler, anlatıcı sesi kullanış şekli, ve çok sayıda göndermeyle bir argümanı geliştirircesine hikâyeyi geliştirmesi okurun tartışmayı kendi masasına da getirmesini gerektirir. İnsanın teknolojik ilerlemesi nereye varacak? Savaşlar, milliyetçilik, totalitarizm, nükleer silahlanma, aşırı endüstrileşme ve aşırı artan nüfus, çevreye ve korumaya kayıtsızlık dünyayı nereye götürecek? Pandemi ile dünya sisteminin kilitlendiği günlerde bu “Türkçe Yeni Baskı İçin Sunu”yu yazıyor olmak da bir rastlantı mı yoksa öngörünün çalıştığı bir an mı?

Huxley, François-René de Chateaubriand’dan (1768-1848) şu alıntıyı yapmayı severdi: “Uygarlığın öncülü ormanlardır, geleceği de çöller.” Maymun ve Öz Chateaubriand’ın bahsettiği gelecekteki çölde geçer.

İnsan ilerlemiş, ilerlemiş ve yıkmış, yerle bir etmiştir. Yüzyıl başı bohem kültürünü 60’ların asiliğine bağlayan, özgürlük arayışını DH Lawrence’lardan alıp 68’e iliştiren bir yazardır Huxley. Yıkıma teslim olmaz ve özgürlükçü arayışı sürdürür.

Bu alanlarda sınırlı üretimi olduysa da Huxley hayatı boyunca oyun ve senaryo yazmaya ilgi duydu, bu çerçevede “Gelecek hakkındaki fantezimi, Maymun ve Öz’ü oyunlaştırdim” diye bahsettiği tiyatro için bir adaptasyon da gerçekleştirmiştir.

İlerlemeye dair eleştirinin ve hayal kırıklığının arkasında pek çok biliminsanı yetiştirmiş bir aileden gelen Aldous Huxley de vardır. Dedesi biyolog ve antropolog Thomas Henry Huxley (1825-1895) sadece Charles Darwin’in (18091882) evrim teorisinin önemli takipçilerinden biri değil aynı zamanda bu konuda sürekli kamusal polemiklere giren, Darwin’in fikirlerinin genel kabul görmesinde büyük rol oynamış bir figürdü de. Kardeşi Julian Huxley (1887-1975) evrimci biyolojinin belli başlı düşünürlerinden biriydi. Evolution: The Modern Synthesis başlıklı bugün klasikleşmiş kitabını 1942’de yayımladı. Huxley ailesinden başka pek çok yazın ve bilim dünyasında emek vermiş kişi sayılabilir. Bu denge kendini bilimsel olanın içeriden eleştirisini etkili biçimde getiren Aldous’da gösterir. Aldous da biyopolitikanın romanlarını yazıyordu. Aldous Huxley ailesindeki canlıların evrimine dikkatle bakan gözü ütopyaya uyarlamış, insan toplumlarının 20. yüzyılda yaşanan değişimlerin ardından neye evrileceklerini merak etmiş gibidir. 2108 tarihiyle 21. yüzyılı komple atlar ve çöle adımımızı 22. yüzyılın hemen başlanında atanız.

Teknolojik gelişim ne denli derinleşirse sonunda varılacak “çöl” de o denli yavanlaşır Huxley evreninde.

Huxley’nin üç distopik romanı da sisteme dışarıdan giren dışarlıklı tek bir kişinin oturmuş sistemi karıştırmasına dayanır. Özellikle Maymun ve Öz Huxley’nin mevcut ütopik anlatılara tepkisini kesif bir hayalkırıklığıyla somutlar.

20. ve 19. Yüzyılın erken modernite eleştirisi bayrağını kültür alanında en iyi tutan akımı diyebileceğimiz Romantizm Maymun ve Öz’de baştan sonra kritik bir referans noktası olarak metne yol gösterir.

Maymun ve Öz, tıpkı Cesur Yeni Dünya gibi insanın teknolojiyi kullanımını yerden yere vurur.

