Birazoku.com sitesinde de kitapların ilk sayfalarından biraz okuyabilir, satın almadan önce fikir sahibi olabilirsiniz. Devamı »

Yazar ya da yayınevi iseniz kitaplarınızı ücretsiz yükleyin!

İşyerinde İncinme {Dedikodu ve Mobbinge Nasıl Karşı Konur?}
İşyerinde İncinme {Dedikodu ve Mobbinge Nasıl Karşı Konur?}

İşyerinde İncinme {Dedikodu ve Mobbinge Nasıl Karşı Konur?}

Bärbel Wardetzki

Yöneticinin haksız bir eleştirisi, her fırsatta daha iyi olduğunu ispata çalışan rekabetçi bir iş arkadaşı ya da şirketin ekonomik nedenlerle küçülmeye gitme kararı: İş…

Yöneticinin haksız bir eleştirisi, her fırsatta daha iyi olduğunu ispata çalışan rekabetçi bir iş arkadaşı ya da şirketin ekonomik nedenlerle küçülmeye gitme kararı: İş hayatı önümüze her gün çatışmaya gebe sayısız zorluk çıkartır ve bunlara çoğunlukla incinmeyle karşılık veririz.

Kurumlar çalışanlardan gitgide daha fazlasını bekler, iş dünyasının koşulları zorlaşırken yeni düzene ayak uydurmak için farklı beceriler edinmek kaçınılmaz bir gereklilik gibi görünüyor. Çatışma becerisi nedir, bugün neden her zamankinden daha gereklidir? Günlük iş ortamında öfke, hiddet, nefret ve intikam gibi yıkıcı duygular nasıl kontrol edilir? Çatışmadan kaçınmak ve sorunları tırmanmadan çözmek nasıl mümkündür? Kurban, fail ve kurtarıcı üçgeni, çatışmaları çözümlemede nasıl rol oynar? İşyerinde yaşanan incinmeler kişisel bir sorun mudur, yoksa verimliliği ve yapılan işin kalitesini de etkiler mi? Çatışmaların önlenmesinde ve barışçıl bir çalışma iklimi oluşturmada yöneticilerin rolü nedir? Her incinme mobbing midir? İncinen taraf yönetici olduğunda nasıl hareket edilmelidir?

Siyasette ve Toplumda Narsisizim Ayartma ve İktidar kitabından tanıdığımız Bärbel Wardetzki, bu defa profesyonel hayattaki ilişki güçlüklerine odaklanıyor. Uzman psikolog İşyerinde İncinme Aşağılanma, Dedikodu ve Mobbinge Nasıl Karşı Konur?’da her düzeyden çalışana incinme yetkinliği geliştirmeyi önerirken, farklı görüş, ihtiyaç ve çıkarları uzlaştırmanın yapıcı yöntemlerini ortaya koyuyor.

İÇİNDEKİLER

TEŞEKKÜR…………………………………………………………………………………………………………………………………9
KİTAP HAKKINDA………………………………………………………………………………………………………………..11
BİRİNCİ BÖLÜM
YARALI ÖZDEĞER DUYGUSU………………………………………………………………………………17
İKİNCİ BÖLÜM
İŞ HAYATINDA İNCİNMELER……………………………………………………………………………….81
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
İNCİNME YETKİNLİĞİ……………………………………………………………………………………………..177
KAYNAKÇA…………………………………………………………………………………………………………………………225

KİTAP HAKKINDA 

Bir düşünün, bir işi yaparken çok gayret gösterdiniz, ama bir iş arkadaşınız ya da âmiriniz işinizi yerin dibine batırıyor. İlk anda belki de ödünüz kopar, kulaklarınıza inanamazsınız. Felç olmuş, şoka girmiş gibi olursunuz ve hazırcevaplıkla karşılık veremezsiniz. Onun yerine, reddedilmenin derin hayal kırıklığını ve aynı zamanda öfkesini hissedersiniz. Hatta belki böyle başarısız biri olduğunuz için utanırsınız, başkalarının gözlerinin içine bakmaya cesaretiniz kalmaz. İçinizde meydan okuyan bir ses yükselir: “O zaman kendi işinizi kendiniz yapın.

