Birazoku.com sitesinde de kitapların ilk sayfalarından biraz okuyabilir, satın almadan önce fikir sahibi olabilirsiniz. Devamı »

Yazar ya da yayınevi iseniz kitaplarınızı ücretsiz yükleyin!

Ruhun Yaralı Şifacısı Carl Jung
Ruhun Yaralı Şifacısı Carl Jung

Ruhun Yaralı Şifacısı Carl Jung

Claire Dunne

Ruhun Yaralı Şifacısı, psikoloji tarihine damga vuran, psikolojiyi şekillendirerek doğu ile batıyı birleştiren, mitleri deşifre eden, tüm zamanların en büyük ruhsal devrimcisi Carl Gustav…

Ruhun Yaralı Şifacısı, psikoloji tarihine damga vuran, psikolojiyi şekillendirerek doğu ile batıyı birleştiren, mitleri deşifre eden, tüm zamanların en büyük ruhsal devrimcisi Carl Gustav Jung’un ruhsal yolculuğunun hikâyesi.

“Sadece yaralı olan hekim iyileştirebilir” diyerek şifa kavramına noktayı koyan ve kendisine sormadığı hiçbir soruyu başkasına sormayan olağanüstü bir kişilik. Analitik psikolojinin kurucusu, gölge, kompleks, bilinçdışı, arketip kolektif bilinçdışı, anima animus kavramlarını dünya psikolojik mirasına kazandıran, insan ruhunu anlamaya niyet etmiş bir hekim ve şifacı.

Claire Dunne’ın kaleme aldığı bu eşsiz biyografide Kırmızı Kitap’tan parçaları, Freud’la dostluklarını, baba oğul ilişkilerini ve kopuşlarını, çocukluğunu, evliliğini, aşkını, eşzamanlılık kavramını ve kolektif bilinçdışını keşfini, İkinci Dünya Savaşı başlamadan gördüğü rüyaları, doğuya yaptığı yolculuklarda edindiği kadim bilgileri batıdaki bilimle birleştirmesini okuyacaksınız. Jung’un biyografisi tıp, psikoloji, sanat, edebiyat, din, bilime meraklı, insan ruhunun DNA’sına erişmek isteyen herkes için bir başucu kitabı.

Claire Dunne, dünyanın çeşitli yerlerinde Carl Jung ve başka konularda konferanslar veren bir yazar ve televizyon ile radyo programı yapımcısıdır. İrlanda’da doğmuş, uzun yıllar boyunca Avustralya’da yaşamıştır. Avustralya’da çokkültürlü iki radyo kanalı kurmuş ve çokkültürlülüğe, Kelt kültürüne ve etnik yayınlara katkılarından dolayı Avustralya Şövalye Nişanı’na layık görülmüştür. Bu onun üçüncü kitabıdır.

