İçindekiler
Giriş
Sözlük Anlamı Olarak Mizah .
Şakanın Kuralları .
Hz. Peygamber Döneminde Mizah.
Genel Olarak Arap Mizahı
Sağlık Olarak Mizah.
Gülmenin Faydaları / Zararları
Günümüzde Mizah .
Hurma Çekirdekleri
Gül Gibisin
Ebu Umeyr Ne Yapıyor.
Bütün Develeri Dişi Deve Doğurmaz mı?
Önceki Yarışın Rövanşı.
Resulullah’ın Güreşi
Resulullah’ın Taraftarlığı .
Deve Yarışları
Yemezsen Yüzüne Sürerim.
Süleymanın Kanatlı Atları
Adam Nerede?
Gözün Ağırdığı Halde Hurmamı Yiyorsun
Bana Hediye Etmemiş miydin?.
Yanlılar Cennete Girmeyecek.
Gözünde Ak Olan mı’ Ben Bunu Arzu Etmiştim
Resulullah’ın Şiiri.
Allah İndinde Değeri Yüksek.
Daha Çok Selamı Duymak istedik
İki Kulaklı
Sana Söylediğim Yere Gittin mi?
Al Kendin Ye.
Deveyi Kim Kesti.
Hep Birlikte Abdest Alsak .
Seni Babanın Elinden Kurtardım
Kısas Meselesi.,.
Onlar Bundan Daha faz lasını Yapıyorlar
Bunun İçin Çağırmadık.
Bana Bakan Kendisini Görür
Allah ve Rasulünü Seviyor
Kardeşinin Karnı Yalan odu
Bütün Bedeninle
İnce Bir Ders.
Bu bu Şakacılığını Bizden Almıyor
Ya Rasulullah Sen Bizimle Şakalaşıyorsun
Elbiseni Gelin Gibi Şutu
Sen Sefinesin
Kaybolan Devenden Ne Haber?
Hadi Senin Dediğin Gibi Olsun .
Kristalleri Kırmayasın
Rengin Ne Kadar Güzel
Ayaklarını Çek Yılanlar Isırır
Seni Toprağa Ben Verseydim
Deveniz Ne Güzel Deve
Heralde İşini Aceleye Getirdik
Aziz Bir Hatıra
Onlarda Ne İyi Binicidirler
Yersen Rızklarıdır
Kaynakça
ÖNSÖZ
“Ey iman edenler! Bir topluluk diğer bir toplulukla alay etmesin. Belki de onlar, kendilerinden daha iyidirler. Kadınlar da kadınları alaya almasınlar. Belki onlar kendilerinden daha iyidirler. Kendi kendinizi ayıplamayın, birbirinin kötü lakaplarla çağırmayın. İmandan sora fâsıklık ne kötü bir isimdir! Kim de tevbe etmezse işte bu kimseler zalimlerdir.” Hucurat Suresi 11
Yaşamımızda acılar, sıkıntılar, üzüntüler olduğu gibi latifeler, espriler, şakalarda ister istemez yerini almaktadır. Marifet nüktedan yansımalarımızı İslam’ın meşru kıldığı daireler çerçevesinde hayatımıza yansıtmaktır. Peygamberimiz (s) hayatın her alanında olduğu gibi esprili şakalarında düşündürücü latifelerinde de bizlere örnek, model, yol gösterici olmuştur. Yaptığı şakalarda incelik görülmüş şaka dahi olsa yalan söylemeyi kerih görmüştür.
Günümüz modern çağda ise toplulukları güldürmek adına çeşitli yalan senaryoları üretilmiş, kişiler alay konusu edilmiş, ahlaksız tavıdar, küfürlü sözler ayyuka çıkmış ve efemine davranışlarla stand up (tek kişilik gösteri) adı altında ahlaksızlıklar empoze edilmiştir. Ve bu gibi gösteriler maalesef çeşitli topluluklar tarafından baş tacı edilip prim kazandırılmış. ve ödüllendirilmiştir.
