“Size bir şey söyleyeyim mi? Şu rezil, adamsız İstanbul’da biz kıymete binmişliğin şımarıklığını yaşıyoruz. Kadın dilinden anlamayan erkekler ve hayal kırıklığından delirmiş, çıldırmış kadınlarla… Hem de hiçbir rekabet yaşamaya gerek kalmadan… Kadınlar kapıya dayanıyorlar. O derece yani… Ben de bundan bıktım aslında. Fast food ilişkiler beni zannettiğiniz kadar doyurmuyor. Doyurmadı da… Hatta her seferinde arızalı kadınlarla uğraşmak zorunda kaldım.” Evli bir erkek olan Mesut’un kaleminden…
Cinsel hayatı sönük, orgazm olmayı tam olarak keşfedememiş, sıradan ama toplumun gözünde “harika” bir evlilik yapmış İpek…
Adeta erkeklerin seks kölesi haline gelmiş, ama onlardan aradığı sevgiyi ve yakınlığı asla bulamamış, yetenekli, güzel, ama yapayalnız bir kadın, Arzu…
Kızlık zarını her ne pahasına olursa olsun korumak isteyen, ailesinden ağır baskılar görerek büyütülmüş, ama modern çağın serbest düzeninde, sevdiği adamla yakınlaşma dürtüleri içinde kıvranan, aşkı bulamamış Nihan…
3 ayrı kadının cinselliğe bakış açılarının, hayatlarını nasıl etkilediğinin incelendiği bu kitapta, karakterlerin sadece yatak odası öykülerini bulacaksınız. Buna şaşırmayın, çünkü cinsellik, her ilişkinin ve aşkın temel taşıdır. Bir ilişkinin iyi gidip gitmediğini yatak odanızda yaşananlara bakarak değerlendirebilirsiniz.
Cinsel hayatımıza farklı bir bakış açısı getirerek, heyecanı, arzuyu, aşkı yeniden alevlendirmek, ilişkilerimizi istediğimiz kıvama getirebilmek mümkün.
Bu kitapta anlatılan tüm karakterler, gerçektir. Sadece onları korumak amaçlı, isimleri, meslekleri değiştirilmiştir. Ama her 3 hayat da aradığı mutlu sona ulaştı.
Bu sıra dışı öğretiye hazır mısınız?
***
İÇİNDEKİLER
ÖNSÖZ…11
SEVİŞMENİN ŞEHVETE YENİK DÜŞMESİ…15
CİNSELLİK PİRAMİDİ…21
ŞEHVET PRENSESİ ARZU…27
BEKÂRET ABİDESİ NİHAN…33
EVLİLİĞİN GİRDABINDA: İPEK…37
CİNSEL ARZUNUN KAYBOLDUĞU EVLİLİKLER…41
ARZU
En yakın arkadaşım, erkeğimi paylaşır mısın?…45
İPEK
Evlilikteki gizli boşluklar, tehlikeli ilişkilere dönüşür…51
ERİL VE DİŞİ ÖZELLİKLER…57
NİHAN
Yatağa girerim ama kızlık zarım bozulmasın!…63
EN ÜNLÜ TÜRK YATAK ODASI İNANCI…69
Erkekler kızları evlenmeden önce yatağa götürürse, kullandıktan sonra kirli bir mendil gibi atar. öyleyse göster ama verme…69
ARZU
Sıra dışı teklif…73
İPEK
Evli bir kadın duygusal ve cinsel boşluğa düşerse…77
NİHAN
Acaba hâlâ bakire miyim?…85
ARZU
İki kadın bir erkek…95
İPEK
Kadın olmak istiyorum…103
ARZU
Sence ben lezbiyen miyim!…115
İPEK
Ben de bir kadınım. Gör beni…119
KADINI DOĞRU OKUYAN ERKEK…125
NİHAN
Erkeklere güven olmaz, istediğini aldığında uzaklaşır…127
ARZU
Çıkışkapısı aralanıyor…133
NİHAN
Alnımdaki kara lekeyi aklamalıyım…139
İPEK
İyi bir evlilik ne demektir?…141
KADININ 7 FARKLI ALT KİMLİĞİ…153
NİHAN
Şok…155
ERİL ANNELERİN DİŞİ OĞULLARI…159
ARZU
Topraklama: Bağ kurmak acı vericidir…163
NİHAN
Artık benden kurtuluşun yok!…175
KADININ BİRİNCİ ALT KİMLİĞİ:
BAKİRE…185
İPEK
Her kadının içinde bir orospu yatar…189
KADININ İKİNCİ ALT KİMLİĞİ:
OROSPU….199
ARZU
Kızım nası! olsa yatağa gireceğiz, bu işi neden uzatalım!…203
KADININ ÜÇÜNCÜ ALT KİMLİĞİ:
ÖZGÜR KADIN…215
NİHAN
Ona, beni hemen yatağa atmaya çalışmadığı için güvenmiştim…217
KADININ DÖRDÜNCÜ ALT KİMLİĞİ:
CADI…225
İPEK