İçindekiler
Önsöz…………………………………………………………………………………………………………………………………………………….7
Yeni basıma önsöz ………………………………………………………………………………………………………………..11
Giriş…………………………………………………………………………………………………………………………………………………….21
1. Yaralı……………………………………………………………………………………………………………………………………………27
Başlangıç………………………………………………………………………………………………………………………………..29
Çocukluk……………………………………………………………………………………………………………………………….31
Ergenlik…………………………………………………………………………………………………………………………………..40
Çalışmalar…………………………………………………………………………………………………………………………….47
İlk Çalışma……………………………………………………………………………………………………………………………52
Emma………………………………………………………………………………………………………………………………………..54
Jung ve Freud……………………………………………………………………………………………………………………57
Çöküş………………………………………………………………………………………………………………………………………..77
Toni……………………………………………………………………………………………………………………………………………..85
Çığır açan buluş………………………………………………………………………………………………………………87
2. Şifacı…………………………………………………………………………………………………………………………………………….95
Başlangıç………………………………………………………………………………………………………………………………..97
İlkel kültürler………………………………………………………………………………………………………………….101
Bollingen……………………………………………………………………………………………………………………………..109
Metaforlar…………………………………………………………………………………………………………………………..111
Tarihsel karşılıklar……………………………………………………………………………………………………..114
Hatıralar………………………………………………………………………………………………………………………………117
Bireyleşme süreci………………………………………………………………………………………………………..122
Şifacı işbaşında………………………………………………………………………………………………………………135
Yardımcılar: Emma ve Toni………………………………………………………………………………148
Aile hayatı………………………………………………………………………………………………………………………….154
Hatıralar………………………………………………………………………………………………………………………………156
Çekişme………………………………………………………………………………………………………………………………..162
Hint yazı………………………………………………………………………………………………………………………………170
3. Ruha Dair…………………………………………………………………………………………………………………………….177
İmgeler………………………………………………………………………………………………………………………………….179
Savaş sonrası dönemin hatıraları…………………………………………………………………187
Answer to Job (Eyüp’e Cevap)…………………………………………………………………………..197
Jung ve Hıristiyanlık………………………………………………………………………………………………..207
Eşzamanlılık…………………………………………………………………………………………………………………….216
Mektuplar…………………………………………………………………………………………………………………………..228
Toni…………………………………………………………………………………………………………………………………………..232
Kırk yıl…………………………………………………………………………………………………………………………………..239
Emma……………………………………………………………………………………………………………………………………..244
Mysterium Coniunctionis………………………………………………………………………………………..249
Son dönemdeki dostluk………………………………………………………………………………………..255
Anılar, Düşler, Düşünceler…………………………………………………………………………………….261
İnsan………………………………………………………………………………………………………………………………………..264
Jung ve Tanrı…………………………………………………………………………………………………………………..269
Son çalışma……………………………………………………………………………………………………………………….276
Küçük bir teselli……………………………………………………………………………………………………………278
Özdeğerlendirme………………………………………………………………………………………………………..284
Kaynağa dönüş……………………………………………………………………………………………………………..287
Yazarın teşekkürü……………………………………………………………………………………………………………….293
Notlar……………………………………………………………………………………………………………………………………………..295
Kaynaklar……………………………………………………………………………………………………………………………………305
Fotoğraf bilgileri…………………………………………………………………………………………………………………..309
Dizin ……………………………………………………………………………………………………………………………………………….315

Önsöz
C.G. Jung: Dünyayı anlamak

İçerisi ve dışarısı, psişe (ruh) ve dünya: C.G. Jung bunlardan ilkini keşfettiğinde, bize diğeriyle ilgili yeni bir anlayış da sağladı. Jung’u okuduğumuzda kolektif bilinçdışını keşfeder, ortak insanlığımızın bilincine varırız; kişiliğimizin unsurlarını anlar ve davranışlarımızın –ve diğer insanların davranışlarının– nedenlerini anlamaya başlarız. Jung’un Kırmızı Kitap’taki işkence dolu yolculuğunun güncesini okuduğumuzda, acı çekmeksizin kişisel gelişme olamayacağı ve kişisel gelişme olmaksızın da ilerleme kaydedilemeyeceği açıkça gözlerimizin önüne serilir. 

Jung, 1970 ile 80’li yıllarda bir süre Amerika Birleşik Devletleri’nde moda oldu. Jung’un sınıflamaları popülerlik kazanmaları paralelinde klişeleşerek kolay ve yanıltıcı açıklamalara dönüşmüş olsa da en azından bu sayede birçok insan, içe bakma ve yeni bir anlayış derinliğini arama ve araştırma ihtiyacı hissetti. Günümüzde durum farklı; yeni, mekanik bir davranış biçimi moda ve analiz çok yavaş, çok pahalı, çok elverişsiz kabul ediliyor. Hızlı, kolay ve ucuz bir değişikliğin en iyisi olduğu düşünülüyor; ve sonuç, ne anlaşılan ne de gerçekten hissedilen şiddetli tepkilerin –kontrol edilemeyen ve çoğu zaman da acı veren bir dünyada yaşadığımız hissinin– çoğalması oluyor. 

