Gönülden yapılan her şey içtendir, sevginin ve özverinin bereketini taşır, ışığını saçar. Gönüllülük esaslı çalışmaların başarısındaki sır budur.
Bu büyük bir proje değil, emin olun küçücük bir iyilik fikri.
Bu kitabı, size ne kadar büyük ve önemli bir iş yaptığımızı anlatmak için yazmadık, sadece ne kadar küçük ve önemsiz bir işin, aslında ne kadar değerli olabileceğini anlatmak için yazdık.
Okuyunca coşup bize gelmeyin, gidin siz bir şeyler yapın; iyi ve temiz vakıflara destek verin ya da siz küçücük bir iyilik fikri başlatın.
Ve unutmayın, bu işlerin sonunda anneniz babanız size terlik pabuç almaz…
Ahmet Şerif İzgören
Türkiye genelinde; başta okullar, cezaevleri ve çocuk esirgeme kurumları olmak üzere 200.000’i aşkın insana bilginin ışığını ve umudu taşıyan Uğur Böcekleri, geride bıraktıkları sekiz yılda özveri, özgüven ve özsaygının heykelini diktiler. Bu kitap onların küçük bir heykelini dikmek üzere hazırlandı. Ayrıca, gönüllü olmak isteyip nereden başlayacağını bilemeyenlere bir gönüllülük projesinin nasıl “örgütlü iyilik” programına dönüşebildiğini anlatmayı, yol göstermeyi arzu ettik. Bir projenin nasıl hayata geçip, hedefine ulaşabileceğinin ayrıntısına indik. Belki siz de kendi iyilik fikrinizi geliştirmek, harekete geçmek istersiniz diye…
Yazarın Diğer Kitapları
İÇİNDEKİLER
BÖLÜM 1 Gönülden İstemek Selin Alemdar…………………….. 9
BÖLÜM 2 Uğur Böcekleri Ahmet Şerif İzgören…………………. 21
BÖLÜM 3 İkinci Dönem Rabia Kaya ……………………………… 47
BÖLÜM 4 Böcekler Anlatıyor…………………………………….. 59
Gönüllü Faaliyet Kişiye Ne Katar?………………………………………….. 61
Gönüllü Faaliyet Başkalarının Hayatlarına Ne Katar? ………………173
BÖLÜM 5 Mavi Uğur Böcekleri ……………………………….. 225
BÖLÜM 6 Uğur Böcekleri’nin Düşündürdükleri
Gökhan Okçu ……………………………………………………………………251
BÖLÜM 7 Fikirden Gerçeğe Murat Üke ………………………. 267
BÖLÜM 8 Küçük İyilik Fikirleri ………………………………… 283
BÖLÜM 9 Seminer Yorumlarından Seçmeler…………… 311
Sonsöz …………………………………………………………………….. 317
Albüm………………………………………………………………………. 323
BÖLÜM 1
Gönülden İstemek
Selin Alemdar
Tanık Olmak
Her şey 2004 senesinde, Şerif Hoca’nın bir fikri ile başladı. “Bilginin de zekâtı vardır”, dedi. Kaybolmakta olan değerlerimizi yeniden canlandırabilmek için çıkıldı yola. Yüzlerce Uğur Böceği bugün itibariyle 200.000’den fazla kişiye ulaştılar. Program her sene Uğur Böceği olmak isteyen gönüllülerimizle uçtu. İçten paylaşımlara, eski değerleri hatırlamaya ihtiyacı olanlara umut oldu. Sekiz sene süresince TUP’un içindeydim ve gönülden koşturan pek çok Uğur Böceğimize tanık oldum. Programın ilk senesinde eğitimci eğitimi düzenlemeye karar verdik. Geçmiş zaman, yanlış olmasın ama yaklaşık 150 katılımcımız vardı. Sınıf kapasitemiz belli; 20 kişiden fazlası mümkün değil. Yeni bir yer tutmayı akıl edememiştik de, sekiz kere aynı semineri tekrar etmiştik. Meltem İzgören ile birlikte yürütmüştük seminerleri. Programın çıraklık dönemiydi. O zamanlar projenin başında Tufan vardı. Sonra Oğuz, sonra Funda, Nihan derken, kaç başkan, proje lideri, gönüllü, Uğur Böceği ofisimizde bize renk kattı.
Eğitimci eğitimini tecrübeli gönüllülerimiz yıllar yılı gerçekleştirdiler. Şevkle gittikleri seminerlerde başlarından geçenleri, neden Uğur Böceği olmaları gerektiğini yeni gelenlere anlattılar. Seminerlere başlayan Uğur Böcekleri Kendi Hayatının Lideri Ol seminerini verdiler, organizasyonlarını yaptılar. Her dönemden, her gönüllüden güzel izler kaldı ofisimizde. Bilgiyi paylaşmayı amaçlayan projemizde pek çok gönüllü ile çalışma şansım oldu.
