Birazoku.com sitesinde de kitapların ilk sayfalarından biraz okuyabilir, satın almadan önce fikir sahibi olabilirsiniz. Devamı »

Yazar ya da yayınevi iseniz kitaplarınızı ücretsiz yükleyin!

İnsan Zihnini Kontrol Etmek
İnsan Zihnini Kontrol Etmek

İnsan Zihnini Kontrol Etmek

Nick Begich

Kişisel gelişim ya da başkalarını kontrol etme amacıyla insan zihnini manipüle etme düşüncesi, yüzyıllardır insanlığı merkez alan bir konudur. Ancak bugün, var olan ve…

Kişisel gelişim ya da başkalarını kontrol etme amacıyla insan zihnini manipüle etme düşüncesi, yüzyıllardır insanlığı merkez alan bir konudur. Ancak bugün, var olan ve hızla gelişen bilim ve çeşitli teknolojilerin kümelenmesi sonucunda, zihni ve duyguları kontrol etmek mümkün.

Bu konu daha önce hiç bu kadar önemli olmadı. İnsanı insan yapan duygu ve düşünceleri bir başkası tarafından belirlendiğinde olabilecekleri bir düşünün…

• İnsanın istemli kas hareketleri engellenebilir mi?
• Duygular ve davranışlar kontrol edilebilir mi?
• Uzaktan uyku hissi verilebilir mi?
• Hafızaya müdahale edilebilir mi?
• Sahte anılar yaratılıp gerçek anılar silinebilir mi?
• Zihin güvenlik duvarı var mıdır?
• Cep telefonunuz kapalıyken dinlenebilir mi?
• Neden sinemada mısır yeriz?
• İnsanlık, başka insanların duygu ve düşüncelerine müdahale etmeli mi?

Her birimiz bu soruları yanıtlamalıyız, çünkü bu teknolojiler bizi ya köleleştirecek ya da özgür bırakıp en yüksek potansiyellerimize ulaşmamıza olanak verecek. Ve buna karar verecek olan bu nesildir.

“İtalya’da kıvrak zekâsı, sezgisi ve olaylara farklı bakış açısıyla bir bilinmezi daha çözüyor. Özlemiştik…”
La Feltrinelli

Duygular ve davranışlar kontrol edilebilir mi?

ÖNSÖZ

1993 yılında çalışmalarıma başladığımda, Anchorage Eğitim Birimleri’nde görevliydim. O dönemde, yirmi yılı aşkın bir süredir topladığım makale, yayın ve diğer verileri, sonraki on yıl boyunca sürecek çalışmam için bir sıçrama tahtası niteliğinde kullanmaya başladım. Bu dönemde iş hayatım benim için rutin olmaya başlamıştı. İş yerim dışında yaratıcı girişimlerimin çoğu benim ilgi alanlarıma, bilim ve kamu işlerine odaklanmıştı.

District’teki görevime 1984 yılında, yerel hükümetin nasıl işlediğini görmek ve hakkında bir fikir sahibi olmak için başlamıştım. Bunun, başlamak için iyi bir nokta olduğunu düşünmüştüm. Babam da 1950’lerin ortalarında kamu görevine aynı noktadan başlamış, daha sonra Eyalet Senatosu’nda, ardından 92. kongrenin bir üyesi olarak A.B.D. Temsilciler Meclisi’nde çalışmıştı. O zamanlar her şey farklıydı ama çelişkiler benzerdi ve o dönemde District sayesinde pek çok kazanıma ulaşıldı. 1993 yılına gelindiğinde, kurumda ilerlediğim noktayı düşünüyordum ve kurumda kalıp iş dışında kalan zamanlarımda bilime yönelik ilgi alanlarıma odaklanmaya kararlıydım. Bir yandan bilim ve uygulamalı teknolojiler konusunda kendi araştırmamı yürütürken diğer yandan kendimi bilimin farklı alanlarındaki bu çeşitli araştırmaları bir araya getirmeye adadim. Bunu yapmak için uygun bir pozisyonda olduğumu düşündüm ve bu, benim ilgi alanlarımı daha üretken bir şekilde kullanabileceğim değerli bir katkı olacaktı. Ardından gelecekleri hayal bile edemezdim.

Bu kararın sonucunda, son on iki yıldır iniş ve çıkışlar yaşadım. Bugün geriye dönüp baktığımda düşünüyorum da bundan farklı bir yol seçmezdim; çünkü en zor zamanlarda bile, beni geleceğe hazırlayan inanılmaz bilgiler öğrendim. Her deneyim, öğrenmek için bir fırsattı.

