“Boğazdaki Aşiret” başlığı ister istemez “Boğaz Neresi” ve “Aşiret Kim” sorularını akla getiriyor. Evet Boğaz, bildiğimiz Boğaziçi. Genelde kırsal kesimle alakalı bir kavram olan aşiret kelimesi ise Boğaziçi’nde bir kast oluşturan büyükçe bir ailenin tarihini anlatırken hassaten seçildi. Bir sülale tarihi diyebileceğimiz Boğaz’daki Aşiret yer yer Türk Solu tarihi yer yer de Batılılaşma Tarihi’nin belirli dönemlerini resmediyor. Aileler arasında evliliklerle kurulan bağların, sanata, ticarete, eğitime, bürokrasiye ve giderek bir yabancılaşma zihniyeti şeklinde hayata nasıl yansıdığı eserdeki ipuçları yardımıyla daha iyi görülecektir zannediyoruz.
Boğaz’daki Aşiret, dört büyük ailenin birbirleriyle irtibatından oluşur. Eser bu sebeple dört bölüm olmuştur. Aile büyüklerinin asıl isimleri seçilerek de Konstantin’in Çocukları, Detrois’in Çocukları, Sotori’nin Çocukları, Topal Osman Paşa – Namık Kemal kanadı bölümleri ortaya çıktı.
Boğaz’daki Aşiret! Şenlikli bir kitap. Ali Fuat Cebesoy’dan Nazım Hikmet’e, Oktay Rifat’tan Refik Erduran’a, Rasih Nuri İleri’den Ali Ekrem Bolayır’a, Zeki Baştımar’dan Sabahattin Ali’ye, Numan Menemencioğlu’ndan Abidin Dino’ya uzanan ilginç akrabalık zinciri.
Plonez, Hırvat, Alman, Macar ve Rum kökenli meşhurların, yerlilerle evliliklerinden oluşan “Boğaz’daki Aşiret”in, batılılaşma tarihinde oynadığı roller..
Kimlerin kimlikleri. Çıldırtan çizelgelerle soyağaçları. Ve dipnotlar!
Onlar hiç bu kadar sevimli olmamışlardı.
BOĞAZ’DAKİ AŞİRET
Takdim
Birinci Bölüm KONSTANTY’NİN ÇOCUKLARI
KONSTANTY BORZECKI ya da Mustafa Celaleddin Paşa
Lehistan’ın askerleri
İhtilalci Konstanty
Kurtuluş can güvenliği için bile olsa İslam’da
Kayınpeder Ömer Lütfi Paşa
Polonezlerimizi tanıyalım
Ürkütücü bakışlısan bıyıklı
Konstantyın oğlu Kasan Enver Paşa
Babasının tarih tezine oğlu devam eder
Hasan Enver Paşa’nın evlilikleri
1.Leyla Hanım
2.Hortense Leffine
Hasan Enver Paşa’nın Çin seyahati
HASAN ENVER PAŞA’NIN LEYLA HANIM’DAN ÇOCUKLARI l.SARA OKÇU
Sara Hanım’ın ilk kocası Şevket Mocan
Bir Pembe Yalı hikayesi
Sara Hanım’ın kızı Ayşe Mocan ilk eşinden boşanıyor
Ayşe’nin yeni kocası Dündar Baştımarın amcâoğlu Zeki Baştımar
Baştımar etrafındaki şüpheler
Abidinim kaşları kare
Nazım Hikmet Zeki Baştımar ilişkisi
Yıldız Baştımar’dan Yıldız Sargın’a
Ayşe’nin görümcesi Yıldız, Nihat Sargınla evlenir
HASAN ENVER PAŞA’NIN LEYLA HANIM’DAN ÇOCUKLARI 2 AYŞE CELİLE HANIM
Celile Hanım’ın kocası Hikmet Bey
Nazım Hikmet’in üvey annesi Cavide
Üvey anne’nin yeğeni Turgut Sunalp
Nazım’ın üvey kardeşi Melda’nın kocası Refik Erduran
Refika Erduran’ın dayı oğlu Münir İlhan
…
Takdim
“Boğaz’daki Aşiret” başlığı, ister istemez, “Boğaz neresi?” ve “Aşiret kim?” sorularını akla getiriyor… Evet, Boğaz, bildiğimiz Boğaziçi… Genelde kırsal kesimle alakalı bir kavram olan aşiret kelimesi ise Boğaziçi’nde bir ‘karşı oluşturan büyükçe bir ailenin tarihini anlatırken hasseten seçildi. Bir sülale tarihi diyebileceğimiz Boğaz’daki Aşiret, yer yer Türk Solu Tarihi yer yer de Batılılaşma Tarihinin belirli dönemlerini resmediyor. Aileler arasında evliliklerle kurulan bağlann sanata, ticarete, eğitime, bürokrasiye ve giderek bir yabancılaşma zihniyeti şeklinde hayata nasıl yansıdığı eserdeki İpuçları yardımıyla daha iyi görülecektir zannediyorum.
