İlk Tıp Bu Değil kitabı Türkiye’de sağlığa ve tıbba bakış açısını değiştirdi. Elinizdeki ikinci kitaptan sonra da artık hiç kimse insan için, toplum sağlığı için apaçık zararlı anlayışlarını, politikalarını eskisi gibi rahat savunamayacak. Çok önemli bir konu diyoruz; konu insan hayatıdır, ötesi var mı? Bu kitaba kimse ilgisiz kalamadı, kalamayacak. İnsana hizmet mi, toplum yararı mı diyorlar; aynı zamanda her kanattan tüm görüşler için bir samimiyet testi Tıp Bu Değil çalışması…
***
İÇİNDEKİLER
Editörden / İlknur Arslanoğlu…1
BOLÜM 1- TIBBİN FELSEFESİ, SİYASETİ
Permakültür ve Sağlık / Akif Akalın…9
Tıp Bu Değil Neden Okunmalı / Peri Arbak…21
David Beran / Diyabetin “Niçin”lerini 5orgulamak: Sağlık Sistemlerinin Rolü…34
Kolesterolden Kapitalizme / Mevlüt Durmuş…42
Tavuklar Neden Depresyondalar? / Mutluhan İzmir…54
Tıp ve Felsefeleşme / Yaman Örs…65
Kişisel Tıp / Yağız Üresin…84
BOLÜM 2- TİP ÖĞRETİMİ ve EĞİTİMİ
Tıp Fakültelerinden Sesler Geliyor… / Çağdaş Derdiyok, Başar Can Turgut, Hüseyin Karakaya…101
Tıp Eğitimi Değişmeli mi? / Serdar Gürel…114
Hayallerim ve Gerçekler / Ersin ûztürk…129
Tıp Öğrencisi Kimdir, Kime Dönüşür? / Merve Sivil…132
Tıp Öğrencisi Tıp Fakültesinde Ne yapar? / Ceren Soğukpınar…141
BÖLÜM 3 – SAĞLIK EMEKÇİLERİ ve TİP
Hayat, Sağlık, Hekimlik Bu Değil / Osman Gürsel Erkılınç…149
Bu Meslek Sevmeden Yapılmaz / Çiğdem Gül….168
Sağlık Çalışanları Gözünden Sağlığa Bakış / Dinçer Korkmaz…171
Yaralayan Modem Tıp / Fatma Türkan…187
BÖLÜM 4 – TIPTA TEMEL SORUNLAR
Doktor Kadar İnsan da Olabilmek / Hazar Ansoy…193
Medikal Usulsüzlük ve Yolsuzluk i Hüseyin Çoban…199
Andromeda Tıbbının Temel ilkeleri / Taylan Kara…223
Meslek Sosyolojisi ve Sağlıkta Dönüşüm Programının Hekimlik Mesleğine Yansımaları / Nurullah Kurutkan…228
Türkiye’de Eğitim ve Tıp / Nihat Küçûkarslan…243
Sağlıkta Dönüşüm Programının Yarattığı Talep Patlaması / AH Rıza Üçer…257
Cağımızın Vebası Modem Tıp / Uğur Yılmaz…280
BÖLÜM 5 – FARKLI KONULAR ÜSTÜNE
Sanatta Hekimlik ve Etik / Pınar Aydın…289
Tütün Kontrolü / Osman Elbek…298
Brecht’in Bir Oyununda Fuhuş “Sektörü” ve Kapitalizmde Sağlık / Cansu Fırıncı…319
Küba’nın Üstün sağlık Sistemi / Gülümser Heper…327
Zehirleniyoruz!/Ahmet Özdoğan…360
Sağlık Hakkı ve Sendikal Günahlar / Atilla Özsever…365
“Tıp Bu Degil”se Çözüm Ne? / Kaan Arslanoğlu …381
BÖLÜM 6-BİR MEKTUP
Aydemir Yalman…395
BÖLÜM 7-BİR ÖYKÜ
Kalk Ali / Nihat Genç…403
Editörden
İlknur Arslanoğlu
“Tıp Bu Değil” adlı birinci kitabımızın yayımlanmasının üzerinden altı ay geçti. Bu geçen altı ayda ve sonrasında çıkışımızın etkisiyle neler degişti/degişecek zaman gösterir, ama en azından paradigma değişimi beklemek akılcı bir öngörü olur. Kitaba beklediğimizden bile fazla ilgi gördüğümüzü düşünüyoruz. Üstelik olumsuz tepkilerden korkarken meslektaşlarımız ummadığımız ölçüde destek verdi. Medyada ve düzenlenen salon toplantılarında okurlarımızla buluşabildik. Bunların kısa bir dökümünü az ileride görebilirsiniz.
