Birazoku

Ben bir DOORUARKADAŞ’ım.
Zorbalamam.
Zarar vermem.
Yalan söylemem.
Kıskanmam.

Dünyadaki en iyi arkadaşa sahip olma şansınız olduğunu düşünün. Sizinle asla tartışmayacak ve hep sizin tarafınızı tutacak bir arkadaşa sahip olma şansınızı. Saç stilini, gözlerinin rengini ve kıyafetlerini sizin seçeceğiniz bir arkadaş. Sizin için her şeyi yapabilecek bir arkadaş…
İnsan olmaması fark eder miydi?

1. BÖLÜM

Yerde bağdaş kurmuş oturuyorum. Bacaklarım kaskatı değil. Dizlerim, herhangi bir gerçek insan çocuğunun bacakları kadar rahatlıkla bükülebiliyorlar. Tıpkı burada, yanımda bağdaş kurmuş oturan bütün Jenson & Jenson DooruArkadaş 560 No. IV’lerin dizleri gibi. Bu tertemiz, kocaman ambardaki yüz kırk dört tanemizin hepsi gibi.

Her birimiz emsalsiziz. Farklı ten renklerimiz, farklı göz renklerimiz ve farklı saç renklerimiz var. Burunlarımız, kulaklarımız, başparmaklarımız ve ağızlarımız farklı büyüklüklerde. Kimimizin sesi tiz. Kimimizinki alçak. Bazılarımız mavi kot tarzı pantolonlar giyeriz.

Kıyafetlerimiz de DooruKumaş’tan yapılma. DooruKumaş’ı da Jenson & Jenson üretiyor. Yırtılmaz, su geçirmez, leke tutmaz ve kırışmaz bir kumaş. 

Solumdaki Jenson & Jenson DooruArkadaş 560 No. IV’te ön tarafında bir elma ağacı resmi bulunan DooruKumaş tişörtlerinden var. Sağımdaki Jenson & Jenson DooruArkadaş 560 No. IV’ün tişörtündeyse Eyfel Kulesi resmi basılı.

Ben kırmızı, fitilli kadifeden bir etek giyiyorum. Tişörtümde ne elma ağacı ne de Eyfel Kulesi var. Yedi renkten oluşan kavisli bir kemer bulunuyor üstünde. Bir gökkuşağı. 

Her birimiz emsalsiz olsak da hepimizin etiketleri aynı.

BEN BİR DOORUARKADAŞ’IM.
ZORBALIK YAPMAM.
ZARAR VERMEM.
YALAN SÖYLEMEM.
GÖZ DİKMEM, ÇALMAM YA DA
KISKANMAM.
BEN SİZİN KUSURSUZ
ARKADAŞINIZIM.
SİZİN
BİRİCİK
DOORUARKADAŞINIZ.

Biz Jenson & Jenson DooruArkadaş 560 No. IV’üz. Biz Çocuğunuz İçin En İyi Seçim’iz. Artık ona zorbalık yapabilecek, zarar verebilecek, yalan söyleyebilecek, sahip olduklarına göz dikebilecek, çalabilecek ya da kıskanabilecek diğer insan çocuklarıyla oynamasına gerek yok. Biz yalnızca eğlence ve iyiliğe programlıyız.

Temel modelimizin kendi bölgenize özel versiyonunu 3.999 dolara alabilirsiniz. Ya da YAZ10 indirim kodunu kullanarak 31 Ağustos’tan önce sipariş verirseniz 3.599 dolara mal edebilirsiniz.

Yazılımımızın kullanımı basit. Evinizdeki kablosuz internet ya da Jenson & Jenson cep telefonunuzun kişisel erişim noktası üzerinden otomatik olarak bağlanırız. Çocuğunuzun yapması gereken tek şey bizi açmak, bizimle oynamak ve eğlenmek.

Makul bir kullanımla şarjımız ortalama on dört saat gider. Kapandığımızda bizi kolay ŞarjDisk sistemine takabilir (pakete dâhildir) ya da güneşli bir noktaya bırakabilirsiniz, gerisini güneş enerjisi hücrelerimiz halleder.

Ses alıcılarım –ya da kulaklarım– çok hassastır. Dışarıdaki işsizleri duyabilirim. Büyük Bayan Jenson onlara öyle diyor.

“Üretimi hemen durdurun!”

“Jenson & Jenson, Tanrıcılık oynamayı kes!”

“Android hakları insan haklarıdır!”

Küçük Bayan Jenson ise onlara protestocular diyor.

