Birazoku.com sitesinde de kitapların ilk sayfalarından biraz okuyabilir, satın almadan önce fikir sahibi olabilirsiniz. Devamı »

Yazar ya da yayınevi iseniz kitaplarınızı ücretsiz yükleyin!

Yazma Uğraşı
Yazma Uğraşı

Yazma Uğraşı

Roy Peter Clark

Aklıma yazacak hiçbir şey gelmiyor. Yazmak zorunda olduğum yazılardan da, başkalarının fikirlerinden de nefret ediyorum. Araştırma sürecinde yönümü kaybediyorum. Derli toplu çalışma alışkanlığım yok….

Aklıma yazacak hiçbir şey gelmiyor. Yazmak zorunda olduğum yazılardan da, başkalarının fikirlerinden de nefret ediyorum. Araştırma sürecinde yönümü kaybediyorum. Derli toplu çalışma alışkanlığım yok. Aradığım şeyi zamanında bulamıyorum. Elimde haddinden fazla malzeme var. Hikâyemin esasen neyle ilgili olduğunu bilmiyorum. Başlangıç kısmında zorlanıyorum. Malzemenin iyisini seçmekte zorlanıyorum. Kelime dağarcığım çok kısıtlı. İlk taslak metinlerim klişelerle dolu. Sözcüklerim meseleye açıklık kazandırmıyor. Tamamen tıkanmış durumdayım. Savsaklama alışkanlığımdan kurtulamıyorum. Plana bağlı çalışamıyorum. Çok yavaşım ve teslim tarihlerini kaçırıyorum. Yazının göbeği sarkıyor. Sonu hiç iyi bitmiyor. Neyi düzelteceğimi bilemiyorum, zaten buna vaktim kalmıyor. Destan gibi yazıyorum. Yazıma gelen eleştirileri ve düzeltme önerilerini kaldıramıyorum.

İster roman, öykü veya senaryo yazın, ister bitirme tezi, haber veya bir blog yazısı; eli kalem tutan herkes gibi siz de bu 21 sorundan en az biriyle muhakkak karşılaşmışsınızdır. Dünyaca ünlü medya enstitüsü Poynter’da otuz yıla yakın bir süredir gazetecilik, yazarlık, dil ve editörlük dersleri veren Roy Peter Clark da işte bütün bu sorunlara yönelik yıllardır biriktirdiği 210 pratik çözüm önerisini elinizdeki kitapta derli toplu bir kılavuz haline getirdi.
Yazmanın öyle sihirli, gizemli bir iş olmadığı fikrinden yola çıkan Clark, metnin içeriğinden bağımsız olarak yazma süreci için yedi adım tanımlıyor önce: yola çıkış, organize olma, odak noktası bulma, dili tutturma, taslak metin, durum değerlendirmesi ve iyileştirme. Ardından, her bir adımda karşılaşılması muhtemel sorunların nedenlerini ele alarak, kimi gündelik hayatımızdan, kimi ustaların deneyimlerinden esinlenen uygulanabilir, akılcı çözüm önerilerini sıralıyor.

Yazar, gazeteci, senarist, blogger, akademisyen veya editör… Yazma Uğraşı, içerik üreten, yazmak için uğraş veren, eli kalem tutan herkes için yol yordam gösteren bir başucu kılavuzu; halden anlayan, yargılamayan bir yol arkadaşı olacak.

Yazma Uğraşı
Eli kalem tutan herkesin karşılaştığı 21 soruna 210 çözüm önerisi

Roy Peter Clark, gazetecilik alanında dünyanın en önemli eğitim ve araştırma kurumlarından Poynter Institute for Media Studies’de (Florida, ABD) otuz yıla yakın bir süredir yazarlık ve gazetecilik dersleri vermektedir. Doktorasını Stony Brook Üniversitesi’nde (New York, ABD) ortaçağ edebiyatı alanında tamamlayan Clark, 1977 yılında muhabir olarak başladığı gazetecilik kariyerini editör ve eğitmen olarak sürdürmüştür. ABD’nin önde gelen yazar koçları arasında gösterilen ve Ulusal Yazar Atölyesi’nin kurucularından biri olan Clark’ın yazarlık, gazetecilik, dil ve editörlük konularında yayınlanmış ondan fazla kitabı bulunmaktadır.