Sağlık sistemine bakışta paradigma değişimi… Kişisel ilişkilerimizde veya yayın organları aracılığıyla kamuoyu önündeki paylaşımlarımızda şuna benzer görüşler iletiliyor: “Herkes bir şeylerin yolunda gitmediğinde hemfikir, ama siz konuya daha öncekilere göre farklı bir açıdan yaklaştınız,”; “Gidişin gidiş olmadığını birçok kişi gördüğü halde siz ‘kral çıplak!’ dediniz.” Bu arada tıbbı oturduğu yanlış kalıpların dışına çıkarmaya çalışan başka olumlu girişimler de var. İstanbul Tıp Fakültesi’nde yürüyen Toplumcu Tıp Seminerleri ve Türkiye’de ilk kez eğitim programına konan Toplumcu Tıp Dersi. Emeği geçenlerin başında ise Prof. Dr. Zeynep Solakoğlu, Dr. Akif Akalın ve Dr. Ozan Toraman geliyor. O kapsamda 2012 Ekim ayında yapılan seminerlerden birinin konusu “Tıp Bu Değirdi.
Bize eleştiri ve katkılarını ileten birçok okurumuzda, hiç değilse daha sonraki kitaplarımızda daha açık çözüm önerileri sunmamız yönünde beklentiler vardı. Ancak şimdiki kitapta da bu dilek kısmen karşılık bulmuş olacak. Bunun birçok nedeni bulunuyor. Öncelikle devam kitabımızda konunun açılımını sürdürmek istedik ve çok sayıda yeni yazara yer verdik. Tabii ki onlar da önce mevcut durumun çözümlemesini yapmayı yeğlediler. Diğer bir neden de sağlık konusunun insan kültüründeki en kapsamlı, ağırlıklı ve çok bileşenli olgulardan biri olmasından ötürü nesnel koşullar içinde gelişen bir sürece müdahale etmenin, bileşenlerini çözümlemeden madde madde öneriler sunmanın zorluğudur. Bence önemli bir başkası da öneri getirirken olguyu neresinden tutacağına karar vermenin zorluğudur. Yani radikal-devrimci bir bakış açısıyla temelden bir sistem değişikliği mi, revizyonist veya iyileştirmeci bir yaklaşımla elimizdekilerle neler yapılabileceği mi? Konu acil, hem hizmet alan hem hizmet veren hayati tehdit altında! O halde derhal sorunun bir ucundan tutmak gerek.
ilk kitabımızda, dördüncü baskısında sayılan artan destek imzacısı meslektaşlarımızın adlarına da yer vermiştik. Yazarlarımız dışındakileri yeniden saymakta yarar görüyorum. Dr. Akif Akalın, Dr. Alp Özkan, Dr. Bülent Akman, Dr. Ercan Duman, Dr. Erdoğan Özden, Dr. Hasan Basri Aksoy, Dr. Mehmet Altınok, Dr. Murat Döşoğlu, Dr. Nihat Beşikçi, Dr. Nurşin Kaynarca Külcü, Dr. Osman Gürsel Erkılınç, Dr. Orhan Aybers, Dr. Selçuk Koçlar, Dr. Taylan Kara. Onlara en son Dr. Salih Küçükoğlu katıldı. Bunlardan bazıları bu kitapta yazarımız oldu. Sözel ve yazılı destek bildiren dostlarımızın sayısı daha da çoğaldı ama şimdilik bunu kitapta imzacılar bölümü olarak değerlendirmedik.
