Birazoku.com sitesinde de kitapların ilk sayfalarından biraz okuyabilir, satın almadan önce fikir sahibi olabilirsiniz. Devamı »

Yazar ya da yayınevi iseniz kitaplarınızı ücretsiz yükleyin!

Kur’an’da İnsanlık Onuru
Kur’an’da İnsanlık Onuru

Kur’an’da İnsanlık Onuru

Musa Bilgiz

Kur’an’ın temel işlevi, insanlar arasındaki ilişkileri, adalet, merhamet, sevgi ve saygı gibi ahlaki ve insani esaslar üzerinde yüceltmek, yaşanılan hayatta zulüm ve hukuksuzluktan eser…

Kur’an’ın temel işlevi, insanlar arasındaki ilişkileri, adalet, merhamet, sevgi ve saygı gibi ahlaki ve insani esaslar üzerinde yüceltmek, yaşanılan hayatta zulüm ve hukuksuzluktan eser bırakmamaktır. Çünkü Allah, her varlığı kendi yaratılışındaki amaç ve hikmete uygun niteliklerle donatmış, onları daima iyiye ve güzele doğru yönlendirerek, her şeye hedefini ve yolunu göstermiştir. Bu manada Kur’an, insan onurunu, yaşama hakkını ve özel hayatın dokunulmazlığı da dahil olmak üzere bütün beşerî ilişkileri en ince ayrıntılara varıncaya kadar koruyan “en güzel söz, en güzel ilkeler” kitabıdır.

İÇİNDEKİLER

ÖN SÖZ
GİRİŞ
1. İnsan Onuru Kavramı
2. Onurla İlgili Kavramlar

BİRİNCİ BÖLÜM
Kur’ân’da İnsan ve Değeri
1. İnsanın Anlam ve Mahiyeti
2. İnsanın Yaratılış Aşamaları
3. İnsanın Yaratılış Güzelliği ve Değeri
4. İnsana İlim Verilmesi
5. Meleklerin Âdem’e Secde Etmesi
6. İnsanın Anlama, Anlatma ve Üretme Yeteneği
7. Varlıkların İnsanın Hizmetine Sunulması
8. İnsanın Sorumluluk Alanı: Kulluk/Emanet

İKİNCİ BÖLÜM
Kur’ân’da İnsanlık Onuru
1. İslam Öncesinde İnsan Hak ve Onuru
2. Tarihte Kadın
I. Kur’ân’da İnsan Hak ve Onuru
II. Hak ve Onuru Korunması Gerekenler
1. Aile Fertleri
2. Kadınlar
3. Anne-Baba
4. Çocuklar
5. Akrabalar
6. Komşular
7. Yetimler
8. Esirler
9. Köleler
10. Gayrimüslimler

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Onuru Korumaya Yönelik Bazı Temel İlkeler
1. İnsanlığın Evrensel Kardeşliği
2. Irkçılık Fitnesi
3. İnsan Öldürme ya da İnsanlığı Öldürme
a. İntihar
b. Kürtaj
c. İşkence
4. Kutsal Değerlere Saygı
5. Din ve Vicdan Özgürlüğü
6. Özel Hayatın Gizliliği
a. Irz ve Namusu Koruma
b. İnsanlarla Alay Etme
c. Kötü Zan, Tecessüs ve Ğıybet
d. Konut Dokunulmazlığı
e. Yatak ve Soyunma Odasına İzinsiz Girme
7. İnsanları Küçük Görme
8. Zulüm
9. İyiliği Yayma ve Kötülüklere Engel Olma
10. Toplumsal Birlik ve Dayanışma
11. Örnek ve Adaletli Bir Toplum Oluşturma
12. Onuru Yücelten Hususlar
a. İman
b. Salih Amel
c. Güzel Ahlak
d. Ahiret Endişesi

DEĞERLENDİRME VE SONUÇ
KAYNAKÇA
“Hayatta her şey olabilirsin;
fakat önemli olan hayatın içinde “insan” olabilmektir.”
(Şemsi Tebrizi)