Bu eserimizde amaç dilimizin döndüğü kadarıyla yapılan şakalarda nebevi duruşumuzu bozmadan, karşımızdaki insanı rencide etmeden, küçük düşürmeden, onur kırmadan, ince esprili, manalı, anlamlı ve düşündürücü şakalar yapabilmeyi vurgulamaktır. İstedik ki yaşamımızdaki nüktedan yansımalarımızı Rasulullah’ın (s) diliyle Müslüman kimlik ve kişiliğimizi sürdürelim.
Eserimizde sadece Rasulullah’ın(s) içinde bulunduğu, onun yaptığı ve ona yapılan şakaları inceledik. Bazı hadisler zayıf olsa da genel ‘Ulam kriterine’ ters düşmediğinden eserimize yansıttık.
Umarız mesajımız yerini bulur.
GİRİŞ
Peygamberler peygamberlik görevlerini en iyi şekilde yerine getirebilmek için büyük çaba içerisinde olurlar. Bu görevlerini başarıyla ifa etmek için insanlar tarafından sevilmeleri ve sevimli olmaları gerçekten önemlidir. İlâhî bir rahmet olarak verilen bu yumuşaklıkla Hz. Peygamberimiz etrafındakilere gayet sıcak ve sevgiyle davranmış başta çocuklar olmak üzere onlara zaman zaman şaka dahi yapmıştır.
Aslında şaka bir zekâ işidir. Ancak zeki insanlar ince. latif, akıllı şakalar yapabilir. Hiç şüphesiz insanların en zekisi olan Hz. Peygamber’in şaka yapmaması veya şakayı hoş görmemesi düşünülemez. O’nun (s.a.v.) bu sıcaklığından cesaret alan bazı sahabeler de Hz. Peygambere şaka yapabilmişlerdir. Bunun örneği çoktur. Hz. Peygamber’in onlara sıcak davranması ve zaman zaman şaka yapması, kendisine yapılan şakalara gülmesi veya mukabele etmesi sahabenin, imanın bir gereği olan peygamber sevgisini, dine bağlılıklarını artırmış, böylece peygamberlik görevinin yerine getirilmesinde davranışlarının etkisi olmuştur.
Rasûlullah (s.a.v.)’in bu vasıflarını iyice tanımayan bazı kişiler; mizah, espri, şaka vb. Ierini kişiliği zedeleyecek söylemlerde bulunmuşlardır. Bunlardan biride Süfyan bin Uyeyre’ye: “Şaka bir ayıp mıdır?” diye sorunca cevaben: “Ne ayıbı, bilâkis sünnettir. Çünkü hz. Peygamber: ‘Ben şaka yaparım; ama daima doğruyu söylerim.’ buyurur.” demiştir.
Hz Peygamber’in sureti ile ilgili eserinde İbnü’l Kayyım: “Allah Rasûl’ü (s.a.v} sakalaşır ve şakalarında sadece doğruyu söylerdi Tevriyeli konuşur, tevriyesinde de yine yalnız hakikati söylerdi.” demektedir.
Sözlük Anlamı Olarak Mizah
Mizah. Arapça mzh kökünden alınmış olup sözlükte eğlence, alay. latife ve şaka anlamlarına gelir. Ünlü Türk mizahçısı Aziz Nesin terimin mizah şeklinde kullanılmalının galat ve doğrusunun muzah olduğunu söylese de Arap dilinde her ikisi de kullanılmaktadır. Mizah “Karşılıklı şaka yapmak” anlamında mastardır. Mezh kökünden türemi; bir isim olan muzah ise, “şaka, mizah, espri” anlamlarına gelen bir isimdir. Türkçe’de mizah terimi genel olarak mizahın bütün türlerini içerisine alırken Arap dilinde de fukahe terimi bu konumdadır. Ancak Arapça’da hezl, durabe, nükte, turfe, latife gibi terimler de mizah anlamına gelmektedir.
