Modern İran edebiyatının büyük ustası Sadık Hidayet’in Vejetaryenliğin Yararları, vejetaryenliği kişisel bir seçim olmaktan öte, bir dünya görüşü olarak ele alıyor. “İnsan kan döküyor, zulüm tohumu ekiyor. O halde sonuçta savaş, acı, yıkım ve toplu kıyım biçecek. İnsanlık ilerlemeyecek, huzur bulmayacak; mutluluk, özgürlük ve barış yüzü görmeyecek etobur olduğu sürece.” Vejetaryenliğin Yararları, Mehmet Kanar tarafından Farsça aslından dilimize çevrildi.
*
İnsanın vejetaryen olmasını güçlendiren kanıtlar sanıldığından daha açık ve hissedilir şekildedir.
Her şeyden önce doğaya bir göz atacak olursak, bu mahir kimyagerin yeryüzündeki her varlığın yiyeceğini kılı kırk yaran bir bilimsellik içinde onun bünyesine uygun olarak hazırlayıp sunduğunu görürüz. Öyle ki bunlar, onun sırları karşısında saygı ve temkinle başımızı eğmek zorunda bırakır bizi. Mesela bir bitki bataklık için, diğeri çöl için yaratılırken, bir hayvanın ağzı otlamak, diğerinin dişleri parçalamak için yaratılmıştır.
Yani her biri bünyesine ve bedensel gereksinimlerine yaraşır şekilde ve binlerce yüzyıl sürecinde bir yiyeceği kabul etmiştir. Bir kamış bataklıktan alınıp çöle dikilirse derhal kurur; meyve yiyen bir maymuna et yedirilirse çok geçmeden hayvanın kılları dökülür ve hastalanır. Aynı şekilde her yiyecek değişikliği daima düzen bozukluğu, rahatsızlık ve ölüm getirir.
Çünkü doğanın değişmez yasalarına aykırıdır. İnsan, yapısı itibarıyla yasalar dışında kalan ve diğer canlıların yaşamlarını düzenleyen bir varlık değildir. O da tabiattan doğmuş ve hayvanların evrimi sonucunda ortaya çıkmıştır. Bu nedenle yakından bağlıdır onlara. Her bakımdan diğer canlılarla karşılaştırılacak olursa, insanın ne yırtıcı, ne de otlayıcı hayvanlara benzediğini görürüz.
İnsanın bedeni et yiyecek şekilde yaratılmış olsaydı, yırtıcı hayvanlar gibi vahşi hayvanların peşinden koşup, canlı avı pençe ve dişleriyle parçalayarak ham eti, damarı, siniri, derisi ve kemiği ile birlikte yiyebilmesi gerekirdi. Oysa o kendini, yetiştirilip öldürülen, hazırlanıp pişirilen hayvan kaslarını yemeye ikna etmiştir. Bunların tümü doğaya aykırıdır. İnsan, yapay yiyeceğin bedeninin bir parçası olması amacıyla bir hazım cihazı geliştirmeyi de unutmuştur.
Çünkü insanın bünyesi tümüyle meyve yiyen maymunların bünyesine benzer.
Sindirim sistemi, dişler, mide, bağırsak ve tüm iç yapısı tıpkı büyük maymunlarınki gibidir. Hatta maymunun köpekdişleri insanınkinden daha uzundur. Bununla birlikte onların yiyecekleri sadece meyve ve bitkilerle sınırlanmıştır. Şu halde insanın kendi yiyeceğini doğrudan doğruya doğanın elinden alması gerek.
Gerçekten doğa, yaşam kaynağı güneşin ışınları altında olgunlaşan lezzetli meyve şeklinde sunmaktadır besini. İnsanın öldürülmüş hayvan leşlerini allayıp pullayarak ve doğal yiyecekleri hazırlayarak tat almaya çalışmasına gerek yoktur (Bu bölüm, bu satırların yazarının La Béte Humaine adlı eserinden bir parçadır ve Mayıs 1926’da Protection dergisinde basılmıştır).
…
Bu kitabı en uygun fiyata Amazon'dan satın alın
Diğerlerini GösterBurada yer almak ister misiniz?
Satın alma bağlantılarını web sitenize yönlendirin.
- Kategori(ler) Deneme
- Kitap AdıVejetaryenliğin Yararları
- Sayfa Sayısı72
- YazarSadık Hidayet
- ISBN9789753636911
- Boyutlar, Kapak13.5 x 21 cm, Karton Kapak
- YayıneviYapı Kredi Yayınları / 2023
Yazarın Diğer Kitapları
Aynı Kategoriden
- Yalnızlık Sek İçilir ~ Ahmet Demir
Yalnızlık Sek İçilir
Ahmet Demir
Küskün değilim sana, kızgınlığım da geçti, ama kırgınlığım geçer mi bilmiyorum. Biz yalancı baharlara inanıp açan iki çiçeğiz, papatya mevsimine aldanıp, fallara kanmışız o...
- Yol Hali ~ Nazan Bekiroğlu
Yol Hali
Nazan Bekiroğlu
Nazan Bekiroğlu'nun güçlü kaleminden İran, Suriye, Mısır güzergâhında bir yol öyküsü...
- Düşman Kazanmak Sanatı ~ Tarık Buğra
Düşman Kazanmak Sanatı
Tarık Buğra
Bütün alçakgönüllülüğüme, kadir kıymet bilme çabalarıma rağmen kendini beğenmiş sayıldım ve yığınla düşman kazandım. Sevdiğim üç patrondan birisi, rahmetli Ali Naci Karacan bile, gazetesindeki...