Boylarının ölçüsüne bakmadan büyük hayaller kurup başaranların hikayesi kitap oldu. Hayalleri büyük ama imkanları küçüktü. Gözleri korkmadan, yorulmadan, yılmadan başardılar. Sonra da nasıl yaptıklarını İnsan İsterse’ye anlattılar.
Bozkırın kızı, büyük şehri nasıl yendi? Çerkeş’ten gelip büyük şehirde bankacı olan, bankadan emekli olduktan sonra 3 kişiyle kurduğu şirketi 3000 kişiye çıkaran Aynur Bektaş’ın hikâyesi…
Sürekli sinirlerinin sınırlarında yaşayan, fakir ama fikirli, aykırı ve anlaşılmaz bilge Nietzsche’nin azmin zaferi hikayesi ve başarıya dair sözleri.
Önce bin bir zorluğu yenip başarılı oldu, sonra doğduğu şehre 100 den fazla tesis kurup bağışladı: “Bolunun babası” İzzet Baysalın azimli hikayesi…
Köyde yaşarken oyuncaklarını elinden alındı, o da bir mucit icat etti. Zihni Sinir’in fikir babası İrfan Sayar’ın azmi nasıl zaferine ulaştı?
Öyle bir azimle yaşadı ki hayatı önce roman sonra film oldu: Chris Gardner’in hikayesi…
Bir gün birinden dayak yedi, dünyaya dövüş sanatını öğretti: Bruce Lee’nin hayatı ve başarı önerileri Türkçede ilk defa.
Ailesinde hiç sanatçı yoktu ama o 16 yaşında başrol oynadı. “Selena” Sinem Kobal’ın başarı sihri neydi?
Vasat bir öğrenciydi ama sonunda ödüllü bir bilim adamı oldu: “Uzay asansörü” projesini yürüten Serkan anılır hikayesini İnsan İsterse’ye anlattı.
Babası bisiklet tamircisiydi, o motosikletle dünya şampiyonu oldu: Kenan Sofuoğlu’nun azmi nasıl zaferine ulaştı?
“Yetersiz” diye okul takımından çıkarıldı, o da azmedip Çanakkale boğazını yüzerek geçip rekor kırdı: 11 yaşındaki Mert hikayesi.
Bir kuaförün kendini markalaştırma azmi nasıl zafere ulaşır? Mahmut Ebil hikayesini anlattı.
Babası hastalanınca 7. Sınıfta okuldan alındı. Kendisi çalışıp kız kardeşlerini okuttu. Sonra da dışarıdan liseyi bitirip, üniversite sınavında rekor kırdı. Ali yaşar’ın hikayesi.
DİZİ HAKKİNDA MÜMİN SEKMAN’IN SUNUŞU: HER ŞEY BİR İNSANLA BAŞLAR!
Hayatı “çaresizliklerle” dolu bir adamın öyküsüdür!
7 yakındayken babasını kaybetti ne yetim kaldı
8 yaşında okuldan alındı ve köyde yaşadı.
9 yaşında yüzü kanlar içinde kalacak şekilde, yeni okulundaki hocasından dayak yedi.
17 yaşında hayalindeki okulun istediği bölümü İçin gerekli not ortalamasını tutturamadı.
24 yaşında tutuklandı, günlerce sorguya çekildi ve 2 ay tek başına bir hücrede hapis yattı.
25 yaşında sürgüne gönderildi.
27 yaşında kendisinden bir yaş büyük meslektaşı kendisinin de üyesi bulduğu derneğin çalışmaları İte kahraman ilan edilirken, kendisi hiç önemsenmiyordu. Doğduğu şehrin merkezinde rakibi törenlerle karşılanırken, o kalabalık arasında yalnız başına olanları izliyordu.
30 yaşında kendisi başka şehirleri düşman elinden kurtarmaya çalışırken, doğduğu şehir düşmanların eline geçti.