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla

ÖN SÖZ
Kur’an, fert ve toplumu dünya ve ahirette mutluluğa ulaş-tırmak için sadece emirler ve yasaklar koymaz, o insanı “in-sanlaştırmanın” yollarını da öğretir. İnsanın diğer hayvanlardan farkı, temelde kendi varlığının bilincinde olması, Yaratıcı’sını tanıması ve diğer insan ve varlıkların haklarına gösterdiği duyarlılıkla ölçülür.
Mutlak hakikatin evrensel ve ebedi abidesi olan Kuran, ge-tirdiği ilkelerle ideal bir mümin ve ideal bir İslam topluluğu-nu oluştumayı hedefler. Kur’anî ilke ve erdemler, insanlığın bilgi ve tecrübesinin hiçbir zaman ulaşamayacağı bir medeniyet projesinin temel düsturlarıdır. İnsanlık, bu medeniyetin değerlerinden ilham aldıkça büyür, gelişir, üstünleşir ve yücelir. Ondan uzaklaştıkça, küçülür, alçalır ve çürür.
Kur’an’ın temel işlevi, insanlar arasındaki ilişkileri, adalet, merhamet, sevgi ve saygı gibi ahlaki ve insani esaslar üzerinde yüceltmek, yaşanılan hayatta zulüm ve hukuksuzluktan eser bırakmamaktır. Çünkü Allah, her varlığı kendi yaratılışındaki amaç ve hikmete uygun niteliklerle donatmış, onları daima iyiye ve güzele doğru yönlendirerek, her şeye hedefini ve yolunu göstermiştir. Bu manada Kur’an, insan onurunu, yaşama hakkını ve özel hayatın dokunulmazlığı da dahil olmak üzere bütün beşerî ilişkileri en ince ayrıntılara varıncaya kadar koruyan “en güzel söz, en güzel ilkeler” kitabıdır.
İnsan hak ve onurunu temel nitelikleriyle ortaya koymayı hedeflediğimiz bu çalışma, bir giriş ve iki ana bölümden oluşmaktadır. Girişte, insan onurunun mahiyetine ve ilgili kavramlara yer verdik. Birinci bölümde, Kur’an’da insanın değeri, üstünlüğü ve sorumluluğu gibi konulara yer verdik. İkinci bölümde ise, tarih boyunca insan hak ve onurunun nasıllığı, Ku’an’da onuru korunması gerekenler, onurun nasıl korınacağına yönelik kurallar ve insan onurunu yücelten hususlara yer verdik.
Bu çalışmada, Yüce Allah’ın yeryüzünün halifesi kıldığı insanın temel ve kişilik haklarını, ağırlıklı olarak Kur’an ayet-lerinden ve yeri geldikçe de Efendimizin güzel sözlerinden istifade ederek belirlemeye çalıştık. Bunları yaparken temelde tefsir kitaplarından ve Kur’an’dan hareketle ortaya konmuş konulu çalışmalardan da oldukça istifade ettik. Bu çalışmayla herşeyi bütün boyutlarıyla ele alıp hallettiğimizi söylememiz hem ilme ve hem de ilim camiasına saygısızlık olur. Çünkü her bir konu başlığı, müstakil kitap olabilecek boyuttadır. Nitekim sözkonusu başlıklarla ilgili birçok kitap yazılmıştır, yazılmaya da devam edecektir.
Dipnotlarda kullanılan kaynakları, ilk geçtiği yerler de dâ-hil olmak üzere bütün bilgileriyle vermedik. Bunun nedeni, hem kaynakçada ve hem de dipnotlarda bir kaynağın iki kez yazılmasını önlemek, dipnotların karmaşık görünümünü ortadan kaldırma düşüncesidir. Kaynakçada ise bilgileri detaylı bir şekilde verdik.
Konuyu belirlerken kendileriyle istişare ettiğim, değerli fi-kir ve yönlendirmelerinden faydalandığım hocalarım Prof. Dr. Lütfullah Cebeci, Prof. Dr. Sadık Kılıç ve Prof. Dr. Ali Eroğlu’na ayrıca üzerimde hakları bulunan bütün hoca ve arkadaşlarıma teşekkür etmeyi bir borç bilirim.
Bu kitap, herşeyden önce bu konuda ortaya konulmak is-tenen bir çabanın sonucudur. Bu nedenle gözden kaçan veya eksik kalan çeşitli yönlerin olabileceğini şimdiden ifade etmek gerekir. Ancak bu gayretimiz, bundan sonra yapılacak çalışmalar ve istifade etmek isteyenler için kısmen de olsa sıhhatli bir bakış açısı kazandırabilirse hiç şüphesiz hem hedefine ulaşmış ve hem de yazarını mem¬nun etmiş olacaktır.
Doç. Dr. Musa BİLGİZ
2012 – Erzurum
“Herkesin yaptıkları işlere göre dereceleri vardır…”
(En’am, 6/132)