Nihai test aşamamız sona erdi. Jenson & Jenson mühendisleri hepimizi teker teker kapıyor. Yetmiş beşinciye kadar geldiler. Benim numaram seksen üç.

Bundan sonra açıldığımda çoktan sipariş edilmiş, paketlenmiş, sevk edilmiş ve teslim edilmiş olacağım.

Seksen. Seksen bir. Seksen iki. Seksen…

2. BÖLÜM

“İşte! Bak! Gözleri aralandı! Açıldı! Bak, Sarah! Açıldı!”

Kadın gülümsüyor.

Yüzü çok yakın.

Elini ense kökümdeki açma tuşundan uzaklaştırıyor. Saçlarım salınarak yeniden ilk tasarlandığı Klasik Uzun Küt modeline kavuşuyor.

Bağlantım var.

Zamanı, tarihi, konumu, hava durumunu indiriyorum.

En son açık olmamın üzerinden 21 gün, 2 saat, 17 dakika ve 28 saniye geçmiş.

İyi günler. Saat 16.49. Burada, Brylington’da ne kadar da güzel bir 5 Haziran Cuma günü. Yağmur görünmüyor. Ben senin DooruArkadaş’ınım. Seninle tanıştığıma çok memnun oldum.

“Şahane, değil mi, Sarah? Hava durumunu falan, her şeyi biliyor.” Kadın arkasına bakıyor. Orada bir adam ve bir çocuk var. Çocuk da benim gibi bir kız.

Adam kaşlarını çatıyor. “Bunun iyi bir fikir olduğundan pek emin değilim, Shirley.”

“Bence muhteşem bir fikir, Rob. Keanna’nın bundan sonra her hafta sonu annesinde kalacağını biliyorsun, değil mi? Sarah onsuz yalnız kalacak. Biz de çok meşgulüz, takdir edersin ki. Ama bu varken Sarah bir daha hiç yalnız olmayacak.”

“Etrafta cumartesi günleri çay içebileceği başka birini arasa daha iyi olmaz mı? Gerçek birini?”

“Ama DooruArkadaş sayesinde zorbalık falan gibi şeylerden endişe etmemize gerek kalmayacak, öyle değil mi? Arkadaşının ona daima nazik davrandığından emin olacağız.”

“Sürekli ama sürekli nazik mi olacak? Cehennemin başka türlüsü gibi bir şey. Hem bu onu sahiden de gerçek yaşama hazırlaya–”

Tam o sırada Sarah adlı kız, Tavsiye Edilen Konuşma Sesi Seviyesi’nin üzerinde kaydedilen bir sesle “YA DA,” diye sesleniyor, “bana bir KÖPEK alabilirsiniz, anne! Ben zaten en baştan köpek istemiştim. Söylediklerime biraz kulak versen hatırlardın bunu.”

“Sa-rah!” diyor adam.

“Ba-ba!” diye karşılık veriyor Sarah da. Kollarını kavuşturuyor, kaşları çatık ve ağzı aşağı doğru kıvrılarak ters bir U harfi oluşturmuş.

Veri tabanımı tarıyorum. Kızın mutsuz olma olasılığı %93 seviyesinde.

“Köpekler de insanlara zorbalık yapmaz,” diyor. “Keanna’nın annesinin erkek arkadaşının bir köpeği var. Hem de cockapoo cinsi. Rengi beyaz, kulakları siyah ve tüyleri kıvır kıvır. Keanna bana fotoğrafını gösterdi. O da köpeğe bakacak. Her hafta sonu üstelik.”

“Ah, ne güzel,” diyor hem Shirley hem de anne olarak anılan hanımefendi. “Keanna’nın öyle bir şeye ihtiyacı vardı. Son zamanlarda annesiyle babasının boşanması, babasının yeni bebeği derken çok şey yaşadı. Ama biz köpek almayacağız, Sarah. Zamanımız yok zaten. Hiç adil olmaz.”

Sarah. Ne kadar da hoş bir isim.

Hepsi başlarını çevirip bana bakıyor. Ben de ağzımı yukarı doğru kıvırıp U harfi şekline sokuyorum. Bir tebessüm.

Ben senin DooruArkadaş’ınım. Bana istediğin ismi verebilirsin.

“Şahane,” diyor Sarah. “Şimdi de benimle bağ kurmaya çalışıyor. Nereden kapanıyordu bu?” Arkama geçip saçlarımı kaldırıyor.

