Birazoku.com sitesinde de kitapların ilk sayfalarından biraz okuyabilir, satın almadan önce fikir sahibi olabilirsiniz. Devamı »

Yazar ya da yayınevi iseniz kitaplarınızı ücretsiz yükleyin!

Göz
Göz

Göz

Vladimir Nabokov

“O kadınla, o Matilda’yla Berlin’deki émigré varoluşumun ilk yıllarında tanıştım, iki zaman diliminin yirmili yıllarının başlarında: bu yüzyılın ve kendi berbat hayatımın…” Göz, s.11…

“O kadınla, o Matilda’yla Berlin’deki émigré varoluşumun ilk yıllarında tanıştım, iki zaman diliminin yirmili yıllarının başlarında: bu yüzyılın ve kendi berbat hayatımın…”
Göz, s.11

“‘Göz’de, romancılık kariyerinde ilk kez olmak üzere Nabokov birinci tekil şahısta bir roman yazar. (…) Nabokov’un ‘Göz’de yaptığı büyük teknik yenilik, görüş açısını cüretkârca kullanışı, daha sonraki sanatının habercisidir; neredeyse delicesine benmerkezci anlatıcılarının; roman birinci ve üçüncü tekil şahıslar arasında kayarcasına yol alır. (…) ‘Göz’ün anlatıcısı ‘gerçekten’ ölür mü, yoksa öldüğünü mü sanır? Anlatıcı ve Smurov bir ve tek kişi midirler, öyle ise, ‘biri’ ‘öbürü’nün bilincinde midir?”
Brian Boyd (Nabakov: The Russian Years)

ÖNSÖZ

Bu küçük romanın Rusça adı (geleneksel çeviriyazımla) SOGLİADATAY’dır ve vurgu ortadaki hecede olmak üzere ‘Sogli-dart-eye’ olarak telaffuz edilir. Bu ‘casus’ ya da ‘gözcü’ anlamına gelen çok eski bir askeri terimdir ama her iki sözcük de Rusça sözcüğün sahip olduğu esnekliğe sahip değildir. ‘Ulak /emissary’ ve ‘gladyatör’ sözcüklerini aklımda evirip çevirdikten sonra, sesle anlamı birbirine yedirmeye çalışmaktan vazgeçip uzun sapın sonundaki ‘eye’ı (Göz) yerine yerleştirmekle yetindim. Öykü bu isimle, 1965 yılının ilk aylarında Playboy dergisinde üç tatlı tefrika halinde kendine bir yol çizdi.

Metnin aslını 1930 yılında Berlin’de –karımla ben orada sessiz Leopoldt Sokağı’nda Alman bir ailenin evinde iki oda kiralamıştık– yazdım ve aynı yılın sonunda Paris’te çıkan Rus göçmen dergisi Sovremennyya Zapiski’de yayınlandı. Kitaptaki kişiler edebiyatçı olarak, gençliğimde en sevdiğim karakterlerdi; Berlin, Paris ya da Londra’da yaşayan Rus göçmenler. Aslında tabii Napoli’deki Norveçliler ya da Ambridge’deki Ambrakyalılar da olabilirlerdi; toplumsal meselelere karşı hep kayıtsız kaldım ve tıpkı becerikli bir konuğun, yemek yerken masa örtüsünün üzerine kurşun kalemle bir sokağın köşesini çizivermesi ya da ekmek kırıntısı ile iki zeytini menüyle tuzluk arasında kendince bir açıyla yerleştirmesi gibi, ben de sadece elimin altındaki malzemeyi kullandım. Topluluk yaşamına ve tarihin müdahalelerine karşı bu kayıtsızlığın eğlenceli sonuçlarından biri gelişigüzel sanatsal odağa süzülüp yerleşiveren sosyal grubun yanıltıcı bir kalıcılık havasına bürünmesidir; bu grup, belli bir zamanda belli bir yerde, göçmen yazarla göçmen okurları tarafından verili kabul edilir. 1930’un Ivan Ivanoviç’i ile Lev Osipoviç’inin yerini bugün çoktan hakkında hiçbir şey bilmedikleri bir toplum hayal etmek zorunda olan, Rus olmayan okurlar aldı. Tekrar tekrar söylemekten çekinmediğim şey, neredeyse yarım asırlık Sovyet propagandasından bu yana, özgürlük tahripçilerinin tarihten durmadan sayfalar kopardıkları ve Rus göçünün (hâlâ tarihçisini bekleyen bir konu) önemini yadsıyarak ya da alçaltarak yabancı kamuoyunu yanılttıklarıdır.