GİRİŞ

1. İnsan Onuru Kavramı
İslam düşüncesinde insan, onurunu ilahi vahiyle ve bu vahyin en son hitabı olan Kur’an’la birlikte elde etmiştir (Alak, 96/1-5). Modern zamanlarda ise, özellikle de ikinci dünya savaşından sonra gündemde yerini alan bir kavram haline gelmiştir. Bu dönemde insan onuru ve haklarının kapsamı, tasnifi ve sınırlandırılması gibi konular, yoğun tartışmalar ve uzun süren mücadelelerin sonucunda ortaya çıkmıştır. Bu hakların temel amacı, insan onurunun korun-masıdır.
Sözlük anlamı itibariyle onur, birbiriyle ilişkili iki anlam-da kullanılmaktadır. Birinci anlamda onur, insanın kendisi-ne duyduğu öz saygı, izzetinefis anlamındadır. İkinci an-lamda ise, bir insana başkalarının gösterdiği saygının da-yandığı kişisel değere, gurura ve şerefe vurgu yapar. Aslında her iki anlamda da onur, insanın, duyan, düşünen ve özgür bir varlık olarak taşıdığı değeri, şeref, haysiyet ve itibarı ifade etmektedir.
Onur, felsefi bir terim olarak insanın, duyan, düşünen ve özgür bir varlık olarak taşıdığı değer, insan olarak insanın değeri anlamına gelmektedir. Onurun kibir ve gurur mana-ları da vardır. Fakat biz bu anlamları değil de daha ziyade yaygın olarak kullanılan şeref ve haysiyet manalarını dikkate alacağız. Onursuz kelimesi ise, haysiyetsiz, vakarsız ve şerefsiz anlamlarına gelmektedir.  Bu tanımlarda dikkatimizi çeken husus, bir varlık olarak insan ve onun değeridir.
Kuşkusuz insanın değeri denilirken kastedilen, insanın diğer canlılar arasındaki yeri ve ona bu yeri sağlayan yani onu diğer canlılardan ayıran temel özelliklerdir. İnsan, diğer canlılardan farklı olarak, bir takım psikolojik, sosyal, akli ve ahlaki niteliklere sahiptir. Bu nitelikler, insana kişilik değeri katan ve onu bağımsız kılan özelliklerdir.
İnsan onuru denildiği zaman, bir varlık olarak insanın en yüksek akli ve ahlaki değerlere, dokunulmaz, kaybedilmez bir biçimde sahip olması demektir. Bu bağlamda insan onu-ru, insanın özü, şerefi, haysiyeti, öz değeri ve doğasıdır. Bu, insanın, başka bir gerekçeye ihtiyaç olmaksızın, sırf insan olması sebebiyle kendisine saygı duyulması gereken bir canlı olarak kabul edilmesi demektir. İnsanın sahip olduğu yetenekler, onu maddi ve manevi açıdan kendine özgü bir değer sahibi kılar. İnsan onuru, insanın üstünlüğünün, varlık nedeninin temelini oluşturur. İnsanın, insan olmasının anlamı ve amacı, insanın şeref ve haysiyetiyle açıklanabilir. İnsan, onurunu, değerini, şeref ve haysiyetini bir başka ifa-deyle yüceliğini, doğuştan yani Allah’ın bir armağanı olarak kazanmıştır. Bu yüzden onur, şeref ve değer, vazgeçilmez ve devredilemez bir niteliğe sahiptir. İnsanın öz değerini ifade eden insan onuru, bütün hak ve özgürlüklerin temeli sayılır.