Ben yokum!” Her şeyi bırakmak, elinizden gelse hemen istifa etmek, ötekileri orada bırakıvermek istersiniz. İntikam fantezileriniz sınır tanımaz. Öteki insanları küçük görmeye başlarsınız, çünkü zaten bir şeyden anladıkları yoktur ve sizin ne kadar çok emek harcadığınızı anlayabilecek durumda değillerdir. Bu ve başka incinme durumlarıyla iş hayatında sık sık karşılaşırız. Kendinizi incinmiş hissettiğinizde, siz nasıl tepki verirsiniz? Etrafınıza saldırır mısınız, yoksa bezginlikle kendi içinize mi çekilirsiniz? İçerisinde çalıştığınız sistem, yani şirketiniz, çalışma grubunuz ya da ekibiniz incinme meselesini nasıl ele alır? Hasır altı mı eder, yoksa çözümler mi? Desteklenir misiniz, terk mi edilirsiniz? Bütün bu sorular, iş hayatında insanları etkiler. Çünkü incinmeler sadece özel ilişkilerde değil, işyerinde de, hatta kimi insan için ağırlıkla işyerinde gerçekleşir. Oysa iş dünyasındaki incinmeler sadece kişisel bir sorun değildir, yapılan işin kalitesini de etkilerler. İncinmeler işbirliğini bozabilir, performans düzeyini düşürebilir ve hatta çalışma gruplarının dağılmasına yol açabilir. Birinci Bölüm’de incinme olgusunu açıklamaya çalışıyorum. İncinme, bizi hassas olduğumuz noktadan vurup yaralayan olaylara verdiğimiz, çok duygusal bir tepkidir.

Ancak örneğin eleştirildiğimiz ya da başkaları tarafından kaale alınmadığımızda, ille incinmeyle tepki vermemiz gerekmiyor. Olayları bize yönelik olumsuz şeyler olarak algılamazsak, insanlar arası sorunu nesnel ve yapıcı bir şekilde çözebiliriz. Ancak bunun önkoşulu, incinmişliğimizin sorumluluğunu üstlenmek ve suçu başkasına atmamaktır. Aksi halde kurban-zorba dinamiğine gireriz, bu da çatışmayı tırmandırır. İncinmeleri insanlar arası çatışmaların, özdeğer duygusuna saldıran ve onu zayıflatan özel bir durumu olarak kavrıyorum. İncinenler haklarını alamadıklarını, daha değersiz olduklarını, dezavantajlı duruma düştüklerini ve hatta reddedildiklerini hissederler. Dikkate alınmadıklarında, görülmediklerinde veya duyulmadıklarında, narsisist takdir edilme ihtiyaçları yeterince tatmin edilmediğinde, çoğu zaman yaralanma ve incinmeyle tepki verirler. İşyerinde incinmeler, çalışanların örgüt içindeki her türlü çatışmayı kişisel algılayarak, şahıslarına yönelikmiş gibi yaşayarak ve kendilerini değersizleştirilmiş hissederek, bunları ilişki çatışmaları haline getirdikleri yerlerde sıkça oluşurlar. İkinci Bölüm’de, örgüte bağlı etkenlerin en az kişisel ve insanlar arası etkenler kadar önemli bir rol oynadığını ele alacağız. Olası işten çıkarmalara, yeniden yapılandırmalara ya da işsizliğe olduğu gibi, hiyerarşik eşitsizliklere, bilgilendirme eksikliklerine, verilen görevlerin muğlak olmasına ve haksız yetki kullanımlarına da incinerek karşılık verebiliriz. İnsanlar arasında rekabet, eleştiri, değişken ruh halleri, bilgiçlik ve başkası adına konuşma ya da karar verme davranışları incinme tepkilerine yol açabilir. Kişilik yapısına bağlı olarak insanlar, kısıtlanmalara ve reddedilmelere farklı derecelerde yetkinlikle cevap verirler. İnsanların özdeğer duygusu takdir görmeye ve onaylanmaya ne kadar muhtaçsa, o derecede güçlükleri olacak ve incinebilirlikleri o kadar şiddetli olacaktır. Haksız muamele görme hissi, incinme hissinin önünü açar.

Bunun arkasında sıklıkla işyerinden, iş arkadaşlarından ve âmirlerden aşırı yüksek beklentiler vardır. Maddi ödüllerin, ilginin ve takdirin adil bir şekilde dağıtıldığı fikri sıklıkla hayal kırıklığına uğratır, oysa daha neyin hakkaniyetli olduğunun değerlendirmesi bile kişisel bakışın rengine boyanmıştır. Bu nedenle hak ve adalet mücadelesi, çoğu zaman tatmin edicilikten uzak bir şekilde sonuçlanır. İnsanların işyerinde yerine getirmek ve bir araya getirmek zorunda olduğu çok çeşitli rollerden kaynaklanan hak talepleri de sıkça sorunlara yol açar. Örneğin kişi, hem kişisel çıkarlarını korumak hem de profesyonel ve kurumsal alanın gereklerini yerine getirmek zorundadır.