Önceki yazarlarımızdan Prof. Dr. Ahmet Aydın, Dr. Yavuz Dizdar, Doç. Dr. Bülent Kara’nın bu kitapta makaleleri yer almıyor. Fakat destekleri elbette artarak devam etmekte. Yine değerli yazar Mustafa Sönmez’den de bu kitap için makale almadık. Sönmez, Cumhuriyet’te güzel bir yazıyla ilk kitabımızı duyurmuştu. Keza Dr. Tolga Binbay’ın da bu kitapta yazısı yok. Eski yazarlarımıza bir kez daha teşekkür ediyorum. Daha önceki on üç yazarımızdan sekizinin ikinci kitapta da yazıları bulunmakta.
Bu kitap yedi bölüme ayrılıyor. Tıbbın Felsefesi ve Siyaseti, Tıp Öğretimi ve Eğitimi, Sağlık Emekçileri ve Tıp, Tıpta Temel Sorunlar, Farklı Konular Üstüne, Bir Mektup, Bir Öykü. Otuz dört yazarımız Yaman Örs gibi usta felsefecilerden genç hemşire ve tıp öğrencilerine varan geniş bir yelpazeyi temsil ediyor.
Bir Yazanınız Sürgün Edildi Kafamızda “Tıp Bu Değil” itirazının yükselmesine geçtiğimiz yıllardaki sağlam makaleleriyle neden olanlardan biri de önceki kitabımızın yazarlarından Uğur Yılmaz’dı! Bu kitapta da bir makalesi bulunmakta.
Dr. Uğur Yılmaz kitabımızla ilgili olarak 26.7.2012 tarihinde TGRT’de yayımlanan Gündem adlı programa telefon bağlantısıyla katılmış, birkaç dakika sûreyle görüşlerini açıklamıştı. Aynı programda stüdyo konuğu olarak üç yazarımız daha vardı. Uğur Yılmaz bu konuşması nedeniyle kovuşturmaya uğradı ve kınama cezası aldı. Yaptığı itiraz üzerine ceza kaldırıldı. Fakat aynı süreç içinde Uğur Yılmaz Antalya ilindeki geniş çaplı, büyük bir medikal yolsuzluk olayının üstüne gitti ve elindeki belgelerle birlikte savcılığa suç duyurusunda bulundu. Sonrasında kınama cezasının kaldırılmasının kısa bir süre ardından Eskişehir’e kendi isteği olmaksızın tayini çıkarıldı. Arkadaşımız bu konuyla ilgili olarak da hukuki süreç başlattı.
işin aslı bu çalışmaya girerken böylesi baskı ve saldırılan beklemiyor değildik. Bereket ki ufak tefek veya gizli kötülemeler, taş koymalar dışında kayda değer ilk mağduriyeti bu şekilde yaşadık. Kitabımızın yazarlarından biri olması ve bu nedenle de baskıya maruz kalması nedeniyle vicdani sorumluluk duyarak konuyu SGK’nın üst düzey bir yetkilisiyle görüştüm. Soruna olumlu yaklaşan bu yetkili problemle ilgileneceğini belirtti. Ayrıca aynı konu bir soru önergesiyle TBMM gündemine taşındı. Yapılan haksızlığın giderilmesi için takipti olacağız.