Bunlar düşünsel yanı güçlü romanlar ve nasıl bir toplum, nasıl bir yaşam ve nasıl bir ütopya konusunda tartışmalardır. Huxley’nin sadece kurmaca alanında ürün vermediğini, aynı zamanda sürekli düşünsel denemeler ve makaleler de kaleme aldığını, kurmaca eserlerinde de bu düşünsel ağırlığın yoğun hissedilebileceğini akılda tutmak gerekir. Nükleer enerjiyi iyiye kullanacak insana güvenmeme Huxley’nin Maymun ve Öz’den hemen önce yazdığı uzunca bir makaleden oluşan Science, Liberty & Peace (Bilim, Özgürlük ve Barış, 1946) adlı kitabında da vardır. Çernobil gibi nükleer felaketlerin çok yıllar öncesindeyizdir üstelik.

Huxley her zaman yaşanan gelişmeler geleceği nasıl etkileyebilir, gelecekte nasıl sosyal ilişkiler gelebilir, cinsellik nasıl bir hal alabilir, yeni uyuşturucuların rolü ne olabilir, toplumsal hiyerarşilerle teknolojik gelişmelerin ilişkisi nasıl bir düzen doğurabilir diye düşünür ve bu düşünceleri özellikle kurmaca eserlerinde belirsizliklere de göz kırptığı oranda sinar. Maymun ve Öz’ün teorik anlamda hedefi politika, din/bilim ve etiktir.

Cesur Yeni Dünya’ya 1946’da yazdığı “Önsöz”de Huxley kitabı bugün yeniden yazsaydım “vahşi’ye üçüncü bir seçenek sunardım” der. Ütopyacılık ve ilkellik dışında bir üçüncü yol. [Pyotr] Kropotkinvari ve dayanışmacı politikasıyla öne çıkacak, 68’in sosyopolitik havasını akla getiren bu üçüncü yola Maymun ve Öz’ün sonlarında bir kapı açılmaktadır diyebiliriz. Kültürün bütün bagajını atar, geleneksel olanın ve ilerlemeci modern modelin ötesine geçer. 68’in hayatın geneline aşağıdan bir bakış olarak yayılan anarşizan perspektifine uygun şekilde nasıl 1946 Cesur Yeni Dünya Önsöz’ünde Kropotkinvari bir üçüncü yoldan bahsettiyse Maymun ve Öz’e de Mahatma Ganhdi’yi ayırıp öne çıkararak başlar. Gandhi’nin pasifizminin direkt Kropotkin etiğiyle bağlantısının Gandhi döneminin anarşistleri için önemi düşünülürse oradan da 68’in liberter eğilimlerine giden bir hat çekildiği görülür.

Huxley Maymun ve Öz’de bir yandan araya sürekli senaryo gereği konuşarak olaylara anlam biçen dış sesimsi Anlatıcı aracılığıyla fazladan açıklar ve anlatırken bir yandan da gelişmeleri kesik kesik verip göstermeme stratejisini uygulayarak az anlatır. Anlatının evrim ağacında ‘romandan sonra sinema’, dolayısıyla da senaryo mu gelmektedir?”

Çok sayıda göndermesinin çoğu aslında tartışmasına dahildir. Kitap ismini Shakespeare’in Kisasa Kısas” adlı oyunundan alır. Kisasa Kisas etik problemi öne çıkaran Shakespeare oyunlarından biridir, ve ‘maymun evrimi öz de etiği imler.”

Vahşet sahneleri, absürd çirkinlik, insanoğlunu kendi kendini aşağılayan, ahlaki açıdan asla tutarlı olamayan bir zorba gibi sunması insanmerkezciliğin ve türcülüğün zihinlere hâkim olduğu modern dönemlerde Maymun ve Öz’ün okunmasını daha da güçleştirmişti. İnsanmerkezciliğin ve türcülüğün epey mevzi kaybettiği 21. yüzyılda Maymun ve Öz’ün erken bir uyarı ve hâlâ kapanmamış tartışma alanı açıcı olarak yeniden okunmaya talip olduğu söylenebilir.