Mizahın terim olarak ne olduğu konusunda bir çok araştırmalar yapılmasına ve değişik görüşler sunulmasına rağmen kesin bir tarifi yapılamamıştır. U. Murzoğlu’un dediği gibi tek bir kültür içinde bile olsa mizahın tarifini yapmak oldukça zordur. Ancak rencide sözlü, fiilî ve davranış olarak insanı güldüren şaka, fıkra ve taklitlere mizah denmiştir.
Şakanın Kuralları
Peygamber (s) şaka yaparken dikkat edilmesi gereken kurallar olduğunu belirtmiştir Ebu Hureyre hadisinde olduğu gibi mizahı, yalan ve uydurma sözler söyleyerek, bir anlamda İnsanlara manen zarar verecek şekilde yapmamak, şaka ile de olsa bir kişinin malına el koymamak herhangi bir kimseyi korkutmamak ve tedirgin etmemek gibi kurallar bunlardan bir kısmıdır.
Yukarıda geçen sözlerinden onurlu bir mizaha olumlu bakan hz. Ali’nin insan psikolojisi açısından konuya bakarak şu sözleri ile onu teşvik etmiştir:
“Bedenler yorulduğu gibi gönüller de yorulur ve usanır. Kalplerinizi dinlendirin ve ona ulaşacak hikmet yollarını arayın.”Aynı şekilde sahabeden İbn Abbas (68/687) da arkadaşlarıyla oturduğu zaman bir süre konuşur, “Sohbeti değiştirin” diyerek Arap hikayelerini anlatır ve bunu tekrar tekrar yapardı. Ayetler, hadisler ve İslam alimlerinin görülerinden mizahın yasaklanmadığı, ancak bir kısım sınırlar getirildiği anlaşılmaktadır. Getirilen sınırların insanın onuru ve ciddiyetini korumaya yönelik olduğu görülmektedir…
Giriş
Sözlük Anlamı Olarak Mizah .
Şakanın Kuralları .
Hz. Peygamber Döneminde Mizah.
Genel Olarak Arap Mizahı
Sağlık Olarak Mizah.
Gülmenin Faydaları / Zararları
Günümüzde Mizah .
Hurma Çekirdekleri
Gül Gibisin
Ebu Umeyr Ne Yapıyor.
Bütün Develeri Dişi Deve Doğurmaz mı?
Önceki Yarışın Rövanşı.
Resulullah’ın Güreşi
Resulullah’ın Taraftarlığı .
Deve Yarışları
Yemezsen Yüzüne Sürerim.
Süleymanın Kanatlı Atları
Adam Nerede?
Gözün Ağırdığı Halde Hurmamı Yiyorsun
Bana Hediye Etmemiş miydin?.
Yanlılar Cennete Girmeyecek.
Gözünde Ak Olan mı’ Ben Bunu Arzu Etmiştim
Resulullah’ın Şiiri.
Allah İndinde Değeri Yüksek.
Daha Çok Selamı Duymak istedik
İki Kulaklı
Sana Söylediğim Yere Gittin mi?
Al Kendin Ye.
Deveyi Kim Kesti.
Hep Birlikte Abdest Alsak .
Seni Babanın Elinden Kurtardım
Kısas Meselesi.,.
Onlar Bundan Daha faz lasını Yapıyorlar
Bunun İçin Çağırmadık.
Bana Bakan Kendisini Görür
Allah ve Rasulünü Seviyor
Kardeşinin Karnı Yalan odu
Bütün Bedeninle
İnce Bir Ders.
Bu bu Şakacılığını Bizden Almıyor
Ya Rasulullah Sen Bizimle Şakalaşıyorsun
Elbiseni Gelin Gibi Şutu
Sen Sefinesin
Kaybolan Devenden Ne Haber?
Hadi Senin Dediğin Gibi Olsun .