“Tıp Bu Değil” Basında Büyük İlgi Uyandırdı Kitabımıza ilk destek değerli büyüğümüz Prof. Dr. Ahmet Rasim Kûçükusta’dan kendi web sayfasında geldi. Dr. Erdal Atabek, hekim örgütlülüğümüzün ve ülke aydınlarının saygın bir duayeni olarak Cumhuriyet’e yazdığı makaleyle önemli katkı sağladı. Bunu peşi sıra Aysel Sağır’ın Aydınlık’taki söyleşisi, Haber 7 internet sitesinin geniş ve ayrıntılı haberi takip etti. Önceki kitabımızın yazarlarından Mustafa Sönmez yine Cumhuriyet’teki makalesiyle çalışmayı duyurdu. Aslı Tohumcu Radikal’de sevimli bir yazıyla başka bir açılım sağladı. Can Ertan dostumuz Bursa Haber’de sundu. Prof. Dr. Kor Yereli, Medimagazin’deki makalesiyle desteğini bildirdi. Melih Aşık, her zamanki gibi Milliyet’te bize ilgisini esirgemedi. Alev işler. Burası Düzce Gazetesi’nde hoş bir makale kaleme aldı. Müjgan Halis, Sabah’ta ilgi çekici bir haber yaptı. Dr. Ceyhun Balcı’nm Cumhuriyet Bilim-Teknoloji ekindeki yazısı yine önemli bir destekti. Kürşad Oğuz, aynı adlı televizyon kanalında program yapmakla kalmadı Haber-Türk gazetesinde de bir yazı yazdı. Zafer Köse, mutluhaberler.com’da, önceki yazarlarımızdan Yavuz Dizdar, Dünya Gazetesi’nde birer makale yayımladılar. Sosyalist solun önemli isimlerinden Haluk Yurtsever’in Kitap Postası’ndaki geniş yazısı bizim için cidden anlamlıydı. Ali Şimşek Birgün Kitap’ta kitabımızın tanıtımına yer verdi. Düz- ce’deki toplumsal hareketin bir tanesi Sevgili Ulviye Dikmen Burası Düzce’deki makalesiyle gerçek bilime, bilimselliğe vurgu yaparak bizleri onurlandırdı. Eser Demirkan’ın, Cumhuriyet adlı İsviçre’den genç bir akademisyene aitti. Kaderin cilvesi “tıp bu değil” izlegi beni burada da yakalamıştı. Özetle “Diyabet için sağlık sistemini yeniden mi tanımlamalıyız?” başlıklı konuşmayı büyük ilgiyle izledim ve bitince kendisine yazarlık önerdim. Bu kitapta bizim için yazdığı makalesine İngilizce ve Türkçe olarak yer verdik. Yani artık mızrak çuvala sığmıyor ve dünya da “tıp bu değil” diyor.
Çözüm önerilerim
Kitabımızın hacmi önleyemediğimiz ölçüde fazla büyüdüğü için ben bir bölüm kapamadım, o yüzden kendi çözüm yaklaşımlarımdan üç küçük paylaşım yapmak istiyorum. Biri, sağlık hizmetinin temel örgütlenişiyle ilgili. Bir yandan diyoruz ki, tıp mühendisleşiyor, insan sıcaklığını yitiriyor, uzmanlaştıkça fazla merkezileşerek insanlardan hem fiziksel (büyük merkezlere uzaklık-ulaşım) hem manevi (hastayı iyileştirmekten çok akademik veya parasal koleksiyonerlik) anlamda uzaklaşıyor. Ama diğer yandan da genetik ve teknolojik gelişmelerden mahrum kalmaması gereken bir kronik hasta kesimi var. Yerel hekimler (aile hekimi vb.) hastaya daha yakınlar, onu insani açıdan ele alma şansına daha çok sahipler, ama ileri tanı ve tedavi olanakları kısıtlı, ileri uzmanlaşmış hekimler ise çok sayıda başvurana hizmet verdiğinde “insani temas’a daha az olanak yaratabiliyor, daha kestirme, hızlı ve teknolojik yaklaşımda bulunabiliyor. Bunun aşılabilmesi için iki düzeyin çok uygun bir eğitim ve örgütlenmeyle birleştirilmesi gerekli. İki düzey arasında iyi bir danışma sistemi kurulmalı, randevularla, mesafelerle, teknik terimlerle hasla değil birinci basamak hekimi uğraşmalı.