Hikâye 1924-25 arasında geçer. Rusya’da iç savaş dört yıl kadar önce sona ermiştir. Lenin daha yeni ölmüştür fakat tiranlığı gelişip serpilmektedir. Yirmi Alman markının karşılığı beş doları bulmamaktadır. Kitabın Berlin’indeki göçmenleri sahtekârlardan başarılı işadamlarına kadar uzanmaktadır. İkincilere örnek, Mathilde’nın kâbusumsu kocası Kaşmarin (Rusya’dan güneyden, İstanbul üzerinden kaçtığı aşikârdır) ve Evgenya ile Vanya’nın babaları olan yaşlıca beydir (bir Alman firmasının Londra temsilciliğini hakkaniyetle sürdürmektedir ve bir dansöz metresi vardır) Kaşmarin, muhtemelen İngilizlerin ‘orta sınıf’ dediği türdendir, ama Tavuskuşu Sokağı 5 numaradaki iki genç hanım, unvanlı ya da unvansız, Rus aristokrasisine mensupturlar, gene de bu onların bağnazca bir okuma zevkleri olmasını engelle…

Eklendi: Yayım tarihi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yazarın Diğer Kitapları

  1. Lujin Savunması ~ Vladimir NabokovLujin Savunması

    Lujin Savunması

    Vladimir Nabokov

    “… Nabokov’un benzersiz evrenine henüz dalmamış olanlar için, Lujin Savunması mükemmel bir giriştir.” JOHN UPDIKE “… muazzam, olgun, modern bir yazar vardı karşımda, büyük...

  2. Bir Günbatımının Ayrıntıları ~ Vladimir NabokovBir Günbatımının Ayrıntıları

    Bir Günbatımının Ayrıntıları

    Vladimir Nabokov

    Orman Cini, Burada Rusça Konuşulur, Sesler, Kanat Çarpması, Tanrılar, Talihin İşi, Liman, İntikam, Lütuf, Bir Günbatımının Ayrıntıları, Fırtına, La Veneziana, Bachmann, Ejderha, Noel, Rusya’ya...

  3. Sebastian Knight’ın Gerçek Yaşamı ~ Vladimir NabokovSebastian Knight’ın Gerçek Yaşamı

    Sebastian Knight’ın Gerçek Yaşamı

    Vladimir Nabokov

    “Ben Sebastian’ım ya da Sebastian ben ya da belki ikimiz ikimizin de tanımadığı bir başkasıyız.” “‘Sebastian Knight’ın Gerçek Yaşamı’, kayboluşların, kaybedilenlerin, bir yere konulup...

Bebhome Kahve

Aynı Kategoriden

  1. Karain ~ Joseph ConradKarain

    Karain

    Joseph Conrad

    Karain, Conrad’ın en büyük, en görkemli ve en içsel öyküsü olmayabilir ama yine de Conrad’ın yazını içinde tartışılmaz bir önemi vardır. Conrad, yazdığı deniz,...

  2. Sonunu Bile Bile ~ Victoria AlexanderSonunu Bile Bile

    Sonunu Bile Bile

    Victoria Alexander

    New York Times çok satanlar yazarı Victoria Alexander’dan umut dolu, vaatlerle süslü, kusursuz bir hikaye… Arzu ve katıksız şehvetin cezbedici, büyüleyici ve gizemli daveti…...

  3. Yağmur Sonrası ~ Sarah JioYağmur Sonrası

    Yağmur Sonrası

    Sarah Jio

    II. Dünya Savaşı’nın tam ortasında yaşanan yasak aşk ve işlenen korkunç bir cinayet… Umut tükenmiş gibi görünse de ikinci şans her zaman vardır… Ya...

Haftanın Yayınevi
Yazarlardan Seçmeler
Editörün Seçimi
Kategorilerden Seçmeler

Yeni girilen kitapları kaçırmayın

Şimdi e-bültenimize abone olun.

    Oynat Durdur
    Vimeo Fragman Vimeo Durdur