Kristalleri Kırmayasın
Rengin Ne Kadar Güzel
Ayaklarını Çek Yılanlar Isırır
Seni Toprağa Ben Verseydim
Deveniz Ne Güzel Deve
Heralde İşini Aceleye Getirdik
Aziz Bir Hatıra
Onlarda Ne İyi Binicidirler
Yersen Rızklarıdır
Kaynakça
ÖNSÖZ
“Ey iman edenler! Bir topluluk diğer bir toplulukla alay etmesin. Belki de onlar, kendilerinden daha iyidirler. Kadınlar da kadınları alaya almasınlar. Belki onlar kendilerinden daha iyidirler. Kendi kendinizi ayıplamayın, birbirinin kötü lakaplarla çağırmayın. İmandan sora fâsıklık ne kötü bir isimdir! Kim de tevbe etmezse işte bu kimseler zalimlerdir.” Hucurat Suresi 11
Yaşamımızda acılar, sıkıntılar, üzüntüler olduğu gibi latifeler, espriler, şakalarda ister istemez yerini almaktadır. Marifet nüktedan yansımalarımızı İslam’ın meşru kıldığı daireler çerçevesinde hayatımıza yansıtmaktır. Peygamberimiz (s) hayatın her alanında olduğu gibi esprili şakalarında düşündürücü latifelerinde de bizlere örnek, model, yol gösterici olmuştur. Yaptığı şakalarda incelik görülmüş şaka dahi olsa yalan söylemeyi kerih görmüştür.
Günümüz modern çağda ise toplulukları güldürmek adına çeşitli yalan senaryoları üretilmiş, kişiler alay konusu edilmiş, ahlaksız tavıdar, küfürlü sözler ayyuka çıkmış ve efemine davranışlarla stand up (tek kişilik gösteri) adı altında ahlaksızlıklar empoze edilmiştir. Ve bu gibi gösteriler maalesef çeşitli topluluklar tarafından baş tacı edilip prim kazandırılmış. ve ödüllendirilmiştir.
Bu eserimizde amaç dilimizin döndüğü kadarıyla yapılan şakalarda nebevi duruşumuzu bozmadan, karşımızdaki insanı rencide etmeden, küçük düşürmeden, onur kırmadan, ince esprili, manalı, anlamlı ve düşündürücü şakalar yapabilmeyi vurgulamaktır. İstedik ki yaşamımızdaki nüktedan yansımalarımızı Rasulullah’ın (s) diliyle Müslüman kimlik ve kişiliğimizi sürdürelim.
Eserimizde sadece Rasulullah’ın(s) içinde bulunduğu, onun yaptığı ve ona yapılan şakaları inceledik. Bazı hadisler zayıf olsa da genel ‘Ulam kriterine’ ters düşmediğinden eserimize yansıttık.
Umarız mesajımız yerini bulur.
GİRİŞ
Peygamberler peygamberlik görevlerini en iyi şekilde yerine getirebilmek için büyük çaba içerisinde olurlar. Bu görevlerini başarıyla ifa etmek için insanlar tarafından sevilmeleri ve sevimli olmaları gerçekten önemlidir. İlâhî bir rahmet olarak verilen bu yumuşaklıkla Hz. Peygamberimiz etrafındakilere gayet sıcak ve sevgiyle davranmış başta çocuklar olmak üzere onlara zaman zaman şaka dahi yapmıştır.
Aslında şaka bir zekâ işidir. Ancak zeki insanlar ince. latif, akıllı şakalar yapabilir. Hiç şüphesiz insanların en zekisi olan Hz. Peygamber’in şaka yapmaması veya şakayı hoş görmemesi düşünülemez. O’nun (s.a.v.) bu sıcaklığından cesaret alan bazı sahabeler de Hz. Peygambere şaka yapabilmişlerdir. Bunun örneği çoktur. Hz. Peygamber’in onlara sıcak davranması ve zaman zaman şaka yapması, kendisine yapılan şakalara gülmesi veya mukabele etmesi sahabenin, imanın bir gereği olan peygamber sevgisini, dine bağlılıklarını artırmış, böylece peygamberlik görevinin yerine getirilmesinde davranışlarının etkisi olmuştur.