Gerçekten ilginç bir yol izliyoruz. Aydınlanmanın büyük düşünürleri, ilahiyatçıların kısıtlamalarını reddettiler. Geleneksel dinlerin sonsuz yasaklarını ortadan kaldırdıkça, dünyayı aklın parlak ışığında gördüler ve bilim gelişti. Bir asır sonra Freud bilinçdışının varlığını, duygularımızı ve davranışlarımızı belirlemedeki kritik önemini resmileştirdi ama nihayetinde onun bu görüşü çok indirgemeciydi. Kültürü ve bilinçdışını, tarihi ve arketipleri bir araya getirmek Jung’un görevi oldu ve bunu gerçekleştirirken bize birçok gizemin de anahtarını verdi –aynı zamanda kendimizi geliştirmenin ya da daha doğrusu, gerçekte olduğumuz kişi haline gelerek baskılamalarımızın rahatsız edici dışavurumlarına direnmenin yolunu gösterdi…

Bugün Jung’u okuyan yeterince insanın olmaması trajik bir durum, ancak Claire Dunne’ın Carl Jung-Ruhun Yaralı Şifacısı yoldan sapmışların bazılarını ikna edebilir. Kuşkusuz, Jung derlemelerinin büyüklüğü göz korkutucu olabilir ve konunun yabancısı olanlar da onun kitaplarına kolayca ulaşamayabilirler. Yine de okuyabileceğimiz çok şey var ve Jung’un kendi yolculuğunu öğrenmek mükemmel bir başlangıç. Sadece ona sempati duymakla ve ona başarılar dilemekle kalmıyoruz, onun mücadelesi içimizdeki merakı ve öykünmeyi de harekete geçiriyor. Evet, onun gibi acı çekmek istemeyebiliriz ama zaten buna mecbur da değiliz: Onun emeklerinin meyvesinin tadını çıkarabilir, keşiflerinden öğrenebilir ve tümünü kendi psikolojik gelişimimizin adımlarına dönüştürebiliriz. Kendimizi daha iyi anlamak elbette son derece değerli ama daha fazlası var: Üzeri örtülmüş, iyileşmemiş yaralar artık görülebilir, tedavi edilebilir ve nihayet zararsız hale getirilebilirler. Sonrasında da bireyleşmeye giden son adım gelir: Gerçekte kim olduğumuzu keşfetme, nihayetinde yeteneklerimiz ve kendimizle temas halinde olduğumuz için var olan tüm olasılıkların önümüze serilmesi. 

Carl Jung-Ruhun Yaralı Şifacısı’nın dramı ve anlatım gücü, onu okuma isteğimizi harekete geçirmeye yeterli olsa da bu kitap sadece büyük bir adamın yaşam öyküsünden ibaret değil… Dunne bize Jung’dan bahsettiği kadar, analitik psikolojiden de bahsediyor; aslında, bizde daha fazla bilgi edinme isteği uyandıran Jung dünyasına bir kapı açıyor. Ve bu kapı, derin ve kalıcı mutsuzluğa neden olan birçok yanılsamayı görmenin ilk adımı.

Kendimizi anlamak, dünyayı anlamanın da bir aracıdır. Ulusların ve liderlerinin sapkın hatta yıkıcı davranışları dahi psikoloji açısından genellikle anlaşılabilirdir: Eğer bir arketipin pençesinde iseler, kör ve yıkıcı bir şekilde ilerlerler –eğer biz bunu anlarsak, onlarla daha iyi baş edebiliriz. Bir de tarih var. Kafa karıştırıcı veya belirsiz olan bu şey, tıpkı kendi içimizdeki ışık geçirmez şeyin şeffaf hale gelmesi gibi netleşir. Şeffaf, erişilebilir, anlaşılabilir bir evren için karanlık, anlaşılmaz gizemler dünyasını terk ederiz ve bu, nihayetinde anladığımızda yaşadığımız derin tatmini sağladığı gibi yaratıcı potansiyelimizi de özgür bırakır. 