Yok sayılmaya tahammül edemiyorum…227
KADININ BEŞİNCİ ALT KİMLİĞİ:
LOLİTA…233
İPEK
Kocamın uzaklaşmasını istemiyorum…235
KADININ ALTINCI ALT KİMLİĞİ:
ANNE…237
İPEK
Cesur mail…241
ARZU
Hadi hazırlan, seni birisiyle tanıştırıyoruz…245
KADININ YEDİNCİ ALT KİMLİĞİ:
BİLGE KADIN…247
İPEK
Büyük Yüzleşme…249
MATRUŞKA BEBEK
Erkeğin kalbini penisine bağlamak…261
ARZU
Piknik…267
ERKEĞİN EN DERİN ARZUSU ÖZGÜRCE HAYATI KEŞFETMEKTİR…275
İPEK
Evliliği kurtarmak…279
CİNSEL ENERJİNİN YAŞAMIMIZA MUCİZELER GETİRMESİ KUNDALİNİ…289
NİHAN…293
ARZU
“Ah, yandım, mahvoldum ben!”…303
İPEK
Büyük yüzleşmede artçı depremler…307
GÖNÜL GÖZÜNÜ AÇMAK…315
ARZU
Karanlık yokluyor…319
MESUT VE DANIŞMAN…323
BOŞALMADAN ORGAZM…333
ERKEĞİ BOŞALMAYA GÖTÜRDÜĞÜNDE, KAZANAN KADIN OLACAKTIR…336
ARZU
Korkularla yüzleşmek…339
İPEK VE MESUT TANTRA EĞİTİMİNDE…341
ERKEĞİ SEVMEK…351
NİHAN
İlahi Adalet…355
ARZU
Şefkat istiyorum…359
NİHAN
Gerçek bir birleşme…367
ARZU
Karanlığın sınavı…375
İPEK
G noktasıyla orgazm…383
ARZU
Hizmetçi fantezisi…389
KADINI SEVMEK…393
NİHAN
Enerjiyi geri almak… Son…397
ARZU
Mutlu son…401
İPEK
Mutlu son…405
SON SÖZ…409
REFERANS KİTAPLAR…413
***
ÖNSÖZ
Eğer sevişmenin okulu olsaydı, acaba bugün dünya bambaşka bir yerde olabilir miydi?
Bu soruyu, bu kitabı yazmaya hazırlanırken sorduğum pek çok erkek, bıyık altından gülümseyerek, bana sanki dünyanın en saçma sorusunu sormuşum gibi acıyan gözlerle baktı.
“Öyle şey mi olurmuş? Sevişmek içten gelir, öğrenilmez, yaşanır.”
Bakış açımız cinselliği sadece bedensel bir eylem olarak görmekse, evet öğrenmek sadece deneyimle olur. Geçenlerde 28 yaşında bir erkekle sohbet ederken anlattıkları dikkatimi çekti.
“Seda Hanım, biz 17-18 yaşlarındayken, sevdiğimi’ kızla yan yana olduğumuzda aramızdan trenler geçebilirdi. Etraftan onu görmesinler, annesi babası kızmasın diye endişelenirdik. Kızın elini tuttuğumda avucumun içi terlerdi. 90’ların sonlarında doğanlar, şimdi çok daha cesurlar. Kızların hiç korkusu olmadığı gibi, tam tecrübeli bir kadın gibi davranıyorlar. Hepsi küçük yaşlardan itibaren son derece deneyimli hale gelmişler.”
Yasaklarla bastırılmış bir toplum, hiç duygusal bir eğitimden geçmeden elektronik çağa adım atarsa, bunlar yaşanacaktır elbette. Artık ebeveynler de çocuklarını korkutarak engelleyemiyorlar. Çünkü çocuk, dış dünyada bir şey yaşamak isterse, bunu elektronik ortam sayesinde çok rahat ve gizlice başarabiliyor.
Tamamen özgür bırakmak da en az korkutup baskılamak kadar tehlikelidir.
Yani çözüm istiyorsak daha fazla yasaklayarak değil bu işin doğrusunu öğreterek bir yerlere varabiliriz. Belki de kontrollü bir şekilde deneyim kazanmalarını sağlamalıyız.
Aslında hepimiz, 17-25 yaş aralığında bedensel seviyede cinselliği tatmalı, sadece fiziksel arzulara kapılmanın, dış görünüşe göre partner seçmenin, sadece para ve seks gücüyle elde edebileceklerimizin sonuçlarını görüp öğrenmeliydik belki de…
25-30 yaş aralığında, duygularımızın farkına varıp, sadece fiziksel değil, duygusal olarak da birbirimizi doyurmanın önemini kavramalıydık. Evlilikler belki de ancak bu seviyeden sonra başlamalıydı. Bazı bedensel korkularımızı yenmiş, para ile kavgamızı bitirmiş, çeşitliliği, kısa vadeli birliktelikleri, şehveti bir kenara bırakabilecek kadar doygun olmalıydık.