Huxley’nin düşünsel ve yaratıcı serüveninin bir ucu 1930’ların toptancılıklarına iniyorsa diğer ucu da 1960’ların özgürlükçü geleceğine açılır. Huxley insanın sonunu maymunda gördü. ‘Bu gidişin sonu maymuna geri dönüş’ diyendi. Dedesinin Darwin teorisinin tersine gidişatını yakalamışti. Evrimin ahlaki sorunlar yüzünden tersine çevrilmesiyle karşı karşıya bıraktı okuru. İkinci Dünya Savaşı’nın insana ve ilerlemeye dair büyük hayal kırıklığı, modernitenin tüm vaatlerinin artık sadece umutsuzluk çağrıştırması gibi temalar sarmıştı kitabı.

David King Dunaway şöyle özetliyor durumu: “1946 sonbaharında Aldous Huxley karanlık bir köşeyi dönmüş ve kendini bir umutsuzluk koridorunda bulmuş gibiydi, ve o koridorun ucunda Maymun görünüyordu.”

….

Eklendi: Yayım tarihi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Kategori(ler) Roman (Yabancı)
  • Kitap AdıMaymun ve Öz
  • Sayfa Sayısı168
  • YazarAldous Huxley
  • ISBN9786257650717
  • Boyutlar, Kapak13,5 x 21 cm, Karton Kapak
  • Yayıneviİthaki Yayınları / 2021

Yazarın Diğer Kitapları

  1. Ada ~ Aldous HuxleyAda

    Ada

    Aldous Huxley

    Aldous Huxley’nin, 1962 yılında yayımlanan son kitabı Ada, yazarın en bilinen romanı Cesur Yeni Dünya’nın ütopik ikizi. Otomatik Portakal’ın yazarı Anthony Burgess’ın da en...

  2. Kadim Felsefe ~ Aldous HuxleyKadim Felsefe

    Kadim Felsefe

    Aldous Huxley

    Cesur Yeni Dünya’nın yazarı Aldous Huxley, Kadim Felsefe’de okurlarını Doğu ve Batı’nın eskimeyen felsefi ve dini geleneklerinde eşsiz bir yolculuğa çıkarıyor. Kitap, Eckhart ve...

  3. Loudun Şeytanları ~ Aldous HuxleyLoudun Şeytanları

    Loudun Şeytanları

    Aldous Huxley

    Hem edebiyata hem de felsefeye büyük katkılar sağlayan, başta Cesur Yeni Dünya, Algı Kapıları ve Ada olmak üzere yazdığı elli kadar kitapla yalnızca çağını...

Bebhome Kahve

Aynı Kategoriden

  1. Kip Kardeşler (Ünlü Çocuk Romanları – 4) ~ Jules VerneKip Kardeşler (Ünlü Çocuk Romanları – 4)

    Kip Kardeşler (Ünlü Çocuk Romanları – 4)

    Jules Verne

    Ünlü Çocuk Romanları Bu seri dünya klasiği kitaplardan oluşmaktadır. Bu serinin ilk beş kitaplarında; mecara, kahramanlık, sevgi, dayanışma gibi insan onuruna yakışan olaylar dizgesini...

  2. Onlar ~ Adam BlakeOnlar

    Onlar

    Adam Blake

    Arizona çöllerinde, nedeni hiçbir şekilde anlaşılamayan korkunç bir uçak kazası. Londra’da, arka arkaya kazaya kurban giden bir grup tarihçi. On üç yıl önce, üç...

  3. Sonsuza Kadar ~ Susanna TamaroSonsuza Kadar

    Sonsuza Kadar

    Susanna Tamaro

    Kırılganlığımız güce, kader bilgeliğe, trajediler aşka, zifiri karanlık içsel aydınlığa dönüşebilir. “Öyle bir an oldu ki, ikimizin minik taşları düzgün biçimde yan yana düştüler....

Haftanın Yayınevi
Yazarlardan Seçmeler
Editörün Seçimi
Kategorilerden Seçmeler

Yeni girilen kitapları kaçırmayın

Şimdi e-bültenimize abone olun.

    Oynat Durdur
    Vimeo Fragman Vimeo Durdur