Bir istanbul yaşantısıdır benim için şiir, üniversite yıllarında başlayan şiire yolculuğum dönem dönem duraksasa da iklim ve şartların müsait olduğu her duygu dünyasında başak vermeye devam etmiştir. Okul yolculuğumda Boğaz’ın sularında süzülen şehir hatları vapurlarında geçen günlerimin en derin hatırasıdır şiir. Kelimelere can ve duygu vermenin sanata dönen hali olan şiiri anlamak, yaşamın ruhuna dokunmak demektir. Şiiri salt duygusal bir çığlık olarak görmek onu edebiyatın dar duvarlarına sıkıştırmak olacaktır. Hayatı somut alanların şartlarında yaşamayı yeterli görmeyen özgür ruhların, kelimelere can veren ikliminde yaşamı resmetmesi olan şiir, benim için kelimelerin rengine sığındığım bir kaçış hikâyesidir. Kimi zaman coşkulu kalabalık içinde bir yalnızlık, kimi zaman yalnızlık içinde coşkulu bir duygu hali ile sürüp giden yaşamların izinde, hayatı anlamlandırma çabası olarak da tarif edebiliriz bunu. Bazen çekilip ıssız bir köşeye kendini seyre dalmanın ve kendinize olan yolculuğunuzun sözdeki terennümü olan şiiri, hayatın gökkuşağı olarak adlandırmak da mümkün..
İşte bu kitap kimi zaman kendime olan yolculuğumun, kimi zaman coşkulu yalnızlıklarımın, kimi zaman telafisiz kayıplarımın bir izdüşümü olarak hazırlanmıştır.
*
Ilık bir bahar sabahından kalma
Bir kuş iklimi sabahına uyansam
Yaprakların yeşil kaldığı ağaçların altında
Gökkuşağı rengi hayallere dalsam
Unutsa zaman, her şeyi ve beni
Zihnim bir beyaz kâğıt misali
Yalnızca yeşili ve maviyi yazsam
Battığında güneş, yıldız
Doğduğunda, ılık bir rüzgâr olsam
Essem, yeşil mavi iklimlere
Dokunup bir bir tüm çiçeklere
Yalnızca kâinat koksam…
Sıra sıra denizler geçsem
Bıraksam kokusunu geceye
Bir çiy tanesi berraklığında
Doğsam gün doğumu çimlere
Bir günlük ömür mesafesinde
Kelebeklerin kanadına konsam
Yaşasam bir tüy hafifliğinde
Bilinmez baharlarda kaybolsam!
Hiçbir şey eskisi gibi değil
Sanki öylesine bir yaşam bizimkisi
Kar sevinci hayallerim tükenmiş
Çocukluk, gençlik, hepsi zaman eskisi
Sokaklarda oynayan çocuklar var
Kartopu çığlıkları kulaklarımda
Karşı ev ve hayale dalan bir ihtiyar
Maziye yaslanmış, gözleri ufukta
Ne çabuk geçermiş meğerse zaman
Eritirmiş ömrümüzü sessiz ve usuldan
Pencere önünde kurduğum hayallerle
Çarçabuk büyümüşüz, farkına varmadan
Oysa kar, daha kaç mevsim yağacak
Kiminin saçlarında
Kiminin toprağında kaybolacak
Bugün belki son kez kara bakıyorum
Kim bilir;
Bir kar mevsimi daha gelir mi bilmiyorum
Suskun yağmurlar var ufukta
Bilinmez gün sancısı gök karanlık
Her bir tanesi üstüme yağmakta
Yağmur sessiz, düşler aydınlık
Ne zaman bitecek bilmiyorum
Bu yokuş yolun uğultusu
Kim bilir, hangi gün bekliyor pusuda
Yolculuğumun son kurgusu
Nefes alıyorum bilmeden
Bilmeden gülüp ağlıyorum
Zaman denen bilinmezliğin içinde
Bir hayal sahiciliğinde yaşıyorum
Bir güne uyanmak istiyorum
Merhamet yüklü bir bahara
Sonsuzluk iklimin gök kubbesinde
Beyaz, yeşil, arınmış bir sabaha…
Ne çaresizliğin kaygısı olsun
Ne çehremde esaretin kara izi
Bir merhamet rüzgârı essin usuldan
Yüzümde affın nur dokulu izi
Utanıyorum senden
Öyle dolu ki gönlüm
Söyleyemediğim hallerim
Kalbim, gecemde düğüm düğüm
Secdelerim utangaç
Hicap içinde ömrüm
Ümidim ve sana gelen yollarım
Biçare, beyhude arayışlarım
Merhamet iklimindeki hüznüm
Sana dönüktür mahcup yüzüm
Affınla yücelen kalbimde
Silinir belki her çirkin düşüm
Yalnızca sana muhtaçtır yüreğim
Yalnızca sana meftunum
Affet ki bitsin gecem
Aydınlansın zifiri ömrüm
Kuruyan gözlerimin bahar mevsiminde
Bir yağmur olup düşsen gönül iklimime
Bıraksan her şeyi yerli yerinde
