Yeni bir eve taşınmak belki de o kadar kötü bir şey değildir…
Yazar Meg Rosoff ile çizer Grace Easton’ın ortak imzasını taşıyan “Bilge Köpek” serisi yepyeni bir hikâyeyle yoluna devam ediyor.
“SEN de OKU” koleksiyonundaki yerini alan Bilge Köpek Taşınıyor, kitaplara mesafeli duran çocuklara, Pişi ailesinin çılgın ruhunu sonuna kadar hissedebilecekleri, kıpır kıpır bir serüven yaşatıyor.
Her sorunun aynı zamanda bir fırsat barındırdığını ve kapanan her kapının ardından mutlaka bir yenisinin açılacağını hatırlatan roman, okurları yuva kavramı üstüne düşündürüyor.
Baba Pişi’nin değmeyin keyfine! Eski aksi, huysuz hâlinden eser kalmamış gibi görünüyor. Neden mi? Yeni bir iş teklifi aldı da ondan. Bu, Pişi ailesi için topyekûn yenilik demek. Üstüne curcunalı bir taşınma macerası da cabası! Yeni bir ev, yeni bir mahalle derken ev halkını ve Bilge Köpek Merlin’i tatlı bir telaş sarıyor. Hepsinin kalbi pır pır, hepsi heyecanlı. Tabii Beren hariç! Beren, doğduğu evden, nice anılar biriktirdiği okulundan kopmak istemiyor. Yaşamındaki hızlı değişikliklere kolay ayak uyduramayacağından endişe ediyor. Ya yeni sınıf arkadaşları onu sevmezse? Ya her şey eskisinden daha kötü olursa?
Ama bir dakika… Bu havlamalar da nesi? Merlin yine kimi kovalıyor dersiniz? Yok mu onu durduracak birileri? Ah Merlin, sen olmasaydın kim kurtaracaktı Pişileri, içine düştükleri bu kaostan!
Taşınmaya bağlı olarak ortaya çıkan zorunlu değişimleri ve yeni bir düzene uyum sağlama sürecini keyifli bir anlatıya dönüştüren Bilge Köpek’in bu serüveni, alışkanlıklarımızın ve günlük rutinimizin gerçekte hayatımızı nasıl etkilediğini gözler önüne seriyor.
1
İŞ YERİNDE GÜZEL BİR GÜN
Akşam saat tam altıda, Baba Pişi mutlu bir şarkı mırıldanarak kapıdan girdi. “La la la la,” diye şarkı söylüyordu. “Şa la la la, ah ne kadar mutluyum!” Cem ile Arya mutfak masasında oturmuş, ödev yapıyorlardı. Panikle birbirlerine baktılar. Pişiler, Baba Pişi’nin işten aksi, huysuz ve somurtkan dönmesine alışkındı. Söylenmesine, homurdanmasına, dırdır etmesine…
Şarkı söylemek ve gülümsemek de nereden çıkmıştı? Hele mutlu şarkılar mırıldanmak? “La la la, dit dirit diii, ben olmak ne kadar keyifliii!” diye şarkısına devam etti Baba Pişi. Beren, babasına endişeyle baktı. “İyi misin baba?” diye sordu. “İyi değilim…” diye cevap verdi Baba Pişi. “İyiden de öteyim! Bahar neşesiyle doluyum!” Arya’nın gözleri korkuyla açıldı. Baba Pişi tekrar şarkı söylemeye başladı. “Eğer sen de mutluysan alkışla,” dedi neşeyle. Kimse alkışlamadı. Arya ile Cem, dehşetle birbirlerine sarıldılar. Merdivenlerin altındaki yatağında yatan Merlin başını yana eğdi, şaşırmıştı. Pişi ailesine katıldığından beri Baba Pişi’nin işten keyifli döndüğünü görmemişti.
“Merhaba tatlım,” dedi Anne Pişi, onlara temkinle yaklaşarak. “İyi misin?” “İyi mi? İyi mi? Neden herkes bana iyi olup olmadığımı soruyor? Doğrusunu isterseniz süperim. Eteklerim zil çalıyor, keyiften dört köşeyim. Neşeliyim, iyimserim ve tam anlamıyla hayatımdan memnunum. Hatta keyfim o kadar yerinde ki, dans bile edebilirim!” Arya elleriyle yüzünü kapadı. “Belki de otursan iyi olur baba,” dedi Beren, kaşlarını çatarak. “Belki de doktor çağırmalıyız,” dedi Cem. “Ya da polis.” Merlin ayağa kalktı.