Claire Dunne bize çok büyük bir iyilik yapıyor. Bizi Jung ve onun Weltanschauung’u* ile tanıştırarak gerekli itici gücü sağlıyor. Carl Jung-Ruhun Yaralı Şifacısı’nı okuduktan sonra, birçok kişi Jung’un kendi kitaplarını da okuma ihtiyacı hissedecek. Tan ağarmaya başladığında, görmeye, anlamaya, daha fazla netlik için özlem duymaya başladığımızda, biz de kurşunu altına dönüştüren o sihirli formülün yolundayız demektir. 

Olivier Bernier

Yeni basıma önsöz

Bu kitap, psikolojik mirası dünya üzerinde hâlâ derin bir etki yaratan Carl Gustav Jung’un kişisel ve ruhsal yolculuğunun hikâyesini anlatıyor. 

1913 yılında, o zamanlar yeni kurulan psikiyatri alanının önde gelen uluslararası adı olan Jung, onun psikolojisini ortaya çıkaran psişik bir ölüme ve yeniden doğuşa maruz kaldı. Ki bu, hayatının en büyük yolculuğuydu. 

Bu içsel sürecin kaydını tutan Jung’un Kırmızı Kitap’ı, içeriğiyle ilgili on yıllar süren spekülasyonlardan sonra 2009 yılında yayımlandı. 

Parabola dergisinin Life After Death baskısı için yazdığım makale, Kırmızı Kitap’ın içeriği hakkında yoğun ama özet bir fikir veriyor. Bu kitabın “Yaralı” başlığını taşıyan Birinci Bölüm’ü kitabında anlatılanları tamamlıyor ve genişletiyor. Bu makale Jung’un yaşadığı bilincin temel bir planı ve yeniden yaşadığı, birlikte çalıştığı ve yaşamının geri kalanında evrensel bir mesaj olarak sunduğu içsel deneyimleri yeniden ortaya koyuyor. 

Carl Jung’un Kırmızı Kitap’ı Ölümün bilgisi o gece içime doğdu… İçsel bir ölüme girdim ve bedensel ölümün iç ölümden daha iyi olduğunu gördüm. Bu yüzden dışta ölmeye ve içte yaşamaya karar verdim… Yolumu değiştirdim ve içsel yaşamın kaynağını aradım! 

C.G. Jung, Kırmızı Kitap

C.G. Jung’un yaşamında destansı bir bölüm olan Kırmızı Kitap, onun ölümünden on iki yıl sonra artık elimizde. Jung’un başlangıçta Liber Novus (Yeni Kitap) olarak adlandırdığı bu kırmızı deri ciltli kitap, kaligrafik metniyle ve zengin desenli sembolik betimlemeleriyle ortaçağ elyazmalarına benziyor. 1957’de, yaşamını yitirmesinden dört yıl önce, enerjisi ve karmaşık yolculuğuyla temel bir süreci, psikolojisinin doğuşu haline gelen “her şeyi içeren mukaddes başlangıcı” ortaya koyuyor.

Jung’un ondan bu metnin elyazmasını almasını istediği eski hastası Cary Baynes buna “evrenin insanın ruhundan geçişinin kaydı” adını veriyor. Kırk yaşında kendi hesabına göre “şeref, güç, servet, bilgi ve her türlü insan mutluluğuna ulaşmış”, ancak bir şekilde ruhunu yitirmiş bir adamın arayış, deneyim ve ilk bulgularını kaydeden bir kitap bu.