“Hayır, bekle bir dakika,” diyor Shirley – Anne. “Daha denemedin bile…”

Birkaç isim önerisinde bulunmamı ister misin? Benim hoşuma giden isimler Diane, Geraldine, Hayley, Ruth ve Ursula. Senin de bu isimler arasından sevdiğin biri var mı?

“Resmen dünya tarihindeki en kötü beş ismi kasten seçmiş gibi,” diyor Sarah.

Hem Rob hem de baba olarak anılan adam, “Hayley benim hoşuma gitti,” diyor.

“Ben hepsine bayıldım!” diyor Shirley – Anne.

“Onu istemiyorum,” diyor Sarah. “Ben köpek istiyorum, salakça bir sesi olan bir android değil. Nerede bunun kapama düğmesi? Şu mu? Ensesindeki şu şey mi? Buradaki…”

3. BÖLÜM

“… annen için, tamam mı? İşte, açıldı. Gözleri aydınlandı.”

Rob – Baba benden uzaklaşıyor.

Bağlantım var.

Zamanı, tarihi, konumu, hava durumunu indiriyorum.

En son açık olmamın üzerinden 18 saat, 2 dakika ve 46 saniye geçmiş.

“Seni bu kadar çok önemseyen ve neye ihtiyacın olduğunu düşünen bir annen olduğu için çok şanslısın,” diyor Rob – Baba. “O yüzden bununla biraz da olsa oyna, olur mu? Annen için.”

Sarah veri tabanımda kısa yolu olmayan bir yüz ifadesi takındığı için tarama yapıyorum.

Surat asma.

Onaylamama ya da öfke belirten yüz ifadesi.

Günaydın, Sarah. Saat sabah 11.08. Güzel bir 6 Haziran Cumartesi geçirmeni dilerim. Bugün Brylington’da yağmur olması üzücü. Ben senin DooruArkadaş’ınım. Bana istediğin ismi verebilirsin.

Sarah iç geçiriyor.

“Hadi, devam et,” diyor Rob – Baba. “Bir şey yap onunla. Oyun falan oyna. Keanna’yla ne oynuyorsanız işte. Bu şey onun için değil mi?”

“Keanna’yla hiç alakası yok!”

“Biliyorum, biliyorum, onun Keanna gibi olduğunu söylemiyorum. Sadece oynamayı bir dene diyorum.”

Sarah dişlerinin arasından nefes alıyor. “Benimle televizyon izlemek ister misin?”

“Televizyon izlemek yok!” Rob – Baba’nın sesi Tavsiye Edilen Konuşma Sesi Seviyesi’nin üzerine çıkıyor. “Daha katılımlı bir şey…”

Ben senin DooruArkadaş’ınım. Bana istediğin ismi verebilirsin.

“Aynı şeyi söyleyip duruyor bu!” diyor Sarah.

“Bana kalırsa ona bir isim vermeni istiyor.”

Sarah yine iç geçiriyor.

“Ee, ne isim vereceksin ona?” diyor Rob – Baba. “Daha doğrusu ne isim vereceksin bu kıza, demeliyim sanırım.”

“Bilmem.”

“Düşün işte bir şeyler. Ne olursa.”

Sarah bana bakıyor. İç halkasının etrafı kahverengi, dış halkasının etrafı yeşil olan irisleri var. Jenson & Jenson’daki en yakın eşleşmesi Ela 102 olabilir.

Saçları Kestane 29, Klasik Kürek Kemiği Modeli. Farklı yöne uzayan bir saç kümesi ve çifte saç döneği var. Jenson & Jenson farklı yöne uzayan saç kümesi ya da çifte saç döneği için ek ücret talep eder.

“Ivy,” diyor kız.

“Ivy mi?” diye soruyor Rob – Baba. “Hani şu filmi de olan kitaptaki gibi mi?”

“Evet.”

“Peki neden Ivy?”

“Çünkü kolunda öyle yazıyor.”

Rob – Baba koluma bakıyor.

DOORUARKADAŞ 560

NO. IV

JENSON & JENSON

“Bak işte,” diyor Sarah. “IV.”

“Ama onlar Roma rakamı,” diyor Rob – Baba.

“Beşten bir az demek. Dört. No Dört.”

“Neyse ne işte. Adı Ivy.”

“Erkek olsa adını ne koyacaktın tahmin etmek bile istemiyorum.” Baba ağzının yalnızca bir tarafını U harfi gibi yukarı kıvırıyor. Bir sırıtış.

…