Türkiye, son yıllarda tarihinin en büyük beyin göçü dalgasını yaşıyor. Yalnızca geçtiğimiz beş senede, çoğunluğu yükseköğrenim görmüş genç kuşaktan on binlerce kişi yurtdışına yerleşme kararı aldı. Peki, bu insanları böylesi zor bir kararı vermeye iten sebepler neler?Ya gittikten sonrası? Aradıklarını bulabildiler mi, dönmeyi düşünüyorlar mı, neleri özlediler, neleri hiç özlemediler?
Evrim Kuran, Onlar Göçtü Buradan’da Türkiye’nin her köşesinden118 ülke, 728 kente dağılmış 3.253 göçmenle görüşerek yaptığı araştırmanın sonuçlarını anlatıyor ve yorumluyor. Bunu yaparken onların sesini bize duyurmayı ihmal etmediği gibi, kendi tecrübelerini ve duygularını da aktarıyor. Hem yurtdışına yerleşmeyi aklından geçiren hem de Türkiye’nin yurtdışına verdiği göç olgusunu anlamlandırmak isteyenler için bir başvuru kitabı… Bir göçmen ve bir kuşak araştırmacısı olarak çıktığım bu yolculukta yüzlerce farklı hikâyeyi doğrudan dinleme fırsatım oldu. Bulguların göçmen dostlarıma yalnız olmadıklarını hatırlatmasını, göçmeyi düşünenleri yargılar ya da yorumlarla değil gerçeklerle buluşturmasını ve en önemlisi de kural koyucunun ülkenin kıymetlerinin ülkede kalmalarını kolaylaştırıcı tedbirler almasını sağlamasını dilerim. Çünkü onlar, o güzelim nesil, göçtü buradan. Evrim Kuran
İÇİNDEKİLER
TEŞEKKÜR ……………………………………………………………………………………. 13
BAŞLARKEN…………………………………………………………………………………. 17
GÖÇ KURAMLARI……………………………………………………………………….. 21
TÜRKİYE’DEN GÖÇ TARİHİ……………………………………………………….. 25
MODERN DİASPORALAR VE TERSİNE GÖÇ ………………………….. 33
TÜRKİYE’NİN DÜNYADA İZ BIRAKMIŞ BEYİN
GURBETÇİLERİ…………………………………………………………………………….. 35
GERİ DÖNÜŞ MİTİ………………………………………………………………………. 41
DİJİTAL GÖÇMENLİK ………………………………………………………………… 45
TÜRKİYE’NİN YENİ GÖÇ NESLİ………………………………………………… 47
GÖÇEN GENÇLERİN HİKÂYELERİ
Sema’nın Ho Chi Minh Hikâyesi……………………………………………….. 63
Burçak’ın Montreal Hikâyesi……………………………………………………… 64
Ela’nın São Paulo Hikâyesi………………………………………………………… 65
Serkan’ın Stuttgart Hikâyesi………………………………………………………. 66
Gürkan’ın Şanghay Hikâyesi …………………………………………………….. 66
Nuray’ın Riga Hikâyesi……………………………………………………………… 67
Seray’ın Toronto Hikâyesi………………………………………………………….. 68
Orhan’ın Barselona Hikâyesi……………………………………………………… 69
Mehmet’in Los Angeles Hikâyesi………………………………………………. 70
Suna’nın Stockholm Hikâyesi ……………………………………………………. 70
NE YAPACAĞIZ?…………………………………………………………………………… 73
SONSÖZ………………………………………………………………………………………… 91
TEŞEKKÜR
Bu bir araştırma kitabı. İlk iki kitabımda olduğu gibi, bu çalışmada da istatistikleri anlatılarla buluşturmak istedim. Rakamları kazımak istedim ki arkasındaki gerçek insanları görebilelim, duyabilelim, hissedebilelim. Göçü ve Türkiye’nin yeni göç neslini sadece akademik bilgiyle, grafiklerle anlatsaydım, insanların sadece birer rakamdan ibaret olduğunu sanabilirdik.
Oysa bu kitaba konu olan araştırmanın arkasında o insanların duyguları, deneyimleri var; söyleyebildikleri, söyleyemedikleri acıları var. Aynı hisleri paylaşmıyor olsaydım, bu araştırmayı yaparken bu kadar canım acımazdı. Canın acımazsa yazamazsın. Bu sebeple ilk teşekkürümü, araştırmaya dünyanın dört bir yanından katılan binlerce göçmen dostuma, hikâyelerini benimle cömertçe paylaşan o cesur insanlara sunmak isterim. Kitabın içinde geçen hikâyelerde isimlerini değiştirmiş olsam da, paylaştıkları her zaman kalbimde gerçekliklerini koruyacak.
Bana güvendiğiniz için müteşekkirim. Bir çocuk büyütmek için koca bir köy gerekir derler ya, kitap yazmak da böyle bir süreçtir. Bir yazarın yetenekleri veya yetkinlikleri ne seviyede olursa olsun, hele de bir araştırma kitabı için yola sizin gibi yüreğini koyacak yoldaşlar gerektirir. Bu kitabın fikir aşamasından sonsözü yazılana dek olan süreçte her zaman olduğu gibi dostluğunu, desteğini esirgemeyen ve aramızdaki 8.500 kilometreye rağmen yanı başımda hissettiğim editörüm, dostum Önder Abay’a çok teşekkür ederim.