30 yaşında amiri, onu kendisinden uzaklaştırmak için başka göreve atanmasını sağladı. Yeni görevinde fiilen işsiz bırakıldı. Aylarca boş kaldı.
37 yaşında böbrek hastalığından Viyana’da 2 ay hasta ve yalnız halde yattı.
37 yaşında komutan olarak yeni atandığı ordu, dağıtıldı.
38 yaşında Savunma Bakanı tarafından görevinden atıldı.
38 yaşında bir toplantıda giyebileceği bir tek sivil elbisesi bile yoktu ve başkasından bir redingot ödünç aldı. Ayrıca cebinde sadece 80 lirası vardı.
38 yaşında kendisi için tutuklama kararı çıkarıldı.
38 yasında en yakın beş arkadaşından üçü, onun Kongre temsil heyetine üye olmaması için oy kutlandı.
39 yaşında idam cezasına çarptırıldı. Sonra ne mi oldu?
42 yaşında Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı oldu!
Okuduğunuz öykü efsanevi lider Mustafa Kemal Atatürk’e aittir.
Şimdi düşünün, sizin başarılı olmanızı engelleyen ama Atatürk’ün karşısına çıkmamış bir engel var mı?
Başarınızın önündeki engel ne? Paranız mı yok? Atatürk’ün de yoktu! Sağlığınız mı bozuk? Atatürk’ün de bozuktu! Çevrenizde sizi çekemeyenler mi var? Atatürk’ün de vardı! Bazı yakın arkadaşlarınız sizi arkadan mı vurdu? Atatürk’ün de başına geldi! Aileniz çok zengin değil miydi? Ata-türk’ünki de değildi! Amirleriniz hakkınızı mı yiyor? Ata-türk’ünkini de yemişlerdi! Sizden daha beceriksiz ama hırslı insanlar, sizden daha hızlı yükselip size amirlik mi yapıyor? Atatürk’ün de başına gelmişti! Geçmişte bazı denemelerinizde başarısız mı oldunuz? Atatürk de olmuştu! Hakkınızda idam fermanı çıktığı için mi başarılı olamıyorsunuz? Atatürk’ün de başına gelmişti!
Kişisel sorunlar büyük başarıların ününde enge! değildir. Mustafa Kemal kişisel kurtuluş savaşı ile ülkeyi kurtarma savaşını birlikte götürebilmişti.
Bilinen bir deyişle ona “para yok” dediler, “bulunur” dedi, “düşman çok” dediler, “yenilir” dedi. Ve “sonunda tüm dedikleri oldu. Gençliğe hitabesinde niçin “vazifeye atılmak için içinde bulunduğun şartların imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin” dediğini sanırım daha iyi anladınız.
Atatürk başlangıçta tek kişiydi. Her şey bir insanla başladı. Her şey bir insanın beyninde başladı. Sonra diğer insanların katılımı ile büyüdü. Amaçlanan sonucun elde edilmesiyle de başarıya ulaşıldı.
Yüz binlerce Azmin zaferi öyküsü Çıkarmak istiyoruz her yaştan
İlk defa “Her Şey Seninle Baslar” bu kitabımda yazdığım bu öykü, Ata’nın basarı serüvenini ele alış biçimiyle o kadar çok beğenildi ki, “Çaresizsen Çare Sensin” sloganıyla İnternetten en çok iletilen yazı oldu.
Bu kitabı en uygun fiyata Amazon'dan satın alın
Diğerlerini GösterBurada yer almak ister misiniz?
Satın alma bağlantılarını web sitenize yönlendirin.
- Kategori(ler) Kişisel Gelişim
- Kitap Adıİnsan İsterse / Azmin Zaferi Öyküleri 3. Kitap
- Sayfa Sayısı160
- YazarMümin Sekman
- ISBN6051060316
- Boyutlar, Kapak13,5x19,5 cm, Karton Kapak
- YayıneviAlfa Yayınları / 2008