Jung, daha önce yazılan ve Kırmızı Kitap’ta ayrıntılarıyla incelenen Black Books* (Kara Kitaplar) dizisinde “Meine seele, meine seele, wo bist du?” yani “Ruhum, ruhum, neredesin?” diye soruyor. Londra’daki University College’da Jung Tarihi Profesörü olan Edu Sonda Shamdasani, Kırmızı Kitap’ın giriş makalesinde bu güçlü eseri Jung’un dönemi ve yaşamı bağlamında inceliyor.

1913, Jung’un Freud ile ayrılık yılı oldu. İçsel deneyimler Jung’u öncelikle akla bağımlı olmayan bir yola çekiyordu. Anlamlandıramadığı hayaller ve tekrar tekrar ortaya çıkan dramatik bir işaret vardı –korkunç su baskınları görüntüsü, harabeye dönen Avrupa, sel olup akan kanlar ve “Bu da geçecek” diyen bir iç ses. 

Jung, “Aklımı yitirdiğimi sandım” diye yazdı. Kendi kendine psikolojik muayene yaptı ama çözüm bulamadı. Altta yatan materyale ulaşmak için, “aktif hayal gücüne” dönüşen bir “sıkıcı yöntem” geliştirdi ve bu da psikolojiye erişmenin ve nüfuz etmenin bir aracı olarak onun psikolojisinin temel taşı oldu. 1913’ün sonlarından 1914’ün ortasına kadar, “en zor deneyiminin” malzemesi olan aralıksız bir içsel açılımlar, imgeler ve diyaloglar çığını kaydetti.

Eklendi: Yayım tarihi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Kategori(ler) Biyoğrafi-Otobiyoğrafi
  • Kitap AdıRuhun Yaralı Şifacısı Carl Jung
  • Sayfa Sayısı320
  • YazarClaire Dunne
  • ISBN9786258004953
  • Boyutlar, Kapak13.6 x 21 cm, Karton Kapak
  • YayıneviDoğan Novus / 2024

Yazarın Diğer Kitapları

Bebhome Kahve

Aynı Kategoriden

  1. Bir Kurt Cobain Biyografisi: Cennetten de Ağır ~ Charles R. CrossBir Kurt Cobain Biyografisi: Cennetten de Ağır

    Bir Kurt Cobain Biyografisi: Cennetten de Ağır

    Charles R. Cross

    Eşsiz, şahane bir portre. Cross, Cobain’in son saatlerini harikulade bir dille, nefis bir sürükleyicilikle betimliyor. […] Bölümün sonuna geldiğimde ellerimi yüzüme gömmüştüm, gözyaşlarıma hâkim...

  2. Birand – Bir Ömür, Ardına Bakmadan… ~ Can DündarBirand – Bir Ömür, Ardına Bakmadan…

    Birand – Bir Ömür, Ardına Bakmadan…

    Can Dündar

    Bundan kırk sene önce, dış haberleriyle Türkiye’ye Avrupa’nın gündemini getirdi; 32. Gün‘le, yaklaşık otuz senedir siyasetin nabzını tutuyor. Yazdığı kitaplarla, çektiği belgesellerle yakın tarihimize...

  3. Türk Mizahçıları Nüktedanlar ve Şairler ~ Hilmi YücebaşTürk Mizahçıları Nüktedanlar ve Şairler

    Türk Mizahçıları Nüktedanlar ve Şairler

    Hilmi Yücebaş

    Hiciv oklarıyla donanmış bir dil, mizah muhafazasına yerleştirilmişse inanın insanı öldürmez süründürür. Böyle bir dilden yararlanmış insanın vay haline! Mizah, hiciv oklarının açtığı yaraya...

Haftanın Yayınevi
Yazarlardan Seçmeler
Editörün Seçimi
Kategorilerden Seçmeler

Yeni girilen kitapları kaçırmayın

Şimdi e-bültenimize abone olun.

    Oynat Durdur
    Vimeo Fragman Vimeo Durdur