İşte bu bölümde projeden ve Uğur Böceklerimizden öğrendiklerimin bazılarını anlatmaya çalışacağım. Basit düşünmenin etkisi… Aslında çok basit bir fikirdi. İlk duyduğumda, “Bu bir proje olabilecek kadar büyük bir fikir mi?” diye düşünme yanılgısına düştüğümü hatırlıyorum. Sanki proje dediğin büyük bütçeli, çok ortaklı bir şey olmalıydı. Ama bu fikir öyle değildi… O güne kadar Şerif Hoca pek çok yere gönüllü seminere gitmişti, gitmeye de devam ediyordu. Programın iki ana ayağı olacaktı.
1) Tüm eğitmenlerimizin ihtiyaç duyulan yerlere gönüllü seminerlere gitmesi
2) Uğur Böceği olarak yetiştireceğimiz gönüllülerin 5 değerimizi anlatacağı Kendi Hayatının Lideri Ol seminerini verir hale getirilmesi. Yani bu kadar basitti her şey… Basit olanın ne kadar değerli olduğunu gösterdi bu proje. Küçük bir detaydan yola çıkıldı ve yıllar içinde güçlenerek büyüdü. Gerekli olan imkân değil, samimiyet… Projede yer almak isteyen, ama yer alamayacağına yönelik pek çok nedeni paylaşanlar oldu. Bu sebepler kimi zaman para, kimi zaman vakit, kimi zamansa mesafe ile ilgili idi. Oysa aktif görev yapan Uğur Böceklerimizin durumu da aslında hiç farklı değildi.
Uğur Böceklerimizin çoğu öğrenciydi. Sınavlar, okul, dersler derken her vakitleri çok kıymetliydi. Ona rağmen gece gündüz demeden çalıştılar. Eğitimci eğitimlerinden önce ofisimizde bir araya gelip gece yarılarına kadar hazırlıklarını yaparlardı. Gülçinlerin döneminde, yönetim kurulu seminerlere gidecek Uğur Böceklerini hazırlamak için sabah 6’da ofisimizi açarlardı. Okul saatine kadar çalışma yapar sonra derslerine yetişirlerdi. Paraları da kısıtlıydı. Çoğu memleketinden uzaktı. Kısıtlı bütçelerine rağmen kendi harçlıklarından arttırdıkları paraları seminer verecekleri yerlere ulaşabilmek, Uğur Böceklerinden birinin doğum gününde hediye alabilmek için harcarlardı. Kışın düzenlenen organizasyonlarda, yoğun kara, zor koşullara rağmen başka illerden gelen gönüllülerimiz olurdu. İşte bu yüzden de bereketi vardı Uğur Böceklerimizin. Hiçbir somut çıkarları olmadan, gerçekten projenin amacına inandıkları için içtenlikle çalıştılar. Tek ihtiyaç duyulanın samimiyet olduğunu gösterdi proje bize.
Azın bereketi vardır…
Ankara’da ve diğer bölge müdürlüklerimizde yıllar boyunca yaklaşık 3.500 kişiyi eğitimci eğitimlerinden geçirdik. Bize kalan ise gönlünü veren yaklaşık 70 kişi oldu. Tek bir Uğur Böceğimiz bile kendi başına çok büyük şeyler başarırdı. Önemli olanın gönüllü sayısını artırmak değil, bir insanın gönlündeki nedeni artırmak olduğuna tanık olduk.
İyiye yöneliş…
Bazen eğitim verdiğimiz kurumların öğrencileri, bazen seminerlerdeki katılımcılarımız, bazense tesadüfen projeyi duymuş kişiler bize ulaşırlardı. “Biz de projeye dâhil olmak istiyoruz, ne yapabiliriz?” sorusu en çok aldığımız soruydu. Kariyerinde nereye gelmiş olduğu, maddi imkânlarının varlığı, hatta ailesi, sevdiklerinin olması bile insana tek başına yetmeyebiliyor. Birilerine yardımcı olabilmek, işe yarayabilmek pek çok kişinin ortak isteği. İşte bu sebeple insanın içindeki iyi niyeti faydalı işlere yönlendirebilecek fikirlere, projelere, liderlere ihtiyaç olduğuna tanık olduk.
Ortak amaç insanları buluşturur…
Birbirini hiç tanımayan insanlar seminerlerde, eğitimlerde, bazense e-postalar aracılığıyla bir araya geldiler. Seminer, program haberlerini paylaşan Uğur Böcekleri’ne hiç tanımadıkları kişilerden iyi dilekler ulaştı. Destek ihtiyacı olduğunda tereddütsüz buluşan insanlar oldu. Ortak bir amaç olmadığında sadece kalabalık olunabildiğine, ortak bir amacın ise birbirini hiç tanımayanları bile buluşturabildiğine tanık olduk.