30-40 yaş aralığında artık seçtiğimiz eş ile ruhsal ve zihinsel boyutta da birbirimize açılabilmek, çırılçıplak kalabilmek, birbirimize olan önyargılarımızı yenmek, yakınlaşmak, daha derin ve daha güzel sevişmeler yaşayabilmeyi öğrenmeliydik.
40’tan sonra ise, bilgelik çağına adım atabilmeliydik. O yüreği içimizde bulabilmek, tek bir kadına ya da erkeğe emek harcayabilmek ve en önemlisi şehvetin boyalı dünyasını İlahi Sevgi’ye dönüştürebilmek için çalışmalıydık. Gönül gözümüzü açmalı, ruhsal tekâmülümüzü doğru kişide bulmalıydık.
Oysa biz, cinsel kimliğimizi ve dürtülerimizi bastırarak, yasaklar ve günahlar içinde büyütüldük. Ne 17-25 yaş aralığında tecrübemiz oldu, ne de duyguların, ruhsal yakınlaşmaların cinsel hayatımızdaki büyüsünü keşfedebildik.
Bu yüzden bugün ortalıkta, 40’ından sonra 20 yaşındaymışçasına özgür davranmak isteyen pek çok insan da var. Hâlâ sadece boşalmak peşinde olan, derinlik aramayı bilmeyen, buna üşenen erkekler ortalıkta kol geziyorlar. Kadınlarsa cinsel kimliklerini yeni yeni keşfediyorlar. Erkekler de korkuyorlar.
Cinsel özgürlüğünü eline alabilmiş olanlar ise bunu nasıl doğru şekilde kullanabileceğini bilmiyor.
Gerçek mutluluk ve hazzı yakalamanın anahtarı, şehveti gerçek sevgiye dönüştürebilmekte yatar.
Erkeğin penisiyle ve fiziksel görünüme göre hareket etme dürtüsünün, kadının ise duygularının, ihtiyaçlarının ve boşluklarının üzerinde hâkimiyet kurması gerekir.
Ve sonuçta, sadece bedenler değil, duygular, zihinler ve ruhlar da birleşmeye başlar.
Bu, hazların en büyüğüdür.
Evet, sevişmenin bir okulu olmalı.
En azından, şehvetle yola çıkıldığında yaşanan her şeyin çok daha üzerinde, alelade bir boşalmanın getirdiklerinden çok daha yüksek hazların, orgazmların olduğunu öğretmek gerekir.
5-10 saniyelik hazların yerine, saatlerce uçabileceğimizi bilmek… Yaşlanmak yerine bedenimizin gençleşmesini sağlayabileceğimizi, hatta bolluk ve bereketimizin, iş başarımızı bile etkileyebileceğini hatırlamak gerekir.
Ki, artık cinsel enerjimizden korkmaya bir son verelim.
Korku ve yargılar bizi bu dünyaya hapseder.
Oysa şehveti İlahi bir Sevgi’ye dönüştürerek, cennetin kapısını aralayabiliriz.
Sevgilerimle…
Bu kitabı en uygun fiyata Amazon'dan satın alın
Diğerlerini GösterBurada yer almak ister misiniz?
Satın alma bağlantılarını web sitenize yönlendirin.
- Kategori(ler) +18 Kitaplar Cinsellik İnceleme/Araştırma İnsan ve Toplum Kadın - Erkek İlişkileri
- Kitap AdıHaz
- Sayfa Sayısı416
- YazarSeda Diker
- ISBN9786054994007
- Boyutlar, Kapak14 x 21 cm , Karton Kapak
- YayıneviDestek Yayınları / 2013-12
Yazarın Diğer Kitapları
Aynı Kategoriden
- Başın Öne Eğilmesin; Sabahattin Ali´nin Romanı ~ Hıfzı Topuz
Başın Öne Eğilmesin; Sabahattin Ali´nin Romanı
Hıfzı Topuz
Asla başı öne eğilmedi Sabahattin Ali’nin. Düşüncelerini yapıtlarında ve gazete yazılarında yılmadan savundu… 41 yıllık kısa yaşamı boyunca Türk edebiyatının dünya dillerine çevrilen seçkin...
- Arzu ve Varlık – Dağlarca’ya Bakışlar ~ Ahmet Soysal
Arzu ve Varlık – Dağlarca’ya Bakışlar
Ahmet Soysal
Bu yıl 85. yaşını kutladığımız Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın uçsuz bucaksız yapıtı, niceliği ve niteliği oranınca eleştirilmemiş, yorumlanmamıştır bugüne dek. Ahmet Soysal’ın Arzu ve Varlık...
- Bilge Kağan Yazıtı ~ Ali Akar
Bilge Kağan Yazıtı
Ali Akar
Bilge Kağan Yazıtı, Kül Tigin Yazıtı ile birlikte Moğolistan’ın başkenti Ulan Bator’un 300 km batısındaki Arhangay eyaleti sınırları içinde yer alır. Yazıt, bu eyalete...