Rus sembolizminin özgün kalemi Fyodor Sologub, öncüllerinin izlediği yolu tamamen terk ettiği ve en önemli eseri sayılan Küçük Şeytan’da, sıradan insanların düştüğü trajikomik durumları sıradışı bir kasaba dekoruna yedirerek okuru adım adım kimin suçlu kimin kurban olduğunu sorgulatan bir çöküş panoramasına sürüklüyor.
Rus edebiyatını hâkimiyeti altına almış gerçekçilik akımına yapılmış en vurucu misillemelerden biri olan Küçük Şeytan, aynı zamanda Ekim Devrimi öncesi burjuva yaşantısını ve rehaveti, yıkıma götüren toplumsal çözülmeyi gözler önüne seriyor. Yazıldığı dönem ahlaka mugayir olduğu gerekçesiyle pek çok kez sansürlenen ve yasaklanan bu yer yer karnavalesk hiciv, sansürsüz haliyle ilk kez Türkçede…
Mayıs 1913
“Yakmak istedim kötü kalpli cadıyı.”
I
Kilise cemaati, yortu günündeki sabah ayininden sonra evlere dağılıyordu. Aralarından bazıları, kilise bahçesini çevreleyen beyaz taş duvarların dibindeki ihtiyar ıhlamurlarla akçağaçların altında dikilip sohbete koyulmuştu. Bayramlıklarını giyinip kuşanmış bu kimselerin birbirlerine karşı güleryüzlü tavırlarına bakılacak olursa bu şehirde barış ve dostluk içinde yaşadıkları zannedilebilirdi. Hatta mutlu mesut yaşadıkları. Oysa insan zannettiğiyle kalırdı.
Lise öğretmeni Peredonov altın rengi çerçeveli gözlüklerinin arkasından ateşler saçan ufak gözleriyle, etrafını sarmış ahbaplarını sıkıntılı sıkıntılı seyrediyordu.
“Knyagina* Volçanskaya bizzat söz verdi Vara’ya; bunu bilir, bunu söylerim. Evlenir evlenmez, kocanı müfettişliğe aldıracağım, demiş.”
“İyi de Varvara Dmitriyevna’yla nasıl evlenebilirsin?” diye sordu kırmızı yüzlü Falastov. “O senin kardeşin be! Yoksa kardeşlerle evlenebilirsiniz diye yeni kanun falan mı çıktı?”
Herkes kahkahaya boğuldu. Peredonov’un her zamanki gibi kayıtsız, mahmur ve ala çalan yüzü hiddetle çarpıldı.
Etraftakilerin yüzlerine öfkeyle bakarak, “Dedemin kardeşinin torunu,” diye söylendi.
İki dirhem bir çekirdek, solgun yüzlü ve uzun boylu Rutilov, “İyi de knyagina bizzat sana mı söz verdi?” diye sordu.
“Bana değil, Vara’ya verdi,” dedi Peredonov.
“Sen de inandın yani,” dedi Rutilov neşeyle. “Başka zaman olsa dilin pabuç kadardır ama knyaginanın huzuruna bile bizzat çıkamamışsın?”
“Vara’yla birlikte evine gittik ama topu topu beş dakikayla kaçırdık,” diye anlattı Peredonov. “Köye gitmiş, üç hafta sonra dönecekmiş, bekleyecek vaktim yoktu, sınavları yapmak için geri dönmem gerekiyordu.”
“İnsan şüpheleniyor,” diyerek gülmeye başladı Rutilov çürük düşlerini göstere göstere.
Peredonov’u bir düşüncedir aldı. Konuşanlar dağıldı. Peredonov’un yanında Rutilov kaldı.
“İstediğim herkesle evlenirim be! Bir tek Varvara kalmadı ya?” dedi Peredonov.
“Tabii öyle Ardalyon Borisıç, kim olsa evlenir sizinle,” diye onayladı Rutilov.
Bahçeden çıktılar, toz kaplı kaldırımsız meydanda usul usul yürümeye başladılar.
Peredonov, “İyi de knyaginaya ne yapar o zaman? Varvara’yı bırakırsam öfkelenir,” dedi.
“Knyaginayı ne yapacaksın?” diye sordu Rutilov. “Varıp da eniklerini onunla birlikte mi vaftiz edeceksin? Önce makamı versin de hele, evlenmek kolay. Dereyi görmeden paçayı sıvama!”
“Orası öyle…” diyerek katıldı bu fikre Peredonov düşünceli düşünceli.
“Varvara’ya da böyle söyle,” diye akıl verdi Rutilov. “İlk önce makam de. Makam yoksa inanmıyorum de. Ama koltuğu alır almaz aklında kim varsa onunla evlenirsin. Tabii en iyisi kız kardeşlerimden birini alman olur. Üç taneler, istediğini seç. Okumuş, zeki hanımlar ama hiç pohpohlamadan söyleyeyim, Varvara’nın dengi değiller. Varvara onların tırnağı olamaz.”
“Bak sen!” diye ünledi Peredonov.
“Öyle. Varvara da neymiş? Al, kokla.”
…
Bu kitabı en uygun fiyata Amazon'dan satın alın
Diğerlerini GösterBurada yer almak ister misiniz?
Satın alma bağlantılarını web sitenize yönlendirin.
- Kategori(ler) Roman (Yabancı)
- Kitap AdıKüçük Şeytan
- Sayfa Sayısı326
- YazarFyodor Sologub
- ISBN9786057728487
- Boyutlar, Kapak13,5*21, Karton Kapak
- YayıneviSel Yayınları / 2020
Yazarın Diğer Kitapları
Aynı Kategoriden
- Yankı Odası ~ John Boyne
Yankı Odası
John Boyne
Attığınız bir tweetle, nasıl bir anda tüm dünyayı karşınıza alabilirsiniz? John Boyne’un hiciv dolu kaleminden çıkan Yankı Odası, dijital çağın kaçınılmaz bir yansıması olarak giderek...
- Karda Birdoksan ~ Susan Kreller
Karda Birdoksan
Susan Kreller
Adrian yutkundu. “Herkes benim bir şey söylememi istiyor, ama ben bir şey söylersem, Stella’nın gideceğini ve onu bir daha, asla göremeyeceğimi düşündüm.” Biraz sustuktan sonra mırıldanarak...
- Kırmızı Kazak ~ Glenn Beck
Kırmızı Kazak
Glenn Beck
Yeni yılda “sen”in sizi bir Kırmızı Kazak’la mutlu etmesini diliyor… “Hangi dilde olursa olsun en baskın kelime ‘ben’dir. Bu kelime kendi içinde tüm yaratıcı...