İçindekiler

Giriş 9
Birinci Adım: Yola Çıkış 17
Aklıma yazacak hiçbir şey gelmiyor. 22
Yazmak zorunda olduğum yazılardan da, 32
başkalarının fikirlerinden de nefret ediyorum.
Araştırma sürecinde yönümü kaybediyorum. 42
İkinci Adım: Organize Olma 53
Derli toplu çalışma alışkanlığım yok. 57
Aradığım şeyi zamanında bulamıyorum. 67
Elimde haddinden fazla malzeme var. 75
Üçüncü Adım: Odak Noktası Bulma 85
Hikâyemin esasen neyle ilgili olduğunu bilmiyorum. 90
Başlangıç kısmında zorlanıyorum. 100
Malzemenin iyisini seçmekte zorlanıyorum. 114
Dördüncü Adım: Dili Tutturma 123
Kelime dağarcığım çok kısıtlı. 128
İlk taslak metinlerim klişelerle dolu. 139
Sözcüklerim meseleye açıklık kazandırmıyor. 148
Beşinci Adım: Taslak Metin 159
Tamamen tıkanmış durumdayım. 164
Savsaklama alışkanlığımdan kurtulamıyorum. 175
Plana bağlı çalışamıyorum. 185
Altıncı Adım: Durum Değerlendirmesi 195
Çok yavaşım ve teslim tarihlerini kaçırıyorum. 200
Yazının göbeği sarkıyor. 209
Sonu hiç iyi bitmiyor. 217
Yedinci Adım: İyileştirme 227
Neyi düzelteceğimi bilemiyorum, 232
zaten buna vaktim kalmıyor.
Destan gibi yazıyorum. 241
Yazıma gelen eleştirileri ve düzeltme 252
önerilerini kaldıramıyorum.
Son Adım: Umudu Yitirmemek 259
Teşekkür 263

Giriş

Yazma sürecinin yedi adımı

Yazmak, öyle sihirli, gizemli bir iş değil. Bu aslında bir çeşit zanaat, bir süreç, bir dizi adım. Her süreç gibi yazma süreci de bazen tıkanabiliyor. Çok iyi olduğunu bildiğiniz bir öykünün yazarı da birtakım sorunlarla karşılaşmıştır. Yani aslında yazma eylemi, içinde her zaman sorun çözme uğraşını barındırır. Fakat kimi zaman işler o kadar ters gider ki yazar boğuluyormuş hissine kapılır, batmadan önce de bir can simidine uzanmaya çalışır.

İşte bu kitap, böyle bir can simidi işlevi görüyor.

Bazı yazarların söylediklerine kulak verdiğinizde, yazı erbabının yüz binlerce derdi var sanırsınız. “Acaba yüz binlerce mi demeli, yoksa sayısız mı?”dan “Can simidi sözcüğünü bitişik mi yazmalı, yoksa ayrı mı?”ya kadar uzar gider bu dertler.

Ben de kendi zanaatımı geliştirirken yazar kardeşlerime kulak verdim ve nihayetinde bu kitabın odağına yerleştirebileceğim bir teori geliştirdim. Buyurun, bu da benim Yazar Kurtuluş Teorim: Yazarların en önemli sorunları aslında cüzi sayıdadır ve tümü sağlam çözümlerle halledilebilir. Ben, ABD’nin en etkili yazar eğit-menlerinden Donald Murray’in öğretisini takip ediyorum: Hangi türde veya disiplin dahilinde yazarsa yazsın, her yazar aşağı yukarı aynı süreçten, aynı taktik adımlardan geçer ve yeterince derine inerseniz bu ortak metodu siz de keşfedebilirsiniz.