Odanın diğer ucundan gelip Baba Pişi’nin ayaklarının dibine oturdu. Dikkatlice Baba Pişi’nin yüzüne baktı. Baba Pişi, sabahleyin işe gitmek için her zamanki somurtkan hâliyle evden çıkan o kişiye benziyordu. Ama gün içinde kafasına saksı düşmüş olabilirdi. Ya da başına aldığı bir darbe, kişiliğini değiştirmiş ve hafızasını silmişti. Belki de Baba Pişi dünyanın en huysuz adamı olarak tanındığını unutmuştu. “İş yerinde güzel bir gün mü geçirdin?” diye sordu Anne Pişi, endişeli bir sesle. “Doğrusunu isterseniz, geçirdim,” dedi Baba Pişi, kocaman gülümseyerek. Pişi kardeşler donakaldı. Hayretle birbirlerine baktılar. “İş yerinde iyi bir gün mü geçirdin? Gerçekten mi?” dedi Cem. Şaşkınlıktan ağzı açık kalmıştı. “Emin misin?” dedi Arya. “İyi bir gün geçirdin…” kelimeleri özellikle vurguluyordu, “Hem de iş yerinde?” “Aynen,” dedi Baba Pişi, ağzı kulaklarındaydı.
Pişi kardeşler ürperdi. Merlin kulaklarını kaldırdı. Olayların bu tuhaf seyri, tetikte olmasını gerektiriyordu. Çok uzun süre kimse tek kelime etmedi. Sessizlik o kadar sessizdi ki çıt bile çıkmıyordu. Birkaç dakika sonra Baba Pişi sabırsızlanmaya başladı. “Peki, iş yerinde neden iyi bir gün geçirdiğimi kimse bilmek istemiyor mu?” Pişi kardeşler bilmek istemiyordu. Baba Pişi, iş yerinde daha önce hiç iyi bir gün geçirmemişti. Bir kez bile. Hatta işinden nefret ederdi. Hem de neredeyse hafta sonlarından ve bayramlardan nefret ettiği kadar. Pazartesi günleri aksi olurdu, salı günleri de tahammülsüz. Çarşambaları kederli olurdu.
Perşembeleri ve cumaları resmen hayata küserdi. Baba Pişi, güzelim yaz günlerinden şikâyet ederdi. Noellerde homurdanırdı. Düğünlerde ve doğum günlerinde de sıkılırdı. Kısacası, Baba Pişi’nin güler yüzlü biri olduğu söylenemezdi. Pişi kardeşler, Baba Pişi’nin bu hâlini çok umursamazlardı. Ona alışmışlardı. Asıl beklemedikleri şey, bu neşeli değişiklikti. “Birdenbire mutlu olmaya karar verdiysen, alışmamız için bize zaman tanımalısın,” dedi Cem. “Neşeli olmayı planladıysan, en azından bir hafta önceden haber versen fena olmazdı,” diye ekledi Arya. Beren de “Ateşin mi var baba?” diye sordu endişeyle.
…
Bu kitabı en uygun fiyata Amazon'dan satın alın
Diğerlerini GösterBurada yer almak ister misiniz?
Satın alma bağlantılarını web sitenize yönlendirin.
- Kategori(ler) Çocuk Kitapları Roman (Yabancı)
- Kitap AdıBilge Köpek Taşınıyor
- Sayfa Sayısı96
- YazarMeg Rosoff
- ISBN9786052854242
- Boyutlar, Kapak13,5x19,5, Karton Kapak
- YayıneviTudem Yayınevi /
Yazarın Diğer Kitapları
Aynı Kategoriden
- Günü Yaşa ~ Saul Bellow
Günü Yaşa
Saul Bellow
Modern bireyin açmazlarına trajedi ve mizah duygusuyla ışık tutan Günü Yaşa, Nobel edebiyat ödüllü Saul Bellow’un başyapıtlarından biri. Aktörlük, evlilik ve iş hayatında başarısız...
- Incarceron ~ Catherine Fisher
Incarceron
Catherine Fisher
BU HAPİSHANE CANLI… Bir hapishane hayal edin: Öyle büyük ki içinde hücreler ve koridorlar, ormanlar, şehirler ve denizler var. Bir mahkûm hayal edin: Belleği...
- Kardeşim Rüzgar, Kardeşim Deniz ~ Jose Mauro De Vasconcelos
Kardeşim Rüzgar, Kardeşim Deniz
Jose Mauro De Vasconcelos
Şeker Portakalı adlı romanıyla ülkemizde yediden yetmişe herkesin sevgilisi olan Brezilyalı ünlü yazar Jose Mauro de Vasconcelostan bir roman daha sunuyoruz. Romanın başkişisi damarlarında...