Madem Ki:
Küba halkının onayını kazanan Havana Bildirisi, insan haklarını ve tüm yurttaşların toplumsal ve siyasi eşitliğni ilan etmektedir;
Madem Ki:
Toplumun sosyalist gelişimine yön veren yasalar herkesin özgürce geliştirilmesini ve herkesin ortaklaşmanın yararına en tam biçimde faydalı olmasını amaçlamaktadır.
Madem Ki:
Çalışma hakkı, anayasamızın (2) kabul ettiği bir ilkedir;
———
İDEOLOJİK ANKETLER ÜZERİNE
MADEM Kİ:
Küba halkının onayım kazanan Havana Bildirisi, insan haklarını ve tüm yurttaşların toplumsal ve siyasi eşitliğini ilan etmektedir;
MADEM Kİ:
Toplumun sosyalist gelişimine yon veren yasalar herkesin özgürce gelişmesini ve herkesin ortaklaşalığın yararına en tam biçimde faydalı olmasını amaçlamaktadır.
MADEM Kİ:
Çalışma hakkı, anayasamızın! kabul ettiği bir ilkedir;
MADEM Kİ:
Bazı çalışma merkezlerinde, yönetimin, işçiler arasında ideolojik anketler düzenlediği, bunun uygulanmasının bireyin tam özgürlüğünün kısıtlanması sonucunu verdiği öğrenilmiştir:
MADEM Kİ:
Bakanlık amaçlarına en uygun normları saplamakla tam bir yetki sahibidir.
Bakanlığımız şu karan almıştır.
1) Bakanlığımıza bağlı iş merkezleri yöneticilerine, emekçiler arasında ideolojik soruşturmalar hazırlanması, ya da uygulanmasının yasaklanması.
2) İdeolojik anketlerin, ancak bakanlığımıza bağlı emekçiler, devrimci örgütlere girmek istediklerinde uygulanabileceğinin: bu durumda anketlerin devrimci örgütlerin belirleyeceği kimselerce yönetileceğinin belirtilmesi.
2 ÜNİVERSİTENİN ZENCİLER, MELEZLER, İŞÇİ VE KÖYLÜLERLE
RENKLENMESİ GEREKLİDİR
Sevgili yoldaşlar, yeni üniversiteli iş arkadaşlarım ve Küba’nın kurtuluşu uğruna mücadeledeki eski silah arkadaşlarım, bu söylevime başlarken, bugün bana sunulan onur payesini, ancak genel olarak halk ordumuza bir saygı nişanesi olarak kabul elliğimi belirtmek islerim. Bunu kişisel bir paye olarak kabul edemezdim; çünkü anlamına uygun bir içeriği olmayan hiçbir şeyin bugünkü yeni Küba’da değeri yoktur. Ernesto Guevara olarak, pedagoji fakültesinin fahri doktorluk payesini nasıl kabul edebilirdim; öğrendiğim tek pedagoji, savaş alanlarının, kaba sözlerin, kan dökücülüğün pedagoji sidir. Bunlarla cübbe giymeyi hak ettiğimi sanmıyorum, bu nedenle Direniş Ordusunun üniformasını üzerimden çıkarmıyorum, ancak, ordumuz adına ve onu temsil etmek üzere profesörler toplamışına gelip katılabilirim.
Fakat hepimiz için bir şeref olan bu payeyi kabul ederken, halk ordusunun ve muzaffer ordumuzun selamını ve saygısını iletmek isterim.
Bunun. bu merkezin öğrencilerine, küçük bir konferansla, üniversitenin işlevleri konusunda düşündüklerimi açıklamaya söz vermiştim İsterim, olayların yoğunluğu bunu gerçekleştirmemi önledi; bugün fahri profesörlük payemle onur kazanmış olarak sözümü yerine getireceğim Her şeyden önce, yeni Küba’nın hayatındaki temel işlevi konusunda üniversite ile ilgili ne söylemeliyim” Yalnızca ögrenciler hakkında değil. profesörler hakkında üniversitenin zencilerle, melezlerle, işçi ve köylülerle renklenmesi gerektiğini söyleyeceğim; çünkü üniversite kimsenin malı değildir. Küba halkına aittir bugün temsilcileri bütün hükümet görevlerine getirilmiş olan bu halk. silahlanarak ayaklanıp gericiliğin engelini yıktıysa. bunun nedeni bu engelin esnek oluşu değildi. Böyle bir esneklikten yararlanıp halkın atılımını durdurabilecek zekayı gösteremediler; halk zafere ulaştı, fakat muzaffer bir halk olmasına rağmen yine eğitimsiz olarak kaldı. Bugün, halk kendi gücünden emindir, kendini eğitebileceğini biliyor ve üniversitenin kapısına gelip dayanmıştır. Üniversite esnek olmalı ve zencilerle, melezlerle, işçi ve köylülerle renklenmelidlir, yoksa… halk kapılarını kıracak ve üniversiteyi istediği renklere boyayacaktır.