Şimdi tabii lirik şiirler yazan bir şairin yazarlık yaklaşımının reklam metinleri yazan birininkinden daha farklı olması gerekir diye düşünüyorsunuz, öyle değil mi? Peki ya Twitter’daki 140 karakterlik mesajların yazarları? Onların yazma süreci de roman yazarınınkiyle aynı mı? En soyut düzeyde benim bütün bu sorulara yanıtım evet olur.
Peki nedir bu ortak adımlar?

Yola çıkış

Her yazar bir başlangıç motivasyonuna, tetikleyici bir güce, harekete geçiren bir dürtüye ihtiyaç duyar. Tekerrür eden bu ihtiyaç ise yazarı yazı fikirleri bulmak üzere dünyayı ve kendi deneyimlerini keşfetmeye sevk eder. İster haber metni olsun isterse öykü, yazarı kendi yazdığı metni ilginç ve çarpıcı kılacak ham materyalleri biriktiren bir avcı-toplayıcıya dönüştüren şey, işte bu merak duygusudur.

Organize olma

Keşfe çıkan bir yazar heybesinde bir yığın hazineyle eve dönebilir ve bu da yazarın hem masasını hem de zihnini karman çorman hale getirebilir. Yazarın ihtiyaç duyduğu şeyi, ihtiyaç duyduğu anda bulabilmesi gerekir. Bu aşama, yazarın romanı, biyografisi veya yıllık raporu için ihtiyaç duyduğu ilginç ve önemli fikirlere, bilgilere ve dile sahip olup olmadığını bilemeyeceği kadar erken bir aşamadır.

Odak noktası bulma

Uzun veya kısa her metin belli bir odak noktasından, yol gösterici bir fikirden, bir sahneden ya da yazara ve okura eserin esasen neyle ilgili olduğunu anlatan bir duygudan istifade eder. Nasıl ki telgraf mesajının, Twitter gönderisinin veya bir haikunun odak noktası olması gerekiyorsa, bir öykünün, aşk mektubunun, hatta bindiğiniz otobüsün şoförüyle ilgili belediyeye yazdığınız şikâyet mektubunun da odağa ihtiyacı vardır. Böylesi bütünleştirici bir kavram, yazarın en iyi karakterlerden en iyi ayrıntılara, en can alıcı unsurlardan en iyi sözcüğe ve en doğru noktalama kuralına kadar her konuda en iyi materyali seçebilmesine yardımcı olur. Odak noktası, yazarın giriş cümlesini veya paragrafını yazmasını kolaylaştırır, hatta bazen odak noktasının bulunması için o paragrafın yazılması şarttır. Yazma sürecinin “yin yang”ıdır bu.

Dili tutturma

Eski İngiliz şairlerinin, içinden en iyi ifade biçimini seçebildikleri bir “sözcük zulası”na sahip oldukları söylenir. Keşke kapağını açınca yazdığımız metne cuk oturan sözcüğü bulabileceğimiz bir dolabımız olsaydı sahiden. Peki nereden gelir bu cuk oturan sözcükler? Bir ömür süren okumalardan, bu zanaatın inceliklerini öğrenmek için verilen çabadan, dilin gündelik kullanımından, seyahatlerden, sözlüklerden ve bir insan topluluğunu veya bir çalışma alanını anlayabilmek için gerekli ham verilerin yanı sıra fikirleri, imgeleri ve anahtar sözcükleri de derlemek üzere gerçekleştirilen araştırma sürecinden gelir.