Boğaz’daki Aşiret, dört büyük ailenin birbiriyle irtibatından oluşuyor… Eser bu sebeple dört bölüm oldu. Aile büyüklerinin asıl isimleri de bölüm başlığı olarak seçildi. Konstanty, Detrois, Sotori ve Siyavuş isimleri bu ‘aşiretin köken olarak bize yabancı olduğunu gösterse de, milletimiz bu köken farklılığı üzerinde hiç durmamıştır. Polenez, Alman, Rum, Hırvat ve Macar kökenli olmak, onur kına bir durum olarak görülmemiştir tarihimizde. Bu insanlar hiç şüphesiz Türkiye’nin birkimidir. Ancak yabancılaşmanın öncüsü olan bir sülalenin, klan ilişkilerini şebekeye dönüştürerek, ülke İnsanına karşı açık bir savaşa girişmesi de görmezden gelinmemelidir.
Bu çalışmanın bize öğrettiği şey, bir ailenin sanata, ticarete ve siyasete hakim olan mutlu azınlık içinde bulunmasının hiç de tesadüf olmadığını göstermesi olmuştur. Ama bu durum bizim yakın tarihimize öfke duymamızı gerektirmiyor. Boğaz’daki Aşiret geçmişi bilmeyi, bu bilgiden gelecekte istifade etmeyi düşünenler için geçerli bir kaynak olmuştur.
Şimdi yapılması gereken, yeni Boğaz’daki Aşiretler üretmeden, birlikte yaşamayı, Batı’yı doğru algılayan, Bilgi Çağı’nın gereklerini yerine getiren, geçmişle geleceği, dinle bilimi, devletle milleti ayrılmaz bir bütün olarak gören bir terkibi kurmaktır. Türkiye, bu birikime ve İdrake vakıf bir ülkedir.
Kitabımızın sekizinci baskısını yapmayı nasip eden Yüce Rabbim’e şükrediyorum, hamd ediyorum.
Geleceğin Büyük Türkiyesi’nin hayaliyle…
Mahmut Çetin
KONSTANTY BORZECKI
(Ya da Mustafa Celateddin Paşa)
Konstantinin babası Wincenty, (1790 1854) yılları arasında yaşamıştır… 14 Mayıs 1826 tarihinde, vaftiz için müracaatı yapılan Wincenty, zengin olmamakla birlikte, çok eski bir ailenin ileri gelenlerindendir.
Konstanty’e kadar bu aile, Polkozic yani “erkek keçinin yansı” anlamım taşıyan armasını kullanmaktadır. Wawolnica kasabasında bulunan bir belgede, 1334 tarihine kadar, Konstantinin atalarının isimleri bulunmaktadır, Aile; bundan iki yüz yıl kadar sonra, kendilerine ait olan Borzecki Köyü’nden esinlenerek, Borzecki soyadını almıştır.
Aile, Lehistan Krallığı’nda hem askeri alanda, hem de sivil alanda önemli roller oynayan insanlar yetiştirmiştir.
Konstanty’in dedesinin adı Pavrel’dir… (1760 1792) seneleri arasında yaşadığı sanılmaktadır. Pawel, 1892 yılında, Lehistan Krallığı’nın en yüksek mahkemesi Lublin Mahkemesl’ne delege olmuştur. Konstanty’nin babası Wincenty, Lehistan ordusunda subaydır… Ordudan ayrıldıktan sonra, Jozefa Kurczewska ile evlenen Wincenty’nin, 6 erkek çocuğu olmuştur.
Konstanty, Wincenty’nin ikinci çocuğudur… Anne ve babalan, çocuklarının iyi tahsil yapması için çok çalışmıştır. Ailenin birinci çocuğu Ignacy’e, Konstanty’i de vaftiz eden papazın adından dolayı, bu isim verilmiştir. Ignacy, papaz olmuştur. Ailenin üçüncü çocuğu Julian, baba mesleği askerliği seçip Rus ordusuna girmiştir. Julian, teğmenken Moskova’da ölmüştür. Dördüncü çocuk Teofil, çiftçi olur. Beşinci kardeş hakkında bilgi yoktur. Muhtemelen genç yaşda ölmüş olabilir. Ailenin en küçüğü Narcyz, askerliğini bitirdikten sonra köye dönerek çiftçiliğe başlamıştır.
…
“Boğaz’daki Aşiret” için 3 yanıt
Bir yanıt yazın
Bu kitabı en uygun fiyata Amazon'dan satın alın
Diğerlerini GösterBurada yer almak ister misiniz?
Satın alma bağlantılarını web sitenize yönlendirin.
- Kategori(ler) Siyasal Tarih
- Kitap AdıBoğaz'daki Aşiret
- Sayfa Sayısı224
- YazarMahmut Çetin
- ISBN9758204410
- Boyutlar, Kapak13,5x19 cm, Karton Kapak
- Yayınevibiyografi.net / 2008
Sn. Mahmut Çetin! Bilgiyi teknolojiye dönüştürmek. Cümlesini okuduğum anda tüylerim diken, diken oldu. Uğruna Şehit olan Adnan Menderes’i ve mühendis, araştımacı yazar, siyasetçi ve sayamadığım yiğitleri minnetle anıyorum. Allah c.c. Razı olsun, rahmet eylesin. Türk-İslam dünyasının tüketici olmaktan kurtulup üretici pozisyonuna yükselmesinin önündeki engelleri eserlerinizi değerlendirenleri okuduğumda daha iyi anladığımı sanıyorum. Ulusal değerlerin en mühimi umut ve kaygıda birliktir. Eyvallah, sağolun! Saygılarımla.
menderesin şehit olduğuna allah adını anarak yemin edermisin.iyi düşün öyle cevapla
Vallahi yav Menderes şehit!!!!