Başkasının derdini dert edinebilen,
kendi derdine şifa bulur…
Türkiye’nin dört bir yanına gittiler. Gecenin bir vakti otogarda beklediler, uzun yollar yaptılar, uykusuz kaldılar… Neden? Hiç tanımadıkları birilerine inandıkları değerleri anlatabilmek için. Diğer yandan birilerinin yaşam mücadelesine destek olabilmek için yapılan her çalışma ile güçlendi Uğur Böceklerimiz. Alternatif pek çok şey yapabilecekken kendi rızaları ile yorulacakları, fedakârlık yapacakları alanları seçmişlerdi. Hedeflerine yönelik çözüm ürettikçe güçlendiler. İş bitiren, zamanını yönetebilen, sunum yapabilen, liderlik edebilen, kişisel disiplinini sağlayabilen kişiler olmaya başladılar. Seminer vermek için çıktıkları her yolda kendilerini tanıdılar. Paylaştıkları ile bilgileri çoğaldı. Dualar, teşekkürler koyabildiler bohçalarına. Başkalarının derdine ortak oldukça kendi yaşam dertlerinin azalışına tanık olduk hep birlikte…
Dinleyen bir yürek olsa…
Uğur Böceklerimizin verdiği seminerlerden sonra çok farklı yerlerden ofisimize mektuplar gelirdi. 9-14 yaş aralığındaki gençlerden tutun da, cezaevindeki tutuklulara kadar. Mektupların başında genelde yazanın hayat hikâyesi olurdu. İçini dökerdi yazan. Kimin okuyacağını bile tam bilmeden pek çok detay verirdi. Hırpalamadan, yargılamadan beni dinle, der gibiydi cümleler. Sanki sadece içtenlikle dinleyen birinin varlığı yeterliydi. Mektupların bir yerinde, seminer sonrası aldıkları kararları yazarlardı genelde. Programın ofisimize en güzel hediyesi oldu o mektuplar. Yürekten dinleyen biri ile paylaşıma olan açlığa tanık olduk program süresince.
Amacı olan canlanır…
Zaman zaman başvuruda bulunan yorgun, amaçsız, ne yapacağını tam tarif edemeyen gönüllülerimiz oluyordu. Tek bildikleri bir arayış içinde olduklarıydı. Projelerde yer almaya başladıkça enerjileri artmaya başladı. Sorumluluk alan, yaşam enerjisi olan, şevkle çalışan kişiler olabildiler. Program bizi, amacı olduğunda insanların canlanışına tanık etti.
Uğur Böceklerinin yaptığı aslında neydi?
Gönlünü vermekti.
Mecburiyetinin ötesindekini yapmaktı.
Kişisel bir jestti.
…
Bu kitabı en uygun fiyata Amazon'dan satın alın
Diğerlerini GösterBurada yer almak ister misiniz?
Satın alma bağlantılarını web sitenize yönlendirin.
- Kategori(ler) Antoloji-Derleme
- Kitap AdıKüçük İyilik Fikirleri
- Sayfa Sayısı344
- YazarAhmet Şerif İzgören
- ISBN9786055286194
- Boyutlar, Kapak, Karton Kapak
- YayıneviElma Yayınevi /
Yazarın Diğer Kitapları
Aynı Kategoriden
- Türküler ve Mâniler ~ Kolektif
Türküler ve Mâniler
Kolektif
Kültürün ve geleneğin en önemli taşıyıcıları olan türkü ve mânilerin derlendiği bu kitap, çocukların çeşitli yerlerde kulaklarına çalınan türkülerin metinlerine ve mânilere ulaşmalarını sağlamayı...
- Genç Olmak- 80 Yazardan 80 Öykü 1. Cilt ~ Nursel Duruel
Genç Olmak- 80 Yazardan 80 Öykü 1. Cilt
Nursel Duruel
“İçinde seksen yazardan seksen öykünün yer aldığı iki ciltlik Genç Olmak, öykü türünün ele avuca sığmaz kıvraklığından, devingenliğinden zevk alan tüm okurlar için hazırlandı....
- Genç Olmak- 80 Yazardan 80 Öykü 2. Cilt ~ Nursel Duruel
Genç Olmak- 80 Yazardan 80 Öykü 2. Cilt
Nursel Duruel
“İçinde seksen yazardan seksen öykünün yer aldığı iki ciltlik Genç Olmak, öykü türünün ele avuca sığmaz kıvraklığından, devingenliğinden zevk alan tüm okurlar için hazırlandı....