Birazoku.com sitesinde de kitapların ilk sayfalarından biraz okuyabilir, satın almadan önce fikir sahibi olabilirsiniz. Devamı »

Yazar ya da yayınevi iseniz kitaplarınızı ücretsiz yükleyin!

Deniz Kızı Eftalya
Deniz Kızı Eftalya

Deniz Kızı Eftalya

Beral Alacı

Hatıratım… Hatıratım… Bir gün, geçici dünyada başımdan esen tatlı bahar rüzgârlarıyla, gürültülü fırtınaların başkalarını alâkadar edecek bir ehemmiyet kazanacağını bilseydim yazardım. Şimdi, geçmiş günlerin…

Hatıratım… Hatıratım… Bir gün, geçici dünyada başımdan esen tatlı bahar rüzgârlarıyla, gürültülü fırtınaların başkalarını alâkadar edecek bir ehemmiyet kazanacağını bilseydim yazardım.

Şimdi, geçmiş günlerin birbirine karışmış bir yığın geçirilmiş maceralarını toplayıp, kısa bir zamanda sıraya koymak, bağlayıp anlatmak ne zor ne zor!

Deniz Kızı Eftalya

İÇİNDEKİLER

DENİZ KIZI EFTALYA………………………………………………………………11
Deniz Kızı Eftalya Kimdir? ……………………………………………………..13
Kitabın Hikâyesi …………………………………………………………………….14
Teşekkür ………………………………………………………………………………20
Deniz Kızı’nın İzini Sürmek…………………………………………………….21
Atatürk ve Deniz Kızı Eftalya…………………………………………………..27
Deniz Kızı Eftalya’nın Hayatının Dönüm Noktası: Sadi Işılay……..38
Eftalya’nın Şöhreti…………………………………………………………………47
Edebiyatta Eftalya………………………………………………………………….54
Deniz Kızı Eftalya Sinemada…………………………………………………..63
Deniz Kızı Eftalya’nın Sesinin Gücü ………………………………………..66
Deniz Kızı Sahnede Nasıldı?…………………………………………………..69
Bir Sahne Krizi: Erkek Solistler İsyanda …………………………………77
Mekânlar ……………………………………………………………………………..81
Paris Konseri………………………………………………………………………101
Yardım Konserlerinin Aranılan İsmi Deniz Kızı Eftalya …………..106
Deniz Kızı Eftalya Plakları ……………………………………………………111
Deniz Kızı Radyo’da……………………………………………………………..127
Yatırımlar, İşler ve Kazançlar ………………………………………………..131
4 Ağustos 1936 Son Konser…
Boğaziçi’nde Bir Mehtap Âlemi…………………………………………….137
Boğazda Mehtap Âlemi………………………………………………………..139
Eftalya’yı isteriz!………………………………………………………………….146
Hastalık ve Son Günleri ……………………………………………………….149
Ey Denizin Nazlı Kızı ……………………………………………………………153
Birkaç Mesele …………………………………………………………………….155
Son Söz ………………………………………………………………………………165
DENİZ KIZI EFTALYA…………………………………………………………….167
Hayatı, Şöhreti, Maceraları…………………………………………………..167
Deniz Kızı Eftalya Hanım’a Neden Deniz Kızı
İsmini Koymuşlar? ………………………………………………………………169
eniz Kızı Eftalya Yedigün Okyucularına Hayatını Anlatıyor……..173
DENİZ KIZI EFTALYA
Hayatı, Şöhreti, Maceraları…………………………………………………..179
Dokuz Yaşımda İlk Şarkımı Okuduğum Zaman …………………….179
Deniz Kızı……………………………………………………………………………185
ARDINDAN YAZILANLAR……………………………………………………..207
Deniz Kızı’nın Ölümü
“Baki Kalan Bu Kubbede Bir Hoş Sada İmiş!” ……………………….209
Deniz Kızı Eftalya Son Günlerini Nasıl Geçirdi? ……………………..215
Deniz Kızı’nın Ölümü Dolayısıyla…………………………………………..220
Zavallı Eftalya Sen Okuduğun Şarkıların
Hepsinden Acıklı Bittin…………………………………………………………226
Kırk Yıl Öten Şark Bülbülü Sustu………………………………………….228
Deniz Kızı……………………………………………………………………………230
FOTOĞRAF ALBÜMÜ……………………………………………………………233
DİZİN………………………………………………………………………………….263

Deniz Kızı Eftalya Kimdir?