İlk mesajım budur. Daha zaferin ilk günlerinde, ülkenin üç üniversitesine de bu mesajımı iletmek istiyordum, fakat bunu ancak Santiago üniversitesinde yapabildim, Benden halk olarak, Direniş Ordusu temsilcisi olarak ve pedagoji profesörü olarak bir öneride bulunmamı isteseler, halka gitmek için kendini halktan biri olarak hissetmek, halkın ne olduğunu, ne istediğini neye ihtiyacı olduğunu, neler duyduğunu bilmek gerekir, derdim. Biraz üniversite içinde analiz ve istatistik yapmak ve kaç işçinin, kaç köylünün, alın teriyle günde sekiz saat çalışanlardan kaçının bu üniversitede temsil edildiğini araştırmak gereklidir Bu konuda kendi kendine soruşturma yaptıktan sonra, analiz yapma yöntemine başvurup, bugün Küba’nın başında bulunan hükümetin, bu üniversitede halkın iradesini temsil edip etmediğini sormalıdır insan kendisine, Hükümet nerededir ve ne yapıyor? O zaman, maalesef, bugün Küba halkının hemen hemen mutlak çoğunluğunu temsil eden hükümetin, aracısız olarak halkın duygu, istek ve iradesini dile getirmek için, yöneliş kazandırmak, sözünü söylemek. uyarıcı çığlığını işittirmek için Küba üniversitelerinde sesini duyuramadığını görürüz.
Las Villas üniversitesi bu durumu düzeltmek için ileriye doğru bir adım attı ve sanayileşme üzerine forum düzenlediğinde, Kübalı sanayicilerle birlikte hükümete de çağrıda bulundu. Bizim, tüm devlet örgütlerinin ve devlete bağlanan örgütlerin teknisyenlerinin fikirleri soruldu: çünkü kurtuluşun bu ilk yılında şaşaalı biçimde hür teşebbüs denilen şeyin oldum olasıya yapamadığı kadar çok iş yaptığımızı övünmeksizin söyleyebiliriz. Yine, hükümet olarak, tarım reformunun doğrudan doğruya sonucu olan Küba’daki sanayileşmenin, devrimci hükümetin yön verişiyle ve onun aracılığıyla yapılacağını, ülkenin gelişiminin bu aşamasında özel girişimin elbette ki önemli bir yol oynayacağını, fakat, normları hükümetin koyacağım; bunun nedeninin yararlılıkları, bu bayrağı yükseltenin kendisinin olması, belki de kitlelerin en küçük bir etkisine karşılık vermek olabileceğini, fakat hal ne olursa olsun ülkenin sanayi sektörünün baskısı olmayacağını söyleyebiliriz. Sanayileşme ve gerektirdiği çabalar doğrudan doğruya hükümetin eseridir, bu nedenle sanayiyi planlayacak ve yönlendirecek olan odur.
Sözüm ona Kalkınma Bankasının verdiği yüklü krediler, bu ülkede ortadan kaldırılmıştır. Bu banka, örneğin bir sanayiciye 16 milyon pesoluk bir kredi veriyor, sanayiciyse işletmeye yalnızca 400.000 peso yatırıyordu bunlar gerçek sayılardır bu para da adamın cebinden çıkmıyor, makina satıcılarının, makina alımı için verdikten yüzde 10 komisyondan geliyordu ve hükümet 16 milyon…
Bu kitabı en uygun fiyata Amazon'dan satın alın
Diğerlerini GösterBurada yer almak ister misiniz?
Satın alma bağlantılarını web sitenize yönlendirin.
- Kategori(ler) Siyasal Akımlar Siyasal Düşünce Siyasal Hareketler-Eylemler-Topluluklar Siyasal Yazılar-Tezler
- Kitap AdıSosyalizm ve İnsan
- Sayfa Sayısı190
- YazarErnesto Che Guevara
- ISBN9757530077
- Boyutlar, Kapak 13,5x19,5 cm, Karton Kapak
- YayıneviYar Yayınları / 2005