Üç alan arasındaki karışmalar ve ayrışmalar, incinme potansiyeli taşır. İncinmeler, insanlar arası zorlanma durumlarıdır ve bu nedenle sosyal stres etkenleridir. İncinmeler etkilerini terslenme, eleştiri, reddedilme, görüş ayrılıkları vb. gibi çok sayıda irili ufaklı sinir bozucu olay yoluyla geliştirirler. Sosyal stresin sonuçları psikosomatik hastalıklar, performansın ve iş motivasyonunun düşmesi, depresyon ve en azından kişinin mutluluğunun ve sevincinin kaybolması gibi ruhsal olumsuzluklar olabileceği gibi, sosyal ilişkilerin kötüleşmesi de olabilir. Bu nedenle kendi incinebilirliğini tanımak, hangi etkenlere incinmeyle tepki verdiğimizi ve bunların nasıl aşılabileceğini bilmek önemlidir. Çünkü çatışmalar, incinmelerden kaynaklanan çatışmalar da dahil, tırmanmaya eğilimli olurlar ve eğer dikkat etmezsek, yıkıcı bir mücadeleye ve hatta çatışmaya varırlar.

Bu nedenle, incinmelerle daha kolay ve daha yapıcı olarak başa çıkmamıza imkân veren bir incinme yetkinliği (Üçüncü Bölüm) geliştirmemiz önemlidir. Bu yetkinliğe açık ve şiddetsiz iletişimi geliştirerek, duygusal ve sosyal yetkinliği güçlendirerek, özdeğer duygusunu ve sözünü geçirme gücünü yükselterek ulaşılabilir. İster tarafsız dostlar ister profesyonel terapistler, danışmanlar veya koçlar olsun, tarafsız üçüncü kişilerin yardımına başvurmanın da, incinmeye bağlı çatışmaların aşılmasında başarılı bir yol olduğu kanıtlanmıştır. Bu kişiler, incinme tepkilerinin başlangıç noktası olarak ruhsal yaralanmaların iyileştirilmesinin yanında, incinme yetkinliğini geliştirmekte ve narsisist dengenin yeniden kurulmasında da yararlı olurlar. Mobbing1 konusuna sadece kıyısından değineceğim, çünkü her incitme mobbing değildir.

Ancak ilgili kişiler arasındaki çatışma çözülemezse ve taraflardan biri kendini çaresiz bir pozisyona itilmiş hisseder veya kendini düşürürse, incinme mobbinge dönüşebilir. Ancak incinme çatışmalarıyla yapıcı bir şekilde başa çıkmayı öğrenirseniz, muhtemelen mobbinge uğramaktan kaçınabilir ya da en azından kendinizi böyle bir durumdan kurtarabilirsiniz. Bu kitap, mesleklerinde incinme durumlarından dolayı sıkıntı çeken herkes için düşünülmüştür, ister bundan kendileri mağdur olsunlar, ister yönetici kadro olarak bunlarla karşılaşsınlar. Çünkü yönetici pozisyonlarda bulunanlar, incinme çatışmalarının nasıl ele alınacağı üzerinde büyük etkiye sahiptirler. Çatışmalardan kaçınmaya mı, bizzat kolay incinmeye mi, yoksa kendilerine bağlı çalışanları değersizleştirmeye mi eğilim gösterdiklerine bağlı olarak, incinme dinamiğinin içine çekilir ya da tarafsız bir konumdan hareketle, destekleyici yaklaşımla çatışmayı çözümlemeye yardımcı olabilirler. Ancak bu kitap, onların yanı sıra üçüncü bir gruba daha hitap ediyor. Bu grup, incinmeye tanıklık eden ve belki de çatışmayı yumuşatmaya çalışanlardır. İş arkadaşı olarak nasıl davranabilirsiniz? Kavganın içine mi çekiliyorsunuz, yoksa tarafsız mı kalıyorsunuz?

İnanıyorum ki, dünyadaki yaşamın kuralı şudur,
herkesin en hassas yeri neresiyse, neyse en dayanamadığı,
kişi tam da oradan incitilir.
Oradan nasıl çıkacağıdır,
esas olan.

Rahel Varnhagen

Eklendi: Yayım tarihi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Kategori(ler) Psikoloji
  • Kitap Adıİşyerinde İncinme Aşağılanma, {Dedikodu ve Mobbinge Nasıl Karşı Konur?}
  • Sayfa Sayısı227
  • YazarBärbel Wardetzki
  • ISBN9789750533068
  • Boyutlar, Kapak13.5x21 cm, Karton Kapak
  • Yayıneviİletişim Yayınları / 2022

Yazarın Diğer Kitapları

Men-e-men Birazoku

Aynı Kategoriden

Haftanın Yayınevi
Yazarlardan Seçmeler
Editörün Seçimi
Kategorilerden Seçmeler

Yeni girilen kitapları kaçırmayın

Şimdi e-bültenimize abone olun.

    Oynat Durdur
    Vimeo Fragman Vimeo Durdur