Benim paylaşmak istediğim başka bir öneri ise hekim-hasta ilişkileriyle ilgili. Tıp fakültesi ve uzmanlık öğrencilerine mutlaka davranış ve iletişim eğitimi verilmeli. Hekim buyurgan rolünü terk etmeli.
Üçüncüsü koruyucu hekimlikle ilgili. Akut hastalıklarda tetkik ve tedavinin endikasyon (yani doktorun gerek görmesi) eşiği çok çok yukarılara çekilmeli (yani şart değilse yapılmamalı), bunun yerine bedenin kendini iyileştirme gücü desteklenmeli. Kronik hastalıkların ise neden arttığının örtbas edilmesinden vazgeçilerek çevre, toplumsal yaşam, işyeri koşulları yepyeni bir bakış açısıyla ele alınmalı.
Sağlık sistemi eleştirisinden beklenen bir şey de iktidar ve muhalefetin icraatının nasıl görüldüğüdür. Her ikisinde de ‘şecaat arz ederken’ bile kötüye gidişin vagonlarından imlemeden icraat, eleştiri veya çözüm üretilmeye çalışıldığını özetle söyleyebiliriz. Karşılıklı kavga havasında gözüken etkin taraflar aslında aynı küresel “modem” tıp sistemini “doğru” kabul eden taraflar. Sonuçta, biraz ayrıntılandırırsak, hem siyasi muhalefetin (CHP, MHP, BDP, sol partiler) hem mesleki muhalefetin (Tabipler Birliği, SES) Kamu Hastane Birlikleri, performans sistemi, katkı paylan, güvencesiz istihdam, özel hasıaneciligin artması gibi konularda eleştirilerinde haklı olduğunu; ancak tam gün, aile hekimliği, sezaryenlerin ve gereksiz ilaç tüketiminin aşağı çekilmeye çalışılması gibi konularda yapıcı eleştiri yerine cepheden karşı çıkmalarının faydacı veya yanlışa hizmet eden bir yaklaşım gibi göründüğünü söyleyebiliriz. Sağlık Bakanlığı’nın bazı noktalarda, örneğin otomasyonla usulsüzlüklere karşı, bazı kampanyalarla (sigaraya, obeziteye) karşı olumlu adımlar attığını; bazı yeniden yapılanmaların (hastanelerin tıpdışı disiplinler tarafından denetlenmesi, gereksiz tetkiklere karşı caydıncı önlemler, hekimlerin değil kurumların performansının denetlenmesi…) daha çok dünya ölçeğindeki sağlık sisteminin tasarrufu olduğunu, buna ayak uyduran Sağlık Bakanlığı’nın aslında ödevini iyi yaptığını, bu gidişin aşın tıp uygulamalanna meydan veren kısmının sermaye çevrelerine hizmet ettiğini, ama bazı denetim ve revizyonların hem kapitalist hem antikapitalist çevrelerce istenen uygulamalar…
Bu kitabı en uygun fiyata Amazon'dan satın alın
Diğerlerini GösterBurada yer almak ister misiniz?
Satın alma bağlantılarını web sitenize yönlendirin.
- Kategori(ler) Sağlık Sağlıklı Yaşam Tıp Toplum Sağlığı
- Kitap AdıTıp Bu Değil 2
- Sayfa Sayısı432
- Yazarİlknur Arslanoğlu
- ISBN9786053752646
- Boyutlar, Kapak14 x 21 cm , Karton Kapak
- Yayıneviİthaki Yayınları / 2013