İtiraf etmeliyim ki bu kitabın yazım aşaması hayatın beni çok zorlayıcı biçimde imtihan ettiği bir döneme denk geldi. Yazarların zaman zaman içine düştüğü writer’s block denen bir hal vardır. Türkçeye yazar tıkanıklığı olarak çevirebileceğimiz bu duruma düşen kişi yaratıcılığının azaldığını düşünür; kalbinden kalemine akış durur; kendini günlerce boş bir sayfaya bakarken yakalar. Önder Abay olmasaydı, bu tıkanıklıktan çıkamazdım. Benden vazgeçmediğin için müteşekkirim. Kitabın bir fikir olarak kalbime ve zihnime düştüğü ilk andan bu âna dek, çalışmanın araştırma, analiz ve değerlendirme süreçlerinde her daim canla başla çalışan ekip arkadaşlarım Gülhane, Merve, Serkan ve Pınar’a yürekten teşekkür etmek isterim. Kitabın oluşum sürecinde ben zaman zaman düşsem de onlar hep ayaktaydı, hep yanımdaydı.
Memleketten binlerce kilometre uzaktayken, beni ruhen hep orada tutabildiğiniz için sizlere müteşekkirim. “Söylenmeyen söz ağırlaşır.” Bunu ondan öğrendiğimde henüz yirmilerime girmemiştim. 45’imde hâlâ şiarım olan bu sözün yazma serüvenimde etkisi büyüktür. Kült romanı 7’nin ilk kez yayımlandığı 90’ların başından bu yana, sıkı bir okuru oldum. Bir roman kaç kez okunabilirse, o kadardan daha fazla okudum; sanırım ezberledim. Ve bunca yıl, uzaktan uzağa 7’nin ve onun en büyük hayranlarından oldum. Uzaktan sevip, beğenip biraz yakından gördükçe, tanıdıkça fena hayal kırıklığı yaşadığım edebiyat, müzik, sanat, iş, spor dünyası kahramanlarımın istatistiğinin kabarık olması sebebiyle hayranlık müessesine itidalle yaklaşsam da, hayat beni bu çağımda onunla tanışmayla ve onunla çalışmayla ödüllendirdi. İyi ki varsın Cem Akaş. Beni, bu kitaba konu araştırmanın katmanları arasında gezdirdiğin için sana müteşekkirim.
Kişisel göç yolculuğumda, anayurdumda benden hiç vazgeçmeyen, sesim her titrediğinde bana kol kanat geren, her yurtsuz hissettiğimde kalpleriyle bana yuva olan memleketteki can dostlarıma çok teşekkür ederim. Dostluğumuzun aramızdaki saat farklarından, kilometrelerden çok daha büyük, çok daha derin olduğunu gösterdiniz. Siz olmasaydınız, gözyaşlarım gülümsemelere, kahkahalara dönüşemezdi. Göç bir imtihandı; o sınavı birlikte verdik, veriyoruz. Kardeşliğimize müteşekkirim. Yeni vatanımda yeni insanlar tanıdım. Kimileri elendi gitti yaşamın telaşında; göç serüveninin acımasızlığında. Ama kimileri de var ki kırk yıllık dostmuşçasına tuttu sarıldı bana, ben de onlara. Toronto’da, Oakville’de, Innisfil’de bana ve oğluma kalplerini, evlerini, sofralarını açan, bir telefonumla koşup gelen, canımdan can gittiği zamanlarda canıma can katan göçmen dostlarım, birbirimize yuva oluşumuza müteşekkirim.
Koşulsuz sevgi iyileştiricidir. Bu dünyadaki tüm acımasızlıkların, tüm haksızlıkların, tüm aldanışların üstesinden ancak koşulsuz sevgi gelebilir. Göçün ve gurbetin de. Yedi kere düştüğümde, sekiz kere kalkabildiysem ailemden aldığım koşulsuz sevgi sayesindedir. Anneme, babama ve kardeşime koşulsuz sevgilerinden aldığım tarifsiz güç için teşekkür ederim. Köklerime müteşekkirim. Ve Ali… Kalbi güzel, adı güzel oğlum, hayat kanıtım, yol arkadaşım. 14 yıldır bu cihanda, beş yıldır da göç yolunda yoldaşız. Bedenime düştüğün günden bugüne dek zamansız bir ruhçasına eşlik ettin yolculuğuma. “Bir çocuk tanrıyı kalbimin hizasına getirdi,” der Şükrü Erbaş. Kalbim sen varsın diye böyle işte çocuğum… Sen varsın diye her gecenin mutlaka sabahı var ve her kışın baharı. Senden önce dişimle tırnağımla tutunduğum hayata bugün yüreğimle sarılıyorsam sen varsın diye. Varlığına müteşekkirim.
…
Bu kitabı en uygun fiyata Amazon'dan satın alın
Diğerlerini GösterBurada yer almak ister misiniz?
Satın alma bağlantılarını web sitenize yönlendirin.
- Kategori(ler) Araştırma - İnceleme
- Kitap AdıOnlar Göçtü Buradan
- Sayfa Sayısı96
- YazarEvrim Kuran
- ISBN9786057432667
- Boyutlar, Kapak, Karton Kapak
- YayıneviMundi / 2021