Aksan gönlümün sesiz dinginliğine
Bir dağın başına koysam yüreğimi
Hiç olmadığı kadar derinlere dalsam
Serin bir rüzgâr olup dolaşsan saçlarımda
Zamanın kaybolduğu baharlarda uyansam
Toplasam tüm çiçekleri dağ bayır yeniden
Koksa dört mevsim, gökkuşağı renginde
Hayat bulsa bahar, avuçlarımda derinden
Kaybolsa kışlarım, kapansa yüreğimde…
Hayaller kursam yeniden
Adı beyazla başlayan
Düşse yıldızlar gökyüzünden
Alsam sessizce usuldan
Elimde bir bavul
Dolaşsam diyar diyar
Toplasam tüm karanlıkları
Kalsa yalnızca beyazlıklar
Sonra yeniden, bir hayal kursam
Adı Beyazla son bulan
Yüreğimin zifiri yanlarını
Söküp atsam usuldan
Beyazlıklara bürünse dünyam
Karanlık nedir bilmeden yaşasam
Cürmün esaretinden kurtulup
Bir beyaz sonda kaybolsam…
Bir sabah uyandığında
Bir sızı duyarsan sol yanında
Bırak aksın gözyaşların
Düşsün usuldan yastığına
Hüznü;
Derin sessizliklerde yaşa
Bazen ağla;
Ağla ki
İnsan olduğunu anla
Kimi zaman bahar doğsun
Kimi zaman karlar yağsın odana
Çim kokusu avuçlarında
Toprak kokan hayatları hatırla
Hatırla ki
Her şeyin bir hiç olduğunu anla
Anla ki
Bir hiç sahipliğinde yaşa
Alacakaranlık bir sabah vakti
Çiseleyen yağmurlar var ufukta
Islanmış sokaklar ve gökyüzü
Göç eden turnalar var uzakta
Camdan süzülen yağmur
Sızıyor usuldan yüreğime
Aheste aheste düşüyor yapraklar
Sokaklar sanki hüzün renginde
Aldırmıyorum, zaman nasıl geçermiş
Nasıl da tükenirmiş ümitler
Gelip geçen onca telaşın içinde
Nasıl da kaybolurmuş hayaller!
Papatya kokusu sinmiş kâinatın düşüne
Sanırsın yer gök sarı beyaz
Bir bahar kokusu sadeliğinde
Çiçekler coşkun, mevsimin adı yaz
Dağ bayır dolaştığım yerlerdeyim
Saçlarımda bir rüzgâr dokusu
Yüzüme düşen güneş ülkesinde
Avuçlarımda papatya kokusu
En çok sevdiğim sensin
En derin sevgimin en beyaz halisin
Su sesinin göz pırıltısında
Sevgilinin elinde durduğun kadar güzelsin!
Biz beyaz kâğıdın dizelerinde
Bir vedanın en güzel şarkısı
Günbatımı hüznün sessizliğinde
Zihnimin en derin hatırası
Çok eskilerde kalmış şimdi
Bitmeyen varlık telaşı
Silik hafızlardaki çocukluğum;
Toprak kokusundaki babam
Ve tüm kaygıların hiç olduğu
Bir hayal sahiciliğinde yaşam…
Ninemin unuttuğum sesi
Dedemin bitmeyen masal geceleri,
Ve hiç bitmesin istediğim
Hayal tadında çocukluk günleri
….
Bu kitabı en uygun fiyata Amazon'dan satın alın
Diğerlerini GösterBurada yer almak ister misiniz?
Satın alma bağlantılarını web sitenize yönlendirin.
- Kategori(ler) Şiir
- Kitap AdıGölgesiz Rüyalar
- Sayfa Sayısı120
- YazarTahir Keskinkılıç
- ISBN9786256608511
- Boyutlar, Kapak13,5 × 21 cm, Karton Kapak
- YayıneviDestek Yayınları / 2024
Yazarın Diğer Kitapları
Aynı Kategoriden
- Kelimelerle Sevişmek ~ Ertuğrul Adem Karışan
Kelimelerle Sevişmek
Ertuğrul Adem Karışan
Mavi Usulca dokunuyor, ellerin omuzlarıma Bir vapur karşıya geçiyor, Sen geçiyorsun, ellerin omuzlarımda, Bir martı havalanıyor ardından Sen uçuyorsun, ben ölüyorum kanatlarında. En tatlı...
- Çimen Yaprakları – IV ~ Walt Whitman
Çimen Yaprakları – IV
Walt Whitman
Walt Whitman (1819-1892): Amerikan şiir geleneğinin önde gelen, kurucu şairlerinden Walt Whitman sokağın, kalabalıkların ve onları oluşturan bireylerin sözcüsüdür. Amerika’da demokrasi, ulus olma, beden...
- Beyaz İpek Gibi Yağdı Kar-50 Yıldan 100 Şiir ~ Ataol Behramoğlu
Beyaz İpek Gibi Yağdı Kar-50 Yıldan 100 Şiir
Ataol Behramoğlu
“Beyaz, İpek Gibi Yağdı Kar” Ataol Behramoğlu’nun yüz seçme şiirinden oluşuyor. Kitabın bir başka özelliği, seçkinin Behramoğlu’nun kendisi tarafından yapılmış olması. Cumhuriyet dönemi şiirimizde...