Taslak metin

Taslak metni yazmanın zamanı artık geldi mi, yoksa daha vakit var mı, kestirebilmek hiç kolay değildir. Genellikle yazarlar tam da bu noktada “yazar tutulması” [writer’s block] veya savsaklama alışkanlığı [procrastination] olarak adlandırılan bir direniş yaşarlar. Yazar önceki adımları yerine getirmişse eğer, yazma süreci kendiliğinden akmaya başlayacaktır. Zamanında W. H. Auden de şiiri, içine gizlenen kişinin yönlendirdiği “bir söz makinesi” olarak tanımlamıştı. Tüm metinler çoğunlukla bir şablondan veya bir plandan yola çıkılarak, nihayetinde bir anlam ve amaç mimarisi oluşturacak şekilde inşa edilir. Yazarın, eserinde başa konacak şey ile sona gelecek olanı belirleyerek belli bir dizilişte karar kılması gerekir. Haiku üç dizeden oluşur, dava dilekçelerinde açıklamalar, nedenler ve deliller sunulur, Shakespeare’in yazdığı oyunlar beş perdeli, soneler on dört dizelidir. Eserin her kısmının kendine has bir gücü vardır ve bu güç, eser bir bütün olarak etkili bir yapıya kavuştuğu zaman daha da büyür.

Durum değerlendirmesi

Yazarlar, hocalarıyla veya editörleriyle konuşurken kendilerini endişeye sevk eden o kilit soruyu sormaya çekindiklerinden, genellikle lafı eveleyip gevelerler. Bu soru şudur: “Sizce ne durumdayım?” Karşımda bir yazar varsa ve öğretmen koltuğunda ben oturuyorsam, bu soru “Nasıl gidiyor?” biçimini alır benim için. Herkes farklı hedeflere ve kıstaslara göre belirlenmiş bir ilerleme raporu görmek istiyor. Yazar, metninin ne durumda olduğuna ve onu daha iyi hale getirmek için ne kadar zaman ve enerji harcaması gerektiğine dair üç aşağı beş yukarı bir fikre sahiptir. Tek başına da bir sonuca varabilir ama genellikle müdahalenin faydasını görecektir. Donald Murray’e yazma mesaisinin nasıl geçtiği sorulduğunda, her ikisi de olumlu ve güvenilir tınlayan iki yanıtı olurdu. Niceliği vurgulayarak “Öğle yemeğinden önce on sayfa yazdım,” derdi. İcap ederse de niteliği vurgulayarak “Bu sabah çok şahane bir cümle yazdım,” diye yanıtlardı.

İyileştirme

Taslak metnin yazımı bazen o kadar zorlu bir süreç haline gelir ki yazar taslak bittiğinde işin de neredeyse bittiği zannına kapılır. Fakat süreç burada bitmiyor. Çözülmesi gereken son mesele, neyin nasıl revize edileceği, neyin silineceği ve neyin ekleneceğidir. Yazarın eserini düzelteceği, cilalayacağı ve mümkün mertebe kusurlarından arındırmaya çalışacağı aşama, revizyon aşamasıdır. Nihayetinde eser hiçbir zaman mükemmel olmayacaktır; fakat yazar, beklentilerini ve gayesini karşılayabilecek bir metne revizyon sayesinde kavuşabilir. Tıpkı bitiş çizgisinden önce depara…

Eklendi: Yayım tarihi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Kategori(ler) Popüler Kültür
  • Kitap AdıYazma Uğraşı - Eli Kalem Tutan Herkesin Karşılaştığı 21 Soruna 210 Çözüm Önerisi
  • Sayfa Sayısı264
  • YazarRoy Peter Clark
  • ISBN9786056669330
  • Boyutlar, Kapak14x21 cm, Karton Kapak
  • YayıneviMetropolis Kitap / 2018

Yazarın Diğer Kitapları

Men-e-men Birazoku

Aynı Kategoriden

Haftanın Yayınevi
Yazarlardan Seçmeler
Editörün Seçimi
Kategorilerden Seçmeler

Yeni girilen kitapları kaçırmayın

Şimdi e-bültenimize abone olun.

    Oynat Durdur
    Vimeo Fragman Vimeo Durdur