1920’lerin sonu ve 1930’lu yılların efsanevi muganniyesi Deniz Kızı Eftalya1 1887 yılında İstanbul’da dünyaya geldi.2 Asıl ismi Athanasia Georgiadou’dur. Jandarma zabiti Yorgaki Efendi’nin kızıdır. Daha sonra Eftalya adına, hatta “Deniz Kızı” adına alışacak olan Atanasia babasının musikiye düşkünlüğü sebebiyle musikiye olan istidadını küçük yaşta keşfetme şansı bulmuştur. Her ne kadar röportajında kendisinden başka “Deniz Kızı Eftalya”lar olduğundan bahsetse bile “Deniz Kızı” Eftalya’nın alametifarikası olmuştur. Bu kitabın çıkış noktası olan, Deniz Kızı Eftalya’nın hayatını anlatan ve ilerleyen sayfalarda okuyacağınız tefrikada başka bir şekli Yenigün dergisi için Hikmet Feridun Es’le yaptığı röportajda Eftalya tarafından şu şekilde anlatılır:

Mehtaplı gecelerde daima sandal âlemleri yapardık… O zaman babam sandalda bütün gece bana şarkı söyletirdi… Sesim az zamanda bütün Boğaziçi’nde meşhur olmuştu… Geceleri mehtapta bizim sandalın arkasına 20-30 sandal takılır, beni dinlerlerdi… Fakat hiç kimse benim kim olduğumu bilmiyordu. Hâlbuki incecik sesiyle şarkı söyleyen bu gece şarkıcısına bir isim koymak lâzımdı. “Denizkızı” “Denizkızı!” demeğe başladılar… İşte Denizkızı bu beş yaşındaki Eftalya idi… O zamandan beri Denizkızı’yım…

Babası Yorgaki Efendi’nin musikiye ilgisi sebebiyle küçük yaşta musikiyle tanışan Deniz Kızı Eftalya, yurt dışındaki ilk Türk musikisi konserlerinden birini verme ve Paris’te Petit Journal salonunda Türk musikisini temsil etme şerefine de nail olacaktır. Dönemin en meşhur sanatçılarından olan Deniz Kızı Eftalya Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün de huzurunda sanatını icra etmiş, Gazi’nin takdirini kazanmıştır. Hayatını meşhur müzisyenlerden Kemâni Sadi Işılay’la birleştiren Deniz Kızı Eftalya, bilinen son büyük konserini 4 Ağustos 1936 tarihinde Şirket-i Hayriye’nin düzenlediği mehtap âleminde vermişti.

Hayatının son dönemini çeşitli hastalıklarla boğuşarak geçiren Deniz Kızı Eftalya 15 Mart 1939 tarihinde hayata gözlerini yumdu. Ölümünden 59 yıl sonra TRT’de yayınlanan Unutulanlar adlı programda hayatı anlatıldı. Bu programda Eftalya’yı oyuncu Göksel Kortay canlandırdı.4 Kalan Müzik tarafından taş plaklarda söylediği şarkılar derlenerek 1998 yılında çıkarılan albümle sanatçının hatırası yâd edildi.

Kitabın Hikâyesi

Deniz Kızı Eftalya’nın ismini ilk olarak Nâzım Hikmet’le alakalı bir şehir efsanesinde duydum. Bu hikâyeye göre İstanbul gezilerinin birinde Gazi, Nâzım Hikmet’ten bahsederek “şu deli çocuğu çağırın gelsin,” buyurmuş. Bu şehir efsanesi nevinden hadiseyi Zekeriya Sertel Ant dergisinde yayımlanan hatıralarında şu şekilde kaleme almış:

Nâzım’ın ünü günden güne yayılıyor, ziyaretçileri ve hayranları çoğalıyor, herkes ondan sözediyordu. Ünü sonunda Mustafa Kemal’e kadar ulaştı, Mustafa Kemal’in İstanbul’da bulunduğu bir sırada, bir akşam Dolmabahçe Sarayı’ndaki sofrada Nâzım’ın adı geçer. Hazır bulunanlar, Nâzım’dan hayranlıkla söz o ederler. Kendisine Nâzım’ın çağımızın en büyük Türk şairi olduğu söylenir. Merak eder, bir şiirini dinlemek isteğini gösterir. Nâzım’ın şiir plâkları getirilip çalınır. Mustafa Kemal, dikkat ve hayretle dinler. Sonra, “Bu şair, sizlere benzemiyor,” der.

Ve Nazım’ı getirip şiirlerini onun kendi ağzından dinlemek arzusuna kapılır. “Bu şairi bulup getirsinler” emrini verir. Fakat vakit gece yarısını geçmiştir. Telefonla Kadıköy polis merkezine Nâzım’ı bulup getirmeleri emri verilir. Gece geç vakit bir polis, Nâzım’ın evinin kapısını çalar. Nâzım uykudan kalkıp kapıyı açar. Karşısında polisi görünce şaşırır. Bir an soğuk terler döker. Polis, nezaketle, Mustafa Kemal’in kendisini Dolmabahçe Sarayı’nda beklediğini bildirir. Nâzım o vakit kendine gelir.

“Oğlum,” der, “Paşa’ya benden selâm söyleyin. Ben Deniz Kızı Eftalya değilim.”5 Bunu der demez kapıyı kapar. Mustafa Kemal, o sıralarda sofrasına Eftalya Hanım adında bir şarkıcı kızı getirtmeyi âdet edinmişti.