1994 yılında ilk defa bir makalem yayınlandı ve sonraki yıl, burada Alaska’da HAARP projesi hakkında bir kitabın’ yazarlarından biri oldum. O kitapta, teknolojinin temelini sunan 300’den fazla kaynak yer almaktadır. Dipnotlarımızdaki kaynaklar, yıllar içinde yayınladığımız her şey için bir nitelik değeri taşıdı. Yer verdiğimiz her konu üzerinde en iyi materyallerden yararlanmak için on binlerce dokümandan faydalandık.

1999 yılında HAARP ile ilgili büyük bir çalışmayı tamamladık ve insanlığın geleceği üzerinde önemli bir etkisi olacağını düşündüğümüz bir dizi projeye başladık. O dönemde yeni fikirleri ve bilim insanlarını geniş kitlelere duyurmak için araştırmamızı kullanıyorduk. Teknolojiyle ilgili raporlarımızı radyo tartışmaları, konferanslar ve yayınlarla birleştirerek umudumuz, anlaşılması güç teknik konular üzerindeki farkındalığı artırmaktı. Aynı zamanda popüler yerlerde yayınlar aracılığıyla araştırmacıların, onlarla aynı fikirleri paylaşan insanlara erişimini kolaylaştırabileceğimizi hissettik.

Earthpulse Press ve bizimle birlikte çalışan insanların gözünde bu görev, bilimsel ve teknik düşünceleri düz bir dile dönüştürmeyi amaçlıyordu. Böylece daha çok insan bu konuları öğrenip tartışabilecekti. Başından beri Earthpulse’in hedefi kamusal eğitim oldu. Ayrıca yıllar içinde pek çok insanın yardımıyla elde edilen diğer araştırma girişimlerini desteklemek için kendi iletişim araçlarımızdan faydalandık.

HAARP programını ifşa ederken insanların zihnine ve bilincine müdahale edebilecek teknolojilerin potansiyel içeriklerine değindik. Kişisel gelişim ya da başkalarını kontrol etme amacıyla insan zihnini manipüle etme düşüncesi, yüzyıllardır insanlığı merkez alan bir konudur. Ancak bugün, var olan ve hızla gelişen bilim ve çeşitli teknolojilerin kümelenmesi sonucunda, zihni ve duyguları kontrol etmek mümkün. Bizim düşüncemize göre, bu konu daha önce hiç bu kadar önemli olmadı. İnsanlık, başka insanların duygu ve düşüncelerine müdahale etmeli mi? İnsan bir başkasının özgür iradesine müdahale etmeli mi? Bu kitap, bu soruları sormaktadır. Her birimiz bu soruları yanıtlamalıyız, çünkü bu teknolojiler bizi ya köleleştirecek ya da özgür bırakıp en yüksek potansiyelimize ulaşmamıza olanak verecek. Ve buna karar verecek olan bu nesildir.

Bu kitap yaşamda bir kavşakta, belki de bu işin benim için doğru olmadığını düşündüğüm bir anda meydana geldi. Benim için en önemli üç dostumu kaybetmiştim: James Roderick, Dr. Reijo Mäkelä ve Dr. Gael Flanagan. Zor bir dönemdi ve 2004 yılının başlarında, bambaşka bir yola girdim. Reijo ve Gael çalışmalarımda beni desteklemişlerdi ve 1990’lardan 2002’ye kadar Earth Rising serilerini James ile birlikte yazmıştık. 2002 yılının Ağustos ayında hayata veda ettiği güne kadar dört yıl boyunca benimle birlikte çalışmıştı. Eşim Shelah ve ben, sürekli yalnız mücadele verdiğimizi hissetmekten yorulmuştuk.

2004 yılının ilkbaharında, bir dizi dosya depoluyor ve bu alanlardaki çalışmalarıma bir nokta koyabilecek diğer olasılıkları ve danışmanlık projeleri araştırıyordum. İşte, o dönemde James Roderick’in el yazısıyla yazılmış bir dosyayla karşılaştım. Üzerinde “Lay” yazıyordu. O anda yıllar önce aldığımız bir telefonu hatırladım. Bizden bir parça bilgi isteniyordu. Biz de her zaman elimizden geldiğince yardımcı olmaya çalışırdık.

James ölmeden yıllar önce, Dorothy Lay ile birlikte çalışan birinin bir ricası vardı. Dosyayı elimde tutarken, “Eğer bu işi sürdüreceksek, bilimin bu alanlarına ilgi duyan, bunun gibi biriyle çalışmamız gerek” diye düşündüm. Aynı zamanda gelecek günlerde ilerleyeceğim yolu daha net göstermesi, teknoloji konularında kamusal eğitim çabalarımı ikiye katlaması ya da yeni bir yol seçmemi sağlaması için biraz dua ettim. Emin olduğum tek şey, bunu daha fazla tek başıma sürdüremeyeceğimdi.