Rasûlullah (s.a.v.)’in bu vasıflarını iyice tanımayan bazı kişiler; mizah, espri, şaka vb. Ierini kişiliği zedeleyecek söylemlerde bulunmuşlardır. Bunlardan biride Süfyan bin Uyeyre’ye: “Şaka bir ayıp mıdır?” diye sorunca cevaben: “Ne ayıbı, bilâkis sünnettir. Çünkü hz. Peygamber: ‘Ben şaka yaparım; ama daima doğruyu söylerim.’ buyurur.” demiştir.
Hz Peygamber’in sureti ile ilgili eserinde İbnü’l Kayyım: “Allah Rasûl’ü (s.a.v} sakalaşır ve şakalarında sadece doğruyu söylerdi Tevriyeli konuşur, tevriyesinde de yine yalnız hakikati söylerdi.” demektedir.
Sözlük Anlamı Olarak Mizah
Mizah. Arapça mzh kökünden alınmış olup sözlükte eğlence, alay. latife ve şaka anlamlarına gelir. Ünlü Türk mizahçısı Aziz Nesin terimin mizah şeklinde kullanılmalının galat ve doğrusunun muzah olduğunu söylese de Arap dilinde her ikisi de kullanılmaktadır. Mizah “Karşılıklı şaka yapmak” anlamında mastardır. Mezh kökünden türemi; bir isim olan muzah ise, “şaka, mizah, espri” anlamlarına gelen bir isimdir. Türkçe’de mizah terimi genel olarak mizahın bütün türlerini içerisine alırken Arap dilinde de fukahe terimi bu konumdadır. Ancak Arapça’da hezl, durabe, nükte, turfe, latife gibi terimler de mizah anlamına gelmektedir.
Mizahın terim olarak ne olduğu konusunda bir çok araştırmalar yapılmasına ve değişik görüşler sunulmasına rağmen kesin bir tarifi yapılamamıştır. U. Murzoğlu’un dediği gibi tek bir kültür içinde bile olsa mizahın tarifini yapmak oldukça zordur. Ancak rencide sözlü, fiilî ve davranış olarak insanı güldüren şaka, fıkra ve taklitlere mizah denmiştir.
Şakanın Kuralları
Peygamber (s) şaka yaparken dikkat edilmesi gereken kurallar olduğunu belirtmiştir Ebu Hureyre hadisinde olduğu gibi mizahı, yalan ve uydurma sözler söyleyerek, bir anlamda İnsanlara manen zarar verecek şekilde yapmamak, şaka ile de olsa bir kişinin malına el koymamak herhangi bir kimseyi korkutmamak ve tedirgin etmemek gibi kurallar bunlardan bir kısmıdır.
Yukarıda geçen sözlerinden onurlu bir mizaha olumlu bakan hz. Ali’nin insan psikolojisi açısından konuya bakarak şu sözleri ile onu teşvik etmiştir:
“Bedenler yorulduğu gibi gönüller de yorulur ve usanır. Kalplerinizi dinlendirin ve ona ulaşacak hikmet yollarını arayın.”Aynı şekilde sahabeden İbn Abbas (68/687) da arkadaşlarıyla oturduğu zaman bir süre konuşur, “Sohbeti değiştirin” diyerek Arap hikayelerini anlatır ve bunu tekrar tekrar yapardı. Ayetler, hadisler ve İslam alimlerinin görülerinden mizahın yasaklanmadığı, ancak bir kısım sınırlar getirildiği anlaşılmaktadır. Getirilen sınırların insanın onuru ve ciddiyetini korumaya yönelik olduğu görülmektedir…
Bu kitabı en uygun fiyata Amazon'dan satın alın
Diğerlerini GösterBurada yer almak ister misiniz?
Satın alma bağlantılarını web sitenize yönlendirin.
- Kategori(ler) Diğer İslam
- Kitap AdıHz. Peygamberden Yansıyan Nükteli Latifeler
- Sayfa Sayısı80
- YazarDavut Yatkın
- ISBN6054074303
- Boyutlar, Kapak 13,5x21 cm, Karton Kapak
- YayıneviRağbet Yayınları / 2009