İnsan hak ve özgürlüklerinin temeli olarak insan onuru, her durum ve koşulda mutlak olarak korunması ve saygı gösterilmesi gereken bir değerdir. İnsan onuru, insana özgü temel bir değerdir. Çünkü insan onuruyla doğar. İnsan onu-runun hukuk ve kültür değeri olduğu bir ülkede, Cumhur-başkanının onuru ne ise yeni doğan bir saatlik çocuğun onu-ru da odur. Hayata adımınızı atarken onunla beraber doğar-sınız. İnsan onuru, din, dil, ırk ayrımının üstünde muhteşem bir hadisedir.
İnsan onurunu şöyle de tarif edebiliriz: İnsanın ana hak-larına, şahsın haysiyet ve değerine, erkek ve kadınlar için olduğu gibi büyük ve küçük milletler için de hak eşitliğini kabul edip uygulamaktır.  Bu tanıma dikkat ettiğimizde şu husus karşımıza çıkmaktadır: İnsan onuru, hem insan hakla-rını ve hem de insanın şeref ve haysiyetini ifade etmektedir.
Kur’ân-ı Ke¬rim’in, temel isimlerinden biri de Furkan’dır. Furkan, söz ve davranışlardan hangilerinin iyi veya kötü olduğunu belirten değerler ölçüsünü belirleyen kitap anla-mına gelmektedir. Bu anlamda Kur’ân’ın ihtiva ettiği mesa-jın, modern dünya için vazgeçilmez olduğunu ispat etmenin bir yolu da, günümüz mükemmellik ölçüleri olan değerleri ve idealleri birer birer ele almaktır. Bu değerler, sağduyusunu yitirmemiş çağdaş insanlığın aydın kesimi tarafından kabul edilmiş ve desteklenmiştir. Bu değerlerin kaynağı, hiç şüphesiz ilahi vahiydir. Nitekim, önyargılardan uzak bir gözle bakıldığında, Kur’an’ın insan hak ve onuruyla ilgili ilkelerine bugünün modern, medeni insanının algı seviyesi-nin hala ulaşamadığını görmekteyiz.
Şayet bu yüzyılda, aydın kimselerin fikir bir¬liği içinde benimsedikleri değerleri sıralayacak olsaydık şunları söyle-yebilirdik: Eşitlik ve insanların kardeşliği, eğiti¬m ve bilime verilen değer, dînî müsamahanın uygulanması, kadının insan değeri ve erkekle olan kişisel eşitliği, her türlü sömürü ve köleliğin ortadan kal¬dırılması, emeğin değeri, insanlığın aynı kaynaktan geldiği, ırk ve renk ayrımının olmaması ve adaletin evrensel bir değer olduğu… Günümüz insanının bu asil gayretleri¬ni oluşturan bu maddelerin her biri, Kur’ân’ın çeşitli emir ve öğütlerîyle ondört asır önce tam anlamıyla açıklanmış ve İslâm Peygamberi ve arkadaşlarının yaşamış olduğu ha¬yat ile de örneklendirilmiştir.

Eklendi: Yayım tarihi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yazarın Diğer Kitapları

Bebhome Kahve

Aynı Kategoriden

Haftanın Yayınevi
Yazarlardan Seçmeler
Editörün Seçimi
Kategorilerden Seçmeler

Yeni girilen kitapları kaçırmayın

Şimdi e-bültenimize abone olun.

    Oynat Durdur
    Vimeo Fragman Vimeo Durdur