O eski dosyayı bulduktan dört gün sonra, birdenbire ofisimin telefonu çaldı. Arayan Dorothy Lay’in bir arkadaşıydı ve Bayan Lay’in teknolojiyle ilgili konularda halkı eğitmek için kurduğu kâr amacı gütmeyen bir vakıfta yer almayı düşünüp düşünmeyeceğimi sordu. Şok olmuştum. Beklediğim yanıt bu muydu? Elbette ilgileniyordum ama aynı zamanda geçmiş yıllardaki deneyimlerimden ötürü yeni ilişkiler konusunda temkinliydim. Zamanlamanın tuhaf olduğunu ve belki de gelecek yıllarda zamanımı geçireceğim çalışmalar için yanıtın bu olduğunu hissettim.

Nisan ayında Dorothy ile birkaç kez telefonda görüştük ve Temmuz’un sonlarında bir kez daha konuşup ortak ilgi alanımız olan konularda derinlemesine bir araştırma yapmak üzere buluşmaya karar verdik. Daha da önemlisi, bir işbirliğinin temeli olarak teknolojiyle ilgili kamusal eğitime karşı aynı motivasyon ve ilgiye sahiptik. Girişimlerimizi birleştirip halkı pozitif anlamda bilgilendirebildiğimiz takdirde, bu ideal bir kombinasyon olacaktı. Olasılıkları ve ortak proje hedeflerimizi görüşmek için Ağustos ayında üç günlüğüne Dallas’ta buluştuk. Aynı değer yargıları paylaşıyor ve insanlığı bilinçlendirmekle ilgileniyorduk. Sonraki birkaç ay boyunca anlaşmalar yapıldı ve Lay Teknoloji Enstitüsü’nün çalışmalarını harekete geçirdik.

2005 ve 2006 yıllarında Lay Enstitüsü ve Dorothy Lay sponsorluğunda ilk projelerimizi bir araya getirirken konuşma, araştırma ve materyal toplama işimi sürdürdüm. İlk je, Lay Enstitüsü’nün internet sitesinin hazırlığıydı: www.layinstitute.org Bu sitenin Earthpulse Press Indeksi’nin (EPI) tamamını içermesi planlanıyor. 2005 yılının Aralık ayında siteye yedi yüz doküman dosyası yükledik. Bu indeks bu ve ilgili konularla ilgilenenlere hizmet edecek ve gelecek yıllarda bu veri tabanına eklemeler yapmayı umuyoruz. Enstitü’nün çabalarının bir sonucu olarak, beklenen gelecek için teknolojiyle ilgili halkı bilgilendirmeye devam edeceğimize inanıyoruz.

Son on iki yıl boyunca insan beynini kontrol etme ya da etkileme alanlarında raporlar yayınlayıp trendleri izlemeyi sürdürdük. Okurlarımız, bu sayfalarda inceleyeceğimiz mevcut ve gelişmekte olan teknolojilerle beyni etkilemenin, bu alanların belki de insanlığın geleceğinde en önemli unsurlar olduğunu anlayacaklardır. Zihni insanların düşüncelerini, duygularını, bilincini ve “fikir merkezlerini”kontrol etme düşüncesi, sadece gizli hükümet programları ve bilim çevreleri için değil, kamu için de önemli bir ilgi alanı olmalıdır. Bu kitap, bu konulara yer vererek insanların ilgi seviyesini artırmayı amaçlıyor. İnsan performansını güçlendirmeye olanak veren ve eskiden sadece bilim kurgu alanlarında mümkün olan bir şekilde insanlara müdahale etmek üzere geliştirilen bazı teknolojileri inceleyeceğiz.

Yıllar içinde Earthpulse Press bu konularla ilgili önemli bir bilgi veritabanı oluşturdu ve 2004 yılının başlarında, bu konuların tartışıldığı DVD’ler yayınladı: Zihin Kontrolü ve 21. Yüzyıl Teknolojileri. DVD’lerde yer alan yazılı materyaller ve mevcut bilgi veritabanı, fikirlerin daha popüler bir tartışmaya açılabileceği bir bağlantı noktası oluşturuyor. Dolayısıyla bu…

Eklendi: Yayım tarihi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Kategori(ler) Kişisel Gelişim
  • Kitap Adıİnsan Zihnini Kontrol Etmek
  • Sayfa Sayısı240
  • YazarNick Begich
  • ISBN9786053843160
  • Boyutlar, Kapak13,5 x 21 cm, Karton Kapak
  • YayıneviYakamoz Yayıncılık / 2024

Yazarın Diğer Kitapları

Men-e-men Birazoku

Aynı Kategoriden

Haftanın Yayınevi
Yazarlardan Seçmeler
Editörün Seçimi
Kategorilerden Seçmeler

Yeni girilen kitapları kaçırmayın

Şimdi e-bültenimize abone olun.

    Oynat Durdur
    Vimeo Fragman Vimeo Durdur