Modern sosyolojinin kurucularından biri sayılan ve sosyolojik yöntemi yetkinleştiren Max Weber’in iktisatçı, hukukçu ve tarihçi yönü zaman zaman göz ardı edilmiş, görüşleri ‘idealist’ diye yaftalanıp genellikle Karl Marx’ın fikirlerinin karşısına konmuştur.
Kimilerince ‘Antikçağın toplumsal ve iktisadi gelişimi hakkında bugüne dek yazılmış en özgün ve derinlikli çalışmalardan biri’ olarak görülen elinizdeki kitap, bir bakıma Weber’in işte bu gibi önyargılara bir itirazıdır.
Weber, uzun süre boyunca görmezden gelinmiş, değeri sonraları anlaşılmış bu çalışmasında sosyoloji, iktisat ve hukuk bilgisiyle donanmış bir tarihçi gözüyle 3000 yıllık bir tarih boyunca siyasi ve entelektüel gelişmeleri şekillendiren kurumsal çerçevenin izini sürüyor. Antikçağın Mısır, Roma, Mezopotamya ve Ege uygarlıklarının iktisadi ve sınıfsal ilişkilerini somut, maddi koşullarından hareketle ve hayranlık uyandırıcı bilgi birikimi ve tartışmacı tavrıyla çözümlerken, bugün bildiğimiz kapitalizmin neden Antikçağ yerine feodal Ortaçağda sahneye çıktığı sorusuna bir yanıt arıyor.
İÇİNDEKİLER
Sunuş 11
1
Ekonomi Teorisi ve Antik Toplum 46
2
Antik Uygarlıkların Başlıca Merkezlerinin Tarım
Tarihi
100
1. Mezopotamya 100
2. Mısır 128
3. İsrail 163
4. Yunanistan 179
5. Helenistik Çağ 270
6. Roma Cumhuriyeti 321
7. Roma İmparatorluğu 418
3
Antik Uygarlığın Çöküşünün Toplumsal
Nedenleri
456
4
Kaynakça ve Öneriler 484
Dizin 507
Sunuş
“Bilim alanında, hepimiz biliriz ki başardığımız şeyler on, yirmi veya elli yıl içinde eskiyecektir.”1 Max Weber, bilimsel çalışmaya ilişkin bu dokunaklı görüşü öne sürmüş olsa da onun çalışmalarının yazgısı bunun aslında bilimin ilerleyişine dair fazlasıyla iyimser bir tutum olduğunu gösterecekti. Özellikle elinizdeki kitap, elli yıldan fazla süredir ne çalışıldı ne de farklı biçimlerde kullanıldı. Seçkin bir Antikçağ tarihçisi bu çalışmayı “Antikçağın sosyal ve ekonomik gelişimi hakkında bugüne kadar yazılmış en özgün ve derinlikli anlatım” olarak nitelendirdiğinde takvimler 1965 gibi geç bir tarihi gösteriyordu.2 O zamana kadar analiz, alandaki üstünlüğünü korumaktaydı. Ne var ki teoriye ve senteze duyulan ilginin yeniden canlandığını söyleyebileceğimiz bu günlerde, bu çalışma da sonunda hak ettiği okur kitlesiyle buluşabilecektir. Okurlar bu kitapta 3000 yıllık bir tarih boyunca siyasi ve entelektüel gelişmeleri şekillendiren kurumsal çerçevenin izini süren kayda değer bir araştırma bulacaklar. Yazara ve onun önermelerine, yöntemlerine ve amacına dair bilgi sahibi oldukları takdirde bulacakları şeylerin bunu da aşacağından kuşku yok. İlerleyen sayfalar, buradan hareketle okuyucuya bu bahsettiğimiz hususlarda temel bilgiler sağlamayı ve gelecekteki çalışmalar için kaynaklık edebilecek referanslar sunmayı amaçlıyor.
Antik Uygarlıkların Başlıca Merkezlerinin (syf. 100)
Tarım Tarihi
1
Mezopotamya
Çivi yazısı üzerinde uzmanlaşan araştırmacılar takdire şayan başarılara imza atmış olsalar da Hammurabi Kanunları’nın da aralarında bulunduğu kaynaklar, uzman olmayanlar tarafından yorumlanmaya henüz elverişli değildir. Bu alana hâkim olmayan ve çeviri metinlere güvenmek zorunda kalan bir araştırmacı, bu nedenle Mezopotamya ekonomisine dair kesin yargılara varamaz. Dahası, yorumcuların erişim sıkıntısı çektiği metinler, tam da hukuk ve toplum tarihi açısından en fazla öneme sahip metinlerdir.
Eski Ahit metinlerine gelindiğinde, hakiki bulguları Sürgün’den sonra yazılan ‘siyasi kurgunun’ taraflı anlatısından ayırt etme sorunu karşımıza çıkar. Bu zorluk, Wellhausen, Eduard Meyer, Guthe, Jeremias ve en son olarak A. Merx’in çalışmalarının sunduğu katkılara rağmen devam etmektedir. Bu nedenle aşağıda sunacağımız inceleme, kısa ve deneme niteliğinde bir taslaktan başka bir şey değildir.
Hayvanların evcilleştirilmesi ve yoğun bahçe tarımı, Babil’de ve daha sonra Mezopotamya’daki diğer toplumlarda oldukça erken bir dönemde ortaya çıkmıştı. Zenginliğin büyük kısmını tahıllar ve hurma bahçeleri oluşturuyordu ve susam önemli bir besin maddesi hâline gelmişti. Bunun yanı sıra erişebildiğimiz kaynaklar şalgam, turp, salatalık, acıelma ve soğan gibi çeşitli yeşil sebze ve baklagillerin varlığından da söz etmektedirler. Sarımsak çok büyük miktarlarda…
Bu kitabı en uygun fiyata Amazon'dan satın alın
Diğerlerini GösterBurada yer almak ister misiniz?
Satın alma bağlantılarını web sitenize yönlendirin.