Deniz Kızı Eftalya’nın Hayatının
Dönüm Noktası: Sadi Işılay

Deniz Kızı Eftalya’nın hatıralarında “aradığım erkeği buldum” sözleriyle taltif ettiği meşhur bestekâr ve kemani Sadi Işılay 5 Kasım 1899 tarihinde İstanbul Laleli’de doğdu. Babası Perukâr İsmail Efendi Rumeli muhaciriydi ve Laleli Türbesi’nin karşısındaki kıraathaneyi kiralayarak bir tarafını berber dükkânı diğer tarafını da kahve olarak işletmekteydi. Mekânın arka kısmıysa meşkhane32 olarak kullanılıyordu.33 Şüphesiz bu durum Sadi Işılay’ın kusursuz bir müzisyen olarak yetişmesi için mümbit bir zemin hazırlamıştı.

Mekânlar

İstanbul eğlence hayatının 30’lu yıllardaki en mühim mekânları şüphesiz halkın yoğun rağbet gösterdiği yazlık bahçeler ve gazinolardı. Deniz Kızı Eftalya’nın ülkenin en önde gelen kadın seslerinden biri olarak temayüz ettiği bu mekânlar, Safiye Ayla, Hamiyet Yüceses, Müzeyyen Senar ve Zeki Müren gibi birçok assolistin kariyerinde de önemli yer tutmuştur. Genelde büyük bir kalabalığı barındıran bu mekânlar, zaman zaman yüksek fiyatlı olmaları sebebiyle eleştirilmiştir. Sanatçıların halkla buluştuğu söz konusu mekânlarla alakalı Naci Sadullah ve Hikmet Feridun’un iki yazısı bu durumu gözler önüne sermesi bakımından ehemmiyetlidir. Hikmet Feridun mezelere yüksek ücret ödememek için mezelerini evden getiren müşterilerin durumunu ayıplamakla beraber bir yandan da yüksek fiyat politikası uygulayan müessese sahiplerinin bunu hak ettiğini vurgular.

Deniz Kızı Eftalya Hanım’a Neden Deniz Kızı
İsmini Koymuşlar?

Kemanî Sâdi Bey’le muganniye Eftalya Hanım, meslek hayatında birbirleriyle tanışmış, anlaşmış ve evlenmiş iki şöhrettir. “Deniz Kızı” namıyla maruf olan Eftalya Hanım memleketimizde en yüksek ücretle çalışan bir artist olarak da işaret edilir. Kendisinde musiki istidadının nasıl doğduğunu ve büyüdüğünü şöyle anlatıyor: “Küçükten, çok küçükten beri alaturka musikiyi sevdim ve seviyorum. Babam, annem de bu musikinin perestişkârları idi. Kendilerinden duya duya, göre göre hevesim arttı, fazlaca üzerine düştüm. Çalışmaya başladım. “Umum karşısında ne vakit söylemeye başladınız?” “132 yaşımda. Fakat daha ziyade hususi ve aile toplantılarında. Rica ederler ısrar ederler ve ben de incecik sesimle okumaya başlardım. Tanımadığım halk kütleleri karşısında [1]929 senesinden itibaren söyledim.

İlk konserimi de, bir plak angajmanı dolayısıyla Paris’te bulunduğum sırada, orada bir salonda verdim. Birçok Fransız artistleri ve bu arada Komedi Fransez’den tanınmış bazı şahsiyetler vardı. Konserin sonunda geldiler, elimi sıktılar ve hararetle tebrik ettiler. Orada kendilerine Türk musikisi hakkında bir fikir verdiğim için büyük bir memnuniyet duydum.” “Plak doldurmaya ne vakit başladınız?” “[1]928 de. İlk angajmanı Pate3 ile yapmıştım.”

Eklendi: Yayım tarihi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Kategori(ler) Tarih
  • Kitap AdıDeniz Kızı Eftalya
  • Sayfa Sayısı272
  • YazarBeral Alacı
  • ISBN9786254086373
  • Boyutlar, Kapak12 cm x 19,5 cm, Karton Kapak
  • YayıneviÖtüken Neşriyat / 2023

Yazarın Diğer Kitapları

  1. Cumhuriyet ve Kadın ~ Beral AlacıCumhuriyet ve Kadın

    Cumhuriyet ve Kadın

    Beral Alacı

    Cumhuriyet dönemi, Tanzimat ve II. Meşrutiyet döneminde başlayan modernleşme akımının ete kemiğe büründüğü bir devre tekabül eder. Bu inkılaplar çağının mühim başlıklarından biri de...

Bebhome Kahve

Aynı Kategoriden

Haftanın Yayınevi
Yazarlardan Seçmeler
Editörün Seçimi
Kategorilerden Seçmeler

Yeni girilen kitapları kaçırmayın

Şimdi e-bültenimize abone olun.

    Oynat Durdur
    Vimeo Fragman Vimeo Durdur